İŞTE AKARYAKIT FİYATININ GİZLİ FORMÜLÜ

Dünyada en pahalı akaryakıtı Türklerin kullandığını defalarca yazmıştık.

İsterseniz daha iyi anlaşılması için işe önce kaba ve bol keseden bir hesap yaparak başlayalım:

Mazotun ton fiyatı dünya piyasasında bugünlerde CIF 500 – 600 dolar civarında oynuyor olsun.

Bu durumda litresi çıplak olarak 50 sente, yani 77 kuruşa mal oluyor.

Buna %30 -35 dağıtıcı firma karı koyarsanız ki bu da 23-25 kuruşa denk geliyor; mazotun pompaya gelişi 1 TL olur.

% 10 ve 15 arasında değişen bayi karını da eklerseniz mazotun litresi pompada KDV hariç 1.10 veya 1.15 arasında olur.

% 18 KDV karşılığı olan 20 kuruşu da eklediğimizde 1 litre mazotun pompa satış fiyatı en fazla 1.30 veya 1.35 TL olmalıdır.

Peki, şu anda Türkiye’de mazot kaç lira?

2.56 TL; yani olması gerekenin tam iki katı!

İşte tüm sorun da burada başlıyor!

“Arabası olan daha az gezsin, o zaman parası cebinde kalır” mantığı maalesef bu tabloyu ifade etmeye yeterli olamıyor.

Çünkü yüksek enerji ve nakliye maliyetleri üretilen ürüne doğrudan yansıdığı için bunun bedelini arabası olmayan ama mutlaka tüketmek zorunda olan halk da ödüyor:

İşte bu acayip vergilendirme trafiği yüzünden her şeye en basit haliyle iki katı para ödemek zorunda kalıyoruz!

Devlet akaryakıtta litre başına 1 TL civarında peşin ÖTV aldığı gibi, akaryakıt işinde bulunanlardan, peşin ÖTV ödediği yakıtı kullanarak üretim ve nakliye yapanlardan da sonradan gelirleri oranında tekrar vergi alıyor.

Siz halk olarak, devletçe toplanan ve siyasilerce harcanan vergilerin nereye gittiğini aslında çok iyi bilirsiniz.

Ama bu kısır döngünün üretim ve istihdamı baltalayarak, uzun vadede fakirleşmeye yol açtığını da bilmelisiniz.

Pahalı üreterek pahalı tüketen bir toplumun, uluslar arası ticarette rekabet şansı zaten hiç yoktur.

Ağır nakliye masrafları nedeniyle; yurt içinde çalışan bir kamyonun masrafıyla, mazotu vergisiz alan bir geminin Çin’den getirdiği konteynerin masrafı aynıya geliyor!

İşte o yüzden milyarlarca doları Çin ekonomisine transfer ederek, orada ucuz enerji ve işçilik maliyetleriyle üretilmiş olan malları satın alıyoruz.

Tamam, etrafımızdaki çoğu ülkelerde uygulandığı gibi akaryakıta sübvansiyon da talep etmiyoruz ama bırakın serbest piyasanın kuralları bari işlesin kardeşim!

Petrolü ucuza kullanmak ve hayatın nimetlerinden ucuza faydalanmak bizim de hakkımız!