29
Nisan
2025
Salı
ANASAYFA

DOĞU'DA KAN KAYBI ARTIYOR!

Türkiye İstatistik Kurumu'nun son açıkladığı verilere göre, Doğu şehirlerinde kan kaybı artıyor.

Doğu Anadolu Bölgesi kan kaybetmeye devam ediyor. Sosyo-ekonomik gelişmişlikte Türkiye'nin geri kalmış bölgesi olan Doğu Anadolu Bölgesi'nden göç devam ediyor.

Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi verilerine göre bölge nüfusu 2000 yılı sayımına göre 501 bin 710 kişi azaldı.

16 ilin bulunduğu Doğu Anadolu Bölgesi'nde TÜİK verilerine göre, 2000 yılında 6 milyon 403 bin 725 olan bölge nüfusu son sayımda 5 milyon 902 bin 15 olarak belirlendi.

TÜİK verilerine göre; bölgede, Bitlis, Bingöl, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Gümüşhane, Kars, Malatya, Muş, Tunceli, Bayburt, Ardahan ve Iğdır illerinin nüfusunda azalma belirlendi.

İstatistiklere göre en fazla göç yüzde 31.60'la Erzincan'da oldu. Yüzde 31.62'lik azalmayla bölgede nüfus kaybeden iller sıralamasında Gümüşhane ikinci olurken
yüzde 21.31'lik azalmayla Bayburt üçüncü sırada yeraldı. Verilere göre bölge illerinde meydana gelen nüfus azalması yüzdeleri şöyle;

Bitlis: yüzde 15,64, Elazığ: yüzde 4,97, Erzurum, yüzde 16,70, Kars: yüzde 3,94, Malatya: yüzde 15,41, Muş; 10.61, Tunceli: 10,21, Ardahan: yüzde 15,72, Iğdır: yüzde 12,47

4 İLİN NÜFUSU ARTTI

TÜİK istatistiklerine, göre bölgede sadece 4 ilin nüfusunda artış tespit edildi. Buna göre 2000'de 528 bin 744 olan Ağrı'nın nüfusu 2 bin 45 kişilik artışla 530 bin 879'a, 235 bin 739 olan Bingöl'ün nüfusu 15 bin 812 kişilik artışla 251 bin 551'e, 236 bin 581 olan Hakkari'nin nüfusu 9 bin 888 kişilik artışla 246 bin 469'a, 877 bin 524 olan Van'ın nüfusu 99 bin 147 kişilik artışla 2 milyon 8 bin 570'e yükseldi.

Türkiye'nin geri kalmış bölgesi olan Doğu Anadolu Bölgesi'nde yaşanan göçün en büyük sebepleri arasında ekonomi, işsizlik ve bölgenin zorlu kış şartları öne çıktı.

BAYBURT TÜRKİYE'NİN EN KÜÇÜK İLİ

Bayburt Valisi Kerem Al, son sayımdan ortaya çıkan sonucun Bayburt'un sahip olduğu nüfusla Türkiye'nin en küçük ili olduğunu söyledi. Göçün Türkiye'nin bir gerçeği olduğunu ifade eden Vali Nal, paniğe gerek olmadığını belirtti. Kentin kalkınması için projeler uygulandığını vurgulayan Vali Kerem Al, sanayi sektörü için dezavantajları bulunan Bayburt'un madencilik ve enerji sektöründe avantıjlı olduğunu bu konuda çalışmalar yapacaklarını bildirdi.

Bayburt Belediye Başkanı Bekir Çetin, 1989 yılında il olan Bayburt'a ilçe bağlanmadığını beldelerin ilçe olarak kaydedildiğini söyledi. Bayburt'an göçün durması için hükümetin ve belediyelerinin bir dizi çalışmalar yürüttüğünü kaydeden Bekir Çetin, özellikle hükümetin programında olan üniversitenin kentte gelişmeye katkı sağlayacağını bildirdi. Çetin, Bayburt'ta turizm sektörüne yönelik çalışmalar yapacaklarını da ifade etti.

