30
Haziran
2024
Pazar
ANASAYFA

"Erkek" yalancıysa; "Kadın " intikamcıdır..

Hepimizin kendi hesabına yatan oksijeni “yaşıyorum” yanılgısıyla soluyup, bir yerlerde birilerinin kısacık deyip de çoğu zaman bitmeyecek acılarla tükettiği ve yine bir yerlerde birilerinin lay lay lom geçirdiği; aynı gökkubbe altında fakat birbirinden yirmi bin fersah uzaklıkta “yaşadığımızı sandığımız “hayatlarımız var aslında. 

Haftasonu olunca her yazar eğlenceli yazar. Ammavelakin serde Mersin’e gidenlere muhalefet olma güdüsü mevcudiyetini koruyunca, benim gibiler yine suya sabuna dokunup,konu muhataplarına illa ki bir kese atma bahanesi buluyor işte ne yaparsınız?
Bu alışkanlığım hakkındaki en iyimser umudum, can çıkınca huyumun da metabolizmamı terk- i diyar eyleyeceği... 

Siz henüz yazının tümünü okumadınız.Hafta sonu sabahı,başımın ağrısına ,içimin sıkıntısına mütevellit, seçtiğim konu da biraz ordan, biraz burdan oldu ve dikkatime çarpanlar parmaklarımın ucundan bu köşeye düşüverdi. Oysa bu sabah klavyeye ilk tıkladığımda yüreğime dokunup , ebeleyip kaçan konularla sizle buluşmak ve H2O halinde halleşmek istiyordum ama içimdeki Nilgün bu kişisel paylaşıma izin vermedi.. (Napalım patron ne derse onu yazacağız el mahkum:)

Anlatırken bildiğimiz kişilerden ,onların hayatlarına ,özellerine müdahilliğimizden bahsetmek istiyorum bugün biraz.Bu kişilerle ve hayatlarıyla öylesine iç içe yaşıyoruz ki her türlü yorumu ve dedikoduyu yapmayı kendimize hak sayıyoruz.Onlar artist,onlar sanatçı,onlar medyatik kuklalar yada siz adına her ne diyorsanız işte onlar; onlar ...
 
Onların dünyasında ilişkiler yürümez zaten,laga luga işler, onların evliliğinden namusundan ne olur diye bahsedilir hep evlerdeki paparazzi muhabbetlerinde.Kendi yaşamlarımızı namus ve doğru hayat abidesi haline getirip,sütten çıkan ak kaşıklarımızı da kapmasınlar diye ,gömleklerimizin içine sakladığımız melek kanatlarımızın hemen altında sokuşturuveririz. Oysa kimse bilmese de  ,biz ne olduğumuzu gayet iyi biliriz. 

Peki,o halde çoğu zaman özel hayatları yüzünden yerden yere vurduklarımız kim?
Onlar diye bahsettiğimiz dünyadakiler kim? biz kimiz?

Hadi “onlar “ ünlüler dünyasındakiler olsun, sıradan ve düzgün yaşayan manşetlere konu olmayan ,ayıplama ,ar ve namus makamına malum yumuşak organını yayıp oturmuşlar da biz olalım. Hiç düşündünüz mü bilmem, onlar bulundukları yerden bakınca ne kadar bizdenseler, bizim dilimize ve garipsediklerimize dahilseler,biz de bulunduğumuz yerden bakınca onlar gibi görünme riski taşıyoruz aslında. Kimbilir bizler ; fakir ama namuslu,ışıltısız ama aydınlık, en önemlisi dürüst ve sıradan hayatlarımızda ne çarpıcı gerçekler,ne yalanlar,ne haksızlığa uğradığı(uğratıldığı) halde çığlıkları bastırabilecek suskunluklar yaşıyoruz.. Kendi yaşamlarımızdaki kutsanmışları bozmamak için de, yansıtma mekanizmalarımızı harekete geçirerek sakız niyetine medyada uluorta özeli halka ulaşanları sanki bizlerin yaşamında benzerleri yaşanmamış,bize de yaşatılmamış gibi yerden yere vuruyoruz.. 

Bu olayların en belirgin örneğini geçenlerde hep birlikte yaşadık.
Medyanın ve hatta Türkiye’nin gündemini değiştirip,Ortadoğu ‘da yüzlerce masum sivilin öldüğü savaştan ve Doğu da PKK illetine şehit düşen yavrularımızın analarının gözyaşlarından bile daha çok görüp,duyar olduk malum konuyu ve kahramanları. Her tarafta onlar yazıldı çizildi,kimi yerde onun , kimi yerde sevgililerinin bileti kesildi.. Ana haber bültenlerinde nerdeyse “ en a n a haber” olarak altyazıyla verildi.Cidden cins bir haber anlayışımız var: )

Uzun bir dönem başımıza taç ettiğimiz,sonra iki sevgilisini (neden olduğu bilinmeden!!!!) aldatan tü..kaka kadın Pınar Altuğ’dan bahsediyorum.Yok efendim Pınar Altuğ sevgililerini aldatmış, yok efendim kadının kazanovalığı ayıpmış.

