Gölbaşı'nda işlenen faili meçhuller
Ergenekon operasyonu kapsamında gözaltına alınan Özel Harekat Dairesi eski Başkanvekili İbrahim Şahin’in evinde ele geçirilen kroki üzerine polisin Gölbaşı’ndaki patlayıcı, bomba, silah ve mühimmat bulması gözleri Susurluk olayı öncesinde bölgede işlenen cinayetlere çevrildi.
HANGİ CİNAYETLER?
Susurluk davasına konu olan ve Gölbaşı’nda işlenen önemli faili meçhul cinayetlerden en önemlisi Kürt kökenli olduğu bildirilen avukat Yusuf Ekinci’nin öldürülmesiydi. Ekinci, polisin arama yaptığı bölgeye yakın bir yerde 25 Şubat 1994’te ölü olarak bulunmuştu. Aradan yıllar geçmesine karşın bu cinayet aydınlatılamadı.
CEM ERSEVER OLAYI
Yine Susurluk öncesi kamuoyunda en fazla tartıştıran faili meçhul cinayetlerden bir de emekli binbaşı Cem Ersever ve sevgilisinin öldürülmesiydi.
Susurluk olayının kilit faili meçhul cinayetleri arasında yeralan Cem Ersever’de Gölbaşı ile ilişkilendirilmişti.
Ancak Ersever’in cesedi 4 Kasım 1993’te elleri arkadan bağlanmış ağzı bantlı kafasına iki kurşun sıkılmış cesedi Elmadağ ilçesi çıkışında kireç ocaklarında bulunmuştu.
Susurluk olayının kilit ismi İbrahim Şahin’in evinde bulunan krokiler çerçevesinde ODTÜ arazisi ile Belediye sınırlarının kesiştiği noktada yapılan kazıda ortaya çıkan silah ve mühimmatın bu cinayetlerle bağlantısı olup olmadığı kuşkularını akla getirdi.
ODTÜ Ormanı'na yakın olan arazide yapılan kazı çalışmasında çok sayıda patlayıcı, el bombası, mermi bulunmuştu.
Bölgede bulunan iki poşetin içinden 3 lav silahı, TNT ve plastik patlayıcı çıktı.
Patlayıcı maddelerin bulunmasıyla bölge başaltıldı. Bomba imha uzmanlarının çalışmasıyla patalayıcılar toprak altından çıkarıldı.
KAYIP SUSURLUK SİLAHLARI MI?
Kazı çalışmalarında çok sayıda mermi bulundu. Ancak küçük silahlara ulaşılamadı. Bunların yanı sıra bulunan el bombalarının 30 adet olduğu belirtildi. Bu el bombalarının seri numaralarının da silindiği ifade edildi.
Bulunan silahların kayıp susurluk silahları olabileceği tahminleri yürütülmeye başlandı.
Bu arada güvenlik güçleri bölgedeki arama çalışmalarına son verdi. Emniyet şeridi kaldırıldı.
ARAMA ÇALIŞMALARI 09.05'TE TEKRAR BAŞLADI
"Ergenekon" soruşturması kapsamında Gölbaşı ilçesinin girişindeki bir arazide yapılan kazı çalışması, saat 09.05'de tekrar başladı.
Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, önceki gün Ankara'da gözaltına alınan eski Özel Harekat Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin'in evindeki aramalarda elde edilen bilgi ve belgelerin ışığında, dün saat 18.00'de Gölbaşı ilçesi girişinde Samanyolu Evleri yakınındaki ormanlık arazide, silah ve mühimmat arama çalışmalarına başlamıştı.
SİLAH VE BOMBALARA ULAŞILDI
Çalışmalarda iki poşet içinde çok sayıda patlayıcı, silah ve mühimmat bulunduğu öğrenildi. Bölge güvenlik şeridi altına alındı. Vatandaşların bu şerit ötesine girmesine izin verilmedi. Olay yerinde zaman zaman metal dedektörlerden sesler duyuldu. Ancak polis bu seslerin teneke parçalarından kaynaklandığını açıkladı.
İŞTE BULUNANLAR! İSRAİL'DEN ALINAN SİLAHLAR MI?
