İstanbul'da 1 Mayıs ''İşçi Bayramı''ndan ziyade, ''savaş'' havasında geçiyor. Polis, ayrım gözetmeksizin, işçiler dahil her eylemci gruba sert müdahale etti, DİSK genel merkezine gaz bombası attı. Sendikalar Taksim'den vazgeçti. 505 kişi gözaltında, 6 polis yaralı.
İl Kriz Merkezi, 6 polis memurundan 3'ünün DİSK genel merkezinden atılan taşların başlarına isabet etmesi ile hafif şekilde yaralandığını belirtti.
Olaylarda 2 vatandaş da hafif şekilde yaralandı. Bu kişiler ayakta tedavi edildi.
İl Kriz Merkezi, göstericilerin Harbiye Polis Merkezi'nin camlarını kırdığını, biri sivil, diğeri panzer olmak üzere 2 polis aracına zarar verdiği aktardı.
Merkez açıklamasında, "Çok sayıda molotofkokteyli ve molotofkokteyli yapımında kullanılan benzin bidonu ele geçirilmiştir" denildi.
Bu arada, gözaltına alınan göstericiler otobüslerle Emniyet Müdürlüğü'nün Vatan Caddesi'ndeki yerleşkesine getirildi.
Hastanenin acil servisini işgal
Merkez'den yapılan açıklamada, gösteriler sırasında bazı kişilerin bir hastanenin acil servisini işgal ettiği bildirildi.
Açıklamada, "göstericilerin Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi acil servisini işgal ederek, hastanenin faaliyetini engelledikleri, Amerikan Hastanesi'ni de taşladıkları" belirtildi.
Polis gaz bombasıyla karşılık verdi
Polisin attığı gaz bombalarından DİSK Genel Merkezi'nin yanı sıra Şişli Etfal Hastanesi de etkilendi. Sokaktaki vatandaşlar arasında bayılanlar oldu.
CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Ali Özpolat, DİSK'in içine girip gaz bombası atıldığını söyledi. Özpolat, "İnsanın nefesi kesiliyordu. İnsanlara bu kadar acımasız davranılmaz" dedi.
Kimi gruplar ise, söktükleri kaldırım taşlarını polise attı. Polise, sapanla taş atanlar da oldu. Bazı polisler yaralandı.
Yürüyüş
İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ), Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu'nun (KESK) yürüyüşü yaklaşık 100 kişiyle başladı.
DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, TÜRK-İŞ Genel Sekreteri Mustafa Türkel, KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul ile bazı milletvekillerinin yer aldığı yürüyüş sırasında gruptakilerin yolu zaman zaman polislerce kesildi.
Emniyet görevlileriyle yaptıkları görüşmeler sonrasında geçiş güzergahı açılırken, gruptakiler CHP Şişli ilçe binası önünde kendilerini polis barikatının ardında bekleyenlerin yanına geldi.
Bu arada, DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, Taksim'de Kazancı Yokuşu'na 1 Mayıs 1977'de ölenler anısına karanfil bıraktı. Polisin 1 Mayıs nedeniyle aldığı güvenlik önlemlerine ilişkin olarak Sezer, "Hükümet ne yazık ki tedbir diye bunu uygun gördü. Oysa burada miting yapmak isteyenlerin güvenliğini almak tedbirdir" dedi.
Taksim'e çelenk de yok
Üç konfederasyonun yetkilileri, kendilerini bekleyenlere bir açıklama yaparak, yürüyüşün sona erdirildiğini, Taksim'e çelenk bırakılmayacağını da bildirdi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, "Sendikalar 100-150 kişiyle Taksim'e çelenk koymayı kabul etti" demişti.
Çelik, sendikaların kararından memnun olduğunu belirterek, büyük olumsuzların önüne geçildiğini kaydetti.
DİSK: "Genel merkezimize tecavüz..."
DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, "Bu hükümetin provokasyonuna alet olmamak için sağduyu ile burada eylemi noktalıyoruz. Ancak bu hükümetten hesap sormaya devam edeceğiz" dedi.
Çelebi, DİSK genel merkezi önünde DSP'ye ait parti otobüsü üzerinde KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul, TÜRK-İŞ Genel Sekreteri Mustafa Türkel bazı demokratik kitle örgütlerinin yöneticileriyle birlikte konuşma yaptı.
Çelebi, "Şu anda İstanbul bir hapishaneye çevrilmiştir. DİSK'in genel merkezine tecavüz edilmiştir, bunu kınıyoruz" dedi.
DİSK Genel Merkezi önünde toplanan işçi ve emekçilere gaz bombaları atıldığını, boyalı su ve tazyikli sularla müdahale edildiğini belirten Çelebi, insanlık dışı her türlü yöntemin uygulandığını söyledi, "Bunun hesabı sorulacaktır" dedi.
Çelebi, "Bugün, AKP hükümetinin ikiyüzlülüğü, yalnız türban sevdalısı ikiyüzlülüğü ortaya çıkmıştır" ifadesini kullandı.
