Eski Devlet Bakanı Salim Ensarioğlu, 1997 yılında Bakanlar Kurulu’na sunulan MGK tavsiye kararında, böyle giderse 2025 yılında Kürt nüfusunun Türkiye’nin yüzde 50’sine yaklaşacağına dikkat çekilerek, 3’ten fazla çocuk yapan Kürt’e ceza verilmesinin istendiğini kaydetti.
Esarioğlu, imza atmadığı MGK raporu nedeniyle adının "Andıç"ta 1. sırada yer aldığını söyledi.
DYP iktidarında Devlet Bakanlığı yapan, geçen hafta DP’den istifa eden Salim Ensarioğlu, ANKA’ya çarpıcı açıklamalarda bulundu. Devlet Bakanı olduğu 1997 yılında, Bakanlar Kurulu’na gelen bir Milli Güvenlik Kurulu(MGK) tavsiye kararı ile şok olduğunu anlatan Ensarioğlu olayı şöyle aktardı:
"1997 yılıydı. Tansu Hanım İtalya’daydı o zaman. Biz Bakanlar Kurulu’nu yapıyorduk. 28 Şubat kararları vardı. Sıkıntılı bir dönemdi. Bakanlar Kurulu’na MGK kararı geldi, baktım bir rapor var, sivil otoriteyi tanımıyor. Raporda, Vali’ye, Meclis’e ağır suçlama var, görevlerini yapmıyormuş gibi. Hakarete varabilecek şekilde suçlama var. Sivil otoritenin görevini yapmadığı yazıyor. Sanki ihtilal olmuş, sivil gitmiş askerler gelmiş. Bu arada raporda Kürt nüfusundan bahsediliyor. 2010 yılında nüfusun yüzde 40’ının Kürtlerden, 2025 yılında da yüzde 50’sinin Kürtlerden oluşacağı, bunun büyük bir tehlike olduğu, Kürtlerin bilinçli olarak çok çocuk yaptığı yazıyor. Üçten fazla çocuk yapanlara cezai müeyyide getiriliyordu."
-ANDIÇ’TA BİR NUMARA-
Kendisinin de Kürt olduğunu, bu rapora göre Kürtlerin tamamının terörist ilan edildiğini söyleyen Ensarioğlu, "Ben bunu kabul ederken kendimi suçlu hissediyorum. Kendi elinizle Kürt-Türk ayrımına imza atacağız, olur mu öyle şey. İmzalamadım. ‘Düzeltelim’ dediler kabul etmedim. Raporu tamamen kaldırıldı. Bana çok sıkıntı yaşattılar, 1998’de hazırlanan ’Andıç’ başlıklı belgede ben 1. sıraya konuldum bu rapor yüzünden, Leyla Zana 4. sıradaydı. Ama pişman değilim. Son nefesime kadar da Kürt ve Türk ayrımına karşıyım" diye konuştu.
-ÖCALAN MUHATAPTIR-
AKP Hükümeti’nin "Demokratik açılım" çalışmaları kapsamında siyasi partilerle bir araya gelirken, kendisinin DP Genel Başkan Yardımcısı olduğunu, o zaman İçişleri Bakanı Beşir Atalay’a açılımın amacını sorduğunu ifade eden Ensarioğlu, "Bayağı zorlamama rağmen amacını anlatamadı. ‘Sizin geldiğiniz torba boş, bana bir şey anlatmıyorsunuz’ dedim. Şu anda da Kürt açılımı, nasıl başladı nasıl bitti anlamadım" dedi.
