Siyaset ve iş dünyasının birbirine göbek bağıyla bağlandığı ülkemizde, bir iş adamı herhangi bir politikacı ile ters düşebilir mi?
Ya da daha ileri gidip, o politikacı hakkında dava açıp, birde üzerine üstlük medyayı da karşısına alabilir mi?
Böyle birşeyin Türkiye'de yaşanması şimdilik belki masal olur ama, inanın yanıbaşımızdaki komşuda oldu.
İşte Hürriyet'in Atina Muhabiri Yorgo Kırbaki'nin kaleminden bizim hem iş hem de siyaset dünyasını şapkayı önlerine koyup düşündürecek gerçek bir masal.
Andreas Vgenopulos 55 yaşında ve Yunanistan’da bu dönem en çok konuşulan isim. Babası deniz kuvvetlerinden emekli. Atina Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdikten sonra deniz hukuku üzerine ihtisas yaptı.
Birkaç tanınmış avukatın yanında staj gördü ve 1983’te ilk ofisini açtı. Adını ilk kez 1997’de Atina Borsası’nda büyük paralar kazandığında duyurdu. Banka kurdu (Marfin Bank), yabancı yatırımcılar buldu. Allah da "yürü ya kulum" deyince bugün ülkenin en büyük yatırım şirketi haline gelen Marfin Investment Group’u (MIG) kurdu.
Balkanlar’da, Türkiye dahil her yerde yatırımları var. Rusya’da, Ukrayna’da da öyle. Bankacılık, sağlık, turizm, gıda, telekomünikasyon, denizcilik ve daha pek çok sektörde peşpeşe büyük atılımlar yaptı. En büyük özelliği, cebindeki nakit para. Dubai’den gelen 5.2 milyar Euro sayesinde, ne satılıyorsa bu diyarda alıyor.
Onu tanıyanlara göre "sadık dostları ve amansız düşmanları" var. Gençliğinde eskrimciydi. 1972 Münih Olimpiyatları’na katılmıştı. Dostları için iş hayatında da aynı taktiği uyguluyor: Hücum. Beklenen sonucu getirmedi mi? Yeniden hücuma hazırlanmak için savunma...
Evli ve üç çocuk babası Andreas Vgenopulos’un yaşamı son derece sakin. Davetlerde, eğlence yerlerinde pek görünmez.
Gelelim bu başarılı işadamının "günün adamı" olmasının ve siyaset ile medya dünyası tarafından yaylım ateşine tutulmasının nedenine.
MIG’in proföyünde, Yunan Telekomünikasyon Şirketi (OTE)’nin yaklaşık yüzde 20 hissesi de vardı. Yunan hükümetinin, yüzde 4.5 hisse ile birlikte OTE’nin yönetimini Alman Deutsche Telekom’a verilmesini kararlaştırması üzerine, hisselerini değerinin çok üzerinde Almanlar’a sattı. Parasına para kattı Vgenopulos.
Anamuhalefet lideri Yorgo Papandreu ile Sol Koalisyon Partisi’nin 33 yaşındaki genç lideri Aleksis Çipras’ın, OTE’nin satışında karanlık noktalar bulunduğunu söyleyerek, kendisine ve sahibi olduğu MIG şirketine suçlamalarda bulunmaları üzerine, bu iki politikacı aleyhinde 2 milyon Euro’luk tazminat davası açmaktan çekinmedi.
Evet, bir işadamı politikacılardan tazminat istiyor.
"Ben deli değilim. Sistemi de çok iyi biliyorum. Ancak, yanımda 52 bin kişi çalışıyor. Patronları için sahtekarlık ya da kara para gibi iftiralar duymalarını istemiyorum. Siyasette de söylenebilecek sözlerin sınırı vardır. Ben paralarını şirketlerime yatıran hissedarların hizmetçisiyim. Siyasetçiler de halkın hizmetçisi. Bana saygı göstermeleri gerek" diyen Vgenopulas, davalardan vazgeçmek için kendisinden resmen özür dilenmesini istedi.
Medyayı da karşısına almaktan çekinmedi. Aleyhinde yayın yapan Yunan Star Televizyonu’na tam 150 milyon Euro’luk tazminat davası açtı.
Star televizyonunun sahibi, bu ülkenin en zengin ailelelerinden olan petrolcü Vardinoyanis’ler. Bu aile aynı zamanda Yunanistan’ın üç büyüklerinden Panatinaikos’un da sahibi. Vgenopulos şimdilerde bu kulübü de satın almak için uğraşıyor.
Eh Papandreu, Çipras muhalefetin sesleri, dolayısıyla Vgenopulos "iktidarın adamı" söylentileri dolaştı başkentte doğal olarak.
Ne gezer...
Daha geçenlerde OTE’nin satışı ile ilgili parlamento komisyonunda ifade verdiğinde, "Ben bu işten büyük para kazandım. Ama devlet çok şey kaybetti. Almanlar’a sürülen bütün şartları ben de kabul ettim ama OTE’yi bana vermediler" deyince işin öyle olmadığı anlaşıldı.
Siyaset kulislerinde Yunanistan’da "bir Berlusconi doğuyor" dedikoduları dolaşıyor. "Siyaset benden uzak" diyor Vgenopulos ama belli mi olur?