Çelebi, "Biz, bu iktidarın, bu valiliğin bundan sonraki süreci daha çok provokasyona, daha büyük olumsuzluklara dönüştürmemesi adına eylemi sona erdiriyoruz" dedi.
Çelebi, "Ayaklar baş olunca kıyamet kopar diyen Başbakana sesleniyorum; işte kıyamet budur" dedi.
"Öldürecek kadar kararlılar..."
CNN TÜRK'e konuşan DİSK Genel Sekreteri Tayfun Görgün de, "Devlet, neredeyse öldürecek kadar kararlı. Keşke başka konularda da bu kadar kararlı olabilse" dedi.
Bu kadar "hasmane" bir tutum beklemediklerini söyleyen Görgün, "Bu düşmanca tutumu bu hükümetten bile beklemiyorduk" diye konuştu.
KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul da, "Taksim'e gitmek isteyenlere sanki düşman kuvvetleri gibi muamele ediliyor" diyerek, eylemi sonlandırdıklarını bildirdi.
Tombul, kendilerinin Türkiye'de herkese sosyal adalet, özgürlük, eşitlik, barış ve demokrasi istediklerini belirterek, "Şu ana kadar kendisiyle ilgili bir şey olunca demokrasi havarisi kesilen AK Parti, emekçiler, halk söz konusu olunca barikatlar kuruyor, gaz bombaları atıyor" dedi.
"21'inci yüzyılın başında, İstanbul'da bir meydan emekçilere kapatılamaz" diyen Tombul, "Bir kentin meydanları eğer o kentin sakinlerine, sahiplerine kapatılıyorsa, o ülkede demokrasiden söz edilemez" diye konuştu.
Tombul, bu uygulamalar karşısında artık İstanbul'un tüm alanlarının 1 Mayıs alanı, Taksim alanı olduğunu ve kutlamalara devam edileceğini söyledi.
Türk-İş Genel Sekreteri Mustafa Türkel ise, 3 konfederasyonun bir araya gelerek 1 Mayıs'ın bayram olmasını ve Taksim'de kutlanmasını istediklerini ifade etti.
Türkel, "Ancak bizim bu çağrımıza çiçeklerimizle, yüreğimizde sevgi, dilimizde türkülerle geleceğiz dediğimiz bu çağrımızı anlamakta güçlük çektiler" dedi.
Yaşanan olayları tüm dünyanın izlediğine işaret eden Türkel, "Demokratik ülke olduğunu iddia eden Türkiye'de emekçilerin demokratik haklarını kutlamak için karşılaştıkları bu muameleye tüm dünya şahit olmaktadır. Buna katkı sunan herkesi kınıyoruz" dedi.
ŞİŞLİ'DE SERT MÜDAHALE
1 Mayıs'ı Taksim Meydanı'nda kutlamak amacıyla Şişli ve Beyoğlu'nun çeşitli bölgelerinde toplanmaya çalışan gruplara polis sert müdahalelerde bulundu.
İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah da, alınan önlemleri denetledi.
Mecidiyeköy Meydanı ve Cevahir Alışveriş Merkezi önünde toplanarak Taksim Meydanı'na doğru yürüyüşe geçmek isteyen gruplara, polislerce panzerden tazyikli su sıkılarak ve biber gazı kullanılarak müdahale edildi.
Mecidiyeköy'deki müdahale sonucu Gayrettepe yönüne doğru kaçan kişilerden bazıları, yol ortasındaki bariyerleri yıkarak çevreye zarar verdi.
Vatandaşlar bayıldı
Polisin kullandığı biber gazlarından Mecidiyeköy'deki otobüs duraklarında bekleyen vatandaşlar da yoğun bir şekilde etkilendi. Biber gazından etkilenen 2 vatandaş bayıldı. Bayılanlara gezici sağlık ekipleri müdahale etti.
Halaskargazi Caddesi'nde bir araya gelen ve ellerinde Bahçelievler CHP İlçe Teşkilatı yazılı pankart taşıyarak yürüyüş yapmak isteyen bir grup da polislerce durduruldu.
Dağılmaları yolunda uyarılan grup, bu uyarının dikkate alınmaması üzerine panzerden su sıkılarak dağıtıldı.
Şişli Etfal'deki hastalar gazdan etkilendi
Polis, bu grubun ardından aynı caddeye açılan Şişli Etfal Hastanesi sokağında toplanan başka bir gruba da müdahale etti. Buradan hastane bahçesine doğru kaçan gruba, polis ekiplerince müdahale sürdürüldü. Bu sırada bazı hastaların da atılan gazlardan etkilendikleri görüldü.
AA ve Reuters'ın kameraları kırıldı
Ergenekon Caddesi'nden Taksim'e çıkmaya çalışan grup ile Şişli Etfal Hastanesi girişi, Osmanbey ve DİSK Genel Merkezi önünde toplanan gruplara da polislerce müdahalelerde bulunuldu.
