25
Mayıs
2025
Pazar
ANASAYFA

Peki Siz Neredesiniz?





     Çoğu zaman beceri ve tecrübenin, bizi istediğimiz ya da umduğumuz sonuca ulaştıramamasının faturasını aynı dili konuşsak da karşımızdakilerin bizi anlamamasına (pardon anla-ya-mamasına) bağlar, kendi muhteşemliğimizin heba edilişini şanssızlıklara yamarız.

     Aslına bakarsanız çoğu zaman işin seyri de,rengi de böyle değildir.
     Sahip olduğumuz veya olduğumuzu sandığımız her şey ama her şey;doğru yer,doğru zaman , doğru mekan ve doğru insanların izdüşümünde çakışınca işe yarar hale gelir.

     Bir şeyi bilmek, çoğu zaman uygulamak yada hissettirmek için yetersiz kalabilir.
     Konuyla ilgili çok sevdiğim bir hikaye dinlemiştim geçmiş vakitlere tekabül eden zamanın bir yarısında…. Vukuat şöyle;

     “Anne ve yavru deve tembel tembel yemeklerini yerken, birden yavru deve annesine dönüyor ve;
      -Sana bir şey sorabilir miyim,anne? diyor.
       Anne  deve;
      -Elbette yavrum sor.
     -Anne, bizim niye hörgücümüz var?
      Anne gururla:
     -Bu hörgüçlerde biz su biriktiririz yavrum ve bu sayede çölde  herhangi birisinden çok daha uzun süre susuzluğa dayanabiliriz. 
     -Peki Anne bizim bacaklarımız niye bu kadar uzun ve ayaklarımız yuvarlak?
      -Evladım der anne deve biraz daha gururlanarak.Bu sayede biz çölün kumlarında herkesten daha rahat ve daha hızlı hareket edebiliriz.
      -Bunu da anladım, peki kirpiklerimiz niye böyle uzun, bazen görüşümü bile bozuyorlar.
      -Hayatım onlar gözlerimizi çölün kumlarından korur,gözümüze kum kaçmaz.
      -Anladım, hörgüçlerimiz çölde daha uzun dayanabilmemiz için su depolar,bacaklarımız uzun ve böylece çölde daha hızlı ve rahat hareket edebiliriz, kirpiklerimiz gözlerimizi çölün kumlarından korur.

       Anlayamadığım şey o zaman ” BU ALLAHIN CEZASI HAYVANAT BAHÇESİNDE NE İŞİMİZ VAR?” 

   
Hikayenin ana fikri:Becerileriniz,yetenekleriniz, özellikleriniz ve tecrübeleriniz sadece doğru yerdeyseniz işinize yarar... 

       
       SORU 1) HADİ BİR DÜŞÜNÜN SİZ ŞU AN NEREDESİNİZ?


       Sorunun cevabına dair en önemli kriter,yanıtı bulduğunuzda ya da bir şeylerin farkına vardığınızda" iş işten geçmiş olmasın" ilkesine dayanmalıdır.

       Bugün yine boyumu aşma hevesi taşıdığım  günlerimden birindeyim.
       Tamam!!!.Konuya beceriyle,yetenekle başladım ama yazının sonunu biraz daha büyük metrekareleri işgal eden topluluklara ve muhataplara dokundurmadan  yazıma noktayı koyamayacağım.

      Efendim,öğrenme psikolojisinde,”en akıllı yol, söylenilmek isteneni, kendi hasmına söyletebilmektir “ derdi hocalarımız. Bunu yaparken de amaçlanan görüşü, hasmın kendi görüşü haline getirmek hünerini gösterebilmektir.
     
       Kısaca;sonuca ulaşıldığında karşınızdaki düşmanınızsa eğer; neyi, nasıl yediğinin ya da yaptığının farkına bile varmamalıdır.

      Yine hikayeye göre; ( vallahi ben demiyorum, hep bu densiz hikayeler diyor:) ”Bir Alman, bir İtalyan, bir Fransız ve bir Amerikalı aralarında kediye hardal yedirmek konusunda iddiaya tutuşmuşlar.

