Turizm sezonunu bu yıl da kapattık gibi. Antalya, düz hesap 6 milyon turist ağırladı. Ağırladı da, turizmciler, turizm personeli ve turistik bölgelerdeki esnaf memnun mu?
Hemen söyleyeyim; hiç birisi de memnun olduklarını söylemiyor.
Her şey dahil sisteminden yakınan yakınana. Alanyalılar da tüm ilçede her şey dahil uygulamak için kolları sıvamışlar. Düşüncesi güzel ama olacak şey değil. Alanya’da kavgalar hiç eksik olmayacak galiba...
‘Sayı’ olarak Türk turizmi başarılı, ancak ‘para’ olarak başarılı değil...
Artan turist sayısına karşılık turizm gelirinin aynı oranda artmaması ekonomiyi olumsuz etkiliyor, iş dünyasında huzursuzluğa neden oluyor.
Bir kere Türkiye’ye 5 yıldızlı otel müşterisi getirmede çok zorlandıklarını bizzat Öger Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Nina Öger söyledi.
Beldibi’nde, Belek’de, Kemer’de, Kundu’da bulunan yada gelecek sezona yetiştirilmeye çalışılan delux yada 7 yıldızlı diyebileceğimiz tesisler var. Bunlar hakkında ne düşündüğünü sordum Nina Öger’e. Aldığım yanıt hayli ilginç;
“Biz Sheraton Hotel’i bile pazarlamada zorlanıyoruz. 7 yıldızlı oteli kim pazarlayacak? Dubai tek başına marka olmuş. Türkiye’de henüz böyle değil durum. Ayrıca her Dubai’ye giden sanki o yelken şeklindeki meşhur 7 yıldızlı otelde mi kalıyor sanki. Bizdeki 5 yıldızlı oteller bile 5 yıldızlı değil aslında. Beldibi’ne 7 yıldızlı otele müşteri getirdik diyelim. Otel güzel olabilir. Ama müşteri tesis dışına çıktığı zaman yürüyecek kaldırımı bile yok.”
Aynen böyle diyor Nina Öger.
Bölgesel pazarlamalara, tanıtımlara gereksinim olduğunu da vurguluyor. Maorca’ya giden Madrit’e giden İspanya’ya gittim demiyor ama Kemer’e Antalya’ya, Alanya’ya gelenler ‘Türkiye’ye gittim’ diyormuş.
ANADOLUYA GOLF ALANLARI
Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkanı Ahmet Barut, turizmin sahil kesimiyle sınırlı olmaması gerektiğini söylemiş. Hatta golf alanlarının kıyılarda değil Anadolu’nun iç kesimlerinde de gerçekleştirilmesini öneriyor.
Haklı. Hem de çok haklı.
Turizm ile gerçekleşen kültür alışverişi hem hızlı hem de inandırıcılığı fazla oluyor.
Örneğin güneydoğu Anadolu bölgesine golf alanları yapılsa o bölgenin çehresi hızla değişecek, gelişecek. Gençler iş olanaklarına kavuşacak.
Hem de çevre kirliliğine karşı en iyi önlem de alınmış olur.
Mardin, Nevşehir, Adıyaman, Şanlıurfa gibi bir çok ilimizin güzellikleri de cümle aleme sunulmuş olur.
KAÇAK YAPILARLA MÜCADELE
Hükümeti kaçak yapılarla ilgili tavizsiz tavrını takdirle karşılamamak elde değil. Benim isteğim turizm alanlarındaki kaçak yapılarla mücadele. Ne yazık ki yok.
Tesislerimiz güzel, hoş ve yıldızı bol. Ama dışarısının yıldızı kaç? Hadi ‘sıfır’ demeyelim. Not verecek olsak, kim verirse versin o notu Türkiye’nin sınıfta kalacağı kesin bence.
Adamı getirmişiz 5 yada 7 yıldızlı otele birinci sınıf tatil köyüne. Bir iki gün sonra dışarıya çıkıyor çocuğuyla çoluğuyla. ‘Nereye geldik, bir keşfedelim şu etrafımızı’ diyecek. Adımı atacak tesisten. Bir de bakacak ki her yer gecekondu. Çarşıya gidiyor, gecekondu, baraka. Lokantaya bakıyor, ön tarafı şahane arka tarafı yandı gülüm keten helva.
Geçenlerde Göynük Belediye Başkanını ziyaret etmiştim. 260 kaçak yapı varmış. Yıkım kararları da alınmış. Belde planı çizilmiş ve bakanlığa onay için gönderilmiş ve bekleniyor. Onaylanırsa kaçak yapılarda yıkılacak.
Madem kaçak, kararı da varsa ne bekleniyor anlamadım. Antalya’daki halk pazarı da, festival çarşısı da hiç mi hiç yakışmıyor turizm kentine.