Ensarioğlu, Kürt sorunun çözümü için Abdullah Öcalan’ın muhatap alınması gerektiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Devletin başında Sayın Cumhurbaşkanı, icranın başında Sayın Başbakan, askerimizin başında Sayın Genelkurmay Başkanı, yanlarına bir iki bürokrat alarak bir çalışma yapılmalı. Bu Kürt olayında ciddi bir çalışma olmamıştır. Hala Avrupa’ya, Amerika’ya, Barzani’ye bir şeyler soruyoruz. Ve dediğim gibi bu devletin başındaki kişiler başta Abdullah Öcalan’a çağrı yapmalı. Öcalan muhatap alınır alınmaz değil, Öcalan muhataptır, bunu kabul edelim. Öcalan’a, Kandil’in başındaki Murat Karayılan ve ya Zübeyir Aydar ile BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’a, şu sorulmalı; ‘Siz Türkiye Cumhuriyeti’nin üniter yapısından ne istiyorsunuz, ne bekliyorsunuz? Türkiye’ye, dünyaya karşı açık ve net, siz silahların susması için ne istiyorsunuz? Türkiye Cumhuriyeti yetkilileri de desin ki ‘bunu veriyoruz, bunu vermiyoruz.’ Sonra kamuoyu oluşsun ve bunu hazmetsin. Sonra bunu tartışalım. Silahlar böyle susar. Hep olmadı bir daha silah, olmadı bir daha silah. Yani şimdi burada ne kadar silah kullanılırsa o kadar taviz mi veriliyor? Ne kadar silah o kadar hak, böyle olmaz."
-MENDERES’İ ERGENEKON ÖLDÜRDÜ-
DP’den ayrılmasının nedeni olarak da DP’deki "eksek kayması" olduğunu söyleyen Ensarioğlu, "Özellikle Ergenekon olayında çok ters düştük. Benim anlayışıma göre Adnan Menderes’i de Ergenekon asmıştır, Musa Anter’i de Ergenekon öldürmüştür. Ergenekon devletin içinde devletin yasalarını dinlemeden, devletin gücüyle korku salan bir kurumdur" dedi.
Anayasa referandumunda da DP’nin "hayır" diyeceğini, kendisinin böyle düşünmediğini ifade eden Ensarioğlu, "Anayasanın tümünün referanduma gidilip değiştirilmesini, siviller tarafından değiştirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu askeri bir Anayasa" dedi.
-AKP’YE YEŞİL IŞIK-
Ensarioğlu, önümüzdeki dönemde Diyarbakır’a Bağımsız Milletvekili olarak girmek istediğini belirtse de, AKP’ye yeşil ışık yaktı. Ensarioğlu, "Ben solda olmam, sağda olurum, Kürt ve Türk ırkçı partiden olamam. AKP ile yüzde 80 görüşlerim örtüşüyor. Teklif olursa görüşebiliriz, konuşabiliriz" diye konuştu.
İdda değil gerçek. Önder AYTAÇ'ın Medya gözü ile çeteler ve susurluk adlı kitabına bakın belgesi ile orada var.
Evet!''!!!!! Kocaeli Bölgesinde oturuyorum.Burda ki milliyetçi tüm Kürt ler bu davanının peşindeler.<Sizin nüfusunuzu geçeceğiz>demelerine ben şahit oldum.Bir de Başbakanın<Doğurun doğurun>mesajı ancak böyle isyancı kürtlere yarıyor.
Irkçı bakış açısını terk etmezsek ,böyle pis çöplüklerde dörünür dururuz.İnsan tavuk değil ki,bir cins artırılsın,öteki cins azaltılsın.Doğan bebeğin karnını doyurmadıkça,Türk olsun Kürt olsun artışının sorun yaratacağı kesin.İzin verilse ülke nüfusunun yarıdan çoğu başka bir ülkeye yerleşmeyi seçecek bir insan sefaleti söz konusu.İnsanımıza iş aş yaratarak ülkesini sevmeyi öğretsek dah iyi değil mi?Böyle ilkel görüşler insanlığa karşı işlenen suçlar kategorsindendir.Olay gerçek ise soruşturma açılmalı.
