Türkiye’de garip işler oluyor; şaşmamak elde değil… Ünlü bir şarkıcı ve iki bakan bir araya geliyor ve bize bu yazıyı yazdırıyor...
Pes vallahi; hem de ne pes!...
Tarkan’ı bilmeyenimiz yoktur, ünü yurtdışına taşmış, genç kızların rüyalarını süsleyen, bazen de polisle başı derde girmiş bir şarkıcımız…
Bakanlardan birisi Allianoi antik yerleşimi ile gündeme gelen Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu… “O kadar para harcadık cahiller yüzünden su tutamadık, Tarkan bu işe burnunu sokma” diyen bakanımız!..
Diğer bakan Tarkan’a arka çıkan, onun son konserine de giderek sözünün arkasında duran, bu hükümette ilk kez kendi kabinesindeki bakana karşı çıkan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay… “Bir kabine üyesi arkadaşımla bir tartışma konusu yaratmak istemem. Sanıyorum Sayın Bakan amacını aşan bir biçimde ifade etti düşüncelerini” diyerek çok doğru bir davranışta bulundu.
İki bakan ve bir şarkıcıyı birbirine düşüren, Bergama’ya 25 km uzaklıkta arkeoloji yönünden son derece önemli, yıllardır kazısı yapılan Roma döneminden arta kalmış bir termal tesisi…
AKP hükümetinin iki bakanı ile ünlü bir şarkıcıyı, arkeoloji neden karşı karşıya getirdi?
Cehalet mi, işgüzarlık mı? Yoksa kültürün üstünlüğü mü?
Birbirine benzemez kişileri karşı karşıya getiren, bu olaya neden olan Allianoi’den kısaca söz edeceğim;
Allianoi arkeolojik alanını da kapsayacak Yortanlı Barajı’nın yapımına 1970’li yıllarda karar verilmişti. Burada toplanacak su hacminin 41.60 nm3 olacağı sanılıyordu. Dönemin Başbakanı Süleyman Demirel ve Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü 1992’de görkemli bir törenle barajın temellerini atmışlardı. Bölge tarımına katkısı olacak sulama amaçlı barajın işlevini 25–50 yıl içerisinde tamamlayacağı hesaplanmıştı. Ne garip ki, Güneydoğu Anadolu’da benzerleri olduğu gibi burada da arkeolojik bir yerleşim ile karşılaşılacağı hiç kimsenin aklına gelmemişti. Bölgeyi yeterince tanımayan, sağlıklı bir kültür envanterini çıkaramayan Kültür Bakanlığının da büyük yanlışı vardı. XIX. yüzyıldan itibaren Bergama üzerinde araştırmalar yapan gezginler buradaki kalıntılardan kısa da olsa söz etmişlerdi. Ne garip ki, İ.S II. Yüzyıla tarihlenen Roma köprüsü ile hamam kalıntıları baraj çalışmaları yapılırken kimsenin dikkatini çekmemişti. Kültür Bakanlığından bu konuda yeterli bir açıklama gelmeyince de Devlet Su İşleri (DSİ) çalışmalarını sürdürmüştü. Türkiye’de kültür varlıkları konusunda kurumlar arasında yeterli bir ortak çalışmanın yapılmayışı bu tür sorunlarla her zaman karşılaşmamıza neden olacaktır.
Bergama Müzesi, Allianoi’de 1994 yılında küçük çapta bir yüzey araştırması yapmış, ardından Bergama Müzesi Müdürlüğünden Trakya Üniversitesi öğretim üyeliğine geçen Dr. Ahmet Yaraş bölgede sistematik kazılara başlamış ve çok önemli kalıntı ve bulguları ortaya çıkarmıştır. Bunların başında kuzey-güney ve doğu-batı doğrultusunda iki sütunlu cadde, anıtsal giriş kapısı, hamam kalıntıları, İlya Çayına kadar uzanan 110 m. boyundaki su kanalı, Anadolu’nun en iyi korunmuş nympheumu (yarım daire planlı çeşme) gelmektedir. Ayrıca doğu-batı doğrultusunda uzanarak merkezde kesişen ana caddenin bitiminde, temelleri ortaya çıkarılan kilise ve çevresindeki mezarlar onları tamamlamıştır. Mimari yapılardan ayrı olarak bugün Bergama Müzesinde olan nymfe heykeli başta olmak üzere çeşitli heykel, torso, 2000’e yakın altın gümüş, bronz sikkeler, kandiller, pişmiş topraktan figürünler, cam parçaları ile keramikler bulunmuştur.