GÖÇ TETİKLENDİ

2007 yılında yapılan Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi'yle (ADNKS) Erzurum'dan göçün yeniden tetiklendiğinin belirlendiğini açıklayan MHP Erzurum Milletvekili Prof.Dr. Zeki Ertugay, "Nüfus sayımı sonuçlarına göre Erzurum ilimizin 2000 yılında 942 bin olan nüfusu 784 bin 941'e düşmüştür. Bu yıllarda Erzurum'daki nüfus azalma oranı yüzde 16.7'dir. 157 bin 399 kişi azalmıştır. Bu sonuçlara göre Erzurum en fazla göç veren bir kaç ilden birisidir. Maalesef, 2000'li yıllarda yavaşlayan göçün yeniden tetiklendiği görülmektedir" dedi.

Erzincan Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Aydın Yalvaç, sanayi sektörünün bulunmadığı kentte nüfus azalmasının doğal olduğunu belirterek, "Erzincan'ın nüfusu ile ilgili olarak TÜİK'ten aldığımız rakamlara göre yüzde 32.60 ile Çankırı'dan sonra en çok nüfusu düşen ikinci il olarak kayıtlara geçti. Kilometre kareye bakıldığında 18 kişi ile Tunceli'den sonra yine en sonlarda bulunuyoruz. Erzincan'ın toplam nüfusu 213 bin. Bu rakam batı illerinde bir ilçenin rakamından daha düşük. Bu kadar düşüş beklemiyorduk. Yıllardır söylüyoruz, esnafımızın sıkıntı içerisinde olduğu bu dönemde, sanayinin bulunmadığı Erzincan'da nüfusun düşmesi normal. İnsanlara TOKİ'nin konut yapması, kaloriferli eve tayin etmek öncelik değil, öncelik istihdam olmalıydı. Nüfus sayımında da gördük ki; istihdam sahaları açılmaz ise göç kaçınılmaz olacaktır. Erzincan'da vasıflı kişi yetiştirip göç veriyoruz. Bu rakamları önümüze alıp ben de dahil şehri idare edenler çok iyi düşünmeli. Yıllardır gördük ki teşvikler çözüm olmamıştır. Bölgeyi ayakta tutmak için acil olarak bir şeyler yapılmalı" dedi.

İHA
Yayın Tarihi : 25 Ocak 2008 Cuma 16:07:40
Güncelleme :26 Ocak 2008 Cumartesi 03:24:43


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Nazım TEKİN IP: 78.179.100.xxx Tarih : 25.01.2008 22:56:31

Youmcu arkadaşlara aynen katılıyorum. Ben ARTVİN Lİ olarak aynı konulardan dertliyim.Aynı vergiyi öderiz, ayni Türkiye de yaşıyoruz, aynı ötv yi ödüyoruz ama hizmette aynı olmuyor. Oillerde vekil seçildimi adam kafayı meclise attımı iş tamam.dönüşlerinde vilayetleri neyse seçim zamanı gittikleri köylerin yollarını unuturlar. Hiç akıllarına gelmezler oylarını aldığım köylümün bir sıkıntısı varmı diye. Batı aşığuı olan insanlardan varoşlara himet beklenemez.Geçmişte de öyleydi şimdide öyledir. Nedense kurallar hiç değişmiyor. Mesela ARTVİN de hiç fabrika yok. (Bir zamanlar vardı birilei tarafından birilerine peşkeş çekildi).Oradaki insanlar ne yapsın. Neyle geçinsin.Yorumcunun dediği gibi bilgisayar, yol, köprühastane gibi hizmetler önce büyük kentlere.Ondan sonra sosyal adalet nutukları atılmaya başlarlar. Ve buna sosyal adalet derler. Bakır made nini ARTVİN de çıkar SAMSUN da fabrikada işle sonra sosyal adalet nutukları at. Ne zaman ki batı bölgeleri gibi aynı anda Kalkınmada öncelikli yerlere de hizmet edilise o zaman sosyal adalet sağlanır. Saygılar sunarım.