çocuk bahene bence korkutugu kürtler bence böyle düşündükler için bu ölke bugüne gelde şutür düşüncelerden uzaklaşmalıyız artık aslıl komanız gereken türkler olması gerek neden dersen bü türlü kürtleri kabulenemiyorlar giti gidiyor korkusuyla yaşanmaz herkez özgürdür kürt türk ayrışımına son verilmeli bunun için baştan başlamız gerek
adam doğru söylemiş siz sayın değerli medyacılar birazda doğruya doğru deyin bi duruşunuz olsun
Ne 3 ü 2 bile çok onlara. Sahil kasabalarında sokaklarda 4-5 yaşlarında yalınayak gezerler .12 -13 yaşlarında ayak işleri yaparlar.15 yaşlarından sonra uğursuzluk yaparlar.Türistler bu küçük çocukların önüne bir avuç bozukluk atıp sonra da onların bu bozuklukları hırsla kapışmasını kameraya alır.Dışarıda da işte Türkler diye seyrettirirler. Bunlar her bakımdan zararlı haşerelerdir.
ALLAHIN izniyle % 60 vardık
sayın ayca arkadaş..yarını ne olacağı meçhul bir ülkede yaşarsak.böyle bir kanunun çıkması beni şaşırtmaz . bakan bey şaşırmış olacak heralde neyse 3 değil hedef 10 olsun
AK Parti'nin demokratik açılımın halk tarafından daha iyi anlaşılabilmesi amacıyla hazırladığı kitapçıkta ''AK Parti hükümeti, hiçbir illegal yapı ya da oluşuma asla taviz vermez. Milletin istifadesinde olmayan hiçbir konuda AK Parti hükümeti adım atmaz. Demokratikleşme alanında atılan adımlar asla ve asla taviz değil, vatandaşlarımıza en tabii ve doğuştan gelen, insan olmaktan kaynaklanan haklarının teslimidir'' ifadelerine yer verildi.
Ensarioğlu......sana engel olanmı vardı...bu zamana kadar neden açıklamadın.... yoksa şimdi tam zamanıdır mı diyorsun....ne atarsam yer bu balıklar diyemi düşünmektesin.
Konuyla pek alakalı değil ama,birtek kürtleri kapsayan bişide olmamalı asla böyle bir kanun gerçekten çıkmalı..Türkiyede yaşayan herkez her milletten olan kişi bence kendi maddi durumuna göre çocuk yapması daha mantıklı cokta gerekli, böylece hiçbir çocuk sokaklarda kalmaz ve iyi bir şekilde büyür.doğurduğu çocuga bakamayan yada onu yurda, sokağa bırakan kişileride bir daha çocuk yapmaları yasaklanmalı gerekirse sağlık müdahelesi ya da yüksek para cezasıyla uygulanmalı
bakanın iddaası alakaya maydanoz olmuş. bi kere ülkemizde meydana gelen pkk olayları neden sadece kürtlere yükleniyor bu olaylarda türklerin hiçmi suçu yok. bu ülke hepimizin ve bu ülkenin rahata ulaşması için ne gerekiyorsa türk, kürt, çerkez, laz, herkimse ne gerekiyorsa yapmalı. yok kürdün çocuğu çok yok neden bu neden şu bunlar sadece hava civa............
cudi ipe hitaben: ALLAH'ın adını kötü emellerinizde anmayın.müslüman müslümana zarar vermez.. sokaklardaki serserileri demekki sizler doğurdunuz.bakamayınca her yere hırsızlık yapsın diye de gönderdiniz.her köşe başında KÜRTLERİ GÖRMEK NORMALDİR.ARTIK MAFYA USULÜDE ÇALIŞIYORSUNUZ.unutmayın ki farelerde de çok yavru vardır.biraz büyüyünce etrafa zarar vermeye başlıyor.önemli olan çok doğurmak değil insan gibi yaşamak ve yaşatmak.iyi eğitim almış çocuklar yetiştirmek.çok çocuklu aileler çocuklaına bakamayınca onlarda terörist ya da mafya oluyor.çok yavrulayan farelerden bir farkınız olsun