NİĞDE’nin Bor İlçesi’nde tedavisi olmayan genetik ’Huntington’ hastalığına yakalanan Koyun ailesinin 3 ferdi ölümü bekliyor. Aynı aileden 6 kişinin daha önce Huntington hastalığından öldüğünü belirten hasta kardeşler, "Ölmek istemiyoruz" diyerek yetkililerin yardımını istedi. Bor İlçesi’nin Kale Mahallesi ile Keçikale Beldesi’nde yaşayan 56 yaşındaki Hacı Emin Koyun, kardeşi 29 yaşındaki Cuma Koyun ile Bursa’da oturan kardeşleri 45 yaşındaki İtibar Öztürk’ün, ölümcül Huntington hastalığına yakalandığı ortaya çıktı. Aynı hastalıktan daha önce de Koyun kardeşlerin ablası Dilek Gezer, büyükbabaları Mustafa Koyun, babaanneleri Aliye Koyun, dayıları Cabbar Öztürk ile Selim Öztürk ve son olarak babaları Aşur Kuyun’un öldüğü bildirildi.
’İLAÇLARIN YARARINI GÖREMEDİM’
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde kendilerine bu teşhisin konduğunu belirten Cuma Koyun, verilen ilaçları kullandıklarını, ancak bir sonuç alamadıklarını söyledi. Hastalığın 30 ile 50 yaş arasında ortaya çıktığını ve insanı yavaş yavaş öldürdüğünü belirten Cuma Koyun şöyle dedi:
"Hastalık ortaya çıktıktan sonra insanın 10- 15 yılda öldüğü söyleniyor. 2 senedir hastayım. Ablam babam öldü, ağabeyim ve bir de Bursa’da hastamız var. Bursa’daki ağabeyim İtibar Koyun evde yatıyor, ihtiyacını göremiyor. Ben de doktora gittim. ’Genetik hastalık, tedavisi yok’ diyorlar. Doktorun yazdığı ilaçları 2 senedir kullanıyorum, hiçbir yararını göremedim."
Hastalık ilerledikçe insanın hiç bir organını kullanamaz hale geldiğini kaydeden Hacı Emin Koyun da şunları anlattı:
"Artık ihtiyaçlarımı kendim göremiyorum. Hastalık ilerledikçe felçli gibi oluyorum. Bu hastalığın çaresi yok deniliyor. Ama Allah’tan umut kesilmez, daha önce aynı hastalıktan 6 yakınımız öldü. Biz de ölmek istemiyoruz. Bize kurtarın."
’ÇOCUKLARIMIZIN HASTA OLMASINI İSTEMİYORUZ’
Hacı Emin Koyun’un eşi 54 yaşındaki Fatma Koyun ise yaşadıklarını şöyle dile getirdi: "Hacı Emin 12 senedir hasta, bu hastalık genetik. Eşimin dayıları da annesi de aynı hastalıktan hayatlarını kaybetmişti. Eşim hiç doktora gitmedi. Sinirli bir adam oldu. Yemeğini yiyemiyor, çamaşırını giyemiyor, hiçbir ihtiyacını göremiyor, tıraş dahi olamıyor. 5 çocuğumuz var. Onların da hasta olmasını istemiyoruz. Çocuklar olmasa torunlar oluyor. Doktorlardan çare bekliyoruz bu hastalığa bir çare bulsunlar."
Cuma Koyun’un küçük oğlu 11 yaşındaki Berat Koyun ise, "Ben bu hastalığa yakalanmak istemiyorum, doktor ağabeylerden çare istiyorum" diyerek korkularını anlattı.
