19
Nisan
2025
Cumartesi
ANASAYFA

Hava sahasından çıkarken herkes soyunuyor

Geçtiğimiz ay İran’ın Sapia takımına kiralık olarak gidip 1 ay boyunca tesettürle voleybol oynayan Galatasaray’ın 22 yaşındaki voleybolcusu Tuğçe Çelik, son dönemde yaşanan iç karışıklarıyla gündeme gelen ülkede yaşadıklarını ve tesettürle voleybol oynamanın zorlukları Pazar Vatan’a anlattı:

“İranlılar yurt dışına çıkarken İran hava sahasından çıkar çıkmaz başlarını açıyor, dönerken uçakta kapanmaya başlıyorlar. İran’da evlerin içinde çok rahat ve ikinci bir hayat var. Fırsatları olsa hepsi açılır.”

 

Sapia takımı neden özellikle sizi tercih etmiş? Onların beni tanıyıp özel olarak transfer etmeleri söz konusu değil. Menajerin uygun gördüğü kişi ben olduğum için beni kiraladılar. İranlılar zaten biraz dünya voleybolundan uzak. İran’da kadınlar ikinci planda.

Teklifi duyunca ilk tepkiniz ne oldu, korktunuz mu?
Tereddütlerim oldu ama korkmadım. Kabul ettim çünkü ben profesyonelim. Menajerim beni arayıp “Tuğçe, başını kapatmak zorundasın” dediğinde, bunun olabileceğinin zaten farkındaydım. Tüm ülkede başı kapalı gezip, spor salonunda başlarını açacak halleri yoktu. Ben anlaştıktan sonra nasıl Türkiye’de transfer olduğum takımın formasını giyiyorsam, aynı şekilde düşündüm. Onların da forması o şekildeydi. Diğerleri başını kapatırken benim açma gibi bir durumum söz konusu olamazdı.

Başı açık bir voleybolcu olarak tereddütleriniz olmadı mı?
Hayır, hiç tereddüdüm olmadı. Öncelikle bu benim için tecrübe olacaktı. Çünkü ilk uluslararası transferimdi ve Asya Kupası’nda forma giyecektim. Sezonum bitmişti. İran’da antrenman yapacaktım ve performansımı koruyacaktım. İlk başta nereye gittiğimi bilmediğim için kafamda bazı soru işaretleri oldu. Sonra gördüm ki, sadece başlarını kapatmak ve kollarını örtecek tarzda giyinmek zorundalar...

Size bir aylık önerilen ücret için “5 bin Euro” yazıldı. “Para için kapandığınız” söylendi...
Maddi açıdan hiç düşünmedim. Kaldı ki o yazılan “5 bin Euro” da doğru değil. Esas sebep “para” değildi. Ayrıca Türkiye’dekinden fazla bir ücret de önermediler. Para için gitmedim ve para için de başımı örtmedim. Profesyonel bir sporcu olduğum için, takımın böyle bir gerekliliği olduğu için örtündüm. Ayrıca, sadece ben başımı örtmüyorum. Bütün ülkedeki kadınlar başını örtüyor.


Şu anda ve gelecekte tesettüre girmeyi düşünmüyorum, böyle çok daha rahatım

Tesettürle oynadınız, şimdi düşünceleriniz değişti mi, kapanır mısınız?
Hayır, başım açık geziyorum. Böyle çok daha rahatım. Şu anda ve gelecekte tesettüre girmeyi düşünmüyorum. Çünkü önümde çok uzun bir spor yaşantısı var.

İranlılar yurt dışına nasıl uçuyor?
İran’a giden uçağa bindiğim zaman şaşırdım, çünkü uçak havalandığı anda bütün manzara bir anda değişti. İranlı olanlar yurt dışında başlarını açıyorlar. Türkiye’deki havaalanında açıkken uçak havalandığı anda herkes başını örtmeye başladı. Uçak İran hava sahasına girince de herkes tesettürlerini giydi. İran hava sahasından çıkarken uçakta açılıyorlar, ülkelerine dönüşte yine uçakta kapanıyorlar. Herkesin bir anda değiştiğini gözlemledim.

