Ak Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile ilgili olarak, "Otur oturduğun yerde, ne işin var böyle gazete gazete dolaşıyorsun? Otur. Otur da bey zannetsinler yahu. Hala rahat durmuyorsun, 87 yaşında hala ortalığı karıştırıyorsun" dedi.
Erdoğan, partisinin Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen mitinginde vatandaşlara hitap etti. Yaptığı konuşmada, "Gönül insanı rahmetli Ahmet Efendi’nin şehri Yozgat’ı gönülden selamlıyorum" diyen Başbakan Erdoğan, 12 Eylül halk oylamasında Yozgat’ın, yüzde 77,3 oy oranıyla Anayasa değişikliğine ’evet’ dediğini hatırlattı.
Erdoğan, Yozgat’ın, bir kez daha, gür bir sesle "ileri demokrasi", "Büyük Türkiye" ve "Üstünlerin hukuku değil, hukukun üstünlüğü" dediğini ifade etti.
Yozgat’ın, kendisinden bekleneni en iyi şekilde yaptığını kaydeden Başbakan Erdoğan, "Yozgat, yiğidin harman olduğu yerdir... 12 Eylül’de, yiğitliğini bir kez daha gösterdiği için, Yozgat’a, Yozgatlı tüm kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum. Yozgat bizi bilir, biz de Yozgat’ı biliriz. Yozgat bize sevdalıdır, biz de Yozgat’a sevdalıyız. Biz, Yozgat’ın nasıl kendi kaderine terk edildiğini çok iyi hatırlarız. Yozgat’ın nasıl ihmal edildiğini, nasıl öksüz, yetim bırakıldığını biz iyi biliriz. Yozgat’ın, bu CHP iktidarlarından, bu MHP iktidarından neler çektiğini biz çok iyi biliriz" diye konuştu.
-"DERSİNİ ALMIŞ DA EDİYOR EZBER"
3 Kasım 2002’de, Yozgatlıların AK Parti hareketine destek verdiklerini kaydeden Erdoğan, Yozgatlıların AK Parti’yi bağırlarına bastıklarını dile getirdi. Erdoğan, Yozgat’ı imar etmeye, yeniden inşa etmeye devam edeceklerini, Yozgat’ı bir dünya kenti haline getirmek için ter dökeceklerini ifade etti.
AK Parti’nin, milletin partisi olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu: "AK Parti’nin rotasını çeteler çizemez, AK Parti’nin rotasını kasetler çizemez, AK Parti’nin rotasını sadece ve sadece millet çizer. AK Parti ’ben’ ifadesini kullanmaz, ’biz’ ifadesini kullanır. AK Parti’nin kerameti kendinden değil, sizden menkuldür.
Sayın Kılıçdaroğlu; Yozgat’ın çok güzel bir türküsü var, Yozgat Sürmelisi. Nida Tüfekçi’nin... Ne diyor? ’Dersini almış da ediyor ezber’.
Yozgat’ın bir evladı Nida Tüfekçi bunu söylüyor. Sen ey Kılıçdaroğlu, 12 Eylül’de bu milletten dersini aldın ama hala ezberleyemedin. Sen akıl hocandan, CHP’nin ikinci Milli Şefinin dizinin dibinde dersini almaya devam et. Dersini güzelce ezberle. Önce bir çırak ol, çırak.
Şimdi CHP’nin akıl hocası, 87 yaşındaki o zat çıkıyor, gazetelerde röportajları başladı bu ara... Herhalde yeniden siyasete soyunacak, belli.
Bizlerle ilgili olarak ’evham yapıyorlar, ben CHP’nin akıl hocası, Milli Şefi değilim’ diyor. Yahu, CHP’nin listesindeki isimlere kefil olan siz değil misiniz? CHP listelerinde, sizin yol arkadaşlarınız yok mu?"
-BAYAN GAZETECİNİN GÜNLÜĞÜNDEKİ KILIÇDAROĞLU-DEMİREL İLİŞKİSİ-
Bir gazetecinin, dün internet günlüğünde yazdığı ifadeleri gündeme getiren Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu: "(CHP’de, listeler belirlenmeden önce Demirel, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu aradı. Hem de bir kez değil. CHP’ye, ’Haberal’ baskısı yaptı).
’Nereden mi biliyorum?’ diye soruyor gazeteci ve cevabını veriyor: Bu telefon görüşmelerinin birine tanık oldum da, şahit oldum da ondan diyor. Bu telefona tanık olduğumda, yazmamam istenmişti, ’off the record’ diyorlar buna... Bugün bu isteğin geçerliliğini yitirdiğini düşünüyorum diyor.
Ben söylemiyorum, bayan gazeteci söylüyor. Ah ah... Neler oluyor ya...
Milletten neler gizleniyor, ne dolaplar dönüyor... Meydanlarda ’ben Kemalim’, ’ben dürüstüm’, ’ben yalan söylemem’ diye gezinen Bay Kemal, meğer nerelerden talimat alıyor, ne dolaplar çeviriyor... Bay Kemal, sen çırak bile olamadın yahu... Belki bu beyefendiyi tanımazsın. Ben buradan, Yozgat’tan kendisine bazı ipuçları vereyim. Bakın, bu beyefendi, CHP’ye geçmişte neler söylemiş: -Bu beyefendinin ismini söylememe gerek var mı?- Diyor ki; ’CHP, ülkede çıkan kanunsuz olayların baş tertipçisi ve tahrikçisidir’..."
