Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Türkiye’nin bugün sağduyuya ve hoşgörüye ihtiyacı olduğunu belirterek, "bunu bugün tesis edemezsek belki yarın geç kalmış olacağız" dedi.

Doğu ve Güneydoğu illerinde görev yapan dokuz DEHAP’lı belediye başkanı, Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu’yu konfederasyon genel merkezinde ziyaret etti.

Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir, ziyarette yaptığı konuşmada, dünyanın ve içinde bulunulan bölgenin çok hızlı bir değişim ve gelişim yaşadığını dile getirerek, bu sürecin gerisinde kalınamayacağını söyledi.

Baydemir, bölge belediye başkanları olarak bu konuda ortak bir çaba içerisinde olduklarını ifade etti.

1999’dan sonra Türkiye’nin eğilim olarak AB ve çağdaşlaşmaya yönelmesi ve sonrasında ortaya çıkan pozitif gelişmelerden memnuniyet duyduklarını vurgulayan Baydemir, sağlanacak konsensüsle AB’ye entegrasyonun çok daha hızlı olacağını, bu konuda herkese görevler düştüğünü belirtti.

Baydemir, Türkiye’de yaşayan Türk, Kürt yurttaşların, diğer etnik ve dini kimliklere mensup vatandaşların yeni çatışmaya tahammülleri olmadığına inandıklarını belirtti.

Son iki aydır, giderek yükselen ve kaygılarında kendilerini haklı çıkaran bir süreç yaşandığını söyleyen Baydemir, ’’Türkiye’nin bugün sağduyuya hoşgörüye ihtiyacı var. Bizim bunu tesis etmemiz lazım. Eğer biz bunu bugün tesis edemezsek belki yarın geç kalmış olacağız’’ diye konuştu.

Uslu: "Gerilim süreci çok yapay"

Salim Uslu da konuşmasında, verilen sağduyulu ve sıcakkanlı mesajların son derece önemli olduğunu kaydederek, hızla gerilim ortamına sürüklenilen günlerde, kamuoyunun bu mesajları iyi değerlendireceğine inandığını söyledi.

Türkiye’de umutların arttığı bir dönemde yeniden bildik, tanıdık senaryoların yürürlüğe konulduğunu savunan Uslu, ’’en küçük meseleler, rejim sorunu haline geliyor. Biz rejim kaygıları yüzünden sorunlarımızı serin kanlı bir biçimde tartışıp, ortak akla, heyecana, beklentilere uygun çözümler üretemiyoruz. İçinde bulunduğumuz dönemdeki gelişmeleri büyük bir kaygıyla karşılıyoruz’’ dedi.

Bu gerilim sürecinin çok yapay olduğu görüşünü dile getiren Uslu, sokaktaki insanın serinkanlı biçimde değerlendirdiği olayların, çeşitli kurum ve kuruluşların katkılarıyla abartıldığını üzülerek izlediklerini ifade etti.

Trabzon’daki gerginlik

Trabzon’da 6 nisanda F tipi cezaevlerini protesto etmek amacıyla basın toplantısı yapmak isterken linç girişimine uğrayan ve daha sonra mahkemece tukuklanan beş TAYAD’lı 13 nisanda serbet bırakıldı.

Trabzon’da 6 nisanda F tipi cezaevlerini protesto etmek amacıyla basın toplantısı yapmak isteyen Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Yardımlaşma Derneği TAYAD üyesi beş kişi linç girişimine uğramıştı. Yaşanan bu olay, toplumdaki siyasi gerginliğin üst düzeye çıktığı yorumlarına neden oldu.

Bu olayların ardından 10 nisanda yine Trabzon’da basın açıklaması yapmak isteyen TAYAD’lılar saldırıya uğramış ve arbede yaşanmıştı. Olaylara güvenlik güçleri zamanında müdahale ederek olayların büyümesini önlemişti.

Trabzon’daki olayları protesto etmek üzere 12 nisanda da Adapazarı’nda bir grup basın açıklaması yapınca, diğer bir grubun saldırısına uğramıştı.

Erdoğan’ın sağduyu çağrısı

Adapazarı’nda yaşanan olaylardan sonra iyice ortaya çıkan gerginlik, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı da rahatsız etti.

Erdoğan, 13 nisanda AKP grup toplantısında yaptığı konuşmada olaylarla ilgili olarak, ’farklılıkları gerekçe gösterip iç düşman yaratmayın’ çağrısı yaptı.

Son dönemde yaşanan bazı olayların Türkiye’nin önünü kesmeye yönelik hedefler olduğunun altını çizen Başbakan Erdoğan, "halkımdan ricam bu tip teşebbüslere izin vermemeleridir. Milli olmanın bilinci içinde davranmak durumundalar" diye konuştu.

Aydınlardan bildiri

Adapazarı’ndaki son gerginlikten sonra, aralarında gazeteci ve yazarların da bulunduğu bir çok aydın olaylardan duydukları kaygıyı yayımladıkları bir bildiri ile dile getirdiler.

Bildiride, ’’biz, aşağıda imzası bulunan yurttaşlar. Ülkemizde demokrasi, sivilleşme ve barış sürecinin son günlerdeki gelişmelerle engellenmek istendiğini görüyor, yeniden şiddet ve çatışma ortamına dönüleceği kaygısını taşıyoruz" denildi.