Bu müdahaleler sırasında polisin sıktığı basınçlı su ve kullandığı biber gazından çevredeki bazı vatandaşlar ile gazeteciler de etkilendi.
Polisin müdahaleleri sırasında olay yerinde görev yapan Anadolu Ajansı (AA) kameramanı Engin Morgül ile Reuters kameramanı Bülent Usta, basınçlı sudan etkilendi ve kullandıkları kameraları kırıldı.
DİSK önünde sert müdahale
Şişli'deki Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) genel merkezi önünde toplanan gruplara polis sert müdahalelerde bulundu.
Grupların, güvenlik güçlerinin "dağılın" uyarılarını dikkate almaması üzerine, polis biber gazı ve panzerden su sıkarak müdahale etti. Polisle göstericiler arasında kovalamaca yaşandı.
Polis midibüsüne taş
Halaskargazi Caddesi'nde toplanıp sloganlar atmaya başlayan ve halay çeken bir gruptaki bazı kişiler, caddeden geçen polis midibüsüne taş atmaya başladı. Taşların isabet ettiği araçta küçük çapta hasar oluştu.
Bunun üzerine panzer desteğindeki çevik kuvvet ekipleri grubun bulunduğu alana geldi. Panzerden su sıkılarak ve biber gazı atılarak gruptakilere müdahalede bulunuldu. Müdahale üzerine göstericiler ara sokaklara kaçarak dağıldı.
Bankanın camları kırıldı
Aynı cadde üzerindeki Cevahir Alışveriş Merkezi yakınında toplanıp sloganlar atan bir başka gruba da yine panzer desteğindeki polislerce su sıkılarak müdahale edildi.
Polisin cop ve biber gazı da kullandığı müdahale sırasında göstericilerin bir bölümü ara sokaklara ve metro istasyonuna kaçarken, bazı göstericiler de işyerlerine girdi.
Pangaltı'daki bir banka şubesinin camları, göstericiler tarafından taş atılarak kırıldı.
CHP'li vekil ve Sarıgül de etkilendi
Polisin attığı gaz bombalarından Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül de etkilendi. Sarıgül çareyi, koşarak belediye binasına girmekte buldu.
DİSK Genel Merkezi'ne gelen CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Ali Özpolat da atılan gazlardan etkilendi. Özpolat, sağlık durumunu soran muhabire, "DİSK'in içine girip gaz bombası attılar. İnsanın nefesi kesiliyordu. İnsanlara bu kadar acımasız davranılmaz" diye konuştu.
Kaldırım taşlarını söktüler
Şişli Harbiye Cumhuriyet Caddesi'nde bir araya gelen yüzleri maskeli başka bir grup da çeşitli sloganlar attı. Bu kişiler daha sonra kaldırım taşlarını sökerek çevrede önlem alan polislere fırlattı.
Çevik kuvvet ekipleri de bunun üzerine panzerle basınçlı su sıkarak, göstericilere müdahale etti. Göstericiler, polisin müdahalesi üzerine ara sokaklara girerek kaçtı.
Bu grubun ardından aynı alanda bir araya gelerek izinsiz gösteri yapmak isteyen başka bir gruba da yine su sıkılarak müdahalede bulunuldu. Polisin dağıttığı bu grup, Harbiye Askeri Müze yakınında yeniden biraraya gelerek, söktükleri kaldırım taşlarını polise fırlattı.
Sapanla polise taş
Gruptakiler, ayrıca, sapanlar kullanarak küçük çaptaki taşları da polise attı. Bunun üzerine yeniden müdahale edilen grup, dağıldı.
Bu arada, üst düzey bir emniyet yetkilisinin makam aracı olduğu belirtilen sivil plakalı polis otomobiline, Osmanbey'de göstericiler tarafından taş atılarak hasar verildi.
DİSK: "Sıkıyönetim koşullarının ötesine geçen anlayış"
DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, polis müdahalesini kınadığını belirterek, "Bu ülkeyi germeyin, işçilerin 1 Mayıs kutlamalarını engellemeyin, hukuk ve yasadışı iş yapmayın" dedi.
Çelebi, "Şu anda Türkiye'de sıkıyönetim koşullarının ötesine geçen bir ceberut anlayış var. Şu anda Türkiye'de olağanüstü hali aşan uygulamalarla karşı karşıyayız. Burada 1500'e yakın kişi var. Eğer buradaki insanlardan birinin burnu kanarsa, bunun sorumlusu iktidar ve vali olacaktır. Uygulanan abluka ortadan kaldırılmadır" diye konuştu.
Olaylar Nişantaşı'na da sıçradı
Nişantaşı'nda da polis ile göstericiler karşı karşıya geldi. Parke taşlarını söken göstericiler polise saldırdı, olaylarda kaskı bulunmayan bir polis yaralandı.
Polis biber gazı ve tazyikli su ile göstericilere müdahale etti. Kaçan göstericilerin açık mağazalara kaçmaya çalıştıkları görüldü.
