Yaklaşık 1.5 milyon ilkokul, ortaokul ve lise öğrencisi için yaz tatilinin bitmesine kısa bir süre kaldı. 8 Eylül’de başta İstanbul, İzmir, Ankara gibi büyük kentler olmak üzere tüm Türkiye’de on binlerce okul servisi trafiğe çıkacak. Ailelerin en değerli varlıkları olan çocuklarını emanet ettikleri okul servisleri, anasınıfına da eklersek bu yıl 2 milyonu aşkın öğrenciyi evden okula, okuldan eve taşıyacak.
Otoyaşam olarak bu hafta, çocuklarımızı bir anlamda ’geleceğe taşıyan’ okul servislerine ilişkin detaylı bir dosya hazırladık. Buna göre, Türkiye’deki okul servisi olarak kullanılan araçların sayısı 70 bin adeti geçiyor. Bu araçların büyük bir çoğunluğu ise İstanbul, İzmir, Ankara ve Bursa’da trafiğe çıkıyor. Oturma kapasitesi 14+1’den başlayıp 27+1’e kadar çıkan modellerin tercih edildiği okul servis araçları pazarında ise 10 marka 10 farklı modelle yer alırken, satışlar yılda 10 bin adete ulaşıyor.
İlk ve orta öğretimde yaklaşık 1.5 milyon öğrenci için yaz tatili yakında bitiyor. 8 Eylül’de başlayacak yeni eğitim ve öğretim yılıyla birlikte İstanbul, İzmir, Ankara gibi büyük kentlerde on binlerce okul servisi trafiğe çıkacak. Ailelerin büyük özveri göstererek en değerli varlıkları olan çocuklarını emanet ettikleri okul servisleri, anasınıfına da eklersek bu yıl 2 milyonu aşkın öğrenciyi evden okula, okuldan eve taşıyacak. Biz de Otoyaşam olarak bu hafta, çocuklarımızı bir anlamda ’geleceğe taşıyan’ okul servislerine ilişkin detaylı bir dosya hazırladık.
Kendi alanında bir ilk olan bu dosyada, başta çocuklarımızın güvenliği olmak üzere otomotiv sektörünün gözüyle okul servis araçlarını mercek altına aldık. Türkiye’deki okul servis araçları parkından her yıl satılan yeni araç sayısına, marka marka okul servislerinden araçların satış fiyatlarına, tüm modellerin öne çıkan özelliklerinden okul servislerinde aranan ve olmazsa olmaz kriterlere, 2008-2009 eğitim ve öğretim yılındaki okul servisi ücretlerinden Türkiye’nin çocuklarımızı geleceğe taşınması için her yıl ayırdığı kaynağa kadar birçok konu hazırladığımız dosyada yer alıyor.
10 MARKA 10 MODEL
Evet, 8 Eylül’de başta büyük kentler olmak üzere on binlerce okul servisi uzun yaz tatilinin ardından yeniden yollara çıkacak. Peki, Türkiye’deki okul sevis araçları parkı ne kadar? Bu konuda istatistiki olarak net rakamlar bulunmasa da yetkililer, okul servis araçları parkının 70 bin adeti geçtiğini belirtiyor. Bu araçların büyük bir çoğunluğu ise İstanbul, İzmir, Ankara ve Bursa’da trafiğe çıkıyor. Okul servis araçları pazarında ise 10 marka 10 farklı modelle yer alıyor. Türkiye’de okul servisi olarak tercih edilen modeller, Citroen Jumper, Fiat Ducato, Ford Transit, Karsan J9 Premier, Peugeot Boxer, Renault Master, Isuzu Roybus C, Mercedes Sprinter, Temsa Prestij Super Deluxe ve Volkswagen Crafter Volt’tan oluşuyor. Oturma kapasitesi özellikle 14+1, 17+1, 18+1, 21+1 veya 27+1 kişi olan ticari modellerin tercih edildiği okul servis araçları pazarı yıllık 10 bin adeti buluyor.