Allianoi antik bir kent ve Asklepeion (Şifa yurdu) olmayıp Roma dönemi termali olup onun yakınında da şifa arayanların yaşadığı mekânlardan oluşmuş yerleşim alanıdır.
Ana hatlarını kısaca belirlemeye çalıştığım Allionai böylesine önemli bir Roma termal yerleşimidir. Arkeoloji ve turizm yönünden de son derece önemlidir. Allianoi hakkında çok sayıda bilimsel makale ve kitaplar yayınlanmış, dünya arkeoloji camiası konunun üzerine özenle eğilmişlerdir. Ne yazık ki, yakın tarihlerde buradaki kazı çalışmalarına son verilmiş, başarılı kazı başkanlığı yapan ve çok sayıda küçük buluntuları, mimari kalıntıları ortaya çıkarılan Yrd. Doç. Dr. Ahmet Yaraş, bugün kazı alanına bile girememektedir.
Allianoi üzerine arkeologların yanı sıra bazı sivil toplum örgütleri ile sanatçılar da eğilmişlerdir. Önceki yıllarda Salih Güney’in “Allianoi’yi kurtaralım” çalışmasına bu kez Tarkan da katılarak, Allianoi’nin yer aldığı bölgedeki Yortanlı Barajına karşı olduğunu Facebook’taki “Tarkan Online” sayfasında “Allianoi yok olmasın” başlığı altında yayınlamıştır. Bu konuda polemikler başlayınca da basına demeçler vermiştir.
Kültür ve arkeolojiye yakınlık duyanlara karşı ne garip ki, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlun’dan beklenmedik tepki gelmiş, Tarkan’ı itham etmesinin yanı sıra, büyük olasılıkla çevresindekilerden aldığı yanlış bilgiler doğrultusunda talihsiz bir demeç vermiştir;
Bakan kısaca; “Sanatçı sanatıyla ilgilensin, herkesin bir ihtisası vardır. Herkes bilmediği bir konuya burnunu sokarsa çok yanlış olur. Ben şimdi kalkıp da onun sanatıyla alakalı bir şey söylesem ne derece yanlış olursa, onun da bir baraj ya da tarihi eserin korunmasıyla ilgili söyleyeceği fevkalade yanlıştır.” Diyerek ithamlarda bulunmuştur.
Sizce, Bakanın, “Tarkan neden bu işle uğraşıyor” sözünde bir tenakuz yok mu?
Başbakanı ile biraz ters düşmüyor mu? Başbakan kısa bir süre önce sanatçı veya sanatçı geçinenleri Beşiktaş’ta bir araya getirerek referandumda onlardan evet oyu istememiş miydi?
Aydın bir insanının kendi mesleği dışında söz söyleme, düşüncesini ifade etmeye hakkı yok mudur? Aydınların yanlış giden işlere durun deme hakkı yok mudur?
Aydın insanların bazı konularda duyarlılık göstermesi en azından bir bakanı tedirgin etmemeliydi. Aydınlar, ülkenin sorunlarına sahip çıkmazlarsa Ertuğrul Günay’ın belirttiği gibi “bu ülkenin bilincini kim ışıtabilir, kim aydınlatabilir?”
Ertuğrul Günay’ın ardından bir başka kabine üyesi Hüseyin Çelik de Bakan Eroğlu’nun Tarkan’a maksadını aşan bir tepki gösterdiğini söyledi.