Göstericiler sivil bir polis aracına da ellerindeki taş ve sopalarla saldırdı. Araçta ciddi maddi hasar meydana geldi.
Göstericilerin çoğunun 18-26 yaş grubu arasında olduğu sanılıyor.
17 molotofkokteyli bulundu
Beyoğlu'nda, hazırlanmış durumda 17 adet molotofkokteyli ele geçirildi. Örnektepe mahallesi Yeni Yol sokaktaki ilköğretim okulunun kapısının önünde bulunan 3 kişinin durumundan kuşkulanan polis ekipleri, bu kişileri aramak istedi.
Polisin geldiğini farkedince kaçan 3 kişiden Muharrem D. (27), kovalamaca sonucu yakalandı. Bu kişiler tarafından hazırlandığı anlaşılan söz konusu yerdeki 17 adet molotofkokteyli ile 1 adet boş bidona el konuldu.
Gözaltına alınan Muharrem D., Haliç Polis Merkezi'ndeki işlemlerinin ardından İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi Müdürlüğü'ne götürüldü.
Son önlemler
- İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü binasında kriz masası oluşturuldu.
- Şişli ve Beyoğlu'ndaki hastanelerin olağanüstü durumlara karşı hazırlıklı olması istendi.
- İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü, 112 Acil Ambulans Hizmetleri 36 ambulansı bölgede çıkabilecek olaylar için hazır bekletiyor. Taksim Meydanı'nda 4 ambulans hazır tutuluyor.
TAKSİM'DE DURUM
Beyoğlu İstiklal Caddesi Büyükparmakkapı Sokağı yakınında toplanan bir grup, pankart açarak, sloganlar eşliğinde Taksim Meydanı'na yürümek istedi. Bunun üzerine İstiklal Caddesi girişinde önlem alan polis, boyalı su ve gözyaşartıcı bomba kullanarak gruba müdahale etti.
Grup da polise taş ve şişe atarak karşılık verdi. Grup, müdahale sonucu ara sokaklara girerek kaçmaya çalıştı. Gözyaşartıcı gazdan etkilenen bir kadın fenalık geçirdi.
Polis ve vatandaşlar, kadını gazın etkili olduğu bölgeden başka bir yere taşıyarak, ilk müdahaleyi yaptı. Kadın, daha sonra hastaneye kaldırıldı.
Taksim Gezi Parkı yakınında toplanan ve bir siyasi partinin bayraklarını taşıyan grup, çeşitli sloganlar atarak, meydandaki Cumhuriyet Anıtı önüne kadar yürümek istedi.
Göstericiler, olay yerine gelen çevik kuvvet ekiplerince engellendi. Grup, bunun üzerine geri dönerek Şişli yönüne doğru dağıldı. Bu grubun ayrılmasından kısa süre sonra aynı parkın yakınına gelerek Taksim Meydanı'na çıkmak isteyen küçük bir gruptaki bazı kişiler de polislerce gözaltına alındı.
Olaylar sırasında çevredeki bazı iş yerlerinin kepenklerinin kapalı olduğu görüldü.
Ara sokaklardan çıkarak İstiklal Caddesi'nde toplanan ve pankart açarak sloganlar eşliğinde Taksim Meydanı'na doğru yürüyüşe geçen yüzleri maskeli grup, polislerce durduruldu.
Dağılmamakta direnen gruba, panzerden basınçla renkli su sıkılarak ve biber gazı kullanılarak müdahale edildi.
İstiklal'de işyeri camları kırıldı
Aynı cadde üzerinde toplanan başka bir grup da polisin müdahalesiyle karşılaştı. Panzer desteğinde yapılan bu müdahale sırasında Büyükparmakkapı Sokağa doğru kaçan göstericiler, zaman zaman polise şişe ve taş atarak direniş gösterdi.
Çıkan olaylarda, İstiklal Caddesi'ndeki bazı işyerlerinin camları kırıldı. Bir bankaya ait otomatik para çekme makinesi ile telefon kulübeleri de zarar gördü.
Sıraselviler Caddesi ve çeşitli sokaklar ile Dolapdere ve Tarlabaşı'nda bir araya gelerek Taksim Meydanı'na ilerlemeye çalışan çeşitli gruplara da yine ekiplerce müdahale edildi.
Polisin basınçlı su sıkarak müdahale ettiği bu gruplar arasında yer alan ve Dolapdere'deki ara sokaklarda bir araya gelen bazı kişiler, barikatlar kurarak polise direnmeye çalıştı. Ellerinde sopalar olan bu göstericiler, yine polislerce zor kullanılarak dağıtıldı.
Bariyerlerle önlem
Taksim Meydanı ile bu alana ulaşan tüm yollarda yoğun güvenlik önlemleri alan ve kontrol noktaları oluşturarak çeşitli yerlere konuşlanan polisler, Cumhuriyet Anıtı'nın çevresini de bariyerlerle kapattı.
Araçların girişine izin verilmeyen meydandan yaya geçişleri devam ediyor, ancak bariyerle çevrilen anıta yayaların ulaşması engelleniyor.
