Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu, Bakanlar Kurulunda dün imzaya açılan Sosyal Güvenlik Reformu Yasa Tasarısında, vatandaşların emeklilik konusundaki müktesep haklarının korunduğunu bildirdi.
Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün ile yeni yönetim kurulu üyeleri, Çalışma ve sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlunu makamında ziyaret ederek bir süre görüştü.
Görüşme öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başesgioğlu, Sosyal Güvenlik Reformu ile ilgili bir soru üzerine, bu konudaki yasa tasarısının dün Bakanlar Kurulunda imzaya açıldığını hatırlatarak, imzaların muhtemelen bir hafta içinde tamamlanarak tasarının TBMMye sevk edileceğini söyledi. Söz konusu düzenlemede vatandaşların emeklilik konusundaki müktesep haklarının korunduğunu belirten Başesgioğlu, bugünkü sistemde birçok çalışanımız kaç yaşında emekli olacaksa ve ne kadar prim ödeme karşılığında emekli olacaksa onda hiçbir değişiklik yapmıyoruz dedi. Yaş konusunda 2036 yılından sonra ortalama yaşam beklentisindeki artışa paralel olarak kademeli bir artışın öngörüldüğünü anlatan Başesgioğlu, şu anda mevcut sistem içerisinde çalışanların emekliliği hak etme şartlarında herhangi bir değişiklik getirilmediğini bildirdi. Bunun çalışanlar için büyük bir güvence olduğuna dikkati çeken Başesgioğlu, Bağ-Kurun pirim borcunun ne kadar olduğuna ilişkin bir başka soru üzerine de şunları kaydetti:
TERKİN EDİLECEK BORÇLAR
Bağ-Kurun pirim alacakları yaklaşık 19 katrilyon civarında gözüküyor. Ama bu biriken alacak bir yerde fiktif alacaktır. Çünkü geçmiş dönemlerde vatandaşlarımızın resen tescilden dolayı, başka sebeplerle kendi haberleri olmaksızın Bağ-Kur sistemine girdiklerini görüyoruz. Bugün, birçok borcu görünen vatandaşımızın, Bağ-Kur ile gerçekten ilgisi yok. Yani resen tescil yapıldığı için onun adına prim borcu tahakkuk ettirilmiş ve bugüne kadar 5 yıl 10 yıl sürekli bir şekilde bu prim borcu, gecikme zammı da ilave edilerek büyük meblağlara ulaşmış.
Şimdi Bağ-Kur da öncelikle yapmak istediğimiz, gerçekten kurumla sigortalılık ilişkileri içerisinde yer almayan 5 yıl ve üzerinde Bağ-Kur sistemiyle ilişkisi kopmuş vatandaşlarımızın kayıtlarını bir ölçüde askıya alıp, eğer kendileri arzu etmezse Bağ-Kur ilişkilerini dondurmayı amaçlıyoruz. Bunun karşılığında oluşmuş borç miktarını da terkin etmeyi düşünüyoruz. Yani onlardan, bugüne kadar birikmiş prim alacaklarını almayacağız. Bütün bunları yaptığımız zaman ki bu şekilde 1 milyon 100 bin kişi var. Bağ-Kur sisteminde bu 19 katrilyon lira gözüken Bağ-Kur pirim alacağının çok büyük miktarda düşeceğini ve gerçek alacak ve borç ilişkisinin ortaya çıkacağını göreceğiz. Bakan Başesgioğlu, Sosyal Güvenlik Reformunun 4 ana unsurdan oluştuğunu bunların emeklilik, genel sağlık sigortası, sosyal yardımlar ve kurumsal yapıya ilişkin düzenlemeler olduğunu hatırlatarak, bunlardan ilk ikisini gönderdiklerini bildirdi.
Sosyal yardımlar ve kurumsal yapıya ilişkin çalışmaların ise halen devam ettiğini belirten Başesgioğlu, bu çalışmalar bittiğinde onları da Bakanlar Kuruluna ve ardından da Meclise sevk edeceklerini söyledi.
Söz konusu düzenlemelerin Mart ayı bitmeden Başbakanlığa gönderilip gönderilmeyeceğinin sorulması üzerine de Başesgioğlu, Meclisteki kanunlaşma sürecine yetişse kafi dedi.
"HİÇBİR ZAMAN BİR AF ANLAMINA GELECEK BİR UYGULAMAYI DA BU KURUMLARIMIZIN YAPMASI MÜMKÜN GÖZÜKMEMEKTEDİR
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu, Bağ-Kur ve SSKda borç yapılandırma programının sonuçlarının değerlendirildiğini belirterek, Her zaman bu konuda bir ödeme kolaylığı getirilmesi söz konusu olabilir dedi.
Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün ile yeni yönetim kurulu üyeleri, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlunu makamında ziyaret ederek bir süre görüştü.
Görüşme öncesinde basına bir açıklama yapan Başesgioğlu, ATO Başkanı Sinan Aygünün kendisine çeşitli konularda ilettiği sorunlar ile ilgili görüşlerini dile getirdi. Başesgioğlu, SSK ve Bağ-Kur pirim alacaklarının yapılandırılmasının 2003 yılında çıkarılan bir yasa ile gerçekleştirildiğini hatırlatarak, uygulamanın halen devam ettiğini bildirdi. Başesgioğlu, bu konuda Sosyal Sigortalar ile Bağ-Kur primlerinin tam anlamıyla bir kamu alacağı olarak görmemek gerektiğini söyleyerek, şöyle dedi:
Burada biriken para sizlerden aldığımız, işverenlerden, işçilerden aldığımız ve devlete emanet edilen paralardır. Bu paraların en iyi şekilde yönetilmesi bizim sorumluluğumuzdadır. Dolayısı ile burada bir af yapmak, kamunun bir alacağından vazgeçme anlamına gelmemekte. Yani vatandaşımızın, işçi ve işverenlerimizin bize yönetilmek üzere verdikleri paradan tasarruf edilmesi söz konusudur. Buna rağmen yapmış olduğumuz borç yapılandırma programının sizin de ifade ettiğiniz gibi tam arzuladığımız hedeflere ulaşmadığını biliyoruz.
