1
Mayıs
2025
Perşembe
ANASAYFA

Adana, Mersin ve PKK

Ben Adana doğumluyum ve Güneydoğu kökenliyim.
Atalarım 90-95 yıl önce Adana’da pamuk tarlalarında çalışmak için gelmiş. Geliş o geliş.
Rahmetli dedemi ve ninemi hayal meyal hatırlıyorum.
Beni ve kardeşlerimi döverek pamuk tarlalarında çalıştırmaya götüren babamı, saygı ve sevgi ile anıyorum.
Dedem ailesini getirdiği zaman ailenin kalacak yeri yok. Memeleketten getirdiği kıl çadırı o zaman Adana’nın en kenar mahallesininde dışına kurarak çocuklarını güneşten, kavurucu sıcaktan korumaya çalışmış.
Babam ozaman on oniki yaşında imiş
Daha sonra kardeşlerini ve diğer akrabalarımızıda pamuk tarlalarında çalışmaları için getirten dedem, bu gün Adana’nın güzel semtlerin biri olan bu bölgesini çadır mahallesi haline getirmiş.
Bunlar bana babamın anlattıkları.
Ben dedemin çadır kurduğu yerde babamın yapmış olduğu tek katlı ve bahçesi olan ev ile
Diğer akrabalarımızın zor şartlar altında yaptırmış olduğu derme çatma barakaları hatırlayabiliyorum.
sekiz on yaşına geldiğim zaman babam o tek katlı bahçeli evimizi yıktı, yerine üç katlı en güzel evi yaptı.
Zamanla bütün akrabalar ve sonradan mahalleye gelen diğer hemşehrilerimizde babamın yolunu takip etti.
Mahallemizde kavga hiç eksik olmuyordu. Kavgalar genellikle arsa yüzünden veya çocuklar yüzünden çıkıyordu.
Pamuk toplamak için gelen insanlar çocuklarının sanatkar olmalarını istediklerinden,
çocuklar çırak olarak çarşıdaki esnafların yanlarına verilmeye başlanmıştı.
Babamda beni eti senin,kemiği benim diye bir esnafın yanına çırak olarak vermişti.
İyikide öyle yapmış.
Uzun yıllar çıraklık yaptım usta oldum. Ustamın çocukları okullu olduklarından babalarının işini yapmadılar.
Yaşlanan ustam beni işine ortak etti. Rahmetli olduktan sonrada çocuklar dükkanı bana sattılar.
Sokaktaki sanatkarlar dükkanlarını yavaş yavaş alış veriş işlerine çevirdiklerinden bende alış veriş işine başladım.
Bu arada bende çocuklarımı okutarak büyüttüm. Bugün ikisi mühendis ikiside dükkanı çalıştıran 4 erkek evladım ile hepsinide evlendirdiğim 5 kızım var yaşım yetmişi aştı.
Bugün Adana’nın iyi gelir sahibi ailelerinden biriyim.

Dün Her yaşlı ınsanın yaptığı gibi yürüyüşe çıktım. İnşallah bir dostu görürümde merhabalaşırım diyede düşünüyordum.
Aniden bağrışmalar çağrışmalar ve siren sesleri duymaya başladım. İnsanlar koşuşmaya başlamıştı.
Ne oluyor diye etrafa bakınırken ellerindeki taşları bağırarak polıslere doğru atan gençlerin koşuştuklarını gördüm.
Halime acıyan birisi beni kenara çekerek amca şu tarafa git bir yere gir dedi ve beni çay ocağına soktu.
Meğer PKK lı oldukları söylenilen bir gurup polıslere saldırıyormuş.