Yürüyüşün başlaması planlanan Şişli Abide-i Hürriyet Caddesi Nakiye Ergül Sokak'taki Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) çevresinde ve Taksim güzergahı üzerinde de panzerlerin desteğiyle yoğun önlemler alan polis ekiplerine, bir helikopter de yardımcı oluyor.
Gezi Parkı'nda askeri birlikler
Bu arada, Taksim Gezi Parkı'nda da askeri birliklerin konuşlandıkları görüldü.
Polis uyardı
Bina çevresinde yoğun güvenlik önlemleri alan polis ekipleri, megafonla grubu dağılmaları konusunda uyardı. Dağılmamakta direnen işçiler ve polis ekipleri arasında sözlü tartışmalar yaşandı.
Gaz bombası ve tazyikli suyla müdahale
Hazırlıklarını yapan polis ekipleri, uyarılara rağmen sloganlarını sürdüren işçilere tazyikli suyla müdahale etti. Gaz bombası da atılan işçiler, ara sokaklara doğru kaçışırken, bazı işçiler DİSK binasına sığındı. Gazdan etkilenen işçiler, sloganlarını sürdürürken, bölgedeki gerginlik sürüyor.
"İnadına 1 Mayıs, inadına Taksim"
Polis müdahalesinin yaşandığı DİSK Genel Merkezi önündeki gerginlik sürerken, açıklama yapan DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, "Buradaki işçilerden birinin burnu kanarsa bunun sorumlusu hükümet ve Vali'dir" dedi. Öte yandan, genel merkez önünde toplanan yaklaşık 2 bin işçi, "İnadına 1 Mayıs, inadına Taksim" sloganları atıyor.
Süleyman Çelebi açıklama yaptı
DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, Genel Merkez'e gelerek polis müdahalesi ve 1 Mayıs'ta Taksim'in yasaklanmasıyla ilgili açıklama yaptı. Açıklaması sendika üyeleri tarafından sık sık sloganlarla kesilen Çelebi, "Dün geceden itibaren gelen sendika üyelerimizi ve misafir sendika üyelerimizi gece boyunca misafir ettik. Ancak sabaha karşı bina içinde ve dışında müdahale ile karşılaştık. DİSK'e üye ve diğer örgütten arkadaşlara müdahale oldu. Bu saldırıyı yapanları şiddetle kınıyorum. Olağanüstü hali aşan uygulamalarla Türkiye karşı karşıya. Yalnız burada Şişli'de değil, Türkiye'nin çeşitli yerlerinde yaşanan bu baskıları protesto ediyoruz. İnsanlarımızı daha buraya gelmeden, toplanmadan, gaz sıkarak, su sıkarak durdurmaya çalıştılar. Şuanda binada bin 500'e yakın insan var. Buradaki insanların, çalışanların tekinin bile burnu kanarsa sorumlusu iktidar olacaktır, Vali olacaktır. Şuan abluka altına alınan bu durum ortadan kaldırılmalıdır. Bizim özgürce Taksim'de anma yapmamız engellenmemeli" dedi.
DİSK, KESK ve Türk-İş'in duyarlılık göstererek sağduyu ortaya koyduğunu ifade eden Çelebi, "Bu yasa dışı uygulamalara son verilmesi çağrısında bulunuyorum. Bu ülkeyi germeyin. Bu ülkede işçilerin 1 Mayıs kutlamalarını engellemeyin. Sorumlusu bunları yapanlar olacaktır. Biz buradayız, inadına 1 Mayıs'ı kutlayacağız. Televizyonlardan aldığım bilgiye göre yayın yasağı getirilmiş. Bu hangi demokrasi anlayışına sığar. Biz burada saat 10.00'da toplanma kararımızı verdik, buradayız" diye konuştu.
Yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı DİSK Genel Merkezi önündeki gerginlik sürerken, sendika üyeleri, bina camlarından bayrak sallayarak "İnadına 1 Mayıs, inadına Taksim" sloganları atıyor.
Ara sokaklara kaçtılar
DİSK Genel Merkezi önündeki polis müdahalesinde sıkılan biber gazından etkilenen işçiler, ara sokaklara sığındı. Yerlere oturan işçiler, uzun süre kendine gelemedi.
Bazı işçiler baygınlım geçirdi
DİSK Genel Merkezi önünde polisin gaz bombası ve tazyikli suyla müdahale ettiği işçiler, ara sokaklara kaçıştı. Aralarında bayanların da bulunduğu grup, sıkılan gazın etkisinden uzun süre kurtulamadı. Uzun süre öksüren işçilerden bazıları baygınlık geçirdi. Bu sırada sendika binasının camlarından bakan işçiler, polise taş attı.
Gerginlik sürüyor
Müdahalenin ardından tekrar sendika binası önünde toplanan işçiler, sloganlar atmaya devam ediyor. Bölgedeki gerginlik sürüyor.
