29
Nisan
2025
Salı
ANASAYFA

BASINDA "TARAF" OLMAK

TARİH; 1947 – 1957. ÜLKE; ABD. ..

Wisconsin Eyaleti Cumhuriyetçi Parti Senatörü Joseph Raymond Mc Carthy, yanındaki çalışanlarıyla birlikte öyle bir karalama kampanyasına girerler ki, yalnız kendi ülkelerini değil, tüm dünyayı etkilerler.

Onlara göre ABD’nin önde gelen tüm halkı (Ticaret adamları, sanayicileri, eğitimci, siyasetçi, bilim adamı ordu komutanları ve hatta sinema yapımcıları ile yönetmenleri) ülkeyi satmaya, yıkmaya, parçalamaya çalışan bir Komünist veya Komünist parti sempatizanıdırlar.

Bu karalama kampanyasında kullandıkları en büyük kozları da kendilerinden nemalanan gazete ve gazetecilerdir.

….Netice malum!…

TARİH, 6 EYLÜL 1955. ÜLKE; TÜRKİYE..

Türkiye Radyoları’ndaki 13.00 haberlerinde “Atatürk’ün Selanik’teki evine bomba atıldı” diye ‘asparagas’ bir haber yayınlanır. (Sonradan bombayı atan kişi diye yakalan şahıs Nevşehir Valiliği’ne getirilir.)

Bunu fırsat bilen ve o zamanki günlük gazeteler arasında bulunan, ancak tirajda ve ciddiyette esamisi bile okunmayan Mithat Perin yönetimindeki İstanbul Ekspres gazetesi, nevaleyi kapmak için bu habere balıklama dalar.

Bazılarına göre 20 bin, bazılarına göre ise, 200 bin erken baskı yaparak zamanın tiraj rekorunu kırarlar.

“Atamızın evi bombalandı!” manşetiyle çıkan gazeteye, ‘Kıbrıs Türktür Cemiyeti’nin Genel Sekreteri Kamil Önal’ın “Mukaddesatımıza el uzatanlara bunu çok pahalıya ödeteceğiz!” demecini de ekleyen gazetenin sahibi Mithat Perin ve Yazı İşleri Müdürü Gökşin Sipahioğlu, gazetenin dağıtımını da, bahsi geçen cemiyetin üyelerine yaptırarak, görülmemiş bir satış rakamına ulaşırlar.

Amma hemen akabinde, ‘Kıbrıs Türktür Cemiyeti’nin önayak olmasıyla başlayan olaylara, Demokrat Parti üyeleriyle, diğer gençlik örgütü üyeleri resmi ve gayri resmi makamların da teşvikleriyle halk ve şehre dışarıdan getirilmiş talancılar da katılınca 6 Eylül 1955 akşamı Cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir yağma, yıkma ve talan eylemi başlar.

…..Netice malum!…

TARİH, 6 TEMMUZ 2008. ÜLKE; YİNE TÜRKİYE...

Teamüllere uygun olduğu üzere her parti kendi yandaşı olan basın kuruluşları ile ilişkili çalışır ve onlara el altından haber sızdırır.

Amma o ne!

Bu kez iktidar partisi, yandaşı olan basın kuruluşlarının inandırıcılıklarını yitirmesinden mi neden bilinmez, kendisine karşıymış gibi gözüken, fakat yine kendi istediği doğrultuda çalışan ‘sansasyonel’ haberlerle kendilerini adam yerine koydurup, ayakta kalmaya çalışan mevcut basın kuruluşları arasında esamisi dahi okunmayan bir gazeteye haberler sızdırarak, çalışmaya başlarlar. (Örnek; Ergenekon tutuklusu Şener Eruygur’un Jandarma Genel Komutanlığı’nın son günlerinde hazırladığı ve öncekilere göre çok daha kesin ifadeler, somut şahıs isimleri içeren ‘Eldiven’ kod adlı darbe planının yayımlandığı plan, 1 Temmuz’da Eruygur’a ait evraklar arasında bulunur ve bu evrak, her nasılsa Türk basınında sadece ve sadece ‘Taraf’ gazetesinin eline geçer. – Bkz. 7 Temmuz 2008 Taraf.)

