CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat'ın sözlerini eleştirerek, ''Bugün karşı karşıya bulunduğumuz, 1920'lerde ortaya atılan modernleşme projesinin yol açtığı tepkilerin istismarı anlayışına dayanan, o tepkileri siyasette kullanma, o modernleşme projesine karşı rövanş arayışını sürdürme özlemleriyle beslenen bir mücadeledir'' dedi.
Baykal, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, AK Parti'li Fırat'ın, New York Times gazetesine verdiği, ''Türk toplumu bir travma yaşamıştır...'' şeklindeki demecini değerlendirdi.
CHP Lideri Baykal, son günlerde, ''Türkiye'nin, hangi sorunla karşı karşıya olduğu, yaşanan sıkıntıların temelinde ne yattığı, AK Parti'nin neden Anayasa Mahkemesi önünde bulunduğu'' sorularının cevabını almaya yardımcı olacak çok önemli ipuçları içeren değerlendirmeler yapıldığını söyledi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı'nın, New York Times gazetesine çok çarpıcı açıklamalar yaptığını ifade eden Baykal, gazetenin, ''Kökleri tarihe dayanan acı bir kan davası'' şeklinde nitelemede bulunduğunu söyledi.
''Kimse, Dengir Mir Mehmet Fırat'a haksızlık yapmasın, çok doğru söylemiştir'' diyen Baykal, ''Bugün karşı karşıya bulunduğumuz, 1920'lerde ortaya atılan modernleşme projesinin yol açtığı tepkilerin istismarı anlayışına dayanan, o tepkileri siyasette kullanma, o tepkiler doğrultusunda geçmişle bir rövanş arayışını, o modernleşme projesine karşı rövanş arayışını sürdürme özlemleriyle beslenen bir mücadeledir'' diye konuştu.
Deniz Baykal, Başbakan Erdoğan'ın, ''Her 10 Kasım'da yaygara koparıyorlar. Ata'ya saygı duruşunda sap gibi ayakta durmaya gerek yok'', ''Hem laik hem Müslüman olunmaz'', ''Türkiye'nin yarınında artık Kemalizme ve Kemalizm benzeri rejimlere, sistemlere yer yoktur'', ''İktidara geldiğimizde çarşaf moda olacak'' şeklinde açıklamalarda bulunduğunu öne sürerek, şöyle devam etti:
''Bunlar, Başbakan'ın daha dün diyebileceğimiz bir zamanda, yazdığı, konuştuğu sözlerdir. 40'ını aşmış bir insan, bunları söyledikten sonra, hangi siyaset anlayışı doğrultusunda, ömrünün geri kalan kısmını götürür? Bu söylemlerle ilgili bir hesaplaşma yaşandı mı? 'Gömlek değiştirdim' lafı, bunu izah etmeye yeter mi? Niye değiştirdin, şimdi niye böyle düşünüyorsun, yanlış neredeydi? Bunları konuşmak gerekmez mi, hiçbiri konuşulmadı.
Şimdi yavaş yavaş; oradan, buradan pıtrak gibi bir şeyler çıkıyor. Birisi, 'Bize büyük travma yaşatıldı' diyor. Türkiye, büyük değişim projesini uyguladı. O projeden en çok yararlanan, bugün işbaşında bulunan insanlardır. O proje olduğu için sen oradasın. Boynundaki kravatla bunu söylüyorsun, çağdaş yaşam tarzının bütün olanaklarını sonuna kadar kullanarak...Şimdi çıkıyorsun, siyasi istismarını yapmak için bunları söylüyorsun.''
Vatandaşların, dini, inancı, devleti, camisiyle bir sorunu bulunmadığını dile getiren CHP Lideri Baykal, şöyle devam etti:
''Problem bunlarda, kendi problemlerini halkın problemi haline dönüştürmeye çalışıyorlar. Çok tehlikeli bir iş yapıyorlar. Türkiye'yi büyük sıkıntılara sokacak, bir zorlamayı getirmeye çalışıyorlar. Dışişleri Bakanı olarak, 'Türkiye'de Müslümanlar da baskı altındadır' diyeceksin. Eğer Müslümanlar baskı altındaysa, senin işin ne, 6 yıldır iktidardasın. Vatandaş, 'Vicdanım hür, inancımı yaşıyorum' diyor, sen 'Hayır sana baskı var' diyorsun. Senin kafandaki ile milletin kafasındaki İslamiyet herhalde birbirinden farklı. Millete göre, dine baskı yok. Ama İran, Afganistan'daki bazı kişilere, Türkiye'deki İslamiyet'i sorun, 'İslamiyet'e baskı yapılıyor' diyeceklerdir. Sen de aynı anlayışı mı benimsiyorsun? Tehlike bu işte.''
Sayın Fıratın senden daha çok vatan sever ve cumhurıyrtçı olduğuna inanıyorum.