Sukru Arslan IP: 82.231.126.xxx Tarih : 26.01.2008 19:44:52

Su anda yurtdisinda yasiyorum. Ancak, gorevli bulundugum Van, Kars ve Agri illerinden Dogu'daki yasantiyi cok iyi biliyorum. O zamanlar o bolgeden yasamaktan bikmistik. Ama, seneler sonra, Avrupa'daki insanlarin yuksek yerlerde yasamaktan ve dag ve kis sporlarina asinaligindan dolayi yasadigim o bolgeleri ozler durumdayim. Hele 35 yil sonra... Her turlu cag imkanlarina kavusmus olan Dogu'yu cok ozledim. Oralarin insanlarinin candan davranislarini cok ozledim. Yurda dondugumde sagligim elverirse tekrar o bolgede yasamak icin can atiyorum. Ancak, insanlarin yasamlarini saglayacak gerekli tedbiri alsin devlet... Yurdumuzun her kosesi altin degerinde...


yorumcu IP: 85.181.152.xxx Tarih : 25.01.2008 18:29:46

Ne bekliyordunuz kì? Sadece bu degil bugüne kadar gelen hükümetlerin hepsi bati asigiydi. Nereden oy gelmeli, tabiki nüfusu cok olan batidan. Erzincan´in tamami oyunu hükümete verse ne olur, topu topu üc milletvekili. 60-70 milletvekili ile Istanbul dururken, Erzincan´in adini hatirliyorsa bastakiler ne mutlu Erzincanlilara. Basbakan hala Istanbul´a tünel köprü derdinde. Anlamiyorlar ki, siz doguya yatirim yapmadiktan sonra, Istanbul`a daha cok köprü, tünel yaparsiniz. Devlet hangi yatirimi yapsa önce batidan basliyor. Okullar bilgisayarla donatilacak, önce bati okullari, hastaneler modernlestirilecek, önce bati hastaneleri. Peki dogudakiler, tabi onlarda modernlesiyor, lakin 8-10 yil sonra. Ama elestiremezsiniz. Birsey dedin mi, efendim herseyi devletten beklemeyin. Niye beklemiyoruz, batidakiler kendilerimi o sehirleri gelistirdiler? Milletvekili dagilimi nüfusa göre degil, kilometrekareye göre hesaplanmali bizim ülkemizde. Yoksa bir dogu Anadolu Istanbul kadar olamaz. Ama dogudakiler bunu hakediyor, geldimi devlet erkani el pence olup saygi gösteriyor. Ama ne yapsin adamlar, devlet adamini elestirecek, bizi geri birakiyorsunuz diyecek demokrasi Türkiye´de ne zaman oldu ki? Hic degilse rahmetli Atatürk 70 sene evvel doguya tren yolunu getirdi, bakin daha bir ikinci hat bugüne kadar yapilabildi mi? Ama Atatürk`ün derdi hizmetti, oy degildi. Hizmeti getirene rahmet dileriz, digerlerini de Allah`a haval ederiz.


kiraz IP: 163.156.240.xxx Tarih : 25.01.2008 16:27:25

acaba bu nufus azalmasi birazda insanlarin bilinclenmesi ile alakalimi.dikkat edilirse azalan illerimizde okullar ve saglik alanlarinin biraz daha hizmetlerinin iyi oldugu bolgeler.buda belki aile planlamasina verilen onemden dolayi olamazmi.artik insanlarimiz bakabilcekleri kadar cocuk yapiyorlar. fazlasinin zarar oldugunu anladilar.


Eyüp ÇAPTUĞ IP: 78.166.147.xxx Tarih : 8.09.2008 09:43:35

işsizligin artması ve göç etme nedenleri; fabrikaların olmaması,ünüversitenin olmaması,fakultenin olmaması,olan şirketlerin işi olmadıgından işsizlik sayısı her gecen gun artıyor ve göç etmek zorunda kalıyorlar.


