Türkan Sabancı, 1.5 yaşındayken özürlü olduğunu öğrendiği oğlu Metin'e yıllardır gözü gibi bakıyor. Birçok ailenin özürlü çocuklar yüzünden dağıldığına dikkat çeken Sabancı, "Anne çocuğuyla fazla ilgilenince, kocası çekip gidiyor" diyor.....
Türkan Sabancı tam 37 yıldır hasta yakını. O, her türlü maddi imkana rağmen özürlü oğlu Metin için bir şey yapamamış olmanın acısını yaşamış bir anne'Elden bir şey gelmez' sözünü defalarca işitmiş. Çaldığı kapıların çoğundan eli boş dönmüş. Tek tesellisi doktorların "Ancak birkaç yıl yaşar" dedikleri oğlunun büyüdüğünü görmek olmuş...
PARA NEDİR BİLMİYOR
Türkiye'nin en zengin özürlüsü olan Metin, para kavramı ile hiç tanışmamış. Paranın ne demek olduğunu öğrenememiş ama kendi durumundakilere en büyük parasal desteği o veriyor. Adına kurulmuş bir hastanesi ve okulları var. Metin bunları bilmiyor. Hayatında en iyi bildiği şey annesi... 'Anne' deyince gözlerinin içi gülüyor. 'Baba' deyince ise dudak büküyor. Belli ki öldüğünü idrak edemediği babası Sakıp Sabancı'yı çok özlüyor... Türkan Sabancı oğlu için bir dünya kurmuş. Sabancı Köşkü'nde, hayat Metin'e göre dönüyor. Türkan Hanım, yemeğinden uyku düzenine, kıyafetlerinden çıkacağı tatillere kadar oğlunun her şeyini kendi ayarlıyor. İşte 37 yıldır hasta oğlu ile yaşayan Türkan Sabancı'nın anlattıkları:
ÇARESİZLİK ÇOK FENA!
* Hasta bir çocuğa sahip olmanın en büyük zorluğu ne?
Hastalığa karşı hiçbir şey yapamamak, çaresizlik... Üstelik bu çaresizliği kabullenmek, bununla birlikte yaşamak gerekiyor. Metin böyle doğdu. Onun mutlu olması, rahat etmesi için hayatımdan çok şey verdim. Sağlığımı kaybettiysem, bunun nedeni yüzde 70 Metin'in durumudur.
* Oğlunuzun hasta olduğunu ilk duyduğunuzda ne hissetmiştiniz? Bu şoku atlatmak ne kadar zamanınızı aldı?
Bizim hayatımızda böyle bir şey yoktu, yaşanmış bir tecrübemiz yoktu. Bu yüzden fark edemedik Metin'in durumunu. Aklımıza bile gelmedi. Yabancı bir doktor ziyarete gelmişti; "Bu çocuk şey galiba" dedi. Ben de Metin'i doktora götürdüm. Henüz 1.5 yaşındaydı, çok tatlıydı. Doktor önüne oyuncaklar koydu, uzun tetkiklerden sonra beden yapısına baktı ve teşhisi koydu. Böyle bir şey beklemiyordum. Önceleri çok ağladım, üzüldüm. Yaşayamamasından korkttum. İnsan ne olursa olsun, çocuğunun yaşamasını istiyor.
BU İŞİN TEK İLACI SABIR
* Sizin durumunuzda olan annelere ne öneriyorsunuz?
Kimseye bir şey öneremem. Herkesin şartları belli. Ama bu durumda olan bütün annelere sabır diliyorum; bu işin tek çaresi sabır. İnsan bir noktada, "Tanrı bana bunu nasip etmiş ve böyle uygun görmüş" diyor ve kabulleniyorsunuz durumu.
* Devlet bu durumdaki çocuklar için ne yapmalı?
Türkiye'de kimbilir kaç tane Metin gibi spastik çocuk var! Ama devlet hiçbir şey yapmıyor onlar için.
* Siz neler yapıyorsunuz?
Bizim ailede yardım işini en iyi Dilek yapıyor. En doğru yardım kanallarını o buluyor. Metin'in adını taşıyan bir okul var. Onun durumundakileri oraya yönlendiriyoruz. Balta Limanı Kemik Hastalıkları Hastanesi'ne de destek verdik.
* Ailelerin çoğu, özürlü çocuklarını duvarların arasına kapatıyor. Onlardan utanıyorlar. Bu konuda siz ne düşünüyorsunuz?