Bir işçiye ambulansta müdahale edildi
Disk Genel merkez binası önünde polisin gaz bombası ve tazyikli suyla müdahale ettiği işçiler, ara sokaklara kaçışırken, baygınlık geçiren bir işçi ambulansa alındı. Ambulansa konulan işçinin kalp krizi geçirdiği öğrenildi.
Beyoğlu'nda molotof kokteyli hazırlayan bir kişi yakalandı
Beyoğlu'nda ara sokaklarda uygulama yapan Beyoğlu Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı ekipler, saat 20.00 sıralarında Örnektepe Yeniyol sokak üzerindeki Meşe Altın İlköğretim Okulu'nun bahçesinde M. D. (19) isimli kişiyi molotof kokteyli hazırlarken yakaladı.
İkinci müdahale yapıldı
Sendika binası önünde yaşanan ilk müdahalenin ardından ara sokaklara dağılan ve sendika binasına sığınan işçilerden oluşan yaklaşık 40 kişilik grup, bir süre sonra tekrar toplandı. Sloganlar atarak polisin tutumuna tepki gösteren işçiler yere otururken, polis panzerinden grubun üzerine tazyikli su sıkıldı. İşçiler müdahale üzerine kaçışırken, bölgedeki gerginlik sürüyor.
Şişli'de hastaneye biber gazı atıldı
Halaskargazi Caddesi üzerinde polis ve göstericiler arasında yaşanan kovalamacanın ardından Şişli Etfal Hastanesi'ne sığınan gruba sıkılan biber gazı, hastaları perişan etti.
Şişli'de toplanarak Taksim'e yürümek isteyen gruba müdahale eden polis, göstericileri uzun süre kovaladı. Yaşanan kovalamaca sırasında bir grup gösterici Şişli Etfal Hastanesi'ne sığındı. Güvenlik güçleri, hastanenin girişine sığınan göstericilere biber gazı sıkınca ortalık karıştı.
Sıkılan biber gazından en çok hasta ve hasta yakınları etkilendi. Gözleri yaşaran ve öksüren hasta yakınları, polisin tutumunu eleştirdi. Sıkılan biber gazından, annesiyle birlikte hastaneye gelen küçük bir kız çocuğu da etkilendi. Gözleri yaşaran ve olayın korkusunu üzerinden atamayarak ağlayan kızını sakinleştirmeye çalışan anne, duruma tekpi gösterdi.
murat kardeşimize yürekten katılıyorum bu olayların bu şekilde olmasına kesinlikle başkanları sorumludur yazık günah ya bu insanları birbirine düşürdüler çok yazık çok günah o vatandaşları değil esas başkanlarını sopalamak gerekiyor
Dünyaya rezil olduk.hastaneye BOMBA atıldı,yaşlılar,hastalar ve çocuklar ölüm tehlikesi atlattı.Bu öfke ve kin niye?Olaylarla ilgisi olmayanlar bile coplandı.Bizim polisimiz insaflı,merhametli idi.Ne oldu bunlara?Nasıl bir yönetim anlıyışı bu?Hükümet bir daha biber gazı kullanımını mutlaka kaldırmalı ve ya şiddet olaylarında kullanmalı.İşine gücüne gidenlere,olaylarla ilgisi olmayanlara bu şiddet niye?Polis şefleri ve polisler bu gibi olaylar için eğitilmeli,diye düşünüyorum.İşçimize bir günlük,bir saatlık BAYRAM bile çok görüldü.Olmadı sayın valim,olmadı sayın emniyet müdürüm.Hastanede biber gazından etkilenen hasta ve çocukları TV'lerden gördünüz.İlgililer bu görüntüler sizlerin içini sızlattımı?Çok merak ediyorum.Türkiye bunu hak etmiyor.
Ben kesinlikle hükümetin suçu bulunduğunu düşünmüyorum. Orada zarar gören poliste, işçide sendika başkanları yüzünden zarar görmüştür. Sendikalar ellerindeki gücün farkında olmakla beraber bu gücün nerede ve nasıl yararlı kullanılacağı konusunda bihaberler. Taksim Istanbul ulaşımının kilit noktalarından belki de en önemlisi. Burada hangi sorumsuz kafalar toplu bir hareket istemek konusunda hak iddia edebiliyor? Nasıl vatandaşın işini aksatabiliyor? Nasıl vatandaşı zaten mevcut trafikte daha da fazla zaman kaybettirebiliyor? Taksim'de anılmak isteniyorsa sendika başkanları toplanır 20-30 kişi giderler karanfilini, çelenkini bırakırlar sonra da izin verilen hayata olumsuz etkilemeyecek yerlerinde ne isterlerse yaparlar. Bu inat nedir? İstedikleri zam verilmedi diye bu şekilde mi diretilmelidir? Hepsini sorumluluğa aslında bunca senedir vatandaşı 1 Mayıs'ta sokağa çıkarken tedirgin ettikleri için istifaya davet ediyorum.