Yorumcu IP: 85.181.159.xxx Tarih : 26.01.2008 19:44:52

Daha dün bir yorum yazdim, ama bugün milliyet gazetesinde cikan bir haberi görünce bir yorum daha yazmam gerekti. Bakin ne yaziyor: "AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Egemen Bağış, iktidar olarak İstanbul'a ayrı baktıklarını ve bu kenti ayrı sevdiklerini dile getirdi." Aynen dün yazdigim gibi.Yani dogunun erimesi falan iktidarin hic umrunda degil. Onlar icin Istanbul`un harici, ülkenin sirtinda bir yük hatta. Bir siyasetci ya da siyasi görüs hic utanmadan, biz ülkenin bir sehrini digerlerinden daha cok seviyoruz diyebilir mi? Ya o ülkenin diger sehirlerinde yasayip ta bu iktidari bu sözlere ragmen orada tutan insanlara ne demeli? Bence asil suclu onlardir. Ama oy vermeyenlerin bu hatanin cezasini beraber cekmeleri cok aci. Hükümet Istanbul`u dünyanin ticaret merkezi yapacagiz diyor, doguyu ne yapacaklarini da ben söyleyeyim, dünyanin en geri kalmis yeri. Iki yil önce ulastirma bakani, memleketi Erzincan`a gelmis, gösteri olsun diye döner kesiyor bir lokantada, fotograf gazetelerde, millet alkisliyor. Ayni gün Dogu Ekspresi Erzincan`a bes saat rötarla giriyor. Ve bundan sorumlu bakani, yasa var ol deyip alkisliyorlar. Bu millete geri kalmak az bile, bunu haketmiyorlar mi sizce? Ama hükümeti secmeyip CHP yi secseniz ne olur? Baykal`in bir aralar "Istanbul`u alan Türkiye`yi alir" diye verdigi demeclere bakilirsa, o da basa gelse dogu yine ayni dogu, o da Istanbul`u ihya edecek.(Gerci onun basa gelmek icin ne imkani ne de beklentisi var ama)Ancak batidakiler bilsin, dogu geri kalirsa, batinin huzuruda kacar. Benim dogudan kastim, Nazim Tekin beyin dedigi gibi sadece dogu illeri degil, ülkenin geri kalmis bütün illeri. Ayrica Nazim beyin yorumu da basindan sonuna gercekleri anlatmis.


Yaşar Yılmaz IP: 81.213.217.xxx Tarih : 26.01.2008 19:09:44

kiraz adlı yorumcu diyor ki nüfüs azalması nüfus planlaması ile ilgili olamaz mı,hayır olamaz en azından bu kadart basit olamaz.Size birleşik kaplar yasasına göre yorum yapmanızı öneririm.Hem de bu hükümet mi nüfus planlaması yaptıracak,hiç de gerçekçi değil.Bu hükümetin başbakanı değil miydi belediye görevleri döneminde İstanbul'da doğurganlığı teşvik eden,çok cocuklulara suyu,halk ekmeği indirimli,sütü bedava veren.Nüfus planlamasını gavur icadı gören ve bunu şiddetle reddeden yine bu iktidarın belediyeleri değil miydi?Şimdi ne oldu ki planlama yapacaklar,hatta bunların iktidarlarıyla birlikte nüfus planlamasının esamesi bile okunmuyor.


Kiraz`a IP: 85.181.159.xxx Tarih : 26.01.2008 19:55:08

Kiraz, insanin böyle bir yorum yazabilmesi icin gercekten bu ülkeden hic haberi olmamasi lazim . Sen daha hic doguya gitmedin herhalde. Hangi nüfus kaybeden dogu sehrinde okul ve saglik kosullari biraz daha iyiymis? Bunu bilmek icin oralara gitmeye gerek yok, bu memleketin en iyi okullari da hasteneleri de batida. Ac biraz gazete oku. Sen hic dogudan ÖSS Türkiye birincisi ciktigini gördün mü? Hem aile planlamasiyla ne alakasi var, sen göc diye birsey duymadin herhalde. Ne yani batinin nüfusu niye artiyor o zaman, batidakiler aile planlamasini bilmediklerinden mi? Dogunun geri kalmasini elestirecegine, soruna bir kilif uydurmaya calismandaki kasit ne ola. Amacin bu yaziya bir yorum yazmakti, muhtemelen ne yazacagini da bilmiyordun, bu sacmaliklari yazdin.


d-köle IP: 82.82.75.xxx Tarih : 25.01.2008 23:36:24

bu konuyu sayin ERBAKAN DILE GETIRDI ;FABRIKA KURALIM DEDI ankara dalga gecti. simdikinler ,ne dikildiyse onu biciyor.


