Son dönemde Türkiye kamuoyunda sık sık tartışılan sokak çocukları sorunu Avrupa Birliği ülkelerinde farklı bir boyut kazanıyor.
Özellikle Balkan ve Doğu Avrupa ülkelerindeki sokak çocukları, zengin Batıya kaçırılarak dilendiriliyor, suça itiliyor ve fuhuşa zorlanıyor.
İnsan kaçakçılığı, uyuşturucu ve silah kaçakçılığından sonra dünyanın yasal olmayan en karlı ve en hızlı büyüyen ticari oluşumuna dönüştü. Resmi rakamlara göre, bu alan sadece Avrupada milyarlarca dolarlık bir hacime sahip bulunuyor.
Veriler, Avrupa Konseyine bağlı 44 ülkenin hemen hepsinde çocuk kaçakçılığına rastlandığını gösteriyor. Avrupa Birliği ülkelerinde bulunan anne babasız çocukların çoğu Orta Avrupa, Asya ve Afrika ülkelerinden geliyor. Çocukların kaçak olarak götürüldüğü ülkelerin başında Hollanda, Belçika, Almanya, Avusturya, İsveç, İngiltere, Yunanistan ve Türkiye geliyor. Yani çocuk kaçakçılığı fakir ülkelerden zengin batı ülkelerine doğru ilerliyor.
Almanyada 10 bin kaçak çocuk
Özellikle Kuzey Avrupa ülkeleri çocuk ticaretinin gözde ülkeleri olarak öne çıkıyor. Sadece Almanyada yüzde 95i erkek olmak üzere, 5 ile 10 bin kaçak çocuk bulunuyor. Bu çocuklar, Almanyaya yaklaşık 30 farklı ülkeden getiriliyor. Özellikle Hollanda, İngiltere ve Fransada rakamlar kaçırılan çocuk sayısının 1996 yılından itibaren yüzde 300lere varan bir oranla arttığı yönünde.
İtalya ve Yunanistan da Orta Avrupa ülkelerinden en çok kaçak göç alan ülkeler arasında bulunuyor. Özellikle Arnavutluk ve Romanya çocuk kaçakçılığının kaynak ülkeleri arasında bulunuyor.
Fahişeliğe zorlanıyorlar
Yetkililer, Avrupada çocuk kaçakçılığının en önemli nedeninin Orta Avrupa ülkelerindeki olumsuz ekonomik koşullar ve yaşanan savaşlar olduğunu belirtiyor. Kaçırılan çocuklar, getirildikleri ülkelerde ya fahişeliğe zorlanıyor ya da uygun olmayan koşullarda çalıştırılıyor.
Avrupa Birliği ülkelerinde yaklaşık 200 ile 500 bin arasında çocuk fahişe bulunduğu tahmin ediliyor. Bunların üçte ikisi Orta Avrupa ülkelerinden geliyor. Çocuklara ayrıca dilencilik, uyuşturucu kuryeliği ve hırsızlık da yaptırılıyor.
Organize suç şebekeleri tarafından yönlendirilen sektör, Arnavut, Romen, Rus ve Çin mafyalarının elinde bulunuyor.
Almanyada yabancılara ağır tarife
Alman Kriminolog Prof. Dr. Christian Pfeiffer de, Almanyadaki yabancıların, aynı suçu işleyen Almanlara göre daha ağır cezalandırıldıklarını açıkladı. Göç ve Suç adlı kitabın yazarı Pfeiffer, Almanyada 1993 yılından bu yana yabancı zanlıların sayısının yüzde 20 azaldığına, mahkum edilen yabancıların sayısının yüzde 70 arttığına dikkat çekti.Pfeiffer, yabancılar Almanlara göre daha ağır cezalandırılıyor. Yabancılar daha sık gözaltına alınıyor ve daha uzun süre gözaltında tutuluyor dedi.
Almanyada yabancıların daha fazla cezalandırıldıkları sonucuna Schleswig-Holstein ve Aşağı Saksonya eyaletlerindeki suç dosyalarını inceleyerek vardıklarını belirten Pfeiffer, hırsızlık suçu işleyen 100 Alman ve 100 Türk mahkumu mukayese ettiklerinde son 10 yılda Alman mahkumların aldığı hapis cezalarının ortalama 12den 14 yıla, yabancıların aldığı cezaların ise 20 yıldan 34 yıla çıktığının görüldüğünü söyledi.
Pfeiffer, Almanyada 1993 yılından yabancı zanlıların oranının da yüzde 27den 20ye düştüğünü de belirtti.
TÜRKİYEDE DURUM
Çocukların organize suçlara katılım oranı Türkiyede giderek artıyor. Aileleriyle birlikte yaşayan çocukların organize suçlardaki payı ise yüzde 85e ulaştı. Kapkaç, gasp gibi olaylarda sokak çocuklarının payının sadece yüzde 5 olduğu belirtildi. İstatistikler, ailelerin de sokak çocukları ile işbirliği yaptığını gösteriyor.
Marmara Bölgesinde İstanbula nüfusa kayıtlı çocukların suça katılım oranı % 28-38 iken
diğer bölgelerden gelen çocukların suça katılım oranı % 62-78 arasında değişiyor. Sokak çocuklarının suça katılımı ise yüzde 5 civarında bulunuyor. Uyuşturucu madde kullanan çocukların suça katılım oranı da % 8 seviyesinde seyrediyor.
Yetkililer, 1 nisanda yürürlüğe girecek olan yeni Türk Ceza Kanununun pek çok tedbir getireceğini vurgulayarak, suç oranlarının düşebileceğini belirtiyor.