Lütfen yaptığınız haberlerde her ne sebeple olursa olsun sadece doğruları yazın. İstanbul da hiç bir olay olmadan polis saldırısı başlamıştır, yoksa polis saldırıya karşılık vermemiştir. Tv izlediyseniz görmüşsünüzdür. Şişli de toplanıp bekleyen yaklaşık 40 kişilik CHP liye polis müdürü hiç nefes almadan ve cevap beklemeden "neden toplanmışsınız bu kanunlara aykırıdır, hemen dağılın,polis dağıt şunları" diyerek saldırdı. Bir diğer konu DİSK binasından atılan taşlarla polisin yaralandığı da yalan.Binadan taş atılmadı.Aksine polis binaya gaz bombası ve taş atıyordu.Hastane önü göstericiler tarafından kesilmedi polis hastaneye ve hastalara gaz bombası ve taşlar atarak zarar verdi.Daha bir çok konu. Lütfen insanlık suçu işleyenlerin tutumunu haklı göstermeye çalışmayın.
(Deniz ADALI) bu arkadaşımız diyorki hiç brsey olmadan polis müdehale etti polis atş attı allahını sevresen sen ordamıydın olayların içindemiydin.hadi olayların içinde olmasan bile hiçmi haberleri izlemedin havada uçan taşlar molotoflar onlar neydi polise atılmış çiçekmiydi...evet sen nerden bliyorsun diyeceksiniz ben kameramanım olayların içindeydim herseye canlı gözlerle şahit oldum devlet çok büyük olayların çıkmasını önledi bence fazla lafa gerek yok...
MUHTEŞEM İKİLİ PALA BIYIK VE YAVERİ BU İKİLİ HAKİKATEN MUHTEŞEM
yine bir sekilde gundemimiz yapay bir sekilde yaratildi. veya hukumet yine gundem yaratti. veya sendikacilar hukumet ile isbirligi icinde. veya baska bir sey. ama sonucta: yine iki kutuba ayrildik. niye herseyde iki marjinale donusuyoruz? hic mi "UZLASI" kulturu yok? tolerans kalmadi mi kimsede? hic mi mantik, vizyon, terbiye, ahlak, saygi, vs kalmadi? sanki isciler butun haklarini almislar herseyden memnunlarmis gibi "illa bunu Taksim'de kutlariz" dediler. sanki hukumet iscileri hep kollamis ama bir sefer de "teror / provokasyon tehlikesi var, beni idare edin" dedi. ne guzel hikayeler! bir de taksime gelen isciler icin: bunlarin hic mi ailesi, coru cocugu, anasi, babasi, kardesi vs yok mu? diye cok merak ediyorum. oraya gelindiginde karsindaki insanin da boyle yakinlari olabileceginin farkinda mi bu insanlar?
Yazıyı okuduktan sonra kafamda yazacağım yorumu şekillendirdim.Arkasından yorumları okumaya başladım.Neşem kaçtı.Polise uzanan eller kırılırmış.Hadi be!Polise nasıl el uzanır.Adamların donanımını görmüyormu sunuz?Provaköterler bile yaklaşamıyor.Kameralar küçük açıları çekiyor.Televizyonların yayın süreleri belli.Kolumu kırarlar diye,bacağımı kırarlar diye her yere giremeyen kameramanlar ne kadar çekim yapabildiler acaba?Vali ben güçlüyüm diyor.İçişleri bakanının sesi çıkmıyor.Emniyet müdürü,valinin yanındayım ama sorumluluk valinin görüntüsü veriyor.Esnaf sıfır ciro diyerek zarar belirtiyor.Satılmayan mal dükkanında duruyor.Nereden zarar oluyormuş? Bu görüntüler de birgün unutulacak.Bu görüntülerin adını ne diye alandırırsanız adlandırın ama gelecek nesil arşivlerden çıkarıp utançla bakacaktır.Polisin toplum sağlığını,güvenliğini sağlamak için uzun bir eğitime ihtiyacı var.Polislik mesleğine alınacak kişilerin ruh halinin çok iyi belirlenmesi gerekir.Yoksa halkla arasındaki mesafeyi kapatamaz.Hastahaneye gaz bombası atar.vatandaşı yaralar.Arkasından güvenlik sağladım der. Vatandaşım tepki vermekten aciz.Eleştiri yapamıyor.Büyüklerimiz doğrusunu bilir deyip,acizliğini her dakika belli eder.