Yaşar Yılmaz IP: 88.224.189.xxx Tarih : 25.01.2008 18:18:28

Doğu Anadolu Bölgesinde 8 ay kış hüküm sürüyor,kış aylarında -40 C'ye kadar soğukta yaşamak kader olmuş,günlerce kar dolayısıyla yollar kapalı kalıyor,esnaf tüccar,köylü,emekçi mevsimlik çalışıyor;köylü, karasal iklimde tarımcılık yaptığından yetiştirilen ürünler de belli(arpa,buğday,yulaf)olduğundan, kaldırmış olduğu ürün vasat miktarda kalmakta,tabi kuraklık ve dolu olmazsa.Tarım kesimi diğer sektörlerden farklıdır çünkü bir ürünü yetiştirmek için bir yıl beklemek gerek mevsim geçince yeniden ekimi sözkonusu bile olamaz,yani telafisi mümkün değil.Doğu ekonomisinin iteneği köylüdür,köylü yoksa kentlinin de hali perişandır,çarkı döndüren köylüdür.Halkın büyük çoğunluğu kırsal kesimde yaşamaktadır,kırsal kesim yoksulluk içindedir,paranın dönüş yönü köyden kente doğrudur,köyde para yoksa kentler tamamen sıkıntıdadır.Sosyal devletin yapması zorunluluk olan eğitim ve sağlık hizmetlerinden, doğunun insanı optimal yararlanamıyor,bu hizmetlere erişimin bedeli var ve köylü bu bedeli ödemekten yoksun.Gelir dağılımındaki adaletsizlikler doğuda daha çok kendini gösteriyor.Örneğin doğunun insanı iki inek saklıyor,50-100 dönüm hububat ekiyor bir yıllık masrafını düştükten sonra elinde hiçbirşey kalmıyor-muhtemelen bir yılda 1-2 bin YTL para eline geçiyor masraflar düşülünce elde var sıfır- üstelik bir yıllık çalışması da(emeği)cabası.Batı da çalışan,ticaretle uğraşan kişilerin eline ise ortalama 20-30 bin YTL geçiyor tüm ihtiyaçlarını karşılıyor üstelik tasarruf bile edebiliyor.Sonra batı daki de doğudaki de % 18 kdv ödüyor benzine,motorine aynı ÖTV'yi ödüyor,bunun neresi adaletli.Cazip olan batıya gitmek yoksul köylünün(doğulunun) hayallerini süslüyor ve bu hayallerinin ardına takılmakta da gecikmiyor,elbetteki doğunun insanı bölgesini terkedecek.Hükümetler doğuya hangi teşvikleri uyguladılar,hangi muafiyetleri sağladılar,hangi kredileri verdiler?Bunları bırakın bir yana et kombinlarını,deri fabrikalarını,süt fabrikalarını,çimento fabrikalarını haraç mezat sattılar,cumhuriyetin bu değerlerini harabeye dönüştürdüler.Doğu hayvancılıkta da ilk sıradadır,bana söyleyin doğuda hangi kombina hayvan kesimi yapıyor?Doğuyu kaderine terkedin sonra da birbirizin yüzüne bakarak suçluyu arayın.İşte doğudaki köylünün de kabahati var,acı çekmekten sanırım haz duyuyor,yani halk Stokholm Sendromuna tutulmuş.Bu neolitik bir kısır döngü işte.Ne söylesem fayda etmez,içimdeki kızgınlık geçmez.