Başbakan Erdoğan 1 Mayıs'ta Taksim yasağını CHP'nin getirdiğini söyledi. Baykal'dan hemen yanıt geldi. Başbakan gene bilir bilmez konuşuyor
Daha önce “ayakların baş olduğu yerde kıyamet kopar” sözleriyle tepki alan Başbakan Tayyip Erdoğan, şimdi de “Kimse hırsıza sormuyor” diyerek polis şiddetinin faturasını sendikalara çıkardı.
Erdoğan, “1977 sonrasında Sayın Ecevit’in iktidar olduğu ve Baykal’ın da Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı olduğu iktidar döneminde Taksim Meydanı, bu tür mitinglerin yasaklandığı meydan haline gelmiştir” dedi.
Başbakan Erdoğan grup toplantısında şu mesajları verdi:
İşçi yoktu: ‘İstediğimi istediğim yerde yaparım’ anlayışı illegal yeraltı örgütlerinin işidir. 2008 1 Mayıs’ında Taksim ve civarında kimler vardı? Bakınız; çatışmayı sendikal mücadele zanneden bazı sendikacılar vardı. Rol çalma telaşıyla kalabalığa karışan bazı siyasetçiler vardı. 1 Mayıs’ı istismar etmek isteyen illegal örgütler vardı. Güvenlik güçleriyle çatışan, molotofkokteylleri fırlatan, araçlara dükkânlara zarar verenler arasında işçi yoktu, emekçi yoktu.
Hak-İş’e övgü: Niye Tandoğan’da olay olmadı? Onlar işçi değil miydi? Onlara koydukları isim şuydu; ‘Onlar AK Parti yanlısı...’ Bu kadar çirkin bir anlayış olabilir mi? Demek ki kavga, gürültü yoksa AK Parti yanlısı, kavga gürültü varsa onlar AK Parti karşıtı.
500 bin kişi yoktu: Sendikacılar, ‘Bir saatte biz bu işi Taksim’de bitireceğiz’ dedi. Sayın Başkan, bir saatte neyi bitiriyorsun? Oraya 30-35 bin kişiyle geleceksin. Bunu, Dolmabahçe’de toplayacaksın. Nasıl toplayacaksın diye sordum, cevap yok. O gün metro çalışmıyor, deniz taşımacılığı yok. Dolmabahçe’den yürüyüşe geçirsen, bir saatte Taksim’e çıkaramazsın. Biz bu işlerin içinden geldik, kime anlatıyorsun? Gördünüz, 500 bin kişiyi toplayamadılar, sonra da ‘İptal ettik’ dediler.
Hırsıza sormuyorlar: Bütün fatura polise kesildi. Kim bu polis? Nedir polise olan düşmanlık? Hatalar, yanlışlar olabilir, doğrudur. Ama böyle bir süreç başladığı zaman işte orada bazı şeyler şirazesinden çıkıyor. Ama zemini hazırlayanlar, kimse hırsıza sormuyor, onu sorguya çekmiyor.
Taksim’i Baykal yasakladı: 1977 sonrasında Sayın Ecevit’in iktidar olduğu ve Baykal’ın da Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı olduğu iktidar döneminde Taksim Meydanı bu tür mitinglerin yasaklandı. 1977’den bu güne 21 hükümet geldi geçti. Bugüne kadar bu iş hiç gündeme gelmiyor, ama şimdi gündeme getiriliyor. Çünkü AK Parti iktidarı işbaşında. ‘Ee, bunun iktidarına gölge düşürmek lazım.’ Bu arada gelen hükümetlerin arasında CHP, DSP, SHP oldu. Peki, niçin Taksim’i bir miting alanına dönüştürmediler? Madem bunlar emekçi, işçi yanlısıydı?
Emniyet zaruret gördü: 50. hükümette SHP iktidardaydı. O dönemdeki 1 Mayıs kutlamalarında meşhur Kadıköy olayları oldu. Araçlar yakıldı, cam çerçeve indirildi. Emniyet güçlü bir ekiple oraya gitmeyi zaruret gördüyse, bunu kontrol altına alabilmenin gereği bu olduğu için buyaptı. (Radikal)
Baykal'ın yanıtı gecikmedi
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Erdoğan’ın Taksim yasağını CHP getirdi sözlerini hatırlatarak 1977’nin CHP yokken yaşandığını, 1979’da ise İstanbul’daki sıkıyönetimin 1 Mayıs kutlamasını yasakladığını hatırlattı. Deniz Baykal dün partisinin grup toplantısında şu mesajları verdi:
Sıkıyönetim vardı: Başbakan gene bilir bilmez konuşuyor. 1977’de bu acı olay CHP yokken yaşandı. 1978’de CHP geldi ve Taksim’de 1 Mayıs kutlandı. İstanbul’daki sıkıyönetim 1979’da 1 Mayıs’ın Taksim’de kutlanmasını yasaklamıştır. Sokağa çıkma yasağı koymuştur. Buradan söylüyorum. İlk CHP iktidarında Taksim’de barış ve huzur içinde nasıl kutlanır onu inşallah biz göstereceğiz.
1 Mayıs gensorusu: Başbakan ‘Devlet görevini yapmıştır’ dedi. Devletin görevi bu mu? Çok acı bir manzara. Bunu CHP Grubu olarak TBMM’ye bir gensoru önerisiyle getiriyoruz. Başbakan çıksın orada kendisini savunsun. 1 Mayıs’ın hesabını sormayacağız da neyin hesabını soracağız?