Her yıl okul servisi olarak kullanılmak üzere satılan 10 bin ticari aracın ortalama 4 bin adeti müşterilere sertifikalı üst yapılı olarak teslim ediliyor. Yani bu araçlar, okul servisi olarak kullanıma hazır bir şekilde satılıyor. Okul servis araçlarının bir çoğu üretildikten ya da ithal edildikten sonra üstyapı işlemiyle modifiye edildikten sonra tüketici ile buluşuyor. Otomotiv markalarıyla kurumsal işbirliği yapan üst yapı firmaları tarafından dönüştürülen bu araçlar, üretici garantisiyle yollara çıkıyor. Her yıl satılan yaklaşık 6 bin adet panelvanın bir kısmı ise bazı üretici firmaların garantisi dışında servis aracına dönüştürülüyor.
Yılda 10 bin okul servisi satılıyor
Okul Servis Araçları Hizmet Yönetmeliği’nde okul servis araçlarının 12 yaşından küçük olması zorunluluğu bulunuyor. Bu nedenle de yenilenen araçlarla birlikte okul servisi pazarı 10 bin adete ulaşıyor. Satış rakamları, okul servis aracı olarak en fazla tercih edilen markalar arasında Renault ve Karsan yer alıyor. 2007 yılında Master modelinden 2 bin adet aracı okul servisi olarak kullanılmak üzere müşterilerine teslim eden Fransız Renault, pazarda lider konumda buluyor. Geçtiğimiz yıl 1885 adet J9 Premier modelini okul servis aracı olarak satan Karsan ise ikinci sırada yer alıyor. Okul servis aracı pazarından yüzde 20’inin üzerinde pay almayı başaran Renault, bu yıl satışlarını yüzde 5 oranında artırarak 2 bin 100 adete çıkarmayı hedefliyor. Karsan ise söz konusu pazarda 2008 yılı için 2 bin 185 adetlik satış gerçekleştirmeyi planlıyor. Ford Otosan bu yıl yaklaşık 750 adet Transit’i okul servisi olarak satacağını açıklarken; Tofaş, Fiat Ducato’nun minibüs versiyonundan 700 adet satarak, bu yılı 2007 seviyesinde kapatmayı bekliyor. Volkswagen’in bu yılki hedefi 500 adet iken, Fransız Citroen Ocak-Temmuz döneminde 600 adetin üzerinde Jumper’ı okul veya personel servisi olarak müşterilerine teslim etti. Sprinter’in bu yıl global pazarda gördüğü talebe yeterli üretim adediyle yanıt veremeyen Mercedes-Benz de 600 adet okul servisi aracı satmayı hedefliyor.
38 binden başlıyor 100 bin YTL’ye kadar çıkıyor
10 markanın 10 farklı modelinin rekabet ettiği okul servis araçları pazarında anahtar teslim satış fiyatları 38 bin 500 YTL’den başlayıp yaklaşık 100 bin YTL’ye kadar çıkıyor. Peugeot Boxer ile Karsan J9 Premier, 38 bin 500 YTL’lik etiket fiyatlarıyla pazarın en ekonomik modelleri olarak dikkat çekiyor. Temsa’nın ürettiği 27+1 kişilik Prestij Super Deluxe modeli 100 bin YTL’ye yaklaşan fiyatıyla en pahalı tercin unvanın elinde bulundururken, Isuzu’nun Roybus C modeli de 92 bin YTL’lik fiyatıyla bu alanda ikici sıraya yerleşiyor.
Çocuklarımızı okula yılda 2 milyar YTL’ye taşıyorlar
Çocuklarının geleceği için hiç bir fedakarlıktan kaçınmayan aileler, sadece okul servis ücreti olarak yılda 2 milyar YTL’yi gözden çıkarıyor. Okul servis ücretleri illere göre farklılıklar gösterse de aileler, öğrenci başına aylık ortalama 100 YTL harcıyor. Okul öncesi eğitimle birlikte ilkokul, ortaokul ve liseye giden yaklaşık 2 milyon öğrenci olduğunu düşündüğümüzde, ailelerin en değerli varlıkları için gösterdiği büyük özverinin yıllık maliyeti 2 milyar YTL’yi buluyor. Okul servis ücretlerinin en yüksek olduğu il olarak öne çıkan İstanbul’da 2008-2009 eğitim ve öğretim yılı için okul servis ücretleri yüzde 14 oranında zamlandı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Ulaşım Koordinasyon Merkezi tarafından belirlenen ücret tarifesine göre, 0-3 kilometre ile en kısa mesafe ücreti 125 YTL olurken, 23-25 kilometre ile uzun mesafe ücreti ise 291 YTL’ye yükseldi.
