Türkiye ziyareti nedeniyle uluslararası kriz sinyalleri yükselen El Beşir’in gelmeme olasılığı artıyor. Ankara, ziyaretin sıkıntı yaratacağını ince bir siyasetle Hartum’a iletti.
Dün hükümet ve Dışişleri için sessiz sedasız bir kriz yönetim günüydü.Uluslararası camianın soykırımla suçladığı Sudan Cumhurbaşkanı Ömer El Beşir’in İstanbul gezisine yönelik artan tepkilerle son 48 saatte Ankara-Brüksel-Hartum hattında sıcak saatler yaşandı. Dün gece geç saatlerde Beşir’in gelmeme olasılığı kuvvetlendi.Diplomatlar hünerlerini, siyasiler zekâlarını, aracılar en tatlı dillerini ortaya koydu. Amaç, Sudan ve Türkiye arasında bir krize yol açmadan, gezinin nazik şekilde iptali, böylece uluslararası bir skandalın önlenmesiydi...
Darfur’daki katliamlarda sorumluluğu nedeniyle Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM) hakkında tutuklama kararı çıkarttığı El Beşir’in İstanbul’daki İslam Konferansı Örgütü’nün (İKÖ) toplantısına katılma kararı cuma sabahı Ankara’ya ulaştığında, bu ölçüde bir tepki öngörülmemişti. Aslında Dışişleri El Beşir için özel bir davet çıkarmamış, ancak her fırsatta hakkındaki tutuklama kararına meydan okumak için uluslararası toplantılara katılmak isteyen Sudanlı liderin gelmesini de engellememişti. Diplomatlara göre, Beşir’in asıl amacı, Türkiye’yle ilişkiler değil, hakkında tutuklama kararı vermiş olan mahkemeye meydan okumaktı.
Bu yüzden UCM kararından bu yana Libya, Mısır ve Katar’a gitmiş, ancak tutuklanma korkusuyla mahkeme kararlarına imza atmış 108 ülkeden veto almıştı.
Cuma akşam saatlerinde yalnız Avrupa Birliği (AB) değil Washington ve Türk kamuoyunda da büyük tepkiye neden olunca, hükümet ve
Dışişleri hareketlendi.Burada diplomasinin incelikleri devreye girdi. Konuk lidere ‘Sakın gelme’ mesajı Türk-Sudan ilişkilerini tamamen öldürebilirdi. Oysa hükümet Sudan’la işbirliğine önem veriyor, Çin ve Rusya gibi ülkelerin şimdiden girdiği zengin petrol ve altın rezervlerinden dışlanmak istemiyordu.
Böylece Türkiye, resmen ‘Gelmeyin’ mesajı vermedi; ancak ince bir siyasetle, bu ziyaretin sıkıntı yaratacağı ve gelmemesinin daha iyi olacağı gayri resmi kanallardan Hartum’a iletildi. El Beşir’in gelmemesi için telefon trafiği dün gece geç saatlere kadar sürdü. Böylece El Beşir’in Türkiye’ye gelmeme olasılığı iyice artmış oldu.
Eksen kayma sembolü olacaktı
Aslında bu gezi bir yıl önce olsa, bu ölçüde tepkiye neden olmayabilirdi. Ancak Avrupa Birliği sürecindeki tıkanıklık, İsrail’le son aylardaki gerilim ve dış politikada ‘eksen kayma’ tartışmaları nedeniyle, Sudan Cumhurbaşkanı Ömer El Beşir’in İstanbul gezisi bir anda uluslararası medya ve Avrupa başkentlerinde Ak Parti’nin ‘Doğu’ya yöneldiği’ne ilişkin tartışmaların sembolü haline geldi.
O fotoğraf istenmedi
Hükümet de bu gezinin, ‘Türkiye Batı blokundan çıktı’ yorumlarını körüklemesinden rahatsız oldu. Üstelik zirveye yalnız El Beşir değil, hâlâ Batı nezdinde ‘tartışmalı’ sayılan İran lideri Mahmud Ahmedinecad ve Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad da katılacaktı. Ankara, Erdoğan’ın ünlü D8 zirvelerini ya da Kaddafi gezisini anımsatan bu karelerin yaratacağı rahatsızlığı ölçerek hassas bir diplomasi izledi.
‘Soykırımı reddediyorum’
Dünkü kriz yönetimi ve iptal çabalarına rağmen AB ve medyadan gelen sert tepki, hükümet cephesinde buruk karşılandı. Hükümet, Batı’nın Sudan’ı bölmek ve insani kaygılardan ziyade Sudan’da ‘pazar payı kapmak’ istediği düşüncesinde. Dün görüştüğüm bir yetkili Batı’yı, “çifte standart” ve samimiyetsizlikle suçladı. Ankara, Darfur’da yaşanaların soykırım olduğu konusunda da şüpheli.
Sudan’la ilişkilerin en önemli savunucularından biri olan işadamı Zeynel Abidin Erdem de, dün benzer görüşleri dile getirdi.
Sudan Fahri Başkonsolosu olan Erdem, Sudan ve El Beşir yönetimiyle ilişkileri şöyle savundu:
“Ben soykırım iddiasını reddediyorum. Sudan’a, Darfur’a 8 defa gittim. Burada göçebeler birbirini kovarken, BM geldi, araya nifak soktu. Şu anda orada itibarlı tek ülke Türkiye. Bu gezi iptal olursa bunu Türk vatandaşlarına nasıl açıklarsınız? Adam bize hürmetten geliyor; biz hakaret ediyoruz. İptal olursa yazık olur.”
YAHU BU GÖRÜŞME İLK KEZ YAPILACAKMIŞ GİBİ , NEYİN TEPKİSİ BU?
A.GÜL İLE EL-BEŞİR GEÇEN YIL ( ÇIRAĞAN SARAYINDA ) TÜRKİYE - AFRİKA İŞBİRLİĞİ ZİRVESİNDE GÖRÜŞTÜLER. O ZAMAN NİYE FIRTINA KOPMADI?
EL-BEŞİR'LE GÖRÜŞMEK YANLIŞ OLABİLİR. AMA BU OLAN BİTENDEN SONRA ZİYARETİN İPTAL OLMASI " FACİA " DIR... BİR HALT ETTİN MADEM... BAĞIMSIZ BİR DEVLET VE HÜKÜMETTEN BEKLENEN NE İSE ONU YAP...
KARŞI BALKONDAKİ İLE ÖNCE "GÜNAYDINLAŞIYOR" SONRA "MERHABALAŞIYOR" VE NİHAYET EVİNE DAVET EDİYORSUN. KOMŞUN "OLMAZ " DİYOR! TEPKİNİZ NE OLUR?
SONRA , EL-BEŞİR BU SAYILAN SUÇLARI İŞLERKEN ARKASINDA YİNE BU EMPERYALİST DEVLETLER YOK MUYDU? SUDAN'DAKİ OLANLARDAN ZATEN BUNLAR SORUMLU DEĞİL Mİ?
AYNI OYUN BUGÜN DE TÜRKİYE'DE OYNANIYOR. BÖLÜNMEMİN VE İÇ SAVAŞIN EŞİĞİNDEKİ ÜLKEDE BİR LİDER ÇIKIP, ÜÇ-BEŞ KİŞİYİ ELİMİNE EDER DE TEKRAR ÜLKE BÜTÜNLÜĞÜNÜ VE İÇ BARIŞI SAĞLARSA BUNLARIN GÖZÜNDE SOYKIRIMCI SAYILACAK! ÇÜNKÜ O'NUN BAŞARISI, BUNLARIN YENİLGİSİ DEMEK!...