Yalnızlık hissinden onları kurtarmak lazım. Metin kalabalığa bayılıyor. Geçen gün Bahçelievler Çocuk Esirgeme Kurumu'ndan bir grup çocukla, İstinye- Park'ta eğlendiler. Gözlerinin içi güldü. Onları ziyarete gideceğiz yine... Metin gezmeyi, arabayla dolaşmayı ve denizi çok sever. Müzik dinlemeye bayılır. Her seyahatimde onu da götürüyorum yanımda. Şimdi Allah izin verirse Fransa'ya gideceğiz. Şimdiden yerini ayırttım.
BÜTÜN YÜK ANNELERDE!
* Özürlü çocuklarına bakmayan ya da bakamayan aileler var. Hatta bu nedenle boşanan çiftlere bile rastlanıyor...
Kocalar daha çok sorun çıkarıyor çünkü kadın çocuğuyla ilgilenmekten kocasına ayıracak vakit bulamıyor. Kocalar da çekip gidiyorlar. Kadın ne yapsın? Çocuğuyla mı ilgilensin, kocasıyla mı? Nasıl yetsin ikisine birden? Onları da suçlamıyorum aslında. İnanın çok zor bir durum bu! Kadınların üzerine maddi yük de binince çok eziliyorlar. Bir çocuk ne olursa olsun annesine bağlıdır. Sakıp Bey bana o konuda çok destek oldu. Hep yanımdaydı. Başka kocalar da eşlerini bırakmasınlar.
Sakıp Bey'in öldüğünü bilmiyor...
* Metin, babasının öldüğünü biliyor mu?
Bilmiyor ve anlamıyor ama eminim onu çok özlüyor. Bazen gelecek zannediyor. Geçen gün Sakıp Bey'in şöforünü gördü ve babası gelecek zannetti. "Baba" dedi ve bekledi bir süre...
* Sakıp Bey'le hasta yatağında Metin'in durumunu konuşabildiniz mi hiç?
Yok, hiçbir şey konuşmadık. O kadar çok ziyaretçi geliyordu ki... Ben bile yarım saat yanında oturma fırsatı bulamadım kendisinin. Devamlı ziyarete gelenleri kabul ettik, durduk.
* Bir röportajınızda okudum; 'Ben öldükten sonra, Metin'e ne olacak?' diye düşünüyormuşsunuz. Doğru mu bu?
Onu Sakıp Bey öldüğünde düşündüm. Ama artık içim daha rahat. Biri yok oldu mu, hayatlarımız devam ediyor. Mesela Sakıp Bey gideli tam 4 yıl oldu. Ben hayatıma devam ediyorum, öyle değil mi? Onunla birlikte canlı canlı mezara girmedim. Buna da bir çare bulunur elbet.
Büyümesini durdurmak canilik
* Metin için her gün sizin elinize bir yığın tedavi seçeneği geliyordur. Onlar arasında eleme yapmak çok kolay bir şey değil. Kök hücre ve botoks gibi yöntemleri de deniyor musunuz?
Yok, hayır. Artık boş hayallerin peşinde koşmuyoruz. Metin'i belli bir hoca takip eder; arada bir ona götürürüz. İlaçlarının değiştirilmesi lazımsa; değiştirir veya devam eder. Onun dışında yaşamına her gün yeni bir şey ilave etmeyi denemiyoruz. Yeni bir buluş filan ne yazık ki yok. Metin de deneme tahtası olamaz! Mesela Amerikalılar bir iğne ortaya çıkardı. Bunu yapıp, çocuğun büyümesini engelliyor ve onu yatağa mahkum ediyorlar. Buna izin veren ana mıdır, yoksa bir canavar mı? Olur mu? Bu çocuğa nasıl kıyarsın? Bu iğneyi icat edenler suçlu bence. Botoks gibi yöntemler de Metin'e kâr etmez. O tür tedavi yöntemleri daha küçükler için.
Bilsem yine doğururdum...
* Artık ultrasonla ya da testlerle doğacak çocuğun özürlü olup olmadığı fark edilebiliyor. Sizin bu tür imkanlarınız olsaydı, oğlunuz Metin'i yine de dünyaya getirir miydiniz?