Çocukluğumdaki olaylar gözümün önüne geldi. Mahallemizde kavgalar eksik
olmazdı. Ama bunlar mahalle kavgaları idi. Hiç birzaman kolluk güçleri ile kavga yapılmamıştı.
Ortalık biraz sakinleşince evime doğru gitmeye başladım .Korkmuştum.
Bu korku ile yürürken yetmişkusur yıllık ömrüm film şeridi gibi gözlerimin önünden geçmeye başladı.
Polıse taş atan bu gençlerle bir şekilde kan bağım vardı ve aynı soydan geliyordum.
Ama bu gençlerin yapmak istediklerini bir türlü anlıyamıyorum.

Tek bildiğim şey vardı.
Bu insanlar Kısa yoldan çabucak zengin olmak istiyen zor şartlar altında yaşıyan insanlardı.
Sadece ve sadece kendilerinden iyi şartlarda yaşayanları kıskanıyorlardı ve hırslarını etraftan almaya çalışıyorlardı.
Dedemin babamın ve hatta benim yıllardır neler çektiklerimi bilmiyorlardı.
Bunların hemen hepsi benimde atalarımın geldiği bölgelerden gelmişlerdi.
Bu gençler Adana’ya değilde acaba Almanya’ya veya Hollanda’ya gitselerdi hiç zorluk çekmeden hemen mi zengin olacaklardı.
Oralara gidenleride biliyorum. Neler çektiklerinide biliyorum.
Geri döndüklerinde toprağı nasıl öptüklerinide biliyorum.
Çocuklarının, bırakın Kürtçeyi, Türkçeyi bile konuşamadıklarını biliyorum.
Şehmus BARAN
Yayın Tarihi : 14 Haziran 2005 Salı 12:17:02
Güncelleme :14 Haziran 2005 Salı 12:55:31


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Murat ALPAY IP: 195.175.18.xxx Tarih : 15.06.2005 08:25:03
Ellerine, yüreğine sağlık Şehmus amca. Yazını okuyunca öyle duygulandım ki. Anlatamam.. Aklın ve hakkın yolunun bir olduğu bu yazıda öyle güzel anlatılmışki... Başka söze ne hacet? Saygıyla ellerinden öperim.

mehmet çakır IP: 195.175.37.xxx Tarih : 17.06.2005 20:31:56
Şehmuz beyamcacığım sizin yazdıklarınıza yazacak o kadar yorum varki saatler sürer, ah dedim içimden keşke imkanım olsada sehmuz amcamı ülkemizde ulusal yayın yapan tüm televizyon ve radyolarda canlı yayına cıkarabilsem çıkarsamda insanlığın, emeğin ,kültürün vatanseverliğin nasıl olduğunu herkes bir görse sizin gibi doğuluya can kurban diyorum kendimce ne mutlu size ne mutlu sizleri bu şekilde yetiştiren ailenize ellerine emeklerine sağlık mekanları cennet olsun.Anlattıklarınız öyle ibret verici ki fakat güzel bir söz var siz ne kadar bilgili olursanız olun karşınızdakinin anlama kapasitesi kadar anlatabilirsiniz.Dediğiniz gibi onlar bırakın kürtçeyi türkçeyi bile zor konuşabiliyor ne güzel çözmüşşünüz onları ama ne yazakki onlar kendilerini çözemediler hala ne istediklerini nereye gitmek istediklerini dahası ne olduklarını çözemediler dilerimki sizn gibi insanlar daha uzun yıllar yaşar ve bu kendini bilmez doğu kökenli insanların yüzkaralarına haddini bildirmeye devam eder.Ben Mersinde doğdum ve yıllardır bu güzel şehirde yaşadım cocukluğumuzda sizinde bahsettiğiniz gibi tarlada çalışmaya gelen doğulu insanlarla birlikte yaşadık ve çalıştık ve sözune sadık çalışkan haramda gözü olmayan dürüst insanlar olarak tanıdık hep sizleri ama bir zaman sonra dogunun tanımadığımız yüzünü görmeyebaşladık bizim çocukluğumuzda evimizin kapısı kitlenmezdi dahası kimsenin kapısı kitli olmazdı fakatt dediğiniz gibi kısa yoldan zengin olayım çalışmadan kazanayınım dediğiniz insanlar malesef burayıda kirlettiler ve ne yazıkki bunların saysı gun geçtikçe artı sizin yazdıklarınızı okuyunca bende sizin gibi bir geçmişe döndum ve sizinle gurur duydum siz sonsuz teşekkür ediyorum sizin adresinizi bulursam gelip elinizi öpmekisterim inanın ve kenthabere de teşekkür ediyorum bu yazının yayınlanmasına vesile oldukları için.

