Van'ın Muradiye ilçesinde yaşayan Polat ailesinin tek erkek çocukları olan ve 4 yaşına girmesine rağmen yaklaşık 40 kiloya ulaşan Muhammet Polat, aylık muayene için hastaneye getirildi.
Sabah saatlerinde Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi'ne ablası ve amcası tarafından getirilen Muhammet Polat, hastane koridorlarında saatlerce ağladı. Çevrede bulunan vatandaşların meraklı bakışları arasında elinde bulunan yavan ekmeği yiyen Muhammet, herkesin ilgi odağı oldu. Doktorlar, verilen diyet mönüsünün ardından durumunu takip etmek için hastaneye çağırdıkları Muhammet'le muayene odasında yaklaşık 1 saat ilgilendiler. Amca Harun Polat'a, Muhammed'in obeziteye bağlı kan yağlarının yükseldiği, hipertansiyon geliştirdiği ve gizli şekerinin olduğu yönünde bilgi verildi. Harun Polat, tedavi için verilen ilaçların kullanılacağını ve diyete uyulması konusunda kendilerine uyarılarda bulunulduğunu kaydetti. Muayenenin sona ermesinin ardından Muhammet ambulansla Muradiye ilçesine geri götürüldü.
Daha sonra İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Çocuk Endokrinoloji Uzmanı Prof. Dr. Yaşar Cesur, Muhammed'in 3 yaş 8 aylık bir çocuk olduğunu belirtti. Kendilerine tedavi için 2 yıl önce geldiğini ifade eden Prof. Dr. Cesur, Muhammed'in o zamanlarda 18, şimdi ise 37 kiloya çıktığını belirtti. Yapılan değerlendirmelerinde Muhammed'in basit obezite denilen fazla yeme ve yediğini harcamama şeklinde bir durum kaynaklandığının görüldüğünü vurgulayan Prof. Dr. Cesur, bunun sadece çocuk ve babada bulunduğunu kaydetti.
Ailenin diğer 4 kız kardeşte böyle bir durumun söz konusu olmadığını anlatan Prof. Dr. Cesur, "Muhammet'in ilk yılındaki beslenmede daha çok karbonhidrat ağırlıklı beslendiğini görüyoruz. Dolayısıyla şuan ki değerlendirmemizde çocukta bu basit obeziteye bağlı kan yağlarının yükseldiği, hipertansiyon geliştirdiği, gizli şekeri olduğu yani tıp dilinde metabolik sendrom dediğimiz bir duruma dönüştüğü görülmektedir. Ancak henüz kalp ile ilgili fonksiyonlarda her hangi bir bozukluk dikkati çekmemektedir. Bu nedenle biz bunlarda boy yaşına uyan ya da bu boydaki çocuğun alması gereken bir kalori kadar, yağlardan fakir olacak şekilde diyeti ayarladık ve aileye obezitenin getirdiği ve bunun önce aileden başlamak üzere uyumla halledileceği konusunda fikir verdik.
Gizli şeker için ilaç kullanımı başlattık. Bir ayın tamamlanmasının ardından hem tedavimizin etkinliği hem hasta izleme açısından kontrole çağırdık. Bu hastaların yakından izlenmesi gerekiyor. Böyle bir izleme çocuk ve aileyi motive etmemiz açısında gereklidir. Eğer bunu şimdi kontrol altına almazsak daha sonraki aylarda ve yıllarda çocuk abartılı bir şekilde kilo alacak ve erişkin yaşında da ağır obez şeklinde karşımıza gelecek. Bu açıdan bunun dikkatli bir şekilde hekim kontrolünden izlenmesi ve tedavisinin ayarlanması gerekmektedir"
Obezitenin hem kolay hem de çok zor bir hastalık olduğunu da sözlerine ekleyen Prof. Dr. Yaşar Cesur, "Çünkü bu bir yaşam tarzından kaynaklanan bir hastalıktır. O nedenle yaşam tarzını değiştirmek her zaman zordur. Burada da başarılı olmak için ebeveyn faktörü, ebeveynin bunu bir hastalık olarak algılaması ve bunu düzeltmeyi kabullenmesi, sonuçlarını bilerek kabullenmesi gerekmektedir. Yoksa kabullenmezsek başarı şansı düşüktür. Kısa süreli tedavi ile kilo kaybedilir, ancak dikkat edilmezse sonra bu kilo tekrar alınır"