Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof.Dr. Erdoğan Teziç, "2006 sınavından başlamak üzere, önümüzdeki yıl haziran ayında sınava girecek gençlerimizin, müfredatın bütününden sorumlu olarak sınava girecekleri kabul edildi" dedi. Teziç ayrıca, ellerinde Kuranı Kerimle Çankayaya yürümek isteyen genç kızlara tepki göstererek, "Laik cumhuriyete kutsal kitapla meydan okunmaz" diye konuştu.
YÖK Genel Kurulu, YÖK Başkanı Prof. Dr. Teziçin başkanlığında, İstanbul Üniversitesi Baltalimanı Tesislerinde toplandı. Toplantıda, Öğrenci Seçme Sınavında (ÖSS) yapılacak değişikliğin yanı sıra, bir çok madde ele alındı. Prof. Dr. Teziç, toplantının ardından düzenlediği basın toplantısında, yükseköğretime giriş sisteminde öngörülen değişikliklerle ilgili bilgi verdi. Teziç, "Üniversiteye giriş sınavlarıyla ilgili olarak 2004 Aralık ayından başlayarak uzun soluklu denebilecek bir çalışma yapıldı. Bu çalışmanın sonunda bugün aldığımız karar, iki noktada toplanıyor. 2006 sınavından başlamak üzere, önümüzdeki yıl haziran ayında sınava girecek gençlerimizin, müfredatın bütününden sorumlu olarak sınava girecekleri kabul edildi. Yani öğrenciler, lise 2, lise 3, eğer liseler 4 yıla çıkacaksa lise 4ü de kapsayacak bir biçimde sorularla muhatap olacaklar. Bu soruların 3te 2si yeteneğe bağlı ya da kavram üzerine oluşturulacak. 3te 1i de bilgiye dayalı soru biçimden olacak" dedi.
Uygulamada 1999dan 2005 Haziran ayına kadar tek tip soru üzerine inşa edilmiş bir sınav tipi olduğunu belirten Teziç, "9. sınıf düzeyinde bir alan belirlemesi olmaksızın öğrencilerimiz sorulara cevap veriyordu ve bunlar değerlendiriyordu. Yeni önerilen sistemde öğrencilerimiz sınava girerken soruların alan üzerine inşa edildiği bir sisteme girecekler. Lise müfredatında bağlı oldukları Türkçe Edebiyat, Sosyal Bilimler, Fen ve Türkçe Matematik alanlarında seçimlerini yaptıkları takdirde, lisede seçmiş oldukları alandan bu alanlara ilişkin tercihler yapıldığı zaman bunların kendi alanlarında başarıları 08 katsayısıyla çarpılacak. Alan değiştirmek isterlerse bunların değerlendirilmesi 03 kat sayısıyla olacak. Kısaca kat sayılarda bir değişiklik yok ancak sorular müfredatın bütününü kapsayacak bir biçimde yapılacak" ifadelerini kullandı.
Prof.Dr. Teziç, üniversitelerden gelen bir takım istekler ve bir takım eksikliklerin dile getirilmesinin; öğrencilerin üniversiteye iyi hazırlanmış bir biçimde gelebilmelerini sağlayacak bir değerlendirmenin gündeme getirilmesinin ihtiyaç olduğunu söyledi. Lise müfredatının bütününü kucaklamayan bir sınavın, liselerin de geleceğini etkileyecek bir tabloyu ortaya çıkardığını belirten Teziç, "Öğrenciler 10. 11. sınıfta artık liseye devam etmeksizin, salt sınava hazırlanma biçiminde bir tutum alıyorlardı. Liselerin kimliğinin kaybolmaya başlaması endişesi karşısında bizler de bu gerekçelere dayanarak sınavın bu şekilde, müfredatın bütününü kapsayacak biçimde yapılmasını karar verdik. Soru sistemi de alanlara göre oluşturulacak paketler içinde değerlendirilecek. Öğrenci kendi alanında giriyorsa avantajlı bir değerlendirme olacak. Soru sistemi değiştirilecek" dedi.
