Türkiye’de bazı torunlar, çocuklar bugünlerde anneannelerinin ya da babaannelerinin, büyükbabalarının, anne veya babalarının Müslüman olmadan önce başka bir dinin, başka bir etnik kökenin mensubu olduklarını öğreniyor.
Neredeyse yüzyıla yaklaşan bir geçmişi aralayıp, bugüne kadar çocuklarına “Aslında biz birer Ermeniyiz evlat!” diyemeyenlerin travmalarını, bu “evlatlar” ortadan kaldırmaya çalışıyor. Travmalar aydınlandıkça ise 1915 olaylarının çok sonrasında bile; 50’li 60’lı yıllarda dahi, büyüklerinin din değiştirmek zorunda kaldıklarını öğreniyor. Türkiye Ermenileri Patrikliği Ruhani Meclis Başkanı Başepiskopos Aram Ateşyan, Türkiye Ermenileri’nin ve bugün Türkiye Ermenileri’nin dışında kalmış “Müslümanlaşmış Ermenilerin” yaşadığı travmayı zaman zaman gözleri de dolarak Hürriyet Pazar’a anlattı.
Cemaatinizin sözlü tarihinde “1915 Olayları” nasıl hatırlanıyor?
Biz o konulara hiç girmek istemiyoruz. Sayın Patriğimizin de dediği gibi bunu tarihçilere bırakın, halkı buna alet etmeyin. Bakın Ermenistan’dan gelenler burada hür bir şekilde çalışıyorlar. Ermenistan’a giderseniz birçok kişinin Türkçe konuştuğunu görürsünüz. Ama üzücü bir olay olmuştur. Bunu da kolay kolay insanların üzerinden atamazsınız.
İlk gençliğini Diyarbakır’da geçiren, Diyarbakırlı biri olarak “Müslüman Ermeniler” gerçekliğinin sizin hayatınızdaki yeri nedir?
1954’te Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde doğdum. İlkokul ve ortaokulu Diyarbakır’da okudum. Altı kardeştik; üç kız, üç erkek. Ailemin büyük bir bölümü hâlâ Diyarbakır’da. Benim kanlarım hâlâ orada; yeğenlerim, kuzenlerim... Anadolu’da ve Müslüman olarak yaşıyorlar. Bana “Dayı” diyorlar. Saygılarını gösteriyorlar, evimde kalıyorlar, ben evlerine gidip kalıyorum. Zamanında çok kişiler başkalarının baskısıyla din değiştirdiler. Eniştemi baskıyla Müslüman yaptılar, tabii ki ablam da mecburen Müslüman oldu. Şimdi Müslüman olarak yaşıyorlar. Ablam 70 yaşında. 1950’li yıllarda oluyor bunlar, yani 1915’e bağlanamaz tek başına.
Nasıl atlatılır bu travma?
Bu travma kolay kolay atlatılamaz. Bir gün insanlar cesaret bulup da kalkıp diyebilse ki “Kökenim budur” o zaman travma atlatılmış olur.
Bu travmanın bir sonucu olarak da ailesinin etnik ve dini kökeninin peşine düşen, bu travmanın etkilerini hafifletmeye çalışan gençler var...
Kimse durup dururken asırlar boyu atalarının yaşadığı, kendisine de aktarmış olduğu bir inancı terk etmez. O nedenle gerçek bir imana dayalı olmayan ihtidalar (Müslüman olma), kişilerin yaşamında bir travmaya yol açar ve açmıştır da. İşte bu travmanın bir tezahürü olarak bu yaşam sırlarını nineler, dedeler bir şekilde, bazen son nefeslerinde torunlarıyla paylaşıyorlar.
Peki, biri gelse ve “Ailemin etnik kökenlerine ve haliyle de dinine geri görmek istiyorum” dese nasıl bir süreçle karşılaşır?
Her vatandaş nüfus dairesine müracaat edip dinini değiştirebilir. Hıristiyan dinine geçen kişi de Ermenidir demek değil. Bizde din ve Ermenilik ayrılmaz bir parçadır. Epeyce zaman alır. Altı aylık bir ders süresi var. Bu süre içinde de onun ne kadar köküne sadık olduğuna bakarız. Eğer onun köküne dönme konusundaki inatçılığını görürsek, Patrikhane’nin verdiği belgeyle nüfus dairesine gidip kimliğini hıristiyan olarak değiştirebilir. Akabinde vaftiz olup Ermeni kilisesinin bir üyesi olur. Burada belirtelim. Biz insanları etnik kökenine göre veya dini aidiyeti için değil, “Tanrı’nın suretinde yaratılmış oldukları için” seviyoruz.
İnsanların ailelerinin etnik ve dini köklerine dönmeleri Türkiye’nin toplumsal barışına yapacağı katkılar hakkında neler söylemek isterseniz?
Bunun toplumsal barışa büyük bir katkısı olacak. Ama öncelikle toplumların birbirlerine sevgi, saygı ve hoşgörüsüne bağlı. Başkasının dinine saygın yoksa kendi dinine de saygın yoktur.
