Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinde gözler 5 Kasım'da açıklanacak İlerleme Raporu'na çevrildi. İlerleme Raporu'nun taslağında, PKK'nın terör saldırılarına, azınlık haklarına, kadın-erkek eşitliğine ve zorunlu din derslerine de değiniliyor.
Avrupa Birliği Komisyonu'nun 5 Kasım'da açıklayacağı raporda PKK'nın terör saldırılarına değiniliyor; hem ülke çapında, hem de Güneydoğu'daki saldırılarda bir çok insanın hayatını kaybettiği hatırlatılıyor.
Terör ve terörle mücadele nedeniyle oluşan kayıplar için tazminat ödenmesi konusunda ilerlemenin devam ettiği belirtiliyor. PKK'nın AB'nin 'terör örgütü listesi'nde yer aldığı vurgulanıyor.
Türkiye'nin AB yolunda 'yıllık karnesi' niteliğindeki raporun 'azınlık hakları'na ilişkin bölümünde, "Türkiye'nin azınlık haklarına yaklaşımı değişmedi" ifadesi kullanıyor, Kürtçe yayına izin verildiği ancak bu konuda sınırlamaların bulunduğu kaydediliyor.
Raporda ayrıca, Türkiye'de 2003 yılında açılan Kürtçe kurslarının kapandığı belirtilerek, "Ne kamu ne de özel öğrenim sisteminde Kürtçe öğrenme fırsatı yok" yorumu yapılıyor, Türkiye'nin imzalamadığı, "Ulusal Azınlıkların Korunması" sözleşmesine gönderme yapılıyor.
Kadın-erkek eşitsizliği de raporda yer alıyor
Kadın-erkek eşitsizliği de taslak raporda yer alan bir diğer konu. Raporda, kadın erkek eşitsizliğinin 'büyük bir sorun' olmaya devam ettiği belirtiliyor, kadınların işgücüne katılma oranının önceki yıla göre gerileyerek yüzde 24.8'e indiği ve bu oranın AB ve diğer OECD ülkelerine göre çok düşük olduğu ifade ediliyor.
Raporda, siyasetteki temsilin de çok düşük olduğu kaydediliyor, 'aile içi şiddet, namus cinayetleri, erken yaşta ve zorunlu evlilikler'in hala ciddi bir sorun olmaya devam ettiği belirtiliyor.
Zorunlu din dersi de raporda geniş yer bulan konulardan. Bu bağlamda, Vakıflar Yasası'nın TBMM tarafından benimsenmesi bir 'ilerleme' olarak değerlendiriliyor, ancak uygulamasına ilişkin zorluklar olduğu kaydediliyor.
Raporda, hükümetin Aleviler ile diyalogu iyileştirme girişiminin devamının gelmediği, Alevilerin özellikle eğitim ve ibadet yerleri konusunda eski sorunları belirtiliyor.
AİHM'nin zorunlu din eğitimine ilişkin kararının uygulanması gereğine vurgu yapılan raporda, Cem Evleri'nin yanısıra iki Protestan kilisesi ile Yehova şehitleri yerinin, ibadet yerleri olarak kayda alınmasına izin verilmediğine dikkat çekiliyor.
Gayrimüslimlerin din adamlarının yetiştirilmesinde hala sorunlarla karşılaştığı belirtiliyor. Ayrıca, Ruhban Okulu'nun kapalı olduğu, Rum Ortodoks Patriği'nin 'ekümenik' ünvanını kullanma özgürlüğünün olmadığı kaydediliyor.