HANGİ YASAL KRİTERLERE GÖRE TAŞIYORLAR?
Okul servisleri yeni eğitim ve öğretim yılında anasınıfıyla birlikte 2 milyonu aşkın öğrenciyi okula taşımaya hazırlanıyor. Aileler ise ’en değerli varlıklarını’ emanet ettikleri okul servislerinden çocuklarını güvenli bir şekilde evden okula, okuldan eve götürüp getirmelerini bekliyor. Peki, okul servisleri, kendilerinden beklenen bu önemli görevi hangi yasal kriterlere göre yerine getiriyor? Bu sorunun yanıtı, Ulaştırma Bakanlığı tarafından yayımlanan ’Okul Servis Araçları Hizmet Yönetmeliği’nde yatıyor.
YÖNETMELİK GEÇEN YIL DEĞİŞTİ
Geçtiğimiz yıllarda okul servislerinde yaşanan ve basına yansıdığı kadarıyla hepimizi üzen kazalar sonrasında Okul Servis Araçları Hizmet Yönetmeliği 2007’de değiştirildi. Ulaştırma Bakanlığı tarafından 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 75’inci maddesine dayanılarak çıkarılan yönetmelik, 28 Ağustos 2007 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanmasıyla birlikte yürürlüğe girdi. Denetim sorumluluğunu da taşıyan Bakanlık, öğrencileri taşıyan servis aracı firma ve sahiplerinin ilgili mevzuata uyma zorunluluğuna dikkat çektiği yönetmelikte diğer kamu kurum ve kuruluşlarının sorumluluk alanlarını ise şu şekilde belirliyor: "Bakanlık yapacağı denetimleri, kendi personelinin yanı sıra valilikler, kolluk kuvvetleri (polis, zabıta, jandarma) ve yetkili kıldığı diğer kamu kurum ve kuruluşlarının personeli aracılığıyla yapar. Denetimle ilgili olarak bu kuruluşlar Bakanlık ile her zaman işbirliği içinde olmak ve Bakanlık talimatlarını yerine getirmek zorundadır. Çalışma şartları yönünden Milli Eğitim Bakanlığı ve diğer ilgili kuruluşlar da mevzuatları çerçevesinde her türlü denetimi yapar."
OKUL AİLE BİRLİKLERİ SÖZ SAHİBİ
Okul aile birlikleri, servis hizmeti alınacak firmaların seçilmesinde önemli bir rol oynuyor. Yönetmeliğe göre de okul aile birlikleri seçici kurulun belirlenmesinde söz sahibi oluyor. Bu durum yönetmelikte şöyle ifade ediliyor: "Okul servis araçlarının kiralanması, her yıl okul aile birliği yönetim kurulu başkanının başkanlığında, okul aile birliği yönetim kurulunca belirlenecek bir temsilci, okul aile birliği yönetim kurulunca çocuğu servisle taşınan veliler arasından tespit edilecek dört veli, okul koruma derneği yönetim kurulunca belirlenecek bir temsilci ile varsa okul eğitim vakfı yönetim kurulunca belirlenecek bir temsilcinin katılımlarıyla oluşturulacak komisyon tarafından yapılır."
GELECEĞİMİZ BU KRİTERLERE EMANET
İşte, bir anlamda geleceğimiz olan çocuklarımızı emanet ettiğimiz okul servis araçlarında aranan yasal kriterler:
á Okul servis aracının arkasında ’Okul Taşıtı’ yazısını kapsayan reflektif bir kuşak bulundurulmalı.
á Aracın arkasında, öğrencilerin iniş ve binişleri sırasında yakılmak üzere en az 30 cm çapında kırmızı ışık veren bir lamba bulunmalı ve bu lambanın yakılması halinde üzerinde siyah renkte büyük harflerle ’Dur’ yazısı okunacak şekilde tesis edilmiş olmalı, lambanın yakılıp söndürülmesi tertibatı fren lambaları ile ayrı olmalı.