İkinci gensoru Sabah-atv için: Başbakan şimdiden avukatlarına talimat versin, hazırlığını yaptırsın. Başbakan ’Ben müdahale etsem fiyat düşürürdüm’ diyor. Fiyatın yüksek olmasının senin damadına ne zararı var? Krediyi veren devlet bankası. Fiyat yüksek olacak ki teminat da yüksek olacak. O malı kendi paranla tıkır tıkır alırsan zarar olur, devletin parası ile alınca yüksek olmaz.
İşaretlerini veren olaylar: 1 Mayıs bu hükümetin gerçek yüzünü anlamamıza yardımcı oldu. Buraya gelinceye kadar da bir dizi anlayışı sergilediler. Kamer Genç olayı, Van rektörü, Gençay Gürsoy’un otelden alınması, 1 Mayıs görüntüleri Türkiye’nin dünyadaki görünümünü perişan etti. Ortada sendikalardan kaynaklı bir provokasyon yoktur, provokasyonun kaynağı bizzat hükümetin kendisidir. Bunun hesabını soracağız.
Himayeli güç odakları: Bir gazete, çok bilinen bir cemaate yönelik araştırma yapmak üzere muhabirini, foto muhabirini gönderdi. Gider gitmez dövüldüler. Ancak bir şey yapılmadı. Özel himayeye tabi, sırtını devletin içindeki belli güç odaklarına dayamış fiili güç odakları ortaya çıkmaya başladı.
Barroso da anladı: AB Komisyonu Başkanı Barroso ilginç bir açıklama yaptı. ‘Türkiye’de demokrasi ile laikliği yapısal olarak birlikte sürdürme olanağının olup olmadığı konusunda tereddüde düştük’ dedi. Bir süre önce Türkiye’ye gelmişti. Demek ki, olayı değerlendirme olanağı bulmuş. Laikliğe yönelik gerçekten ciddi bir tehlike olduğu ortada.
Damat Ferit benzetmesi: Türkiye-AB ilişkilerinde en büyük sorun, Türkiye’ye gelip, ileri geri konuşan AB’li siyasilerdir. AKP’nin başı derde girdikçe onları korumacı, ancak CHP’yi suçlayıcı açıklamalar yapıyorlar. Hükümeti mütareke döneminin Damat Ferit Paşa Hükümeti’ne döndürüyorlar. Teslim olmuş, yabancıların himayesine girmiş, gücünü onlardan alan bir hükümet haline dönüşüyorlar.
Turkiyenin en buyuk sorunu 60 yildir bu ulkeyi yöneten siyasetciler.maddi ve manevi cikarlarindan baska dusunceleri olmadi devamli kutuplasmalar yarattilar, halki her yönuyle bölüp bir birine dusman ettiler.Bugun icinde bulundugumuz yasam seklinden biz sorumluyuz,cünkü onlari secen biziz, susan biziz. dur demesini beceremedigimiz icin bu hallere geldik.Baykaal oldum olasi ajidatör. yaptigi ya hic bilmiyor yada cok iyi biliyor bu millet siyasetcierin kucaginda bir oraya bir buraya derken bakin ne hallere geldik. hesap sormanin zamani gelmistir. sirtimizda sülük olan bu devsirmelerden hesap sormanin zamani gelmistir.
Baykal yalanmida soylenenler.Herkes biliyor 1 mayista isciler degildi tek yuruyus yapan,chp liler ve pkk lilarda vardi ortaLIgi karistirmak icin ,bunu herkes biliyor.Neymis birde hukumet taksimde kutlatmamis ,kutlatsada chp ve pkk polisin yakaladigi molotof kokteillerini polise atsaydiniz.Birazda olsa erkek olunda erkek gibi hukumet is yapmadigi yonlerde karsi gelin.Ulkeyi kutuplastirmayin.Gerci baykal ve yobaz yandaslari oldukca bu zit gorusluluk devam eder.Ve omur boyu muhalefet olursunuz...
Sayın Baykal İnşallah CHP iktadarında Taksimde olaysız 1 Mayıs kutlamasını yaptırtacağız gibi bir cümle kullanmışé.. CHP ve İktidar olmak!... Yok Yok BAykal ın ağzından kaçmıştır :)) CHP yaz boşluk bırak İktidar yaz 3333 e gönder İktidarlık RÜYANA gelsin :))))
çamur at izi kalsın yahu beyler böylesine boş konuları büyütüp deve gibi göstermenin anlamı ne??? o yapmış bu yapmış yahu bu halk bilmiyormu bu ülkede yetkisi olanlar olumlu veya olumsuz şeyler yaparveya üstü kapalı emir yolu ile yaptırırlar. neredeyse türban sorunuyla eş değer boyutlara geldi taksim konusu bu mademki bir bayram ve dünyaca kutlanıyor bizde bu bayramı özgürce ülkenin kutlamaya müsayit tüm meydanlarında kutlaya bilmemiz gerekli değilmi ? efendim olay olurmuş başka meydanlarda olmuyormu olaylar ? art niyet düşüncelerden menfaat bekleyenler her fırsatta olaylara sebebiyet veren niyetlerini sergiliyorlar. her yerde ve herzaman taksimde dahil yaşasın bir mayis işçi ve emekci bayramı.hüseyin.
kendisinde chp aşısı olan hiç kimse devlete karsı gelmez ---ama AKP gelmiştir. mesle budur. atatürk kü haz metme meselesidir.sehy sait in torunu bile girdi ya meclise ben artık birsey demiyorum.CHP de bulamassın seyh saiti-damat feriti-vahdettini-hiyaneti KADİRcim