Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezinden yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, ne geçmişte ne de bugün Forbes Dergisine herhangi bir röportaj vermediği bildirildi.
Yapılan yazılı açıklamada, bugün bazı basın yayın organlarında "Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Forbes Dergisi’ne mülakat verdiği" haberleri üzerine açıklama yapılmasının gerekli görüldüğü ifade edildi.Açıklamada, "Sayın Cumhurbaşkanımız, ne geçmişte ne de bugün Forbes Dergisi’ne herhangi bir röportaj vermemiştir" denildi.
HEYETTE O DA VARMIŞ
Söz konusu röportaj, Forbes dergisinde Claudia Rosett imzasıyla yer aldı. Rosett, Cumhurbaşkanı Gül ile Ermeni tasarısı ve İran konusunu görüşmek için Çankaya'ya davet edilen ABD'li bir heyette yer aldığını ifade etti. Forbes'ın dış politika yazarı Rosett'in haftalık olarak yazılar kaleme aldığı belirtildi.
İŞTE GERÇEKLEŞTİĞİ SÖYLENEN O RÖPORTAJ:
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Forbes’ın dış politika yazarı Claudia Rosett ile görüşmesinde şok sözler söyledi.
Forbes dergisine İran’ın nükleer silah istediğinden şüphesi olmadığını söyleyen “İsrail korkmasın. İran İsrail’i atom bombasıyla vuramaz. El Aksa Camii ve Filistinliler’in zarar görmesi problem çıkarır” dedi
Amerikan finans ve siyaset dergisi Forbes’ın dış politika yazarı Claudia Rosett, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Çankaya’da çay eşliğinde gerçekleştirdiği röportajı dün yayınladı. Gül’ün İran’ın nükleer bomba elde etmeyi amaçladığı yönündeki kuşkulara katıldığını, hatta İran’ın atom bombası istediğine yönelik hiç şüphesi bulunmadığını söylediğini kaydetti. İşte Rosett’in “bıyıkları, geriye taranmış saçları ve gözündeki haylaz parıltı ile karşımızda oturdu” diye tanımladığı Abdullah Gül’ün İngilizce bilmesine rağmen tercüman aracılığıyla Türkçe olarak verdiği röportajdan öne çıkan satırbaşları:
Nükleer yarış başlar
- İran’ın atom bombası istediğinden hiç şüphem yok. Bu bir önceki rejime (Şah Pehlevi) kadar dayanan bir istektir. Şimdiki rejime (Ahmedinecad) bakarsak, onların da ulusal gurur için bir nükleer bomba elde etmeyi istediklerine inanıyorum.
- Türkiye İran’ın atom bombası elde etmesine karşı. Böyle bir durum Ortadoğu’da nükleer silah yarışı başlamasını tetikler.
- İran gibi büyük bir ülkeye karşı yaptırım uygulayarak bu ülkeyi izole etmek mümkün değil. Askeri operasyona da karşıyız. Ancak karşılıklı saygıyla bu ülkenin liderlerinin amaçlarından vazgeçmeleri sağlanabilir.
Gerçekleri söyledim
- İran liderleriyle çok açık ve net konuşabiliyoruz. İran’ın dini liderlerinin benden hiçkimseden duymadıkları gerçekleri işittiklerini size söyleyebilirim.
- İran’ın nükleer bomba elde etmesi durumunda bile kullanmayacağına eminim. İran liderlerini “Atom bombanız olursa mantıksız davranmaya başlarsınız bu da kendi kendinize problem yaratır” diye uyardım.
- İsrail’in çok endişelenmesine gerek yok. Atom bombası elde etmiş bir İran’ın her ne kadar mantıksız hareket etmeye meyilli olacağını düşünsem de İsrail’i yok etmek gibi bir hataya düşmeyecek kadar akıllı olduğuna eminim. Bunu yaparlarsa Kudüs’teki El Aksa Camii’ne ya da Filistinliler’e zarar vereceklerini biliyorlar. Bu da hem bölgedeki hem de Körfez ülkelerindeki Müslümanlarla İran arasında probleme yol açar.
- İran’ın nükleer silah programını durdurmanın gerçek yolu Ortadoğu’daki tüm nükleer silahların yok edilmesidir. Bu İsrail’in güvenliğinin de garantisi olur.
“Ahmedinecad beni dinlemedi”
ABD Başkanı Obama İran’a geçtiğimiz yıl başkan olur olmaz bir çağrıda bulunmuş ve İran ile doğrudan görüşmeye hazır oldukları mesajını iletmişti. Obama, “Önümüzdeki aylarda İran ile yüz-yüze görüşmelere başlayabilmemize imkan tanıyacak açılımları bekliyorum” dedi. Gül, Forbes’a Obama’nın bu çağrısının ardından Ahmedinecad’a “Obama’nın çağrısı hiçbir tehdit unsuru içermiyor. Bu fırsatı kaçırmamanız gerek. Obama’nın çağrısına mutlaka olumlu bir yanıt vermelisiniz” dediğini, ancak İran liderinin kendisini dinlemediğini de anlattı.
Erdoğan nükleer silah için “bunlar dedikodu” demişti
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Mart ayında BBC’ye verdiği röportajda İran’ın nükleer silah edineceğine ilişkin kesin bir rapor bulunmadığını belirterek, “Hepsi dedikodudur. Çünkü şu anda böyle bir şey yok. Olmadığına göre, olmayanı konuşmanın da bir anlamı yok” demişti. Erdoğan, BM Güvenlik Konseyi üyelerinin nükleer silahlara sahip olduğunu, bu çerçevede nükleer silaha sahip bir ülkenin bir başka ülkeye onun nükleer silah üretemeyeceğini söyleme durumunda olamayacağını söyledi. Erdoğan, Ahmedinecjad’ın da kendisine birçok kereler bu konuyu bu yönde aktardığını, bu nedenle bu konuyu ’İran’ın nükleer silahlara sahip olmak istediği’şeklinde manipule etmenin doğru olmadığını kaydetti.
Bu açıklamalar sonucunda, ABD'de ve Batı emperyalizmi nazarında bir puan daha kaybettik !.. Bu nasıl bir idaredir, nasıl bir dış politikadır; söylenenlerin mantıkla bir ilişkisi olduğunu anlayan beri gelsin !..
dini bütün bir cumhur başkanımız var ama tarihsel gerçekleri hatırlamıyor islam dünyasındaki en değerli mescid kabedir o bile iktidar kavgasından ve savaşlardan nasibini fazlası ile almıştır halifelik kavgası yüzünde peygamberin ölümü sonunda kabenin çeşitli aralıklarla 9 kez yıkıldığını ve hacerülesved taşının daha önce kırılmamasına rağmen islamdan sonra iki defa balyozla parçalara ayrıldığını ve parçaları bizim halife padişahlarımızın bir araya getirip yapıştırdığını ve daha sonra kabenin doğal sebepler hariç hiç kimsenin zarar vermediğini unutmuş herhalde mescidlere kutsal gözle bakan onlara değer veren biz türkleriz araplar farslar için oraları bina yada ticarethane bu gün yıkar yarın yenisini yaparlar eğer ayasofya arap yada farslarda olsaydı şimdi yerle bir edilmişti yerine daha büyük kendi isimlerini taşıyan bir mescid yaparlardı kısaca iran ve araplar ellerine fırsat geçince her şeyi yaparlar tıpkı avrupalılar gibi