30
Nisan
2025
Çarşamba
ANASAYFA

İdam parçalanmayı tetikleyecek

Erciyes Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mahir Nakip, devrik Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in idam edilmesiyle ilgili "İdam, parçalanmayı tetikleyecek... " başlıklı yorumunu Zaman gazetesinden aynen alıntılayarak yayınlıyoruz. İlgiyle okuyacağınızı umarız...

Saddam'ın 10 Nisan 2003 tarihinde devrilmesinden sonra ABD'nin çizmiş olduğu yol haritası adım adım ilerlemektedir. Önce bir yönetim konseyi kuruldu. Kurul, Allavi Hükümeti'ni çıkardı.

2004 yılında kurucu meclis ve şehir meclisi seçimleri yapıldı. Bu meclis, Caferi Hükümeti'ni çıkardı. 2005 ortalarında anayasa referandumu ve aynı yılın sonunda da genel seçimler yapıldı. 2006'nın başlarında da 4 yıllık Maliki Hükümeti başa geldi. Yani, siyasî gelişmelerin, ABD'nin parmak izlerini taşıdığı yol haritasına göre olduğu görünmektedir. Ancak, bu dört yıl içerisinde bütün dünya, Irak'ın daha kötüye gittiğini açık bir şekilde görmektedir. Savaşın başlamasından bugüne kadar ABD sadece birkaç bin asker kaybederken, ölen sivil insanların sayısı 700 bine yükselmiştir. Birçok şehirde okullar kapalı ve sağlık hizmetleri tükenme çizgisine yaklaşmıştır. Yurtdışında yaşayan Iraklıların sayısı 4 milyonu bulurken, iç göçmen sayısı 1.5 milyonu geçmiştir. Seçim hezimetinden sonra Bush, nispî de olsa başarısızlığı kabul etti ve ortak bir karar neticesinde Baker-Hamilton tarafından bir rapor yayınlanarak, çıkış yolları arandı. Bu noktada iç içe olan üç sorunun cevabını aramak gerekmektedir. 1. Saddam'ın idamı, Irak'a istikrarı getirecek mi? 2. ABD, 2007'de nasıl bir politika izleyecektir? 3. 2007 yılında Irak'ta neler olacaktır?

Saddam'ın idamı Şii ve Kürt siyasetçiler arasında sevinçle karşılanırken, aynı şeyi Sünni Araplar için söylemek mümkün değildir. Tarık Haşimi başkanlığında Sünnilerin İslamcı olanları bugün iktidara ortak ve parlamentoda temsil edilmeleri yanında Salih Mutlak önderliğinde Baasçı ve milliyetçi olanları muhalif konumundadırlar. Her ne kadar 11 milletvekili ile bu grubun meclisteki ağırlıkları azsa da sokağa hakimiyeti fazladır. Özellikle Bağdat'ın bir kısmında Selahattin, Anbar, Musul ve Diyala illerinde ciddi ağırlıkları olduğu inkâr edilemez. Kısa vadede buralarda patlamaların artacağına kesin gözüyle bakılmaktadır. Her ne kadar ABD, Saddam'ın idamına umut bağlayarak anarşinin azalacağını düşünüyorsa da en azından kısa ve orta vadede böyle olmayacağı tahmin edilmektedir. Nitekim infazdan birkaç saat sonra Küfe'de meydana gelen patlamada otuzdan fazla Şii vatandaş hayatını kaybetmiştir. İdamdan hemen sonra Malikî'nin, eli kana bulanmamış Baasçıları meşru siyasete davet etmesine rağmen, yeraltında faaliyet gösteren Baasçı direnişçileri susturmak ve onları normal siyaset sahnesine çekmek kolay olmayacaktır. Saddam'ın idamı, zaten zayıf olan Sünni-Şii diyaloğunu da olumsuz etkileyeceğe benziyor. Sünni din adamlarının açıklamalarına göre idam kararının Kurban Bayramı'nın birinci gününde infaz edilmesi, ABD'nin İslam âlemine meydan okuması şeklinde yorumlanmaktadır.

