14
Mart
2025
Cuma
ANASAYFA

BURSA'DAN, DÜNYAYA KURUYEMİŞ YEDİRDİ

Bursa'da küçük bir dükkanda bir asır önce başlayan serüven, bugün neredeyse dünya çapında üne ulaştı.

Bursa Kapalı Çarşıda 1902 yılında küçük bir dükkanda faaliyete başlayan Canat Kuruyemiş AŞ, bugün Kestel ilçesinde 7 bin 200 metrekarelik fabrikasında, son teknolojiyle ürettiği çerezleri, iç pazarın yanı sıra bazı Avrupa ülkeleri ile Suudi Arabistan'a satıyor.

Türkiye'nin en eski kuruyemiş firmalarından Canat Kuruyemişçilik A.Ş'nin Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Canat, kuruyemişçiliğin Türkiye'ye özgü olduğunu belirterek, bu işin bu kadar teferruatlı olarak yapıldığı başka bir ülke daha bulunmadığını söyledi.

Büyük dedeleri Abdullah efendiden itibaren ailelerinin kuruyemişçilik yaptığını ifade eden Canat, ''Dedemiz, Ulucami eşrafından yemişci Hüsnü efendi ve onun babası Abdullah efendi kuruyemişçilik yapıyormuş. Bu iş dedemizden babamıza, ondan da bize geçti. Biz 4. kuşak olarak bu işle uğraşıyoruz. 5. kuşak, yani çocuklarımız da bizim yanımızda çalışıyor ve işi öğreniyorlar. Bu çok gurur verici bir durum. Dedemizden aldığımız öğütleri, bilgileri biz de bugün çocuklarımıza anlatıyoruz. Bu bizim için en büyük sermaye '' dedi.

KÜÇÜK BİR DÜKKANDAN FABRİKAYA

Canat, 1902 yılında küçük bir dükkanda faaliyete başlayan firmalarının, bugün Kestel ilçesindeki 7 bin 200 metrekarelik fabrikasında 70 çalışanıyla üretim yaptığını vurguladı.

Firmalarının Türkiye'nin bu alandaki ilk 5 şirketi arasında bulunduğunu anlatan Canat, üretimde hijyene çok büyük bir önem verdiklerini, fabrikalarının, ''ISO 22000/HACCP Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi'' belgesine sahip olduğunu
söyledi.

Canat, ürünlerini iç pazarın yanı sıra bazı Avrupa ülkeleri ve Suudi Arabistan'a sattıklarını belirterek, şunları kaydetti:

''45-50 çeşit üründe yıllık toplam 10-12 bin ton civarında bir üretim kapasitemiz var. Bu ürünlerin arasında ayçiçeği başı çekiyor. Her yıl yüzde 30-35 oranında büyüme hedefi koyarız. Bu hedefimizi 2007'de tutturduk. Geçen yıl fabrikamıza 2 bin 400 mekrekare kapalı alan ilave ettik. Oraya son derece modern makinalar aldık. Kuruyemiş hammaddesini makinaya döktüğümüzde, onun içindeki yabancı maddeleri ayıran, analizlerini yapan modern bir sistem kurduk. Bu, bize 2 milyon YTL'ye maloldu. Ayrıca 300 bin dolara da kavurma makinası aldık. 2008'de de kalitemizi artırarak Türkiye'deki satışlarımızı ve Avrupa ülkelerine olan ihracatımızı artırmak istiyoruz. Türkiye'deki kuruyemiş sektöründe ilk 5'teyiz. 2008 yılında da bunu dahada geliştirmek, yeni pazarlara girmek istiyoruz.''

Canat, Türkiye kuruyemiş pazarının büyük bir pazar olduğunu, ülke genelinde yıllık yaklaşık 600-700 bin ton kuruyemiş tüketildiğini dile getirerek, bunun 80 bin tonunu ayçiçeği çekirdeğinin oluşturduğunu vurguladı.

KURUYEMİŞLER, ŞEKİL DEĞİŞTİRİYOR

Kuruyemiş dendiğinde akla ilk gelenlerin leblebi, fındık, fıstık, çekirdek, Antep fıstığı ve badem olduğuna işaret eden Canat, şöyle konuştu:

''Kuruyemişler artık şekil değiştirmeye, çeşitlenmeye başladı. Kuruyemişe dayalı kaplamalı ürünler yapılıyor. Yani bir fıstıktan 4-5 çeşit ürün yapılabiliyor. Çeşitli soslar kullanılarak yapılan kuruyemişler var. Bunların tüm kuruyemişler arasında yüzde 15-20'lik bir payı var. Hiçbir katkı maddesi kullanılmadan üretilen, dededen babadan kalma kuruyemiş çeşitleri yine de daha fazla rağbet görüyor. Türk insanı eski damak tadından vazgeçmiyor.''

Zuhal UZUNDERE-AA
Yayın Tarihi : 23 Ocak 2008 Çarşamba 10:54:30
Güncelleme :23 Ocak 2008 Çarşamba 11:01:15


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?