Arazide yapılan kazılarda, 30 yakın bomba çeşidi bulunurken, şu an için yalnızca büyük silahlar ortaya çıkarıldı. Bunlar içinde, 3 adet lav silahı, TNT kalıpları, plastik patlayıcı, çok sayıda fişek ve uzi mermilerinin ele geçirildiği bildirildi. Tuzak ihtimaline karşın aramalar büyük bir titizlikle yapılıyor. Öte yandan Susurluk ve İsrail bağlantısı da araştırılıyor...
İlk bölgedeki kazıların tamamlandığı bildirildi. Şu ana kadar 20 bölgede kazı yapıldı, 9'unda silah ve bomba bulundu.
-EL BOMBALARINDA SERİ NUMARASI YOK-
Öte yandan, kazılarda çıkarılan el bombalarının seri numarasının silindiği ortaya çıktı. Yetkililer, bombalarda seri numaralarının olmamasının yapılacak balistik incelemeyi olumsuz yönde etkileyeceğini bildirdiler.
Yetkililer konu ile ilgili resmi bir açıklama yapmazken, kazıda kayıp Susurluk silahlarının arandığı biliniyor. Kazıda Susurluk davasına konu olan faili meçhul cinayetlerde kullanılmış silahların da arandığı belirtiliyor.
GÖLBAŞI’NDAKİ KAZILAR DURDURULDU
Ergenekon operasyonu kapsamında gözaltına alınan Özel Harekat Dairesi eski Başkanvekili İbrahim Şahin’in evinde ele geçirilen kroki üzerine polisin Gölbaşın’daki arazisinde yaptığı kazı çalışmaları durduruldu. Polisin kazı yapılan bölgeyi çevirdiği emniyet şeritleri kaldırılırken, ele geçirilen patlayıcı ve silahların incelenmek üzere İstanbul'a gönderildiği öğrenildi.
BUYURUN ERGENEKON VARMI YOKMU CHP LILER GÖRSÜN; BURADAN CIKAN SILAGLARA BOMBALARA NE DIYECEKLER ACABA; TÜRKIYE DEKI CÜRÜK ELMALAR TEMIZLENMEDIKCE TÜRKIYENIN ÖNÜ HEB KABALIDIR; HERKEZ CEZASINI CEKMELI; SAVCILARA HELAL OLSUN BUNDAN SONRADA AKP YE KIMSE LAF ATMASIN....
Temennim önce susurluk aydınlanır. Sonrada ergenekon. İnsana saygı çerçevesi içinde davranılarak gerçekçi iddianamelerle tabiiki. Kroki ve sonrası çok ilginç. Sistemi bilen biri bu kadar açık delil bırakırmı sizce..... Komplo teorilerine alışkınız ya!
ergenekon adıyla devlet kendini deşifre etiğine inanıyorum akp ayağıma dolanmasınlar diye başlattı baskıyı islami kökenden hiç kimse varmı veya ılımlı dinci tutuklular arasında hiç boş adam ismine rastladınızmı paşa mitçi subay bürogratlar bence bizim onlara ihtiyaçımız vardı bizim baş edemediklerimizle onlar baş ederlerdi.bügün adamı tutukla yargı süreci bitmeden adam suçlu öylemi adam 70 yaşında darbe yapaçakmış devlet cok darbe gördü bunlarmı yapmış 2 elbombası 3-5 mermi silahla darbe mi olacakmış acalım azıçık gözümüzü mutlak bir suç var ortada oda bence menfaat ve cıkarlardır.
BU YORUMLARI YAZAN YORUMCULARA KATILIYORUM. FAKAT BU YORUMCULAR BİRDE ŞU DENİZ FENERİ İLE İLGİLİ SOYGUNA KATILAN SOYGUNCULARLA ALAKALI HUKUKİ SÜRECİN NASIL İŞLETİLDİĞİNE DAİR BİR YORUM YAZARLARSA KENDİLERİNE DAHA ÇOK KATILACAĞIM.ERGENEKON DİYE ADLANDIRILAN KONU HALHAZIRDA SOUŞTURMA SÜRECİNDE OLMASINA RAĞMEN DENİZ FENERİ SOYGUNU İLE İLGİLİ ALMAN MAHKEMESİNİN YARGILAMASI SONUCUNDA CEZA ALAN ŞAHISLAR ORTADAYKEN,ALMAN SAVCININ ULUSLAR ARASI ANLAŞMALAR DOĞRULTUSUNDA TÜRK ADALET BAKANLIĞINA BU OLAYIN UZANTISININ HATTA MERKEZİNİN TÜRKİYEDE VEDE TÜRKİYEDE BULUNAN ASIL ELEBAŞLARININ İSMİNİ BİLDİRMESİNE KARŞIN TÜRK ADALET BAKANININ BUGÜNE KADAR NEDEN CİDDİ BİR GİRİŞİM YAPMADIĞI VE BUNUN KAMUOYU İLE NİYE PAYLAŞILMADIĞI İLE İLGİLİ YORUM YAPMADIKLARINA DA ŞÜPHE İLE BAKIYORUM.BUNUNLADA İLGİLİ YORUMLARINIZI BEKLİYORUM.YORUMLAR BİRAZ TARAFLI GİBİ GELİYOR.