á Öğrencilerin kolayca yetişebileceği camlar ve pencereler sabit olmalı, iç düzenlemesinde demir aksam açıkta olmamalı; varsa yaralanmaya sebebiyet vermeyecek yumuşak bir madde ile kaplanmalı.
á Aracın kapıları şoför tarafından açılıp kapatılabilecek şekilde otomatik (havalı, hidrolikli v.b.) olabileceği gibi; araç şoförleri tarafından elle kumanda edilebilecek şekilde (mekanik) de olabilir. Otomatik olduğu takdirde, kapıların açık veya kapalı olduğu şoföre optik ve/veya akustik sinyallerle intikal edecek şekilde olmalı.
á Araç temiz, bakımlı ve güvenli durumda bulundurulmalı ve 6 ayda bir bakım ve onarımları yaptırılmakla birlikte taşıtın cinsine göre Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin öngördüğü periyodik muayeneleri de yaptırılmış olmalı.
á Okul servis aracı olarak kullanılacak taşıtın yaşı 12 yaşından küçük olmalı.
á Gerektiği hallerde okul ve öğrenci velileriyle haberleşebilmek için araçta telsiz veya mobil telefon bulunmalı.
á Taşıtta her öğrenci için bir emniyet kemeri bulunmalı.
á Taşıt içi düzeni sağlamak, anaokulu ve ilköğretim statüsündeki okul öğrencilerinin inme ve binmeleri sırasında yardımcı olmak üzere araçta rehber personel bulundurulmalı.
á Araçta görev yapan rehber personel, 22 yaşını doldurmuş ve en az lise mezunu olmalı.
á Şoför, E Sınıfı Sürücü Belgesi için 3 yıllık, B Sınıfı Sürücü Belgesi için 5 yıllık sürücü belgesine sahip olmalı.
á Şoför, asli kusurlu ve bilinçli taksirli olarak ölümlü trafik kazalarına karışmamış olmalı, alkollü olarak araç kullanma ve hız kuralını ihlal nedeniyle şoförün sürücü belgesi birden fazla geri alınmamış olmalı.
á Şoförler, ’Yurtiçi Yolcu Taşımacılığı Sürücü Mesleki Yeterlilik Belgesi’ne sahip olmalı.
EN BÜYÜK TEHLİKE NE?
Geçtiğimiz yıl ağustos ayında yürürlüğe giren Okul Servis Araçları Hizmet Yönetmeliği ile geleceğimiz olan çocuklarımızı taşıyan servislerde aranan kriterler yasal olarak ortaya kondu. Ancak başta güvenlik olmak üzere okul servislerinin ’olmazsa olmazları’ belirlenirken, Avrupa Birliği (AB) standartlarına ulaşabildik mi? Bu soruyu yönelttiğimiz otomotiv firmaları, üretilen araçların AB normlarında olduğuna dikkat çekerek, çocuklarımızın güvenliği açısından en büyük tehlike olarak panelvandan minibüse dönüştürülen araçların standartlara uygun olmamasını gösterdi. İşte, otomotiv üreticilerinin yanıtları:
ÜST YAPI AB NORMLARINA UYMALI
Citroen: "Getirilen araçlar halihazırda ithal araçlar oldukları için yerli olanların da Avrupa’ya ihraç edildiği düşünülürse, zaten araçlar Avrupa standardındadır. Üst yapı olarak camlar ve koltuklar Avrupa standardında üretim yapılan firmalardan temin edildiği sürece problem bulunmamaktadır. Burada üst yapı malzemelerinde Avrupa standardı şartına uyum zorunludur. Bunun için homologasyona uygun üst yapı (camlar, koltuklar, emniyet kemerleri gibi) zorunluluğu getirilmiş olduğundan, homologasyona uyan firmalar için bir problem bulunmamaktadır. Ama güvenlik standardına uyumayan üst yapı firmaların bir an önce standartları uygulaması gerekmektedir.’
