Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Kofi Annan, Kongo’da görev yapan BM görevlilerinin, mültecilere cinsel tacizde bulundukları yönünde kanıtlar bulunduğunu söyledi.
Cinsel taciz iddiaları geçen yıl gündeme gelmişti.
İddialar üzerine Birleşmiş Milletler bir soruşturma başlatmıştı.
Soruşturmanın bulguları Kofi Annan’a iletildi.
Annan, küçük bir grup sivil ve askeri görevlinin görevlerini suistimal ettiklerinin saptandığını söyledi.
Olayı utanç verici olarak niteleyen Annan, olanlardan büyük öfke duyduğunu vurguladı.
BM Genel Sekreteri, sorumlulardan hesap sorulması gerektiğini de sözlerine ekledi.
Birleşmiş Milletler iki yıl önce Batı Afrika’da yaşandığı iddia edilen benzer iddialarla ilgili suçlamaları reddetmişti.
Annan, ’kapanmamış dosya’ olarak nitelediği olayları araştırmak üzere Kongo’ya özel bir soruşturma ekibi gönderdi.
Kongo’nun kapanmayan yarası
Uluslararası Af Örgütü - Amnesty International geçen ay açıkladığı bir raporda ülkedeki savaşçıların, son altı yıl içinde en az 40 bin kadına tecavüz ettiklerini saptamıştı.
Rapor, iç savaş sırasında çatışan tüm grupların, ülkenin doğusunda aşırı düzeyde cinsel şiddet uyguladıklarına dikkat çekiyor.
"Toplu Tecavüz Vakaları- Çözüm Bulma Zamanı" adlı rapor, tecavüz kurbanlarının ihtiyaçlarını şu anda sadece yardım kuruluşlarının karşıladığını belirtiyor.
Ancak rapor, bu kuruluşların da tıbbi yardımda çalışacak eleman, ilaç ve malzeme bulmakta güçlük çektiklerine işaret ediyor.
Raporda, yardım çalışanlarının anlattıklarına da yer verilmiş. Çoğu, hiçbir savaşta bu kadar fazla tecavüz kurbanıyla karşılaşmadıklarını anlatıyor.
AIDS korkusu
Uluslararası Af Örgütü’nün görüştüğü tecavüz kurbanları, yaşadıkları acıların ne denli korkunç olduğunu anlatıyor. Çoğu, tıbbi yardımdan yoksun.
Örneğin, 2002 yılının Ekim ayında tecavüze uğradıktan sonra tıbbi yardım almaya çalışan bir kadın yolda yürürken iki asker tarafından durduruluyor.
"Onlara hasta olduğumu ve tecavüze uğradığım için tıbbi tedavi görmeye gittiğimi anlattım. Beni yolun kenarına itip yeniden tecavüz ettiler. O zamandan beri, çok hastayım ama ne yazık ki tedavi görebileceğim hiçbir yer yok" diyor.
Rapora göre, tecavüz kurbanları en çok cinsel yolla bulaşan hastalıklara yakalanmaktan korkuyor; istenmeyen gebelikler de yaşanan travmanın şiddetini artırıyor.
İstatistiklere göre, çoğu tecavüz kurbanı olan hastaların yüzde 20 -30’u HIV pozitif, Kongo Cumhuriyeti’nin doğusuna ilişkin sağlam istatistiklere ulaşmak ise mümkün değil.
Örgüt, enfeksiyonların belirlenmesinin güç olduğunu ve hükümetin de halkı gönüllü olarak test olmaya teşvik eden politikası olmadığını anlatıyor.
Örgüte göre, HİV hastalarının antibiyotikler gibi temel ilaçlara ulaşmaları bile imkansız.
Kongo Cumhuriyeti’nde uygulanan Ulusal AIDS Programı’na göre, HIV/AIDS, gelecek on yıl içinde, nüfusun yarısını tehdit edebilir.
Çoğu kişi, virüsün belirlenmesini sağlayan testleri olmayı reddediyor, çünkü HİV pozitif oldukları anlaşıldığı takdirde, reddedileceklerini biliyorlar.
Tecavüz kurbanları ise genellikle çevreleri tarafından dışlanıyor, hatta eşleri tarafından da terk ediliyorlar.
BBC TÜRKÇE
Yayın Tarihi :
20 Kasım 2004 Cumartesi 11:55:55
Güncelleme :20 Kasım 2004 Cumartesi 13:04:12