Türkiye’de incelemelerde bulunan Avrupa Parlamentosu (AP) Kadın Hakları ve Cinsiyet Eşitliği Komitesi’nin 6 üyesinden biri olan Lissy Groener, "Namus cinayetlerinin kendisi namussuz bir eylemdir" diyor.
Groener’in bu sözlerinin gazetelerde yayımlandığı gün, memleketi Almanya’da, "İşçi Bulma Kurumu’nun, işsizlik parası alan genç bir kadına genelevde iş bulduğu" ortaya çıkıyor.
Türkiye’de medyayı sürekli işgal eden töre ve namus cinayetleri konusu, Avrupa ülkelerinde hem Türkiye’nin imajını zedeliyor hem de yoğun tartışmalara yol açıyor.
Törenin tetikçilerinin İsveç’te Fadime Şahindal’ı, Hollanda’da Gül adlı bir kadını katletmesi unutulmazken Avrupalılar Türkiye, Pakistan, Hindistan gibi ülkelerin kanayan yarası olan namus cinayetlerini önlemek için projeler hazırlıyorlar.
AP Kadın Hakları ve Cinsiyet Eşitliği Komitesi’nin 6 üyesi de bu nedenle Türkiye’de çalışmalar yapıyor.
Heyetin, Taksim’deki Avrupa Birliği Bilgi Merkezi’nde önceki gün düzenlediği basın toplantısının konusunu Türkiye’de kadın hakları oluşturuyor.
Heyetteki AP üyesi, Alman Sosyal Demokrat Parti’den Lissy Groener, Türkiye’deki temaslarında özellikle namus cinayetlerinin durdurulması üzerine yoğunlaşacaklarını belirterek ’’Namus cinayetlerinin kendisi’’ nin ’’namussuz bir eylem’’ olduğunu söylüyor!..
Berlinli kadının namusu!
Berlin Kadın Danışma Merkezi’nin üyesi de olan Groener’in sözlerinin basına yansıdığı gün, Cumhuriyet’in arka sayfasındaki ilginç bir haber dikkat çekiyor: "İşçi Bulma Kurumu, fuhuşun iki yıl önce yasallaştırıldığı Almanya’da, işsizlik parası alan iletişim teknolojisi uzmanı Berlinli genç bir kadına genelevde iş buldu. Alman basınında geniş yankı bulan habere göre, kadın işi kabul etmediği takdirde işsizlik ödeneğinin kesilebileceği açıklandı..."
Türkiye’de bırakın geneleve düşmeyi, flört ettiği, pastaneye gittiği için kadınlar katlediliyor... Oysa Avrupa’nın göbeğindeki bir ülke, kendi yurttaşına genelevde istihdam öneriyor... Almanya’nın bir kadın milletvekili ise Berlinli hemcinsini kurtarmak yerine, kadın sorunlarını araştırmak için Türkiye’de toplantılar yapıyor, yüzyılların sosyolojik gerçeği töreye çarpık bir bakış açısı getiriyor...
Avrupalı parlamanterin sözleriyle kendi kadınını geneleve düşüren ülkesindeki yasalar göz önüne alındığında, ’’törenin namusuzluğu mu’’, ’’devletin namussuzluğu mu’’ sorusu da gündeme geliyor.
Asya’da da, Avrupa’da da, kötü yola düştüğünde de, düşürüldüğünde de kadınlar eziliyor, aşağılanıyor, onurları kırılıyor... Ancak onları en çok kıtalar arasındaki bakış açısı vuruyor; sorunlar, derin ahlaki farklılıklar yüzünden çıkmaza giriyor.
Türk kadını, evinin içine bakmadan çevre temizliğine çıkanların oluşturduğu Avrupa Birliği’ne çifte standartların ve yaman çelişkilerin kucağında gidiyor.
CUMHURİYET
Yayın Tarihi :
2 Şubat 2005 Çarşamba 11:07:33
Güncelleme :3 Şubat 2005 Perşembe 00:24:22