SORUN UCUZA DÖNÜŞTÜRÜLENLERDE
Fiat: "Türkiye yollarındaki araçlar seri üretim açısından Avrupa standartlarıyla uyumludur. Sadece minibüs sınıfındaki araçlarda hala otomobillerde aranan koltuk ve emniyet kemerlerinin onaylı olma şartı aranmıyor. Ancak, 2009 Şubat’ından itibaren bu zorunluluk da devreye girecek. Haliyle okul servisi olarak yollarda gördüğümüz araçların birçoğu panelvan araçlardan dönüştürülmüş minibüsler. Esas problem panelvandan yapılan dönüşümle ilgili hiçbir kısıtlamanın olmaması ve seri üretim aşamasında büyük önem arz eden güvenlik unsurlarının aranmaması. Bu durumda fabrika kontrolünde üretim yapan markaları, insan taşımacılığı gibi hafife alınmaması gereken bir konuda rekabet açısından zor durumda bırakıyor. Piyasada yapılan güvenlik ve kalite standartlarından yoksun ucuz dönüşümle rekabet etmekte zorlanılmasından daha önemlisi, hiçbir güvenlik şartına uygun olmayan araçların çocuklarımızı taşımaya devam ediyor olmasıdır."
ÇARPIŞMA TESTLERİ YAPILMALI
Volkswagen: "Araç sahibi tarafından güvenilir olmayan, sertifikasız işletmelerde sonradan dönüştürülmüş olan tüm araçlar, öğrenci hayatı için ciddi bir tehlike arz etmektedir. Sertifikasız üst yapıcılarda yaptırılan tadilat işlemleri sebebiyle araç garantileri de kaybedilmektedir. Dünyada otomotiv sektöründe güvenlik birinci öncelik sırasını korumaya devam ederken, bu durum okul servis araçları açısından daha da büyük önem taşımaktadır. Yolcu koltuğu ve koltuk bağlantıları ile ilgili yönetmeliklerin Türkiye kanunlarında henüz yer almıyor olması, her türlü koltuk ve koltuk montajı şekline imkan vermektedir. Gerekli çarpma veya çekme testleri yapılmamaktadır. Gerekli testleri geçen yolcu koltuklara sertifika verilmelidir. Yeterli teknik alt yapıya sahip olmayan firmaların bilinçsiz üst yapı uygulamaları sonucunda da oluşan kazalarda insan yaşamı riske atılmaktadır."
2009’DA DEĞİŞİKLİKLER OLACAK
Ford: "Şu an Avrupa regülasyonları Türkiye’de uygulanmıyor, ancak 2009 yılı itibariyle önemli değişiklikler uygulamaya konulacak. 2009 yılı başı itibariyle Avrupa regülasyonlarına uyum çerçevesinde önemli değişikliklerle karşılaşacağız. Bunlardan başlıcalarını Euro IV emisyon seviyesinin zorunlu olması, arka kapı ve tavanda acil çıkışlar ve imdat çekici, hız sınırlayıcı, tüm koltuklarda emniyet kemeri, zorunlu tutamak ve etiketler olarak sıralayabiliriz.
Geçtiğimiz yıl Avrupa’ya yaklaşık 130 bin Transit ihraç eden Ford Otasan Kocaeli Fabrikası, Avrupa regülasyonlarına uyum çerçevesinde mühendislik çalışmaları ve hazırlıkları tamamlanmış durumdadır."
ÇOK GÜZEL BELİRTMİŞSİNİZ FAKAT MALESEF BU KURALLARA UYANLAR AZINLIKDA EN BAŞDA GELENDE ARACIN 12 YAŞ PROBLEMİ VATANDAŞ HER TÜRLÜ HİLEYLE BAŞVURUYOR MESELA İHALEYİ KAZANINCAYA KADAR BU STANDART LARA UYAN ARACI TEMİN EDİYOR ONDAN SONRA İŞİ ALDIKDAN SONRA TEKRAR BİLDİĞİNİ OKUYOR BUNLAR GENELLİKLE MİLLİ EĞİTİMİN VERMİŞ OLDUĞU İHALELERDE YAŞANIYOR KÖY OKULLARINDA KİMSE TAKİP ETMİYOR HERGÜN ARACIN PLAKASI UYUYORMU DİYE TAKİP EDİLMESİ GEREK BENCE HAKSIZ KAZANÇLA DEVLETE VE VATANDAŞLARA HAKSIZLIK OLUYUR BUNU İSTER BİR İHBAR OLARAK DEĞERLENDİRİN İSTER BİR VATANDAŞLIK GÖREVİ OLARAK AMA DEĞERLENDİRİNKİ KİMSENİNİ CANI YANMASIN