HUNTİNGTON HASTALIĞI
Huntington hastalığı (HD) genetik bir nörolojik hastalık. Hastalarda bazı hareket bozukluklarının yanı sıra mental gerilik görülür. Adını 1872 yılında hastalığın kalıtsal olduğunu ilk olarak gözlemleyen Dr. George Huntington’dan alır. Otozomal dominant olarak kalıtılan bir hastalık olup, beyin ve sinir sistemini etkiler. Hastalığın ilk belirtileri 30- 50 yaş arasında gözlenir. Hasta bu dönem zarfında aile kurmuş ise, çocuklarına bu hastalığı aktarma riski yüzde 50 oranındadır. Hastalığın nedeni Huntingtin proteinin üretim bozukluğundan dolayı ortaya çıkmaktadır. 10-20 yıllık bir dönem arasında yavaş yavaş gelişir ve sonunda kişiyi yürüme, konuşma, düşünme ve mantıktan yoksun bırakır. En belirgin belirtileri kol, bacak, gövde ve yüz kaslarının ani ve istemsiz kasılmasıdır. Belirtiler çoğunlukla duygusal dalgalanmalar, sözlerin ağızda gevelenmesi, sakarlık, depresyon ve sinirlilik ile birlikte oluşur. Hastalığın ilerlemesiyle yutma zorluğu, düzensiz yürüme, denge kaybı, muhakeme gücünün bozulması ve bellek problemleri gibi belirtiler görülür. Belirtilerin ortaya çıkmasından sonra ortalama 10-15 yıl sonra hastaların çoğu ölür.
bu hastalıkta bağışıklık kaybıyla ilgili o bağışıklık kaybı yani iskeletimizin üzerindeki etimizi kasımızı sağlıklı beslenip hareketimizi yapıp eklemlerimizi çalıştırıp güçlendirir vücudumuzu sıkılaştırırsak kurtuluruz atalarımız ne demiş sıkı can çıkmaz sıkı can hastada olmaz yeterki sen başar çünkü hastalık giremez güçlü vücuda girsede kaybolur.saygılar ve sağlıklar dilerim.
ben bu hastalıokların neden olduğunu ve nasıl geri düzeleceklerini biliyorumda kime anlatacaksın herkes bir yol tutmuş gidiyor ilaç elinde sanki faydasını görecek ya bu ve buna benzer bütün hastalıklar bağışıklık kaybıyani hücrelerin zayıflamasından oluyor bunuda derler çinede çaresi var daireyi satarlar mal varlıklarını yok ederler haklılar çünkükefenin cepi yok mecbur insanlar güçlerinin yettiği sürece dertlerine çare ararlar kök hücre eklenirse hücreler tazelenir ölü hücreler kiraçlanmalar damar sertliklerini yok eder doğru bir çözüm ama şunu bilmiyorlar hiç kimse doktorlar bile kök hücre her zaman var bir insanda beyin sapı zaten hücreyi çoğaltıp damar sertliğini yok edip tekrar canlı hücreleri geliştiren ve kireçlenmeyi neyi yok eden kireçlenme zaten ölü hücredir bir nevi çünkü orasyani beyin sapı taze hücreleri çoğattıkçaoralar yani iskeletimizin üzeri yani etimiz hissi çoğalıp ağrılar gittikçe bilki orda hücreler yenileniyor o ölü hücre yani kireçlenme ağrı yapan ağırlık yapan hareketlerimizi yavaşlatan denge bozukluklarına görmemize her türlü özgürlüğümüzü yok eden o düşman hücreler gidiyor sağlıklı günlerimizdekihücreler geliyor sağlılığımıza kavuşuyor ve kendimize ve topluma zararlı kişiler olmaktan kurtuluyor Allahın verdiğiömür sürece yaşayıp gidiyoruz tabi hastalığımızı yok ediyoruz lokman hekimin sayesinde ms paraparazi bu ailenin hastalığı als bütün kafadan gelen böyle hastalıklar felce kadar hepsi yok oluyor parkinson bile ama kimse anlamıyacağı ve inanmayacağı için acı çekerek ölmeyitercih ediyorlar herkesin kendi seçimi Allah sağlık versin desekte bu hastalıklar 2ci lokman hekim yani benim önerdiğim tedavi şekli olmadan asla düzelmez çünkü ben buna benzer hastalıkları yasayarak sağlık bulduğum için nasıl iyi olacaklarını neler çekip neler hissettiklerini hep biliyorum çünkü ya ben böyle hastalar gibi ya acıçekerekölecektim yada kurtulacaktım ve kurtuldum yani lokman hekimin kaybettiği formülüben buldum ve sağlığıma kavüştum tabi bu deli diyorsunuzdur zaten kimseyi inandıramassın tutturmuşlar hap ilaç hapın ilacında vücut güçlüyse tasıyor zaten vücut zayıfsa birde onun zararı oluyor en iyisi bağışıklık kaybınızı yok edin ondan sonra hapa ilaca gerek kalmaz geçmişolsun sağlıklı günler dilerim tabi kendi elinizde onu basarmak yanikendikendinizin doktoru olun doktorsuzda kalmayın .