inşallah yakın bir tarihte türk milletinin bu silahlara ihtiyacı olmaz...
Yorumcu arkadas hakli senin hirsiz benim hirsiz diye birsey olmaz. Bu milletin siyasi yönetimine talib olmus ister dindar ister laik oldugunu söylemis olsunlar dürüst ve seffaf olmak zorundalar . Hizmet ediyom diye dini ISLAM IN ve Türk Milletinin gelecegine kara lekesürme hakkina sahip degildir. Hic kimsenin haddide degildir. HAKKA HIZMET BATILLA(yalanla,dolanla) GIDILMEZ ....
HUKUKİ DEĞERİ OLMAYAN,OYUN İÇERİSİNDE OYUN.
burada anlaşılmayan bir nokta olduğunu düşünüyorum. adı geçen kişi özel harekat dairesi eski başkan vekili.sıradan birisi olmadığı çalıştığı makamından belli.bu ergenekon olayı ortaya atılalı bir hayli zaman oldu.bu kişinin evinde krokiler bulunduğu söyleniyor.böylesine donanımlı,tecrübeli bir şahıs böyle bir kroki eğer varsa ki var deniyor,neden bunu evinde bu güne kadar saklasın.cahil bir kişi bile işlediği suçla ilgili delilleri ilk etapta ortadan kaldırmayı düşünür.şimdi ibrahim şahin bunca tecrübesi varken,deneyimi varken üst düzey özel harekat dairesi yöneticiliği yapmışken bu hataya nasıl düşebilir.asıl düşündüren nokta budur.basından takip ettiğim kadarı ile bu kanıya varıyorum. bir vatandaş olarakta ister istemez beyin jimnastiği yapma zorunluluğu hissediyorum.
Bu ülkenin hukuk devleti olmadığına kesin kes inandım,bilmem fi tarihinde bir olay olmuşmuş,birileri suç işlemişmiş,birileri kız kaçırmış,birileri pavyonda,kahvede olay çıkarmış hadi bunları da Ergenekon'a dahil edelim.Ne kadar adi suç varsa hepsini Ergenekon'a sokalım gayreti var.Ergenekon bir torbadır:Bu torbanın ağzını ABD-AB-Fetullah-Yerli İşbirlikçiler tutmuşlar ellerine ne geçiyorsa içine atıyorlar,eğer bu ülke gerçek bir hukuk devleti olsaydı elma ile armut'un tek bir hesapta toplanamayacağını bilmeleri gerekirdi.Mutlaka suçlu vardır ve hukuk bunu tespit etmelidir,oysa hukuk şimdi olanı değil OLMASI GEREKENİ araştırıyor,bu mudur pozitif hukuk?Ulusalcıları içeri almakla ulusalcılık bitmez,ulusalcılar tükenmez.Peki Susurluk olayı ne zaman olmuştu,neden 15 yıl beklendi?Haaa bir tertip vardı ve bu tertibin adı Ergenekon kondu,ne kardar olay olmuşsa hepsi Ergenekon'un içine doldurulmaya çalışılmaktadır.Ergenekon bir safsatadır ve bu safsatayı yine ulusalcı hukukçular çözecektir.
savcı ve hakimleri yürekten kutluyorum temiz ve şeffaf bir türkiye tüm milletimizin arzusudur.
türk milleti namına görev yapan hakimlerimizi tebrik ediyorum
Ergeneokunun Avukatıyım diyen. Sayın Baykal Avukat Olduğuna Göre Müvekkilinin bu silahlarını da açıkla..... Yazık...
derin devletin dibini görür gibiyim...