Bakan bununla da kalmayarak sözlerine devam etmiş; “Orası Allianoi değil. Allianoi diye bir kişinin uydurduğu bir kelimedir. Bunu ispat ettim. Çok net söylüyorum. Bununla ilgili TRT’yi yanıltmışlar, bir tarihte belgesel diye hazırlamışlar. Bir tarihi kayıt gösteremediler. Ben Genel müdürken TRT’ye sert bir yazı yazdım. Neticede kendim baktım. Orada Paşa Ilıcası adıyla bilinen Türkiye’nin her tarafında olan bir ılıca, kaplıca var. Sadece Peri kızı adı verilen bir eser çıktı. Bergama Müzesine kondu. Her tarafta olan mozaikler var.”
Çevre ve Orman Bakanı’nın arkeoloji bilgisine hayran olmamak (!) elde değil… Çevre ve ormandan uzaklaşıp kendini Kültür ve Turizm Bakanı veya bir arkeolog sanmış olmalı… Sanmasa bile kendisine danışmanları yanlış bilgi vermiş… Tarkan’a yanıt vermeye çalışırken böylesine büyük bir gaf yapıvermiş… Ayrıca Tarkan’ın reklâm uğruna böyle bir şeye girişmeye de hiç ihtiyacı yok... Bir süre sonra Bakanın ismi hatırlanmakta zorluk çekilecek ama Tarkan unutulmayacaktır. Bu da böyle bilinmeli…
Öncelikle Allianoi antik bir şehir değil, yalnızca Bergama yakınında önemli bir Roma termalidir. Bu bakımdan kendisine bilgi verenler, Strabon’un “Geographika” isimli, güncelliğini koruyan kitabına veya Anadolu antik şehirleriyle ilgili ansiklopedik bilgilere bakmış olmalılar. Öyle olunca da haklı olarak, antik şehir olmayan Allianoi ismine rastlayamamışlar…
Allianoi ismi Hadrianotherallı (Balıkesir) P.Aelius Aristides’in gezi notlarında geçmektedir. Roma çağında yaşamış bir gezgin olan P.Aellius Aristides, Pergamon’a (Bergama) gelirken yolda hastalanmış ve Allianoi denilen yerdeki termalden yararlanmıştır.
Bakan tarihi kanıt arıyorsa, bu gezgininin notlarına bakmalıydı. Kuşkusuz P. Aellius’un notlarını arkeolog olmayan danışmanları bilemezler.
Yrd. Doç.Dr. Ahmet Yaraş’ın ortaya çıkardığı mimari kalıntı ve buluntulara ne demeli?
Çevre ve Orman Bakanı’na Kültür ve Turizm Bakanının yanıtının yanı sıra arkeolog olan bazı öğretim üyelerinden de tepkiler gelmekte gecikmedi, kısaca bakanın bu işten anlamadığını söylediler. Allianoi ile ilgili, sayıları elliye yakın bilimsel kitap ve makaleler bulunmaktadır. Ola ki, isterlerse arkeologlar bunların listesini her zaman kendisine verebilirler.
Yalnızca doğru bir sözü vardır; insan bilmediği işe karışmamalı, fikir yürütmemelidir. Baraj uğruna Hasankeyf ve Zeugma’nın bir bölümünde olduğu gibi Allionai de sular altında kalacaksa tarih bizi hiçbir zaman affetmeyecek ve cehaletle suçlayacaktır.
Kendisine karşı yapılan suçlamaya ise Tarkan, yaşından beklenmeyecek olgunlukta yanıt vermiştir: “Bu konuyla ilgili bakanımıza cevap vermeyeceğim. Allionai ile ilgili bilim adamları zaten bir açıklama yapacak. İşin muhatapları durumu en iyi şekliyle insanlara anlatacak. Benim Allionai’ye her zaman desteğim olacak.”
Not: Okuyucularımın ve dostlarımın Şeker Bayramını (Ramazan Bayramını) kutlar, mutluluklar dilerim.
erdemyucel2000@hotmail.com
Sanatçılarıın çevreci ve tarihe sahip çıkması gibi doğal birşey olamaz. Şeker ve Ramazan Bayramı kutlu olsun
merhaba bayramın ismi ramazan bayramı , ramazan ayından geliyor şeker bayramı olması için öncelik şeker olması gerekirdi