Mithat UYANIK IP: 85.99.33.xxx Tarih : 27.06.2005 19:20:45
Yukarıdaki yazı ve yorumları okudum Sayın Şehmus BARAN I taktir etmemek mümkün değil kendisinden Allah razı olsun. Bu ülkenin böyle düşünen düşünebilen insanlara ihtiyacı vardır dileğimiz Yüce yaradan böyle muhterem insanları çoğaltsın ayrıca bu görüşü taktir edip benimseyen insanlarımızı çoğaltsınki AYYILDIZLI ALBAYRAĞIMIZ daha yücelerde dalgalansın YÜCE TÜRK MİLLETİ nin sesi daha gür çıksınki kendine ve dostuna güç düşmana korku versin TÜRKÜN tarihden gelen geleneği odurki daima zalimlerin karşısında mazlumların her zaman yanı başında olmaktır. Onun içindirki yukarıdaki değerli kişilerin fikirlerine katılıyor aynı duygu ve düşüncelerle bu dünyada hayat sürersek eğer atalarımın dediği gibi yukarıda gök çökmedikçe aşağıda yer delinmedikçe senin ilini ve töreni kim bozabilir diyordu bugün ise TÜRK MİLLETİ beni niye sevmiyor diyebiliniyorsa TİTREYİP KENDİMİZE DÖNMEK GEREKTİĞİNİNE inanıyor Tarihimize ve rahmetle anabildiğimiz ATALARIMIZA layık olabilme çabaları göstermemiz gerektiğine inanarak Allahın sevgili resulu olan peygamberimiz HZ.MUHAMMEDİN övdüğü Türk Milleti nin başarılara ulaşacağına inanıyor ve saygılarımı sunuyorum.

Yaşar CELEP IP: 195.140.196.xxx Tarih : 16.06.2005 14:06:54
Yıllardır bizim anlatmaya çalıştığımız gerçekleri Şehmus Amca'nın hayat öyküsünde buluyoruz. Diline, yüreğine sağlık Şehmus amca. İşte gerçekler bu. Türkiye'den başka yaşayacakları bir yer olmadığını bu cahil, kandırılmış ve uydu güruhun zaman geçmeden anlamalarını diliyorum.

fortuna_01holanda IP: 62.163.165.xxx Tarih : 31.07.2005 18:29:23
anlatilan milyonlarca yasamdan sadece birisidir yasam bir cok bolgede ve bir cok yasamsal kosulda degisik bir sekilde surmektedir misal bir banglades teki bir yapi ile endonezya daki bir yapi arasinda elbette bir cok degisiklikler vardir fakat yasamsal gereksinimleri karsilanmasi dogrultusunda bir cok kitlesel faaliyet sonuc itibariyle her defasinda bertaraf edilmis ve edilecektir belki beyefendinin yeni dunya duzenine bakis acisi biraz fakli saylabilir ama real dusunce yapisinda malesef bu tur olaylar yasamin oldugu bir cok bolgede vardir.hayati aldigi yerden goturmesi gereken yere getirmis olmasi ne etnik bir yapi nede siyasi bir olgudur her yasamin ardindan sadece bir hayat hikayesi var oldugunu biliyoruz her birey sonucunda yapmis oldugu iyi ve kotu seylerden sorumludur hic kimse kendi yanlislarini gormez ama baska yanlislari iki kati abartiyla anlatir onemli olan bilincli toplum ve sorunsuz insan kitlesinin azalmasi yonunde atilan adimlardir.