Tüketici kredisi ve kredi kartı borçları 25 Ocak-1 Şubat haftasında 1 milyar 170.2 milyon YTL artarak 94 milyar 290.3 milyon YTL'ye yükseldi.
Tüketici kredisi ve artarak 94 milyar 290.3 milyon YTL'ye ulaştı.
Bankaların tüketici kredisi alacakları anılan haftada 510.4 milyon YTL artarak 67 milyar 407.5 milyon YTL’ye çıkarken, kredi kartı alacakları da 659.8 milyon YTL'lik artışla 26 milyar 882.8 milyon YTL’ye yükseldi.
ANKA’nın Merkez Bankası'nın verilerinden yaptığı hesaplamaya göre, konut kredisi alacakları 248.3 milyon YTL’lik artışla 31 milyar 670.4 milyon YTL oldu. Taşıt kredilerinin 9.5 milyon YTL’lik azalışla 5 milyar 857.6 milyon YTL’ye indiği bu dönemde, diğer tüketici kredileri ise 271.7 milyon YTL'lik artışla 29 milyar 879.3 milyon YTL çıktı.
Tüketicilerin bankalara olan kredi kartı borçlarının 26 milyar 831.9 milyon YTL’sinin Türk parası, 50.8 milyon YTL’sinin ise yabancı para cinsinden olduğu belirlendi. Anılan haftada YTL cinsinden kredi kartı borçlarında 656 milyon YTL, yabancı para cinsinden kredi kartı borçlarında ise 3.7 milyon YTL’lik artış yaşandı.
hey AZİZ MİLLETİM ülkemiz neredeyken nerelere geldi. ben bir çiftçiyim.haliyle üreticiyim.yılda 15-20 ton ayçiçeği üretiyordum bu da eşittir. 8-10 ton yemek yağı demektir.artık üretmiyorum,çünkü bana sahip çıkan olmadı.5 yıldır yağlık ayçiçeği kg,sı 45 ykr idi.o zaman bir teneke 18 kg lık yemek yağı 18-20 ytl idi.benim gibi pek çok ayçiçeği üreticisi,girdiler yüzde üç yüz-dört yüz arttığı için (1 kg npk gübre 14 kuruş iken bugün aynı gübrenin kilograma 70-80 ykr olmuştur, 1 litre motorin 5 yıl önce 1.15 ytl iken 2 yıldır 1 litre motorin 2.57 ytl yani rahmetli Ecevit gününde 1 litre motorin 1 USD dolarından daha düşükken, bu hükümetin pratik zekası sayesinde 2 USD dolarını geçmiştir. daha neler neler.) üzgünüm artık ayçiçeği üretmiyorum, üretemiyorum. böylece, ülkem ukrayna, bulgaristan gibi ülkelerden milyarlarca dolarlık, fahiş fiyata ayçiçeği ithal ediyor. türk çiftçisi yok olurken, ukrayna, bulgaristan çiftçisi kalkınıyor. tüketicimizde 1 litre yemek yağını 5 ytl'ye almak zorunda kalıyor. türk atasözü 'HESAPSIZ KASAP, NE BIÇAK KOR, NE MASAT' misali sayın tarım bakanımız bütün yetkilerini başbakana devretmiş, fuar açılışlarına, seminerlere katılmakla meşgul. başbakan ne bilsin ülkemin ne kadar yemeklik yağ ihtiyacı olduğunu, ne bilsin ne kadar un ihtiyacı olduğunu. yukarda bahs ettiğim problemler buğday, pancar, patates, mısır, et-süt üreticileri için de geçerlidir. başbakanımız doğrudan gelir desteklerini kaldırdığını haykırarak söylüyor. iyi de etmiş.! çünkü hiç ekilmeyen boş tarlalara destek veriyordu. gerçek üreticiye hiçbir faydası olmuyordu. bu parayı veriyorum diye başımıza kakıyordu. velhasıl yukardaki haberde belirtildiği gibi şehirlisi, köylüsü borç sarmalı içersinde kıvranıyor. bir çığ gibide bu sarmal büyüyor. ARTIK YETER! buna dur diyen birilerinin olması lazım. reel ekonomi bitmiş, üreten, ürettiğine pişman olmuş bir ülkede yaşıyoruz, vatandaş iyice fakirleştirilip fak-fuk fonun verdiği MAKARNAya oyunu satar hale gelmiştir. böylece demokraside bitmiştir. başbakanımız ve ekibi fil dişi kulelerden halkımızın perişan halini görmemezlikten gelerek türban tartışmasıyla gündemi değiştirip, oy kazanma peşindedir. TÜRK HALKINI yabancılara satılmış bankalara, telekoma, türkcell'e, vodafone'a, avea'ya... yolunacak bir kaz gibi peş-keş çekmiştir. artık uyanalım.! bu adı olmayan ekonomik kriz daha nekadar sürecek?