ya arkadaşlar.birde neyi merak ediyoruuuuum.bu işcileri örgütlüyen,gaza getiren,t.c.yasalarını hiçe sayan.( ele başlarının) neden,sebebi nedir. alınıp sorgulanmıyor?ilgililere soruyorum. devlet suçlu diyenler? hükümet suçlu diyenler?vali suçlu diyenler ?ve güvenlik görevlileri suçlu diyenler. bu sendika başkanları nerede.taksime,maksime çıkarız bizi kimse durduramaz diye basına ve televizyonlara ve türk milletine ahşam kesipte bizi dünyaya bile rezil eden bu densizler nerede?ben sizlere söyliyeyim.televizyonlarda bu görüntüleri seyredip kısır,kısır gülüp veyada göbek atıyorlardır.herkes görevini yapsın.onlar kendilerini bilirler?ve son satırlarım.(adaletsiz padişahın ejderha girsin köşküne)
Murat demir kardesim dogru soyluyor.Sizin sendika baskanlariniz tirilyonlarca gelirleri var.Siz Baskanlarinizdan hesap sorun,Devlete karsi geleceginize.Molotof kokteilleri ile polise saldiracaginiza.Adam gibi isinizi yapin.Aciz maciz palavra yapmayin.O polislere uzanan eller birgun kirilir.......
bu emekçiler bu yapılanları hak etmiyor insanların hiç bir suçu yok sadece bayramlarını en güsel şekilde kutlamak istediler ve buna izn verilmedi tüm işçilerin emekçilerin 1 mayısını kutluyorum
şimdi bu işciler açlıktan ve yoksulluktan bahsediyorlar.peki sizin bu sendika başkankanlarına sormanız gerekmiyormu.bizler acız,ve yoksullukla mücadele ederken.sizler ankaradaki gökdelen binalarınız.akdenizdeki otelleriniz.egedeki tatil köyleriniz.tüm şehirlerdeki paha biçilemeyen gayri menkulleriniz.arsalarınız.ve devletten sağlanmış imkan ve olanaklarınız.soruyoruz?devlete kafa tutacağınıza gidinde başkanlarınıza hesap sorun.kimsenin huzurunu bozmayın.ve insanları germeyin.şehit olan askerleri analarını babalarını eş ve coçuklarını düşünün.sizler sokaklarda terör estiresiniz,diyemi şehit oldular.????????????????
BENCE BU HÜKUMET OLMASAYDI ŞİMDİ BU GÜN TAKSİM MEYDANLARINDA KAN GÖVDEYİ GÜRÜYORDU?
bu ülkede hep sizin haklarınızmı verilmiyor?asgari ücretle çalışan insanlarımızdan sizin ne gibi bir farkınız olabilir? sendikalı, kadrolu, devlet işcisi, devlet memuru.ülkeyi zaten siz yiyorsunuz.(güvenlik güçlerimiz hariç)şimdi bir devlet işcisiyle, hem sendikalı hem kadrolu tüm sosyal faliyetten yaralanan?birde asgari ücretle maaş alıp. ev geçindiren çocuk yetiştiren ,ve almış olduğu O paradan birde devlete vergi veren. işçileri mukayese edelim .tabi kalbiniz ve vijdanınız varsa. sizde akp liler. fakir fukara garip guraba deyipte. masumları bunlara ezdirmeyin. bu gün bunları yapanlar yarın bu ülkeye neler yapar.bunuda siyatle uğraştığını sanan beylere söylüyorum.bunları milletim başına sizler baş yaptınız. kimsede duygu sömürüsü yapmasın.çalışan çalışır.çalışmak zoruna giden varsa .bu ülkede vatan evladı çok. hepsininde ihtiyacı var .okadar......
murat kardeşimin fikirlerine aynen katılıyorum ve destekliyorum.
o insanlar orda haklarını istiyolar emekçi insanlar sonuçta orda bulunanlar pOlisin yaptıgı şiddet resmen FaşistLik 1 mayıs işçi bayramı tüm emekçilerin kutlu oLsun sömürüye eziLmeye iŞkanceye aÇlıga yOksuLLuga karŞıyız TAKSİME ELİNDE SONUNDA GİRECEGİZ .
bu hükümet bunları hak etti çokdan bile adam gibi kanun çıkarsınlar
murat demir arkadaşım. sen memur sen in binasını görmüşsün. disk in merkez binasını bak bakalım gökdelen akp nin mi diskin binasımı. hem barzaniyle görüşen akp işçilere bu zülmü görüyor. pkk eylemlerinde polis baya medeni! işçiye zulum...
Sendikaların, Taksim'de 1 Mayıs dünya emek ve mücadele gününü kutlamaları gül gibi haklarıydı. Yönetenler, emekçileri 'ayak takımı' olarak aşağılanmak istiyor ve tüm değerleri üretenlere haksız uygulamaları reva görüyorlar. Beyler, bu böyle gitmez! Bakın, bizim burada, Baden-Württemberg Eyalet Anayasası'nın 3. Maddesi, 2. fıkrası ne diyor: '1 Mayıs, yasal bir tatil ve kutlama günüdür. Bir Mayıs, SOSYAL ADALETİ, BARIŞI, ÖZGÜRLÜĞÜ ve HALKLARIN KARDEŞLİĞİNİ benimser/yüceltir.' Bugün Türkiye'de emekçilere uygulananlar, devlete iyi bir not mu kazandırmıştır? Devletin gücü, onlara karşı savaş açmak yerine, Taksim'de yapacakları mitingi korumak yükümlülüğünde olmalıydı!