Doğayı hiç düşünmeden katlediyoruz

Türkiye’de her yıl 1 milyon ton kağıdın gereksiz yazışma nedeniyle çöpe gidiyor,her yıl Kıbrıs adası büyüklüğünde toprak parçası erozyonla yok oluyor, sağlıksız sulardan günde 25 bin kişi ölüyor.. Kısacası insanoğlu doğaı acısamızca katlediyor.

Konya İl Çevre ve Orman Müdürü Nuri Kunt, Türkiye’de her yıl 1 milyon ton kağıdın gereksiz yazışma nedeniyle çöpe gittiğini, bir büro elemanının her yıl 81 kilogram yüksek vasıflı kağıdı çöpe attığını söyledi.

Kunt, Türkiye’deki toprakların üçte ikisinin su ya da rüzgar erozyonu etkisi altında bulunduğunu, her yıl 1 santimetre kalınlığında, ’Kıbrıs adası büyüklüğünde’ toprağın erozyonla yok olduğunu belirterek, son 4 yıl içinde 24 milyon hektar alanın çölleştiğini bildirdi.

Yanlış arazi kullanımı, aşırı otlatma, ormanların tahribi ve sağlıksız sulama yöntemleri gibi insan faaliyetlerinin gelecekteki çölleşme riskini her geçen gün biraz daha artırdığını belirten Kunt, ”Yeşil örtüyü artırmamız, ağaçlandırma yapmamız ve orman yangınları ile mücadele etmemiz gerekiyor” dedi.

Ormanlardaki ağaç kesimi önlenemez ve orman alanlarındaki yapılaşma engellenemezse Türkiye’nin hızla çölleşeceğini dile getiren Kunt, şunları kaydetti: “Gereksiz kağıt tüketimi nedeniyle binlerce ağacımız kesiliyor. Ülkemizde yılda yaklaşık 1 milyon ton kağıtla gereksiz yazışma yapılıyor. Gönderilen mektupların yüzde 44’ü okunmayıp çöpe gidiyor. Bir büro elemanı yılda 81 kilogram yüksek vasıflı kağıdı çöpe atıyor. Yalnızca 100 bin aile gereksiz yazışmayı durdurursa her yıl 150 bin ağaç kesilmekten kurtulacak.”

SAĞLIKSIZ SULARDAN GÜNDE 25 BİN KİŞİ ÖLÜYOR

Dünyadaki mevcut suyun ancak yüzde 1’inin kullanılabildiğini belirten Kunt, dünyada sağlıksız sulardan günde 25 bin kişinin öldüğünü, gereksiz yere harcanan her damla suyun nehirlerin kurumasını, balıkların tükenmesini barajların boşalmasını hızlandıracağını söyledi.

Kunt, dünyanın su bunalımıyla karşı karşıya olduğunu vurgulayarak, ”Çünkü su kaynakları sabit olmasına karşılık, nüfus ve buna bağlı su kullanımı hızla artıyor. Dünya nüfusunun yüzde 40’ını barındıran 80 ülke, şimdiden su sıkıntısı çekiyor” dedi.

Saniyede 1 kez damlayan musluktan 1 saat içinde 0.7 litre suyun, tuvaletteki küçük bir sızıntı nedeniyle ise 4 litre suyun boşuna aktığını kaydeden Kunt, şöyle devam etti: "Önemsenmeyen su tamiratları ve atık yağlar nedeniyle milyonlarca litre kullanılabilir su, boşa gidiyor. 1 litre atık yağ 1 milyon litre içme suyunu ve 15 kişinin bir yıllık su ihtiyacını kirletir. Sudaki tüm bitkileri öldürür. 192 litre ham petrolden sadece 3 litre motor yağı üretilirken 4.56 litre atık motor yağından 3 litre üretilir. Atık yağların geri kazanılması yöntemiyle çevre ve su kaynaklarımızı koruyabiliriz.”

SAKIZ 5 YILDA YOK OLUYOR

Bir cam şişenin doğada 4 bin, plastiğin bin, sakızın 5, teneke kutunun 10 ile 100, sigara filtresinin ise 2 yıllık bir sürede yok olduğunu vurgulayan Kunt, evsel katı atıkların yüzde 68’ini organik, kalan kısmını ise kağıt, plastik, karton, tekstil, deri, metal, ağaç, cam ve kül gibi maddelerin oluşturduğunu bildirdi.

Türkiye’de günde kişi başına yaklaşık 1 kilogram çöp üretildiğini anlatan Kunt, bunun da günde 70 bin ton çöp anlamına geldiğini, ülkede ve dünyada katı atık yönetiminin, az atık üretilmesi, atıkların geri kazanılması ve çevreye zarar vermeden bertaraf edilmesi olmak üzere üç temel amacının olduğunu anımsattı.

Kunt, çöplerin, uygun şekilde depolanması halinde yeraltı ve yüzeysel kirliliğin, haşerelerin üremesinin, çevreye kötü kokuların yayılmasının, görüntü kirliliğinin ve çeşitli hayvanlar yoluyla taşıyıcı mikropların yayılmasının önleneceğini söyledi.
Kunt, bu bilgilerin yer aldığı bir broşür hazırladıklarını ve binlerce adet bastırdıklarını belirterek, çevreye olan duyarlılığın artırılması için bu broşürleri Konya ve ilçelerinde dağıtacaklarını sözlerine ekledi.