      Alman önceliği almış,hardalı topak yapıp kedinin ensesinden tutarak zorla ağzına tıkmaya çalışmış. Hayvanın ağzı yandığı için hardalı yemeyip çıkartmış.
      Ardından hemen İtalyan atlamış, öyle olmaz demiş ve hardalı makarna şeklinde minik minik parçalara bölüp kediye bu şekilde yedirmeye çalışmış ama nafile kedinin ağzı gene yandığından o da başaramamış.

       Fransız da, konuya kendi açısından yaklaşarak, hardalı önce sulandırıp, sos olarak kediye yedirmek için uğraşmışsa da , bu uygulama ile o da bir bir sonuç alamamış.

      Sıra Amerikalı’ya geldiğinde,önce kediyi okşayarak yanına çekmiş,sırtını sıvazlamış,sonra hardalı topak yaparak çaktırmadan hayvanın poposuna yapıştırmış.Kedi poposu yandıkça başlamış hardalı yalamaya, kısaca,canı yandıkça yalamış,yandıkça yalamış ve sonuçta yalaya yalaya hardalı bitirmiş..... "

      
Hikayenin baba fikri: 
Kimi ülkeler, hedef ülkeleri, istekleri çizgide tutabilmek için, onlara hardalı öyle yediriyorlar ki söz konusu ülkecikler, neyi, nasıl yediklerinin farkına vardıklarında iş çoktan geçmiş oluyor.. 

      
     SORU 2) Hadi bu soruda da ,günümüzü ve bugüne kadar tarihteki çıkar kavgalarını, sömürge faaliyetlerini hatta daha yakın dönemlerde yaşanan süreçleri düşünün...

        Bakalım hardalı yiyenler hakkında nereye varacak,tanıdık bir şeyler bulacak mısınız?:)) 


      
       

         FARKINDALIKLARINIZ BOL, ACILARINIZ AZ OLSUN….
Yayın Tarihi : 16 Kasım 2006 Perşembe 10:57:03
Güncelleme :16 Kasım 2006 Perşembe 11:37:29


