18
Mayıs
2025
Pazar
ANASAYFA

Türk-Yunan ortak devleti...

Yunanistan Dışişleri Bakanı Bakoyani’nin “Türk-Yunan Medya Konferansı”nda ki önerisini duydunuz mu?

Türkiye’de pek yankılanmadı.

Bakoyani, bu önerisinde ne kadar samimiydi bilinmez; ancak söylediği olay bir gerçek…

Konuk Dışişleri Bakanı Bakoyani Fransa-Almaya benzerdi bir işbirliğini öneriyor. Önerdiği model ileri ki aşamada –ki model Türkiye’ye isim olarak Fransalmanya olarak yansıdı- bir ciddi anlamda bir federasyonu öngörüyordu.

Bu bizim için sürpriz olmadı. Çünkü 2002 yılında yazdığımız bir yazıda (yazı Yeni Türkiye’nin Doğuşu-Sıfır Noktası adlı kitabımda yayınlandı) Avrupa’da ve dünya’da barış isteniyorsa, Türkiye ile Yunanistan adına ne denirse densin ama bir ortaklık kurmak zorundadır. Çözüm Türk Yunan sınırının kaldırılması tarafların barış içinde yaşamasının sağlanmasıdır. Aksi tantirde bir gün sert bir komutan çıkar verilen tavizleri yok saydığını ilan ediverir..Bu Dünya barışının sonudur şeklinde görüş belirtmiştim.

Bu ileri görüşlülük değil, bir gerek…

Bayan Bakoyani’de elindeki envanterlere bakarak Donkişotluk yapmanın sırası değil kararı vermiş olabilir. Elbette sorunları siyaseten çözemiyorsa, askeri alanda da kaybedeceği bir yarışa girmektense böyle bir öneriyi getirmesi normaldir. Bu Türkiye’de ciddi anlamda tartışılmalıdır.

Gelelim Fransalmanya konusuna.

Tabi burada ki amacın AB’nin geleceğindeki çekirdeğin Fransalmanya olması yatıyordu. Bir nevi güç birliği…

Şimdilik askıya alınmış gibi görünüyor.

Çünkü her iki ülkede de iktidar için çok şey verebilecek liderler bulunuyor. Almanya’da Mercel bunu kılpayıda olsa gerçekleştirmiş durumda.

Fransa’da ise Sarkozy, iktidara doğur ilerliyor.

Milliyetçi duyguları yüksek bu iki liderin bu işi ne ölçüde gerçekleştirebileceği tarihin akışına kalmış bir şey.

Zaten bu işi beceremezler ise Avrupa Birliği denilen ucube ya dağılacak ya da o iki devi yutacak.

Çünkü geri kalmış bölgeler hızla ABD tarafından bir araya getirilirken, aynı güç bazı ülkeleri parçalamaya yönelik girişimlerde bulunuyor.

Dikkat edin ayrılıkçı tüm güçlerin arkasında o var…

Yine dikkat edin BOP’un mimarı da aynı kişiler…

Birinde böl parçala yönet, diğerinde güçsüz dağınıkları bir araya getir hantal bir yapı oluştur. Sonra kolayca yönet..

BOP’un merkezini yönetirseniz, Pakistan’dan Fas’a kadar tüm İslam coğrafyası’nı yönetirsiniz.

Tabi bu yönettiğiniz bölgenin birde başka bir anlamı var…

ABD emperyal bir imparatorluktur.

Roma’da öyleydi..

Osmanlı da

Şimdi BOP haritasını çizin ve Roma veya Osmanlı haritası üzerine koyun. Dehşetli bir benzerlik göreceksiniz..

Yani bu bölgelerin yönetimi ve denetimi için bir tarihsel alt yapı mevcut. Birde Osmanlı’nın devamı –birileri kızabilir ama bu böyle- Türkiye yönetime getirilirse tecrübe de var demektir.

İşte böylesi “çok tahtalı, az piyonlu” bir satranç oyunundasınız…

Bu noktada Bayan Bakoyani’nin önerisi çok dikkat çekici…

Bunu ne gibi faydası var?

Birinci soru bu…

Bir kere askeri harcamanız en alt düzeye inecek ve doğal olarak gayrisafi milli hasılanız 3-5 bin dolar birden artacak.

Eğer askerliğe çok meraklıysanız, acil ihtiyaçtan silah almayacak, gerektiği zaman kullanılmak üzere silah fabrikası kurabilecek, istihdamı artırabileceksiniz…

Asker sayısını azaltacak ve erlere de dolgun maaş verecek ve askerliğide meslek sayabileceksiniz…

İçinizdeki tüm kinleri atacaksınız…

Tabi bu varsayımlar Yunanistan içinde geçerli.

Ve en önemlisi AB meraklıları için söylüyorum, AB’ye daha çabuk girecek ve Kıbrıs konusunu kökten çözeceksiniz..

Elbette bu konu bu kadar basit değil…

Tartışmak lazım…

Biz hiç tartışmıyoruz, sadece kavga ediyoruz…

Çünkü tek doğru bizim ki ve onu dikte ettirmek istiyoruz…

Bu konuda kavga etmeyelim ve salimen düşünelim…
Yayın Tarihi : 12 Haziran 2006 Pazartesi 14:31:01


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?