İlk değerlendirme
SEÇİM sonuçlarıyla ilgili değerlendirmeler genellikle bulunduğunuz noktaya göre ve arzu ettiğiniz sonuç ne ise ona göre yapılır.
Aynen bardağın yarısı dolu veya yarısı boş demek gibi.
Ama dün yapılan seçim, pek öyle keyfe göre laf etmeye müsait değil:
Karşınızda eğer 16 ay önce yapılan milletvekili genel seçiminde yüzde 34.2 oranında oy almış partinin (Adalet ve Kalkınma Partisi'nin) (AKP) bu oy oranını yüzde 45 civarına (bu rakam kesin değil) çıkardığını, buna karşılık oy oranı yüzde 19.3 diye mutlu olan muhalefet partisinin yüzde 15'ler civarında kaldığını gösteren bir tablo varsa, ‘‘bardağın yarısı dolu’’ iyimserliğine sığınamazsınız.
Öteki partileri bir an için kenara bırakıp önce siyaset yaşamımızın iki önemli aktörü için konuşalım:
Seçim sonuçları tek kelimeyle, AKP için zafer, CHP için hezimettir.
Hani ‘‘türbanlı seçmenlerden de oy isteyen’’ Sayın Deniz Baykal'ın, CHP'nin temel değerlerini demode bulan, AKP'nin (aynen Turgut Özal gibi) laik cumhuriyeti sessizce paralize etme taktiğiyle yürüttüğü politikalara ses çıkarmayan, reflekssiz tutumu var ya... Ondan söz ediyoruz.
Dahasını söyleyelim:
Kemalizmi muhafazakárlık gibi gösteren sözde liberallere kulak verip, kendi yolunu şaşıran tutumdan söz ediyoruz.
AKP'nin kamuoyuna sunduğu yeni yönetim anlayışı karşısında (örneğin Kamu Yönetimi konusunda) ne dediği anlaşılamayan ikilemli yaklaşımlardan söz ediyoruz.
Ana muhalefet partisinin, temel görevi olan denetleme işlevini yapamamasından söz ediyoruz.
İrtica ile mücadeleyi askere, muhalefet görevini Emin Şirin'e ihale eden ataletinden söz ediyoruz.
Ve parti içi demokrasiyi rafa kaldıran, partinin önemli adaylarını belirleme görevini Genel Başkan'ın şahsi ve isabetsiz kararlarına (örnek mi istiyorsunuz, işte Antalya, işte Ordu) bırakan iç işleyişten söz ediyoruz.
Bunları, önümüzdeki günlerde en çok CHP'nin tartışılacağını bildiğimiz için peşin peşin söylüyoruz.
Seçimle ilgili değerlendirmeler elbet bu dediklerimizden ibaret değil. Nitekim biz de bu konuya yeri geldikçe değineceğiz. Ama İzmir ve (kesin sonuçlar henüz belli olmamakla beraber belki bir de Eskişehir hariç) tüm büyükşehir belediyelerini ve 81 il merkez belediyesinden sonucu bilinenlerin 55'ini alan AKP başarılıdır. Bu AKP'nin, kamuoyu anketlerine göre önce yüzde 58, sonra yüzde 49 oy alacağı iddialarına rağmen, sonuçta (kesin olmamakla birlikte) yüzde 45'lerde oy almasıyla sabittir.
Kısaca değinmeye değer bir nokta daha var:
Doğru Yol Partisi'nin, MHP'nin ve küsurat partileri dahil beş partinin SHP şemsiyesi altında aldığı (kesin olmayan sonuçlara göre) yüzde 10'dan yüksek düzeydeki oylar diyor ki:
Seçmen bu sistemin AKP ile CHP arasındaki paslaşmalarla götürülmesini istemiyor. Seçmen sahnede daha çok aktör, daha çok ses istiyor.