-DEMİREL’E ELEŞTİRİ-
Alandaki vatandaşlara bahsettiği kişinin kim olduğunu soran Başbakan Erdoğan, "Demirel" yanıtı alması üzerine, eleştirilerini sürdürdü. İsim vermeden Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in gazetelere röportaj verip bazı açıklamalarda bulunduğunu belirten Erdoğan, Demirel’in "yıllarca başbakanlık yaptım" dediğini hatırlatarak, şunları söyledi: "Yahu o zaman otur oturduğun yerde, ne işin var böyle gazete gazete dolaşıyorsun? Otur. Otur da bey zannetsinler yahu. Hala rahat durmuyorsun, 87 yaşında hala ortalığı karıştırıyorsun. Şu partinin, listesi, bu partinin listesi... Bunlarla uğraşıyorsun. Otur da biz de saygı gösterelim, başkaları da saygı göstersin yahu. Sessiz olun, Yok...
Ha, söylemek istediğiniz bir şeyler varsa uluslararası dalda sorulduğunda cevap versin ama kalkıp da bu ülkenin bu tür siyasi şeylerine karıştığında cevabını alır."
Sayın Erdoğan; Sen de birgün bu aşağalamaya çalıştığınTürkiye siyasetinin muhterem kişisinin yaşına erişeceksin. (Allah ömür versin, temennimiz de budur !) Lakin, bu yaşını yaşadığın zamanlar hiç de hakaret ettiğin kişiyle bağdaşmıyacak şakilde, onurlu bir kişi olarak anılamayacaksın; onurunu ayaklar altına almış, Türkiye'yi felaketlere sürüklemiş derbeder bir insanın görüntüsü içinde hayatını idame ettirmeye çaba göstereceksin. Ne yazık ki, gelecek tarihin kara sayfalarında yer alacaksın. Demokratik anlayışınla (!) bu günün sana muhalif siyasilerini yok saydığın yetmiyormuş gibi, demokrasi uğuruna çaba göstermiş olan yakın geçmişteki siyasilerimizi ve de şerefli yakın tarihimizi silme amaç ve çabaların sana çok pahalıya mal olacaktır. MÜSLÜMAN TÜRK MİLLETİ, GEÇMİŞTEKİ ZAFERLERİNDEN ALDIĞI IŞIK İLE, GELECEKTE DE TÜRKİYE CUMHURİYETİNİ İLELEBET YAŞATACAKTIR !
yakinda secim var millet icin ne var ne konusuluyor ben duymuyor görmüyorum sahsi bencillikler den baska benlikten baska bir sey yok ama bir oturup düsünüyorumda bu bencillik benlik sahsilik icimizde var varda oran dozu hemde cok fazla ben olsaydim ben baskayim yapan degil yaptiran ustadir her ise burnunu sokmassan karismassan catlarsin alismis kudurmustan beterdir bunlar isi beceremiyor karismadan olmaz corbada tuzum olsun basit örnek isterseniz bir is yapmaya kalkin her gören öyle degil böyle öyle olmaz böyle veya bir is yaptirmaya kalkin ustayi bile sasirtmassak tövbe dedirtmessek bilmem ne olayim millet olarakta bunlara o kadar alismisikki bizim okullardaki gibi resim dersi müzik dersi yada bir matematik dersinde hocayi tufalara getirip baska konu isletip dersi kaynattik hikayesi gibi bu politikacilarimizin isleri muhabetleri bunlarda halkla isi kaynatiyorlar ama matematigi kaynattik zannettik hos vakit gecirdik yüksek okul sinavlarinda mamayi yedik bunlar bas olacaklar millet vekili olacaklar garanti mamayi yemiyecekler ama millet yine mamayi yiyecek gibime geliyor
çok seviyesiz bir üslüpta yürütülen be artık anlaşılan oki herşeyin kazanma uğruna mübah olduğu kıran kırana ,ahlak ve edep sınırlarını çoktan aşmış bir seçim dönemi izliyoruz.doğrusu bu üslüp ve seviyeden hoşlanan varsa sözüm yok. devam edin,durmayın kumaş neyse elbise odur,ama eğreti durur.
kimse ama hiç kimse sayın başbakana bahane bulmasın çünkü buna hiç kimsenin hakkı yok nedenini merak ederseniz söyliyeyim sayın RECEP TAYYİP ERDOĞAN siyasete atıldığı ilk yıllarda bir gazetecinin kendisine yöneltdiğ bir soru üzerine aynen şunu söylemişdi savaşda herşey mubahdır bizde rakip gördüklerimizle bir savaşa girdik işte o kelimeyle kendini o zaman savunan bir şahsiyeti başbakan yaparsanız bu gün dert yanmanızın yada onu suçlamanızın bir anlamı kalmaz ne demişler CELLATI KIRAL YAPARSAN ÖNCE BABASINI KATLEDER.başkada söze gerek yok sanırım