1
Mayıs
2025
Perşembe
ANASAYFA

Neden korkuyorsunuz?

İnternet sitesinde yazdığı gibi “Deniz Feneri Derneği Bakanlar Kurulu kararıyla kamu yararına çalışan ve izin almadan yardım toplayabilen dernek” olarak Almanya’yı karıştırmıştı. Dava Almanya’da biteli çok oldu. Burada da aynı insanların görevli olduğu dernek yöneticileri için Türkiye’de bilindiği gibi hala bir girişim yapılmadı.

Hükümet, aylar önce muhalefetin baskısına dayanamayarak, Almanya’ya bir yazı yazdı ve Alman makamlarından dosyayı istedi. Bekliyoruz… İnşallah dosya gelecek.

Anamuhalefet lideri Deniz Baykal, partisinin grup toplantısında Alman mahkemelerinden bir şekilde elde ettiği Deniz Feneri dosyasını gösterirken, iktidarı hafiften telaşlandırdı.

Ancak sadece o kadar. Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin yaptığı açıklamada Deniz Feneri dosyasının Türkiye'ye getirilmesiyle ilgili olarak, ülkelerin birbirlerinden bilgi ve belgeleri gazeteciler aracılığıyla değil aralarında var olması gereken adli yardımlaşma çerçevesinde istediklerini söyledi ve “Ancak maalesef CHP ve Genel Başkanı her şeyi siyaset malzemesi yaptığı gibi böylesine bir konuyu da siyaset malzemesi yapmaktadır” diye ekledi.
Aynı gün Bakan’ın açıklaması konunun muhatabı Almanya’da da yankılandı. Frankfurt Savcılık Sözcüsü Hakim Doris Müller-Scheu’nun yanıtı gecikmedi “Bizde Adalet Bakanları dosyalara karışmaz, bilmezler bile” dedi ve ekledi:
“Tabi bakanınız istediği adalet bakanı ile görüşebilir ama adalet bakanı da ona, ‘Dosyayı kimin sızdırdığını ben nereden bileyim?’ diyecektir. Benim de ifade ettiğimden farklı bir şey o da bilmiyordur. Ayrıca bizde adalet bakanları hukuk davalarına ve dosyalara karışmazlar. Bilmezler de dosyaları, görmezler de…”
Savcılık Sözcüsü Hakim Doris Müller-Scheu bunları dedi demesine ama bu açıklamayı dikkate alan yok. E burası Türkiye, bizde işler “Türk işi” yürüyor…
Neyse biz konumuza dönelim… Bu açıklamadan da anlaşılacağı gibi CHP pek de önemsenmiyor. Dikkat ediniz, CHP’nin kenarından köşesinden dolaşılıyor, belgeleri dağıtanların avukatlar olduğu söyleniyor ve nihayetinde hedef Alman makamları… Bakan adeta “Alman makamları, bu belgeleri neden avukatlar ve CHP’ye verdiniz. Bize yollasaydınız biz gereğini yapardık…” demek istiyor. Gereği de “Sümenaltı etmek mi olur”, yoksa “göstermelik gözaltı” ve konu unutulunca “zanlıları salıvermek” mi olur, bilemeyiz…

CHP ve MHP, hala Ankara’da Meclis’ten iktidara saldırırken, Başbakan seçim yarışında şimdiden uzak ara önde meydanlara çıktı bile… Üzerine adeta ölü toprağı serpilmiş olan muhalefetin dikkate alınmaması buradan doğal görünüyor.

Başbakan Erdoğan, karşısında güçlü bir muhalefet, dişli bir rakip göremediği için belgelere rağmen, “Bunlar medya yalanları ile oy toplamaya alışmışlar. Bunlar Ankara’dan bol keseden atarak aldatmaya alışmışlar. Gelin milletin önüne çıkın. Yalanın, iftiranın, çamurun üzerine siyaset inşa edilmiyor. Elinde bilgi, belge varsa yargıya gidersin. Ve diyorum ki AKP’ye leke sürmeye çalışma. Kim AKP’ye leke sürmeye çalışırsa namerttir. Alçaklık bile bir seviye ifade ediyor. Ancak güneş balçıkla sıvanmaz. İftira atanlar attıkları iftiranın içinde boğulurlar...” diyebiliyor.

Muhalefet, gelin milletin önüne çıkın ve ellerinizdeki belgelerle güneşi balçıkla sıvamaya çalışanlara gereken cevabı meydanlardan verin… İftiranın, çamurun üzerine siyaset inşa etmediğinizi, belgelerle konuştuğunuzu Başbakan’a gösterin… Gösterin de bu memlekete ne kadar sahip çıktığınızı ve asıl iftiracının kim olduğunu gösterin… Belgelere rağmen halkın karşısına çıkamıyorsanız, o zaman sorarlar “Neden korkuyorsunuz?” diye

Yayın Tarihi : 23 Şubat 2009 Pazartesi 11:58:18


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
abdullah engin IP: 78.190.0.xxx Tarih : 25.02.2009 00:06:47

kalemine sağlık...akp iktidarının gerçek yüzü sen ve senin gibiler sayesinde ortaya çıkacak....