Siz de değiştiniz mi?
Mecburen... Zaten bildiğim için yanımda fularla gitmiştim. Onlar gibi örtündüm. Kısa kollu tişört giymiştim ama yanıma uzun bir hırka almıştım. Hırkayı kalçamı örtecek şekilde giydim. Onlar el bileğine kadar kapanmak zorunda. Bunun dışında, başınızı da kapatmak zorundasınız. Ama saçlarınızı örtecek şekilde değil. Sadece eşarp yeterli...


40 derece sıcakta tesettürle maç yaparken nefes almakta zorlandım

İran’da spor hayatı nasıl?
İran’da içerideki hayatla dışarıdaki hayat farklı. Zaten erkeklerle kadınların spor salonları da ayrı ayrı. Yanınızda bir erkek olmadığı sürece, spor salonunda kadınlar başlarını açıp istedikleri şekilde antrenman yapıyorlar. Ama dışarıdan bir erkek geldiği zaman herkesin başı kapalı olmak zorunda...

Erkek antrenöre izin var mı?
Hayır, bizim de antrenörümüz kadındı. Orada kadın takımlarında masör, antrenör, malzemeci, hakem, herkes kadın olmak zorunda... Antrenör çok şaşırdı, “Nasıl yani, fizyoterapistlerinize kadar herkes erkek mi?” diye sordu. Bizim bu sene Galatasaray’daki teknik kadromuzda herkes erkekti. Zaten Türkiye’de birinci ligde kadın antrenör yok...

Türkiye’de bazen mayo, bazen de şortla oynuyorsunuz. İran’da tesettürle oynamak size nasıl zorluklar yaşattı?
Hava inanılmaz derecede kuru ve sıcaktı. Kesin 40 dereceden fazladır. O havada bir de siz spor yaptığınız için ayrı bir efor sarf edip, yoruluyorsunuz. İlk başta nefes almakta zorlandım. Salona dışarıdan erkek gelmesin de, bir an önce başımızdakileri çıkartıp rahatça antrenman yapalım diye dua ediyordum. Erkek olmadığı zaman kolay oluyordu, şort- tişört giyebiliyorduk.
Maç kıyafetleriniz nasıldı?
El bileğine kadar uzun eşofman üzeri bir şey giyiyorsunuz, onun üzerine de ince file bir forma... Vücudunuz ayak bileğinize kadar kapalı. Eşofman altınız ve başınızda da bone tarzı, lastikli ve penyeli bir eşarp var, sürekli üzerinize yapışıyor. Üzerinizdeki kıyafet daha da terlemenize neden oluyor. İlk başta çok zorlandım ama uluslararası maçlar için Tayland’a gidince kolay oldu. İranlı oyuncular, dışarıda kapalı geziyordu ama biz Brezilyalı arkadaşımız Dos Santos’la istediğimiz gibi giyiniyorduk. Dışarıda şort giyiyor, salona girerken ise başımızı kapatıyorduk.


İran’da evlerin içinde başka bir hayat var, herkes
çok rahat, askılı bluz ve kısa şort giyiyorlar


Dışarıdaki hayat ve sokaktaki yaşamda en çok ne dikkatinizi çekti?
Türkiye’den hiçbir farkının olmaması dikkatimi çekti.

Nasıl yani?
Sadece kadınların dışarıda başlarını kapatmak ve üzerlerine uzun kollu giymek zorunluluğu dışında Türkiye’den hiçbir farkı yok. Dışarıda el ele tutuşan sevgililer de gördüm. İnsanlar rahat.

