30
Nisan
2025
Çarşamba
ANASAYFA

Erdoğan:Türkiye’de seviyeli muhalefet yok

AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’de seviyeli muhalefet olmadığını savunarak, “Bu ülkenin değerleriyle oynamak suretiyle puan kazanacaklarını zannedenler, puan kaybettiklerinin hala farkında değiller” dedi.

Başbakan Erdoğan, Ümraniye Haldun Alagaş Spor Salonu’nda düzenlenen “AKP İstanbul 1. Bölge Toplantısı”nda yaptığı konuşmada, kısa zamanda çok şey yaptıklarını ve bunlardan çok daha fazlasını yapmaya başladıklarını söyledi.

Dostlarının zaman zaman “kendisini yorgun gördüklerini” söylediklerini ifade eden Erdoğan, “Halbuki ben yorgun değilim. Onlara ’Bu yolda bize yorgunluk yaraşmıyor. Bunu aşmaya mecburuz. Ülkemizde yapacağımız çok şey var’ dedim. Fakat makas açık, bu makası kapamaya mecburuz” diye konuştu.

Konuşmasında muhalefeti eleştiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yolumuz ırak. Birçok şey yapılıyor, ama Türkiye’de seviyeli muhalefet yok. O olsa belki daha çok şeyler yapacağız. Artık değişimin dışında kalmış anlayışlarla ülkemin geleceğine bakan anlayış, hiçbir şey kazandıramaz ülkemize. Çok gerilerde kalmışlar. Şu anda bunu görüyoruz. Siyasetin çok dışında kalmışlar. Bu ülkenin değerleriyle oynamak suretiyle puan kazanacaklarını zannedenler, puan kaybettiklerinin hala farkında değiller. Zira bu ülkenin halk olarak, millet olarak ortak değerleri var, hassasiyetleri var. Bunlara saygı duymadıkça millet de size saygı duymayacaktır. Böyle bilin.

MİLLETİN İRADESİ

Erdoğan, Türkiye’de egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğunu vurgulayarak, “Kimse milletin iradesi üzerinde irade sergilemeye kalkmasın. Eğer kalkarlarsa perişan olmaya mahkumdurlar” dedi. AKP’nin bugün halkla iç içe olması nedeniyle var olduğunu anlatan Erdoğan, partililerin en ücra köşedeki evlere dahi ulaşmaları gerektiğini bildirdi.

Mehmet Akif Ersoy’un “Kocakarı ile Ömer” şiirini hatırlatan Erdoğan, “O şiirin içindeki inceliği yakalamak var ya, o çok önemli. Ben Erdoğan olarak nasıl yetişeyim? Her biriniz birer Erdoğan olduğu anda, işte biz onları buluruz” diye konuştu.

Yoksullara yardım yaptıklarını kaydeden Başbakan Erdoğan, “Çünkü biz Anayasamızda ifadesini bulan ’Türkiye Cumhuriyeti laik, demokratik, sosyal hukuk devletidir’ anlayışının gereğini yerine getirmekle mükellefiz de onun için” dedi.

BAŞÖRTÜSÜ

Erdoğan, başörtüsü ile ilgili tartışmalara da değinerek, şunları söyledi:

“Genciyle, yaşlısıyla, bak buradan bir kez daha açık ve net söylüyorum, başı örtülü, başı örtüsüz, kim olursa olsun bütün benim bayan kardeşlerim canımdır, ciğerimdir. Bu ülkede haksız yere ayrımcılık yapıldı. Ama biz asla ayrımcı değiliz. Bu çatı, bütün vatandaşlarımı bir arada toplama çatısıdır. Bunu böyle bilin. Çok değişik şeyler konuşabilirler. Şu anda biliyorum, bazı sıkıntıları yaşıyoruz. Bunu ben de yaşıyorum. Gönlümün derinliklerinde yatan hıçkırıklar var. Bunu da açıkça söylemek zorundayım. Fakat şunu bilmenizi istiyorum; her şey zamana gebe. Zira millet iradesi birçok şeyi halledecektir. Ama sabırlı olmaya mecburuz. Niçin? Bu toplumda gerilmeyi asla AK Parti yaratmayacaktır. Varsın olsun, birileri yaratsın. Onların cevabını birileri veriyor ve verecektir. Ama bu oyuna asla benim kardeşlerim gelmeyecektir ve gelmemelidir.”

Türkiye’de marjinal siyaset yapan gruplar olduğunu ifade eden Recep Tayyip Erdoğan, bu grupların yıllarca başörtüsü üzerinden siyaset yaptıklarını bildirdi.

Erdoğan, “Ülkeye nasıl faturalar ödettiklerini biliyorsunuz. Ama AKP başörtüsü üzerinden siyaset yapmayacak, yapılmasına da müsaade etmeyecek. Bu olay konuşulmaz, bu olay yaşanır” dedi.

İSLAM ÜLKESİ-İSLAM DEVLETİ FARKI

Tüm insanların inançlarını olduğu gibi kabul etmeye ve güvence altına almaya mecbur olduklarını dile getiren Erdoğan, laikliği de böyle tanımladıklarını kaydetti.

Bütün inanç gruplarına eşit mesafede olduklarını vurgulayan Başbakan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

“Ülkemizin yüzde 99’u Müslüman. Ve bu ülke bir Müslüman ülkesidir. Halkının yüzde 99’u Müslüman olan ülkemizde şunu unutmayalım ve gerçekleri birbirine hiçbir zaman karıştırmayalım; İslam devleti olmak başka bir şey, bir İslam ülkesi olmak başka bir şey. Bir defa bunu çok iyi kavrayacağız, çok iyi anlayacağız ve bu anlayışla yarına bakacağız. Ben teşkilatımızın insanlarını bu hassasiyete özellikle davet ediyorum. Bunu bilerek, buna inanarak ülkemde Hıristiyan, ülkemde Musevi, ülkemde icabında ateist kim olursa olsun hepsi aynı güvence altında olmalıdır, olacaktır ve biz bunu yapıyoruz. Bu zaten güçlü devlet olmanın işaretidir. Eğer güçlü devletseniz, bunu böyle yaparsınız. İnancına güvenen inanç hürriyetinden korkmaz, düşüncesine güvenen düşünce hürriyetinden korkmaz. Olay bu kadar açık ve ortadadır.”

AA
Yayın Tarihi : 29 Mayıs 2005 Pazar 17:14:31
Güncelleme :29 Mayıs 2005 Pazar 23:33:02


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?