Teziç bir soru üzerine, bu çalışmayı yaparken meslek lisesi ya da meslek liseleri içinde bir kategori veya başka bir yapılanmayı esas alarak yola çıkılmadığını söyledi. Meslek lisesindeki öğrencilerin, kendi alanları dışında bir alana gidecekleri için onlar için kat sayının yine eskisi gibi 03 olacağının altını çizen Teziç, "Üniversiteye gidecek öğrencide beklenen bilgi birikiminin ne olduğunu tartacak bir sınav yapılma ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Meslek liselerinden mezun olan öğrenciler için ayrı bir düzenleme var yapımızda. O da bunlar sınavsız bir biçimde meslek yüksek okullarına geçiyorlar. Bu sınavsız geçiş bir süre sonra 2 yıllık ön lisansından sonra başarılarına göre en az yüzde 10u üniversitenin lisans programına geçme olanağına sahip oluyorlar. Konu, bir öğrencinin akademik boyutta yüksek öğrenim görebilmesin ve kendisinden beklentiler çerçevesinde değerlendirildi. Meslek lisesi meslek amaçlı bir eğitim. Üniversite öğrencisi bir genel lise donatımından sonra üniversiteye gitmek üzere hazırlanan bir öğrenci. İki farklı lise yapılanmasını kendi içinde değerlendirmek lazım. Meslek liseleriyle ilgili çok büyük yatırımlar yapılmıştır. Meslek liselerinin sayısını artırmak lazım" diye konuştu.
Teziç, şunları söyledi:
"Bu konuda bize hükümetten herhangi bir telkin gelmedi. Sayın Bakan sık sık yaptığı açıklamalarda ÖSS, YÖKün yetki alanı içindedir dedi. Biz bu sistemi bugün oluşturduktan sonra Milli Eğitim Bakanlığı ile de görüşmemiz olacak. Ortaöğretime ilişkin ne gibi beklentilerimiz olduğunu karşılıklı olarak değerlendireceğiz. Ortaöğretim başarı puanı üzerinde yeni bir değerlendirme yapmadık. Karar oy çoğunluğuyla alındı. Karar kurumun kararı, herkesin katılması şart değil. Kurulda tartışmalar muhakkak olabilmeli. Tartışma yapılmayan ortamda sağlıklı karar alınmaz."
Bu kararı, öğrencileri sınav öncesi bir tedirginliğe sokmamak için ÖSSden sonra aldıklarını ifade eden Teziç, başörtülü bir öğrenci velisinin mezuniyet törenine alınmamasıyla ilgili olarak, "Ailelerin, çocuklarının diploma törenine gelmelerinin bir adabı vardır. Oraya çocuğunun mürvetini görmeye gelen, kendine de çeki düzen vermek zorundadır. Babalar kravatlı, ceketli gelmeyi arzu ederler. Annelerimiz de kendi giysileriyle oraya bir diploma törenine yaraşır biçimde gelmelerinde isabet vardır. Başı bir örtüyle örtülebilir tercihe göre. Bu konu velilerin tercihine bağlı. Ama öğrencilerimizin kendilerinden beklenen giysi biçimiyle gelmelerinde isabet var. Velilerin çocuklarının mezuniyet törenine katılmalarına kimse müdahale etmemeli" diye konuştu.
Erdoğan Teziç ayrıca, ellerinde Kuranı Kerimle Çankayaya yürümek isteyen genç kızlara tepki göstererek, "Laik cumhuriyete kutsal kitapla meydan okunmaz. Buna çok dikkat etmek lazım. Bu konu hepimizi üzdü. Kutsal kitabın bu şekilde kullanılması doğru bir davranış değil.
Hanım kızlarımız sokakta yürüyerek tepkilerini dile getiriyorlarsa, o tepkiyi dile getirmek de bir yüksek öğrenim öğrencisine yaraşır biçimde olmalıdır" dedi.
Teziç sözlerini şöyle tamamladı:
"Sayın Cumhurbaşkanı ile her konuda sık görüşmelerim olur. Açılacak üniversiteler var. Bununla ilgili nelerin yapılmakta olduğu konusunda bilgi veriyorum. Sayın Cumhurbaşkanı yönlendirici bir tutum içine girmiyor, sadece dinliyor. Bu konu Sayın Bakanın da sık sık belirttiği gibi YÖKün yetkisinde. Yasal düzenlemeye gidilmesinin hukuki temeli söz konusu değil. Kat sayılar kanun konusu olacak konular değildir. Bir üniversiteye, yüksek okula nasıl öğrenci alınacağı konusu akademik özerkliğin bir parçasıdır."