Paskalya’ya eşpatrikle girmek istiyoruz
Türkiye Ermenileri Patriği Mesrob Mutafyan’ın rahatsızlığı nedeniyle “eşpatrik” seçeneğini yaşama geçirmeye çalışıyorsunuz. Bununla ilgili bilgi verir misiniz?
Patrikliğimizin tarihi boyunca ilk kez böyle bir durumla karşılaşıyoruz. Diğer patrikliklerde de böyle bir durum yaşanmamıştır. ‘Frontotemporal demans’ denilen hafıza kaybı, ilk defa bir din adamımızın başına geldi. Mutafyan rahatsızlığından dolayı görevini yapamadığından bu seçime gitmekteyiz. Eşpatriklikle ilgili bir tarih veremeyiz; ancak cemaatimize de söylediğimiz gibi seçim sürecini bu ay içinde başlatacağız. Önce yazılı olarak valilik makamı aracılığıyla devletimize başvuracağız, onların iznini bekleyeceğiz. Yılbaşına yetişeceğini tahmin etmiyorum, ancak Paskalya’ya yeni eşpatrikle girilmesini umut ediyoruz.
Başbakan, Ermeni çocuklar için devrede
Geçtiğimiz hafta Başbakan Tayyip Erdoğan’la bir görüşme gerçekleştirdiniz. Görüşmede öne çıkan konular nelerdi?
Ermenistan’dan Türkiye’ye gelen ailelerin çocukları sokaklarda oynuyor. Bu çocuklar sokakta kalmaya devam ederlerse topluma faydalı olamazlar. Bunların misafir talebe olarak okullara alınmasını istedik. En azından dil öğrensin, dinini öğrensin, eğitimini alsın ve insan olarak yetişsinler. Başbakan, Milli Eğitim Bakanı ile görüşeceğini söyledi.
Sorarım ki Ermenistan da kaç türk yaşıyor sürekli olarak?Yahu gidin ülkenizde yaşayın.Kilisenizi de taşıyın neyiniz varsa alın gidin be.Bizi rahat bırakın artık. Bakın Ermenistan diye bir ülke var orada gidin de biz de bilelim ki biriz ve bütünüz...
Değerli din adamımız Mutafyan'a acil şifalar diliyorum.Bir Tük ve Müslüman olarak.Bu sevgili din adamımız zaten bir olan halklarımızın ayrışmasını önlemek için çok çalışmıştı.Gerçekten okullara alınmayan,Ermenistan'da barınamayan Ermeni kardeşlerimizin çocuklarının elineden tutmamız gerekir.Her ülkenin ırkçı,faşistleri var.Hocalı Katliamını yapan,Azerbaycan'ı işgal eden bizim sokaklarımıza sığınmış küçük çocuklar değil.
Ermenilerin başına gelen " mukatele " yani insanların birbirini katletmesi. Buarada Osmanlının tedbirsizliği düşünülebilir ama suçlu gösterilemez. Amma bir hadise var ki o da ; Rus Çarlığının yani Rus Devletinin Kafkasya ve Doğu karadeniz kıyı topraklarını ele geçirmek için uyguladığı "Jenosit" yani "soykırım" planlı bir şekilde Rus Devleti 2 milyona yakın Müslüman UBIH ' ı öldürtmüştür. Ruslar şimdi bu UBIH' ların topraklarında keyf sürmektedirler. Çok az bir kısmı Türkiye, Suriye ve İsraile kaçarak kurtulabilmiştir. Dünya bunu görmemezlikten gelmiştir. Ama "ermeni- türk mukatelesi" öne çıkarılmaktadır Çünkü emperyalistler kendi çıkarlarına uygun Türkiye' nin ve bölgenin haritasını yeniden dizayn etme sevdasındadırlar. Bugünkü " Kürt Meselesi". "Ermeni meselesi", "Alevi meselesi", "silahlı sol", "Din temelli hareketler", "Türban meselesi", "Daha özgür Türkiye söylemleri" Türk halkının birbirine olan bağlılığın gevşetilip, dejenere edilerek küçük parçalara ayrılmasıdır. Batı ne ermenileri, ne de kürtleri, ne de alevileri sever. Filimin sonunda, bunları kullanılmış bir mendil gibi çöpe atacaktır. Irak' ta olduğu gibi.....
Bu haber yerine ben kenthaber sitesi yöneticilerinin Azerbaycanda ermeni vahşilerce çoluk çocuk demeden yapılan katliamlardan haberler verilmesini beklerdim,birinci dünya savaşında bu ermenilerin aynı araplar gibi Türklere yaptığı zulüm ve katliamların haber verilmesini beklerdim.Madem ki ermenisin o zaman sesini kesip bu ülkede Türk olarak yaşamalısın.Hepimiz Karabağlıyız Hepimiz Azeriyiz Hepimiz Türk oğlu Türk üz kanı bozuk milliyetsiz şuursuz değiliz.Soyumuz sopumuz belli.