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
erdal geyikçi-köçek IP: 85.98.163.xxx Tarih : 16.11.2006 12:31:00
Bugünkü yazınız Çok güzel olmuş,Nilgün abla.İlğililere duyruylur.Siz siyasi konuşmuşsunuz.Bende Yaşadığım olaylardan anlatayım.Çocuk yaşlardan beri çalışırım.pazarlarda,sakız,su,simit,boyacılık vs vs yaptım.Babamın inşaatcı olmasından dolayı inşaatın her bölümündede çalıştım.Çokta gurbet gezdim.Antalyada çalıştığım dönemlerde plajlarda çalışırken,antalya öğretmenler plajında,daha televizyonlarda,dans,ses,oryantel yarışmaları yokken ben bunları yapıyordum.beni antalyada MAYKIL lakabıyla tanırlardı.dünyanın hemen hemen her dansını yapıyorum.kimse bana öğretmedi kendi becerim.1999 daki depremde antalyada ilk kampanyayı başlatan kişiyim.yerel bir gazete adına deprem zedeler yararına,ekip arkadaşlarımla yapmıştık.para,giyim vs vs toplamıştık.topladığımız paraları bankaya yatırıken bana sen delimisin,yatırma bu paraları boş ver diyen insanlar oldu neyse.yerel gazetede muhabirlik yapmak için başladım güzelde gidiyordu,tam öğrenmeye kara vermiştim.bir intihar olayına gittim.yanlışlıkla intihar eden kişiyi kurtardım.ne bileyim fotoğrafını çekecekmişsim.haber kordünatörüm,hani fotoğraf dedi.sen insanmısın,gazetecimisin dedi,ben insan olduğun için bıraktım.sabah kalktığımda gazeteler manşet atmışlar,İNTİHARI gazeteci önledi.bir tatışma başladı gazete ve tv lerde,önce insanlıkmı,gazetecilikmi.bir gazeteci abimizde kitabını yazdı.neyse gazeteyi bıraktım.Bir yağlama yıkama dükkanında çalışmaya başladım.1 sene sonra sahibi bana bıraktı.Yanımda baba parası yiyenleri çalıştırmamaya kara verdim.7 kişi aldım yanıma evinden ayrılmış,annesi,babası olmayan vs vs sokaklardan toladım.işimiz iyi gİdİyordu bir reklam yapıyım dedim. TÜRKİYEDE İLK ANTALYA TEK DANS EDEN YIKAMACILAR KİMSESİZ ÇOCUKLAR DİYE.DANS EDEREK ARABA YIKIYORDUK.reklam çok güzel olmuştu.GAZETELEREDE HABER OLDU.BUNLARDA ÇOCUK HIRSIZLIK YAPMAKTANSA ALIN TERİYLE PARA KAZANIYOR BAŞLIKLI HABER.Çevremde ve gelen insanlar sen iyi birisin çıkar bu çocukları yanına daha iyi kişileri aldiye bana konuşuyorlardı.çocuklar,bana abi biz senin yanına yakışmıyoz diyenler dahi oldu,ama ben çıkarmadım.sonuç dükkanı kapattık.çocukların hepsi sokağa döndüler.son duyduğuma göre 5 tanesi hapis haneye düşmüşler,hepsine hakkımı helal ediyorum.Yağlama yıkama işinide iyi yapamadık,Nilgün abla.Daha anlatacağım çok konu varda anlatmayla bitme kısa,kısa anlattım.Senin dediğin gibi birilerine yaranmak için el öpmek lazım.Ben büyüklerimin elini öperim.oda saygıdan dolayı.HANİ BİR ATA SÖZÜMÜZ VAR.SÜTTEN AĞZI YANAN YOĞURDU ÜFLEYEREK YER.UNUTMAYALIMKİ YOĞURTTA SÜTTEN YAPILIY.Ben anamdan helal süt emmişim ve helal kazanarakta devam etmişim.İnsan doğduğunda,Anasından Helal süt emerler.amerika sütede el attı anaları sütten kesti,mama çıkardı.Yeni nesil çocuk yapmaktan korkar oldu,çocuk yapsalar dahi emzirmiyorlar.Nerde o eski ANADOLU kadınları.Bana 30 yıllık bir gazeteci abim demiştiki sen bir çölsün bende bir kumtanesi.Ne dediğini o yıllarda anlamamıştım,şimdi anlıyorum.Çölleri aşmış olsakda,bir kumtanesi çölde kaybolup gidermiş.Nilgün abla,sende çok güzel işler yapıyorsun.Ama Birgün sende unutulur gidersin.Anlayacağın kimseye yaranamazsın.Ama bir şeyleri yaptığına inanırsın.........!BENİM GİBİ,HİÇ BİRŞEY KAZANAMASSIN.Bomboş Çölde Yol Alırsın.Deveye sormuşlar niye boynun eğri diye,Devede nerem doğruki demiş.doğru söyleyenide dokuz köyden kovmuşlar.sende benim gibi 10 uncu köye yerleş NiLGÜN ABLA. kuşu altın kafese koymuşlar,illede VATAN,VATAN demiş.nilgün abla,Senin gibi insanlar,yazmaya ve vatanını sevmeye devam ettikçe,biz çölleride aşarız,En büyük acılarada gögüs gereriz.saygılarımla.erdal geyikçi-köçek.......!

esteban IP: 88.230.21.xxx Tarih : 22.11.2006 00:26:07
futbolda buna "pozisyon hatası" diyorlar. süper forvetler var nedense birtürlü gol atamazlar. sebebi doğru zamanda doğru yerde olamamaları. hayat da böyle yanlış yerler yanlış insanlar sonuç heba olmuş yaşamlar... Allah iyi yer tutan kullarından eylesin.