Şu anda Bağ-Kur ve SSK da arkadaşlarımız bu borç yapılandırma programının neticelerini değerlendiriyorlar. Her zaman bu konuda bir ödeme kolaylığı getirilmesi söz konusu alabilir. Ama bunu kesin olarak ifade etmem gerekirse, geçmişte olduğu gibi hiçbir zaman bir af anlamına gelecek bir uygulamayı da bu kurumlarımızın yapması, içinde bulundukları mali yapıları itibariyle mümkün gözükmemektedir. SSKda bu borç yapılandırma programının geldiği nokta inceleniyor. Bu konuda önümüzdeki günlerde yeni bir program ilan etmemiz gerekirse bunu sizlerle paylaşırız. Ama şunu da ifade edeyim. Bu tür şeylerden dolayı vatandaşlarımız prim ödememe alışkanlığına giriyorlar. Bu da kendileri için neticede zararlı oluyor. Ne olursa olsun ödeme gücü olan vatandaşlara prim borçlarını aksatmadan ödemeye devam etmeleri tavsiyesinde bulunan Başesgioğlu, aksi halde gecikme faizi de konulduğunda bu borcun katlanarak büyüdüğünü ve ödenemeyecek noktaya geldiğini anlattı.
Hükümet olarak her zaman Bağ-Kur ve SSKlıların bu konudaki sıkıntılarını gidermeye yönelik bir anlayış içerisinde olduklarına dikkat çeken Başesgioğlu, ancak bu konuda henüz kesinleşmiş bir kararları olmadığına söyledi.
ASGARİ İŞÇİLİK ORANLARI
Başesgioğlu, ATO Başkanı Sinan Aygünün asgari işçilik oranları ile ilgili şikayetleri üzerine bu uygulamada temel endişenin kayıt dışı istihdamın önlenmesini gidermeye yönelik bir tedbir olduğunu belirterek, bu konuda SSK bünyesinde işveren temsilcilerinin de yer aldığı bir komisyon bulunduğunu söyledi. Başesgioğlu, bu komisyonun teknolojideki gelişmelere bağlı olarak asgari işçilik oranlarını belirlemede, günün şartlarına uygun bir gelişmeyi her zaman yapabileceğini söyledi. Başesgioğlu, şunları kaydetti:
Diğer bir konu devirden dolayı SSKya taahhütte bulunan sağlık sektöründeki işverenlerimizin durumu. Müteahhitlerimizin, malzeme verenlerin durumu, tabi yasa yürürlük tarihinden itibaren Sosyal Sigortalar Kurumunun bütün hak ve alacakların Sağlık Bakanlığına devredileceğine amir. Ama anlıyorum ki geçiş döneminden dolayı bazı sıkıntıların çıktığı da görülmekte. Bize de çeşitli şikayetler ulaştı. Bu noktada arkadaşlarıma talimat verdim. Vatandaşların bu devirden dolayı mağdur olmaması için. Neticede teslim edilmiş bir malzeme var, yapılmış bir inşaat var. İki tarafta, kamu yasanın tanımladığı muhatap kimse, bu ödemeyi yapıp vatandaşımızın mağdur edilmemesi. Bu konudaki şikayetleri de gayet yerinde buluyoruz.
SOSYAL GÜVENLİK DESTEK PİRİMİ
ATO Başkanı Sinan Aygünün sosyal güvenlik destek primine yönelik eleştirileri üzerine yüzde 10 olarak uygulanmakta olan primin alınmaya devam edileceğini söyleyen Başesgioğlu, işsizliğin bu kadar yoğun olduğu bir ülkede hem gençlere yeni iş alanları açmak hem de çalışan emeklilerin de sisteme bir nebze olsun katkısını sağlamayı amaçladıklarını bildirdi.
Başesgioğlu, Sosyal Güvenlik Reformu Tasarısını dün Bakanlar Kurulunda imzaya açtıklarını hatırlatarak, bu tasarı ile sürdürülebilir bir sosyal güvenlik sistemi kurmayı amaçladıklarını bildirdi.
ATO BAŞKANI AYGÜN
ATO Başkanı Sinan Aygün de SSK ve Bağ-Kurda birikmiş 20 katrilyon liralık borcun 10 katrilyon lirasını birlikte çalışmaları halinde toplama sözü verdi. Bu paranın kolaylıkla tahsil edilebileceğini belirten Aygün, bu konuda çok sayıda mektup ve öneri aldığını anlattı.
SSK emeklisi olup ticarethane açan üyelerinden yüzde 10 prim kesintisi yapılmasını da eleştiren Aygün, hastanelerin SSKya devredilmesi üzerine SSKnın borçlarının ödenmesinde sıkıntı bulunduğunu ve SSKya verilen teminat mektuplarının işleri bittiği halde Sağlık Bakanlığı tarafından iade edilmediğini anlattı.
Müteahhitlerden alınan işçilik primlerinin inşaatın metrekaresi üzerinden hesaplanmasının haksızlıklara neden olduğunu belirten Aygün, bunun önlenmesini istedi.
AA
Yayın Tarihi :
22 Mart 2005 Salı 18:47:45