Saddam'ın idamına sıcak bakmasına bakarak, ABD'nin 2007 yılında en azından askerî yönden saldırganlaşacağını varsaymak mümkündür. Çünkü, Baker-Hamilton raporu, 2008 yılında geri çekilmeyi öngörmesine rağmen, Bush'un 15-30 bin arasında yeni bir asker sevkıyatının başlayacağını açıklaması bu şiddetlenmenin göstergesi olarak görülebilir. Genel olarak 2007 yılı Irak'ta önemli ve belirleyici olaylara gebe. Anayasayı Düzeltme Komisyonu, çalışmalarına ciddi olarak başlayamamıştır. Komisyonda, Şii kanadın Sadr grubu, Sünni ve Türkmen üyelerle işbirliği yapacağa benziyor. Komisyonda federasyon, petrol gelirlerinin paylaşımı, milislerin geleceği ve Kerkük'ün kaderi ciddi ihtilaf konuları olacaktır. Mevcut anayasadaki federasyon sistemi, konfederasyon hakları içermektedir. İlk çatlak sesler de Kürtlerin İsviçre'de açtıkları Irak Kürdistan Federasyon İrtibat Bürosu ile gelmeye başladı. Anayasa, her federasyona yurtdışındaki Irak Devleti'nin büyükelçiliklerinde büro açma yetkisi vermiştir. İsviçre'deki Irak Elçiliğinin küçüklüğü gerekçe gösterilerek Kürtler bu ofislerini başka bir yerde açmışlardır.

2007 yılı Kerkük'ü tartışma yılı olacaktır. Anayasa'nın 140. maddesi gereği, normalleştirme (önceden yerleşen Arapları çıkarma, yerlerine Saddam zamanında sürülen Kürt ve Türkmenleri yerleştirme) yapılacak, sonra bir nüfus sayımı ve aralık ayından önce de sadece ilde olmak üzere bir referandum yapılarak şehrin nereye bağlanacağına karar verilecek. Baker-Hamilton raporunda, şehir bir barut fıçısına benzetilmekte ve referandumun ertelenmesi önerilmektedir. Şehirde yaşayan Türkmen ve Araplar, bu şartlarda referanduma katılmayacaklarını açıkladı. KYB'nin başı Talabani konsensüsü önerirken, KDP'nin başkanı Barzani referandumun mutlaka yapılması gerektiğini söylemekte, aksi takdirde silah kullanabileceklerini ima etmektedir. Saddam'ın erken idamı ve 2003 yılından yeni yıla birikerek gelen sorunlar, Irak için 2007 yılının hiç de iyi bir yıl olmayacağını göstermektedir.

Prof. Dr. Mahir Nakip/Zaman
Yayın Tarihi : 31 Aralık 2006 Pazar 09:32:19


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
muharrem uyar IP: 81.213.178.xxx Tarih : 3.01.2007 22:18:02
sayın nakip hocamın yazısını okudum ırak devrik liderinin idamıyla ilgili yazılanları da okuyorum hocamın yazdıklarını da dogru buluyorum evet idam parçalanmayı ve çatişmaları tetikleyecek amerika 30 bin asker göndermenin planlarını yapıyor buda boş saddam suçlu veya suçsuz bu ayrı ırakta şuan iyiye giden hiç bir şey yokken birde idam gerçekleşti ırak'ın iç huzuru ve geleceği için idamın olmaması gerekirdi amerika isteseydi bu idam gerçekleşmezdi bu idamdan sonra 30 bin asker gönderseler neye yarar burada ıraklı yetkililer sünnüleri türkmenleri yanlarına alarak eşit davranmadıkları sürece mevcut ırak hükümetinin ve yabancı güçlerin işi çok zor