28
Mayıs
2025
Çarşamba
ANASAYFA

En çok anne nerede ölüyor?

Unicef, 'Gelişmekte Olan Ülkelerde Anne Ölüm Riskine İlişkin Rapor'unu açıkladı ve bakın ne sonuç çıktı?

Rapora göre, anne ölümlerinin hemen hemen hemen tamamı gelişmekte olan ülkelerde meydana gelirken, Sahra Güneyi Afrika ile Güney Asya'nın anne ölümlerindeki payı yüzde 80.

Unicef tarafından açıklanan anne ölümleriyle ilgili yeni bir rapor, gelişmekte olan ülkelerde yaşayan kadınların gebelik ve doğum sırasında karşılaştıkları risklere ışık tuttu.

Anne Ölümlerinde Karne başlığını taşıyan raporda, eldeki son verilere göre tüm anne ölümlerinin yüzde 99'unun gelişmekte olan ülkelerde meydana geldiği belirtildi. Bu ölümlerin yaklaşık yüzde 80'i Sahra Güneyi Afrika ile Güney Asya'da yaşanırken, Unicef Sağlık Bölümü Başkanı Peter Salama, "Acı olan gerçek şu ki, her yıl yarım
milyonu aşkın kadın gebelik veya doğumla ilgili komplikasyonlar yüzünden yaşamını yitirmektedir.

Oysa anne ölümlerinin nedenleri de bellidir, bunlarla nasıl mücadele edileceği de. Kadınlar yaşamlarını boşuna yitirmektedir" dedi.

Raporda, kanamanın, özellikle Afrika ve Asya'da anne ölümlerinin en yaygın nedeni olduğunun altı çizilerek, "Bir kadının genel sağlık, beslenme ve HIV durumu gebelik ve doğum sağlığını etkilemektedir. Gebelik ve doğum sağlığı üzerinde etkili diğer faktörler arasında yoksulluk, eşitsizlik ve kadınlara ve kadınların sağlığına yönelik genel tutumlar yer almaktadır. Anne ölüm hızları üzerinde kültürel veya geleneksel uygulamaların etkisini de sıkça görülmektedir. Örneğin bu faktörler kadının doğum sırasında ve sonrasında tıbbi yardım alması üzerinde etkili olmaktadır.

Gelişmekte olan ülkelerde bir kadının yaşamı boyunca gebelik ve doğumla ilgili komplikasyonlar yüzünden ölme olasılığı 76'da birdir. Oysa bu olasılık sanayileşmiş ülkelerde sadece 8 binde birdir. Bu açıdan en riskli ülke durumundaki Nijer'de kadının sayılan nedenlerle ölme olasılığı 7'de birdir" ifadelerine yer verildi.

Unicef Sağlık Bölümü Başkanı Peter Salama, anne ölümlerinin çoğunun önlenebilir nitelikte olduğunu söyledi.

Önlemede temel noktanın, özellikle gebelik, doğum ve doğum sonrası dönemde gerekli sağlık bakımolduğunu belirten Salama, "Anne sağlığını iyileştirmeye yönelik müdahaleler arasında şunlar sayılabilir: doğum öncesi bakım, sağlık görevlilerinin HIV testi ve danışmanlığı yapması, doğum sırasında kadının yanında vasıflı nezaretçi bulunması, acil doğum bakım hizmetleri, doğum sonrası bakım ve ulusal politikalar doğrultusunda aile planlaması. Bu müdahaleler; ev, toplum, dış hizmet ve sağlık kuruluşu temelli hizmetlerden oluşan bir bütünlük içinde gerçekleştirildiğinde annelere, çocuklara ve yaşadıkları toplumlara çok yönlü yarar sağlayabilmektedir.

Son yıllarda, anne sağlığı alanındaki müdahaleler bakımından umut vadeden bazı gelişmeler görülmektedir. Örneğin gelişmekte olan ülkelerde doğum öncesi bakım kapsamı son on yıl içinde yüzde 15 artmıştır ve bugün çocuk bekleyen annelerin yüzde 75'i bir tür doğum öncesi bakım hizmeti almaktadır" dedi.

Unicef Sağlık Bölümü Başkanı Peter Salama, açıklamasını şöyle tamamladı: "Bu arada birçok ülke de doğum sırasında vasıflı nezaretçi bulundurma alanında önemli gelişmeler sağlamıştır. Örneğin Asya'nın bazı bölgelerinde doğum sırasında yanlarında vasıflı nezaretçi bulunan kadın oranı 1995 ile 2005 arasında yüzde 31'den yüzde 40'a çıkmıştır.

Birçok Afrika ülkesinde de buna benzer gelişmeler görülmektedir. Doğum sırasında doğum yapacak kadının yanında vasıflı nezaretçiler bulunması ve bu
kişilerin gerektiğinde acil bakım için girişimde bulunabilmeleri annelerin yaşamını kurtarmada en etkili yollardan biridir.

Bununla birlikte, anne sağlığı alanındaki Binyıl Kalkınma Hedeflerine ulaşma açısından bakıldığında sağlanan gelişme çok yavaştır. Bilindiği gibi anne sağlığı alanındaki hedef, anne ölüm hızının 1990 yılından 2015 yılına kadar yüzde 75 oranında azaltılmasıdır. Bu yönde ilerleme gelişmekte olan ülkelerde çok yavaştır ve söz konusu hedefe ulaşılabilmesi için mutlaka hızlandırılması gerekmektedir.

BKH'ye (Binyıl Kalkınma Hedefleri) ulaşılabilmesi için, temel annelik, yeni doğum ve çocuk sağlığı hizmetlerinden oluşan bir bütünlük içinde anne sağlığı konusunun ele alınması gerekmektedir. Gerçekten de, anne ölüm düzeyleri çoğu kez bir ülkedeki ulusal sağlık sisteminin genel performans düzeyini yansıtır - özellikle annelerin ve yeni doğanların olumsuz dış etkilere en açık oldukları doğum sırasında ve bunu izleyen dönemde.

Bu kritik boşluğun doldurulması içinse, annenin sağlığı ile yeni doğan bebeğin sağlığı arasındaki yakın ilişkiden hareketle, gerek anneye gerekse çocuğa yarar sağlayacak hizmetlerde kapsam genişletilmelidir."

iha
Yayın Tarihi : 19 Eylül 2008 Cuma 14:59:29


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?