ÖSS'YE İNGİLİZ MODELİ GELİYOR

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, üniversiteye giriş sınavı konusundaki çalışmaların sürdüğünü belirterek, “İngiliz modeli güzel bir model. Bana da hoş geliyor. İnsanların beş-altı konudan imtihana girmesi, üç alanda aldıkları puanla üniversiteye müracaat etmeleri hoş bir şey” dedi.
Özcan, üniversitelerde güvenlik konusunda hazırlayacakları “önlem paketi”nin içinde, “öğrencilerin aileleriyle diyalog kurulması, olayların proaktif olmadan önlenmesi” gibi konular bulunduğunu söyledi. Özcan, YÖK Genel Kurulu toplantısına yemek arası verildiği sırada, gazetecilerle birlikte yürüyüş yaparken, soruları yanıtladı.

Bir soru üzerine, ÖSS yerine uygulanacak yeni bir sınav konusundaki çalışmaların sürdüğünü belirten Özcan, İngiliz modelinin iyi bir model olduğunu, bu modelin kendisine de hoş geldiğini belirtti.

Özcan, “Kulağa da hoş geliyor. İnsanların sadece beş-altı konudan imtihana girmesi, onlardan aldıkları, üç alanda aldıkları puanla üniversiteye müracaat etmeleri hoş bir şey. Çocuklara o kadar hamallık yaptırmaya değmez gibi geliyor, üç saat içinde kaderlerini belirlemek, bilmiyorum ne kadar doğru” dedi.

“Bu çalışmalar ÖSS'den sonra mı hızlanacak?” sorusuna Özcan, “O zamana kadar da bir şeyler yapmalıyız, o zaman geç kalırız. Bildiğim kadarıyla çalışmalar hızla sürüyor. Her gün kontrol ediyorum nasıl gidiyor diye, 'iyi gidiyor' diye rapor veriyorlar” yanıtını verdi.

ÜNİVERSİTELERDEKİ GÜVENLİK

Özcan, “üniversitelerdeki güvenlik konusuyla ilgili İçişleri Bakanı Beşir Atalay ile görüşüp görüşmeyeceklerinin” sorulması üzerine, “Hayır, önce kendimiz metin üzerinde anlaşalım da... Bir-iki güne kadar metin ortaya çıkar, çok gecikeceğini sanmıyorum. Önemli bir şey, gecikirse de esprisi kalmaz” dedi.

Bir gazetecinin, “Akdeniz Üniversitesi Rektörü Sayın Mustafa Akaydın'ın olaylarla ilgili topu valiliğe atmasına ne diyorsunuz?” sorusuna Özcan, “O mesele henüz doğru düzgün analiz edilip incelenmedi. Vali başka türlü şeyler söylüyor, Sayın Rektörümüz başka şeyler söylüyor. Onun için biraz bekleyelim diyorum” yanıtını verdi.

Bu konuda bir inceleme yaptırmadığını ifade eden Özcan, “Bekliyoruz, bize rapor yollarlar diye düşünüyoruz” dedi. Özcan, olaylar ilk meydana geldiği zaman Rektör Akaydın ile görüşerek durumu öğrendiğini, bir şeye ihtiyaç olup olmadığını sorduğunu, Rektör'ün de “Şimdilik yok” yanıtını verdiğini bildirdi.


Özcan, “Gayet hoş bir konuşma yaptık” dedi.

Özcan, üniversitelerdeki güvenlik önlemleri konusunda şunları söyledi:

“Biz, ancak üniversitelerin idarecileri ile kolluk güçleri arasındaki iletişimi güçlendirebiliriz. Üniversitenin içerisine, giriş kapılarına turnikeler, kameralar koydurabiliriz. Öğrencilerin toplu olarak bulundukları yerlere kamera koydurabiliriz, yurtların önüne, girişlerine koydurabiliriz, böyle şeyler yapmasını tavsiye ederiz.”

Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesindeki (DTCF) öğrenci olayları anımsatılarak, “öğrenciler arasında gruplaşmalar yaşandığının” belirtilmesi üzerine Özcan, “Küçücük bir yere 5 bin öğrenciyi sokarsan öyle olur tabii. Orada ciddi bir yer sorunu var. Bazı bölümleri başka yere nakledeceksiniz” dedi.

“Öğrencileri ayırmak gerilimi daha da tırmandırmaz mı?” sorusuna Özcan, şu yanıtı verdi:

“Öyle kalabalık bir yerde ne yaparsan yap, birbirlerine girerler, birbirlerinin sinirlerine basarlar diye düşünüyorum. O yüzden orada hakikaten daha az öğrenci barındırmak hayırlı bir iş gibi geliyor. Bir de çocuklarla konuşmak lazım tabii. Türkiye'de o çok yapılan bir şey değil. Her iki grubun liderleriyle bir terapi gibi... Bizim paketimizin içinde böyle şeyler de var. Öğrencilerin aileleriyle ilişkiye geçip diyalog kurmak, olayları proaktif olmadan önlemek gibi işler de var. Tek boyutlu düşünmüyoruz.”

Rektörlere bütün bunları tavsiye edeceklerini belirten Özcan, “Eğer böyle problemli öğrenciler varsa bunlarla temasa geçilmesi, rehberlik almalarının sağlanması gibi şeyler...” diye konuştu.

“Siz öğrenciyken böyle olaylara karıştınız mı?” soruları üzerine Özcan, “Ben bulaşık yıkıyordum. Biz hayatımızı kazanıyorduk. Öyle işlere vakit yoktu, öyle lüksümüz yoktu” dedi. Özcan, bir başka soruyu yanıtlarken, görev süresi sona erecek rektörlerle ilgili bir takvim belirleyeceklerini, seçimlerin Haziran ayında gerçekleştirileceğini bildirdi.

“ERKEKLERİMİZİN PROBLEMİ VAR”

Özcan, bir sosyolog olarak, Gebze'de İtalyan sanatçının öldürülmesini nasıl değerlendirdiğini soran gazeteciye, “Maalesef ülkemizde bu tür şeyler oluyor. Galiba hem yabancılara birazcık değişik bakıyoruz, hem de cinsellikle ilgili erkeklerimizin azıcık problemi var” karşılığını verdi.

YÖK Yürütme Kurulu için bugünkü toplantıda yeniden üye seçimi yapılacağını bildiren Özcan, Yürütme Kurulunun her Çarşamba günü toplanarak çalışmalarını sürdürdüğünü belirtti.

Özcan, “Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki üniversitelerin rektörleriyle dün yaptıkları toplantıya bazı rektörlerin katılmadıklarını” belirten gazeteciye, “Kimse protesto etmedi, gelmeyenler özürlerini diledi” yanıtını verdi.

Özcan, yürüyüşün ardından gazetecilerle bir süre pinpon oynadı.