Bahsi geçen gazete tarafından yayımlanan ve hatta bu yetmez diye bir de, “Darbe Günlükleri” adı altında ilaveler verilerek, olayları resmen ‘ajite’ eden haberlerden sonra, Cumhuriyet Savcıları harekete geçer, 53 kişi cezaevlerine konulur.

Sorgusu alınıp da, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay’ın gazetelere yansıyan sorgulama soruları ile olayın bir ‘Mc Ahmack” olayı olduğu ortaya çıkar (Bkz. 7 Temmuz 2008 Hürriyet Gazetesi.)

Fakat olaylar zinciri bununla da bitmez. Birlikte çalıştıklarını beyan edecek şekilde haber yayınlarına (Operasyonlar başladıktan sonra, bir emniyet görevlisi bana “Arkadaşımızın kanı yerde kalmadı”. “Dink’i Ergenekon Öldürdü Biliyoruz!” – 8 Temmuz 2008. “Darbe Toplantılarına Gazeteciler Katıldı!” başlıklı Neşe Düzel’in Ali Bayramoğlu ile röportajı. – “Ergenekon Zanlıları, Harp Akademisi Öğrencileriyle Görüşüyormuş!” – 10 Temmuz 2008 Zaman – “7 Temmuz Kaos Planı!” – 3 Temmuz 2008 Sabah) devam eden ‘İslamcı basın’ ile ‘2’inci Cumhuriyetçiler’ ta nerelere kadar sızmışlar ki, dünyanın en büyük haber ajanslarından biri olan Routers’in bile “Yaşlı Adamların Uyduruk Örgütü” diye yaptığı yoruma rağmen, Başbakan Erdoğan’ın konuyla ilgili konuşmasının metnine bu işlerle hiç ama hiçbir ilgisi olmayan, Türkiye’nin önemli bir kuruluşunun yöneticisinin bir gazetecinin kendi işyeri ile ilgili sorusu üzerine verdiği basit, hiçbir ideolojik amacı olmayan, “Ben işyerime sakallı ve bıyıklı kimseyi almam” açıklamasını bile sokuşturmayı başarmışlar.

Bütün bu yaşananlardan sonra, ister istemez insanın aklına “Tanrı beterinden saklasın!” demek geliyor. Çünkü biliniyor ki, gerçek Müslümanlar, hiçbir zaman korkulan kimseler olmamıştır. Özellikle Cumhuriyet’in kuruluş aşamasında bunların çok güzel örnekleri yaşanmıştır. Asıl korkulan, sadece ve sadece menfaat uğruna her şeyi yapabilecek, her kılığa girebilecek, hatta bu uğurda hem eşine, hem de kızlarına zorla ‘türban’ dahi taktırabilecek zihniyetlerdir.

Kenthaber
Yayın Tarihi : 10 Temmuz 2008 Perşembe 22:57:13
Güncelleme :14 Temmuz 2008 Pazartesi 17:16:16


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
ibrahim yılmaz IP: 85.101.185.xxx Tarih : 11.07.2008 01:10:32

sayın yazar,önce sunu bi netlestirin lütfen,siz ergenekon operasyonunu desteklıyormusunuz ,yoksa desteklemıyormusnuz? ergenekon cetesının varlıgını ya bilerek inkar edıyorsunuz ,yada hic bılgınız yok.sankı ,bu ulkede hıc darbe olamamıs,hıc ceteler cık mamıs,28 subat hıc yasanamamıs gıbı yazıyorsunuz.bence ,su anda turkıyede dogan gurubu medyası ve sızın gıbı dusunenlere guluyorlar ve rezıl duruma dusmus gorunuyorlar,artık mıllet sızı ıyıce tanıdı ve gordu.siz istedıgınız kadar olayın ustune ortmeye calıssanızda,mıllet artık sızın soyledıklerınıze ıtıbar etmıyor. sızın ıcın ne kadar acı degıl mı?


Hakan Ünal IP: 88.250.172.xxx Tarih : 11.07.2008 21:52:38

Gerçekten tesptinize ben de katılıyorum bugün de inanamayıyorum ki yine aktüel denilen aşırı dinci bir dergi tarafından özkök paşaya suikast iddiası var inanamıyorum ya paşaları suikastçi de yaptılar ya bunlar dikkat ederseniz haber özkök paşa nın gül le görüşmesinden sonra yayınlandı ben daha ne diyeyim...