Bir kere eğer toplumda “ ayıp “varsa bunun cinsiyet ayrımı olmaz beyler.Ve her ayıp gibi görünen de ayıp olmaz."Hiçbirşey göründüğü gibi değildir "der, yazar dostum sevgili Erdal Demirkıran...
Sık sık sevgili değiştiren,birden fazla kadını aynı anda yüreğine iliştiren ; “erkek adamdır yapar” deyip birliktelikleri erkeğe “ el kiri” olarak gösteren bir toplumda duyguları belki de sık sık kullanılmış, geçmişte her sevdiğinde aldatılarak ,yüreği kanatılmış bir kadın kitlesinin içinden gelen çığlık ve protestodur bence Pınar Altuğ’un yaptığı.Geçmişinde buna benzer sevda yalanları yedirilip yutturulmuş,yüreğindeki aşık olabilme merkezi tuz buz olmuş binlerce kadından biri olarak,Pınar Altuğ gibilerin yaptıklarını ahlak bozukluğundan çok, patlama ve geçmişinden intikam alma eylemi olarak görüyorum.

Erkekler yapacak,kadınlar hep çelmeyi yiyip bir köşede “kaderim “deyip gözü yaşlı biçimde oturacak .Karşısına çıkacak yeni ve sahte prenslere yine aynı saf duygularla yaklaşacak.Aldatan hep erkek,aldanan hep kadın olacak.Yok öyle dava.

Her şeyin hormonlanıp,genetiği ile oynanarak önümüze sunulduğu , içinde yaşamaya debelendiğimiz bu kofti toplumlarda ,sevda üstüne kurulan o güzelim masalların , ne istediğini bilmeyen ,maymun iştahlı erkekler tarafından yerin dibine batırılmasını seyretme gafletine düşen ademler,nihayet kadının da isterse aynısını yapabileceği gerçeği ile yüzleştiler...
Ohh..olsun size. 

İLLEDEANLAMIYORUMDİYENEENDİBEVURMUŞDEEPNOT:“Adam gibi  adamlar olmayı becerip, adam  gibi sevdalar yaşama hidayetine erdiğinizde, karşınızda  adam gibi kadınlar ve adam gibi adanmışlıklar bulacaksınız... Sizde bilirsiniz ki, karpuz ekilen yerden  karides çıkmaz beyler :))”  Denemek isteyene  karpuz çekirdekleri ve saksılar  şirketten:)))

Yayın Tarihi : 19 Ağustos 2006 Cumartesi 12:17:46
Güncelleme :19 Ağustos 2006 Cumartesi 16:46:52


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
erdal geyikçi IP: 85.98.57.xxx Tarih : 22.08.2006 12:09:49
öncelikle sizi tanımıyorum.ilk defada köşenizi okuyorum.hep erkekler altatıyor.ama kadılar tarafından aldatılıyor.kadınlardamı sorun erkeklerdemi.önce onu tartışalım.kadıların ne istediğine bakalım.erkeklerin 3 nefsi var.kadınların 9 nefsi var. demekki kadınların erkeklerden her konuda önde olduğu görünüyor.eger kadınlar nefsini yener yada hakim olurlarsa herşeyin düzeleceğini düşünüyorum.ben kimseye özenmedim.aynaya yalnızca traş olunca bakıyorum.kemdimden utanıyorum.babam okutmak istemiştide ben okumam demiştim.keşke okusaydımda belki bu vatana yararlı olurdum.diplomalı olmadan olmuyormuş.hayatla müçadele ederkende gençlik elden gitmiş.evlenmeye fırsat bulamadımiyikide bekarım.nefsime bayağı hakim.bir erkakmişim değilmi.........!erdal geyikçi-köçek

ismail demirkol IP: 85.104.99.xxx Tarih : 4.10.2006 13:38:56
merhaba nilgün hanım bir erkek olarak yazınızı güzel fakat bi o kadar da çelişkili buldum.belki erkek olduğum için.. fakat hoşlanmadığım bi şeyle karşılaştım İLLEDEANLAMIYORUMDİYENEENDİBEVURMUŞDEEPNOT sizin gibi bir köşe yazarı bu şekilde türkçemizi kullanmamalı bence.

yüksel gider IP: 85.101.242.xxx Tarih : 22.08.2006 21:48:46
Nilgün Hanım Yaınızın sonunu çok güzel bağlamışsınız. Yazınızı tekrar, tekrar okursanız son bağlama sözünüzle yazdığınız yazının içinde bir çelişki göreceksiniz!.. Kısaca şunu söylemek isterim. Dini olmayanın namusu olur mu? Kan intikamını nasıl veya neyle alacaktır? Yazınızı pek beğendim diyemiyorum. Yazınız çelişkilerle dolu. Saygılar sunarım. Yüksel Gider