Ahlak polisleri dikkatinizi
çekti mi?
Spor salonlarında dahi ahlak polisleri var. Ben ilk kez onları gördüğümde çok şaşırdım. Sürekli fotoğraflarını çekip durdum. Kadın spor karşılaşmalarında, spor salonunda
3-4 kadın ahlak polisi geziyor. Eğer sporcuların başları birazcık açıldıysa uyarıyorlar. Salona girdiğimde ilk başta baş örtüm biraz kaymış. Polis beni uyardı. Ben anlamadığım için takımdaki kızlar müdahale etti. “O turist” dediler. Turistlere birazcık daha hoşgörülü yaklaşıyorlar.

Dışarıda hayat nasıl?
Ben dışarıda ele ele dolaşan çok sevgililer gördüm. Onları da ahlak polisinin uyardığını görmedim. İlk başta daha katı bir ülke bekliyordum. Hırsızlık yapıldığında insanların ellerinin kesildiği bir ortamı düşünmüştüm ama karşıma öyle bir manzara çıkmadı.
n Sokaktaki insanlarla evdeki insanlar arasındaki fark ne?
Dışarıda insanlar daha resmi ama evin içine girdiğinizde, gerçekten sanki orası İran değilmiş gibi geliyor. İnsanlar ziyaretlere kapalı geliyor ama içeride açılıyorlar. Herkesin başı açık, askılılar, kısa şortlar var. Yani dışarısı da, içerisi de tamamen farklı. “İki hayat var” gibiydi diyebiliriz.


İlk maçlarda formamın kollarını sürekli çekiştirdim

Maçta o kıyafetlerle oynamak sizi yavaşlatmadı mı?
Hareketlerimde aşırı bir yavaşlama olmadı. Benim normalde bir alışkanlığım vardır, kollarımı sürekli sıyırırım. Özellikle ilk maçlarda formanın kollarını sürekli çekiştirmek zorunda kaldım.

İranlı sporcular tesettürden şikayetçi mi?
Böyle bir fırsatları olsa, hemen tesettürlerini çıkartırlar. Bunu bence herkes ister. Onların antrenörleri dahil bana “Takımımızda bu şartlarda oynayabildiniz” diye teşekkür ettiler. Çünkü o sıcakta, o kıyafetlerle oynamak gerçekten zor.

Maçlara gelen seyirci nasıl?
İran’da kadın maçlarını erkekler izleyemiyor zaten. Çünkü yasak. Ama kadınlar erkek maçlarını izleyebiliyor. Erkek voleybol maçını izlemeye gittiğimizde, kadınlarla erkeklerin ayrı tribünlerde oturduğunu gördüm. Kadın maçlarında ise oyuncudan malzemecisine, seyirciden hakeme kadar herkes kadın oluyor.

O halde neden maçta tişört ve şortla oynamıyorlar?
Ben de aynı şeyi düşündüm ama hiçbir fikrim yok. Kural olduğu için olabilir. Arkadaşlarım da sebebini bilmiyor ki... Onlar için başlarını kapamak normal bir şey. Evlerinin içinde dahi başını kapatanlar var.


Sabah antrenmanlarına bile full makyajla geliyorlar

İranlı kadınlar inanılmaz bakımlı. Mesela ben kendi çevremde kendime dikkat ederim, giyinmeyi severim. Ama İran’daki kadınlar inanılmaz. Ben zannediyorum ki açıkta kalan tek yerleri yüzleri olduğu için... Ama onları görünce çok şaşırdım. Mesela bizde sporcularda aşırı makyaj olmaz. Dışarıdaki yaşamda daha farklıdır ama antrenmanda ve maçlarda oyuncular sade olurlar. Oysa Tahran’da sabah 08.00’de uyanamadığım zamanlarda herkes antrenmana “full makyajla” geliyordu. Çok şaşırdım. Dışarıda da o şekildeler, kendilerine çok dikkat ediyorlar.
 

Tuğrul Tunalıgil - Vatan
Yayın Tarihi : 22 Haziran 2009 Pazartesi 16:42:19


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?