"Türbana özgürlük" deseydin...
Taksim’e çıkabilirdin.
"Tekbiiiir" deseydin...
Olurdu.
*
"Hepimiz Ermeniyiz" de birader...
"Biji" de.
*
Sen kalktın "emek memek" dedin.
Yok öyle!
Verirler sopayı, su püskürtürler.
Gözüne biber gazı sıkarlar.
Gaz bombası atarlar üstüne.
*
Bıçakla gezebilirsin halbuki...
Tabancayla gezebilirsin Taksim’de.
Maçtan sonra ateş edebilirsin, "seviniyorum ulaynn" diye nara atarak, caddeyi kesebilirsin, yoldan geçenlere bira şişesi fırlatabilirsin... Ses çıkarmazlar.
Kapkaç yapabilirsin.
Tiner çekebilirsin.
Otomobil çalabilirsin.
Dükkán soyabilirsin.
Armut gibi duran panzerin burnunun dibinde... Esneyen, ayakta uyuyan çevik kuvvetin gözünün içine baka baka hap satabilirsin. Kadın satabilirsin.
Travesti pazarlayabilirsin.
Kaçak Afrikalı çalıştırabilirsin.
Kırmızı ışıkta geçebilirsin.
Eşekle gezebilirsin.
İnek dolaştırabilirsin.
*
Turist kızlara parmak atsaydın...
Bi derece.
*
Suçun, suçsuzluk senin..
Kalktın "emek memek" dedin.
E arandın.
Evet!.. İktidar işte bu kadar samimi... Kinlerini bilememiş bir insanın, bir partinin, bir inancın demokrasiden bahsetmesi söz konusu olabilir mi? Devlet faşist devlet mi olacak yoksa devlet, devlet baba mı olacak? Bazılarının devlet babalık yaparken, bazılarına övey babalık mı yapacak? Herkesi iç vicdana ve samimiyete davet ediyorum: Lütfen kendinize gerçeği söyleyin. Gerçekten demokrasiyi istiyor musunuz? Gerçekten demokrasiyi istiyor musunuz? Yoksa "demokrasi = ben" mi diyorsunuz? Demokrasi haklarınızı almak mı sanıyorsunuz? Gerçekçi olun istemeye bilirsiniz. Gerçekten demokrasiyi istiyor musunuz? Eğer gerçekten demokrasiyi istiyorsan vicdanını eline koy ve senden olmayana zulm ediliyorsa, tamam "hey dur" deme ama, bari "e......k gibi de sırıtma" be kardeşim... Utan ve önüne eğ başını be kardeşim. Hükümet 1 mayıs'ta (hiç bir mazaret kabul etmiyorum) demokrasiyi faşizm kılıcıyla 2'e bölmüştür. Aklını başına almalı ve bunu telafi etmek için fırsat kollamalıdır. Devlet, iktidar, partiler ya da örgütler değil, her birey demokrasiyi gerçekten anlamazsa her birey demokrasinin cesaret gerektirdiğini anlamazsa, her birey demokrasi başkasına özgürlüktür demezse bu ülke gerçek demokrasiyi göremez. Demokrasi kendin için risk almaktır, başkasına riski yüklemek değil... Demokrasi tahammül beklemek değil tahammül göstermektir. 1 Mayıs'ta alanlarda olanlar kendileri için risk aldılar ve sizin için demokrasi istediler...