Herkes inacını kolayaca söyleyebilmeli.Herkesin dini herkese.
Bosunami meydanlara cikip kürtü arapi pkk si yeziti,yahu Türk haric hepsi bosunami ermeniyiz diyonuz,gurur daduyun kürtler ermeniliginizle,cünkü olmasaniz karsi koyar,siz kime ermeni diyorsunuz derdiniz.
Bizim vergilerimizi tüketen bu ermenileri varya onların babaları Azerbaycanda 1.000.000 masum halkı evlerinden yurtlarından ettiler kendi ülkelerinde göçmen durumuna düşürdüler,hamile kadınların karnındaki bebekleri erkekmi/kızmı diye iddiaya girip karınlarını yarıp dışarıya çıkardılar bunlar iddia değil filim ve fotograflarla yabancı basın mensuplarınca kanıtlanmış olaylardır yaşadıkları Azerbaycan topraklarına aynı dedelerinin Türklere yaptğı gibi ihanet ettiler nankörlük ettiler Karabağ a irandan gelen 150 yıl önce ruslar tarafından getirilen iskan edilen ve Azerilerin ekmeklerini emeklerini aynı bizim emek ve ekmeğimizi yedikleri gibi ihanet ettiler nankörlük ettiler.Yurtseverlik Türk ülkesinin milletinin çıkarlarını korumak gözetmek duyurmak faşistlik değildir rumun yaptığı ermeninin yaptığı farskırmalarının yaptığı faşistlik olmuyor da Türk milli çıkarlarını düşününce neden faşistlik oluyor bu çifte standarttır.Ermeniler bakın bir müddet kanı bitlensin gidecek gürcistanı da karıstıracaklar Bolnisi-Şaumyani bölgesini ilhak edecekler gürcistan ın.Aydınlık çağdaşlık Türk milletinin çıkarlarıyla örtüşmüyorsa bu aydınlık ve çağdaşlık olmaz olsun.Çünkü ben Türk üm Türk ülkesinde yasıyorum Yaşadığım ülkenin medeni çağdaş ekonomik ve refah seviyesinin toplum düzeninin milli birlik ve beraberliğinin böyle abuk sabuk haberlerle bozulmasını istemiyorum.
kimse kimseyi zorla başka bir millete yamamaz kendileri türk milletinle olmayı seçmişlerdir onlar aslında avrupa tarafından eline silah verilip öz yurtlarında savaşa sebep olan insanların yine aynı iki yüzlü avrupa tarafından ihanet ettikleri insanlar içine ter edilmiş insanların soyundan gelmiştir zaten amerika avrupa nufuslu ve zengin ermenileri amerikaya ve fıransaya kaçırmış garibanları nasıl osmanlının üzerine atıp yem olarak kullandıysa aynı şekilde terk edip gitmiştir o zamanki ermeniler ve benzer ulustan milletler başta ermeniler bu terk edilme travmasıyla dinini ve milletini türk olarak değiştirmiştir olaki yine çocuklarını batı aynı amaçla kullanıp zai etmesin bunu anlayamayanlar ahmaktırlar hiç bir milletin 80 yılda 3 nesilde kimlikliğini değiştiremessin benim büyük annem giritten 1923 yılında geldi hala sağ bana kim olduğunu söylüyor biz girite türkçe bilmiyen insanlardık ama türktük babamın adı hasan annemin ayşe diye anlatır girit kaybedildikten sonra o ruslar geldi diyor ama aslında slav dili konuşan sırplar ve bulgarlar adaya atina yunanlıları tarafından katliama yardımcı olsunlar diye getirilere toplu türk katliamı yapıldığını anlatır hatta yunanlı komşusu babasını o dönemki avrupanın kışkırttığı atina yunanlısı ve sırp ve bulgardan kümese saklayarak kurtarmış 1923 yılında mübadele ile artık orada yaşayamıyacaklarını anlayıp öz vatanlarına dönmüşler bakın dikkat ederseniz türkçe bilmedikleri halde çok rahat yunanlılara karışabilirlerdi yinede orada kalıp rum olmamışlar çünkü onlara kendi insanları ihanet etmemiş kendi milletinden başka millete dönüşme gereği duysun yine balkanlardaki türklerde aynı ermenilerden türk olmayı seçen varsa bunda türklerin yada türk milletinin baskısı yada gayreti olduğunu düşünmek yanlıştır zaten o yönde bir delil de yoktur yine avrupa amerika yine öz vatanında bazı insanları kendi milletine kurduğu devlete karşı kışkırtıp ayaklanmalar çıkartıyor acaba olabilecek bir savaş sonrasında avrupa ve amerika yine amacına ulaşammassa arkasına bakıp kaçacak insanları birbirinin merhametine terk edecek artık kandırılmaktan usanmadımı bu topraklardaki insanlar buralarda yaşamanın tek şartı anlaşmak iyi geçinmek