Bu devirde genç bir anne adayı olarak yaşasaydım ve doktorumdan karnımdaki bebeğin özürlü olduğunu öğrenseydim, onu aldıramazdım. Bebeğime kesinlikle kıyamazdım. Annelik çok başka bir şey! Bizim zamanımızda ultrason imkanları yoktu. Ama özürlü bebeğini aldırma kararı verenlere de saygı duyarım, kızamam. Bu, tamamiyle hamile olan adayın kendi kararı. İsterse aldırır. "Ben böyle bir çocuk dünyaya getirmek istemiyorum" diyen anne adayları da olabilir.
o annenin neler çektiğini his edebiliyorum ben anne değilim ama tekerlekli sandalye mahkumuyum adım mustafa yaşım 23 inanın okuyunca gözlerim doldu para herşey olsaydı böyle bir seviyedeki bir anne önce kendi ewladına ççare olurdu ne yazıkkı herşey boş anlamsız fakirim engelliyiim geleceğim yok ortada kalacağım kesin ama hayat işte umrumda değil hiçbirşey TURKAN anneme helal olsun içindeki bu ewlat sevgisine inanın bu yazılanları okuyunca ağladım çünkü bende bu durumdayım ve nasıl bir his acı anlıyorum.
şu zalim dunyada bana akulu tekerliekli sandalye alacak ALLAH ın bir kulu yokmu çok şeymi istiyorum ???
ALLAH dert verse milyar dolar harcasan çare bulamazsın ALLAH yaşatsa defalarca intihar etsen ölemezsin ALLAH öldürmek istese ewden hiç çıkmasan durduğun yerde ölürsün.YARABBİM CANIMI ALDA KURTULAYIM SABRIM KALMADI YA SEN AL CANIMI YADA İMANETİNE İHANET EDECEĞİM...
bu yazıyı okuyana ve iletene çok tşk ederim hepinizi saygıyla selamlıyorum ben ahmet harmancı 1974 hakkari doğumlu yüksekovada kalıyorum malum maddi durummum nedeniyle bu yazıyı yazıyurum çok yerlere baş vurdum yardım eden yok doğulu olduğum içın terür diye yardım elini uzata n yok bende bir türk vatandaşı olarak kürt kükenli ama türkiyede olduğum içın çok mutluyum gurur duyuyurum bayrağımla ama gelelim gerçek meseleye ben çok ciddi bir süreçten geçiyorum malum hastalığım nedeniyle bu yazıyı yazmak durumda kalarak. sizin afınıza sığınıyorum .yükseova devlet hastanesinde bel fıtığından amelya oldum 16 ay önce o günden beri yatalak oldum iyileşmedim 3 çocuğum var maddi durumum el vermediği içın iyi dokturlara gidemiyorum ben ancak ankarada tedavi gürmek istiyorum hiç bir yerden gelirimm olmadığı içın ve kirada kalıyorum şu an yiyecek ekmeğimiz dahi yok bu duruma ancak ateş düştüğü yeri yakıyur sayın türkan hanım sizin çok iyi bir anne öcelikle olduğunu söylemek zorundayım sizi ve ailenizi çok seviyorum derdimi en sun insan olarak sizede anlatmak istedim umarım yanlış bişi yapmıyurum sabahlara kadar ağlıyorum çocuklarıma özülüyorum çalışamadığım içın biran evel ayağa kalkıp çalışmak istiyorum siz değerli büyüğümüzden de yardım bekliyorum lütfen dikkate alınız bu yazı önemseyin çok mağdurum allah hepinizden razı olsun lütfen cvp bkl A.E.O
ben erzurum ilçesi oltuda oturuyorum derdini söyleyemeyen dermanını bulamaz sözüyle yolaçıktım sizden yardım istiyorum. ben derdimi kısaca size anlatayım evliyim 2 çocuk annesiyim eşim arçelik servisinde yıllarca çalıştı şimdiise işi elinden alındı yüzüstü bırakıldık şimdi çok madur durumdayız kıredi kartlar bankalar hacizler icralar mahkemeler yüzünden bunalımdayız eşim aklıdengesini kaybetmek üzere ben ise 2çocuğum için ayakta durmaya çalışıyorum toplamborcumuz 50 milyar oldu ne olur yardım elinizi uzatırsanız ömür boyu duacınız olurum. 2 çocuğum okuyor ben ise elişleri yaparak çocuklarımın ihtiyacını gideriyorum. NE OLUR BANA NE ŞEKİLDE OLURSA OLSUN YARDIM ELİNİZİ UZATIN. SİZ DE ANNESİNİZ!..
sevgili esra tüzün benım senden bir isteyım olucak turkan sabancıya ulasmam lazım ona nasıl ulasabılırım maddı durumum hıc ıyı deyıl cocuklarım cocuk esırgeme kurumunda ben 22 yasında 3 cocuk annesıyım ve cocuklarımdan ayrıyım boyle maddı durumu ıyı ve evlat acısını bılen bır anneden yardım ıstemek ıstıyorum cocuklarımı cocuk esırgeme kurumundan almak ıstıyorum allah rızası ıcın bana yardım edermısın