Emekli Albay Erdal Sarızeybek, Fatih Altaylı'nın Teke Tek programında Aktütün saldırısını değerlendirdi. Sarızeybek terörle mücadele konusunda çok kimsenin bilmediği ayrıntılara da değindi.
İşte bu ayrıntılardan birkaçı:
TSK'NİN TERÖRİSTİ GÖZALTINA ALMA YETKİSİ YOK
Bugün TSK'nın dağda yaptığı silahlı mücadelede teröristi gözaltına alma yetkisinin olmadığını biliyor musunuz?
Yok. Öldürme yetkisi de karşılıklı denk silahlar olacak.Dur diyecek. Ateş ederse, ateş edecek. Bu da Terörle Mücadele Kanunu'nda var. Çünkü denk silah kullanmadığınız zaman bundan da yargılanıyorsunuz.
Bu hükümet Ceza Muhakemesi Kanunu'nu değiştirmeden önce kanun 'Cumhuriyet Savcısı ya da acele hallerde zabıta gözaltına alır, arama yapar, yüzleştirme ve el koyma yapar' derdi. Bu Hükümet 'ya da'dan itibaren çıkardı o maddeyi sadece savcıya bıraktı.
Bizim idari yapımız Fransa'dan alınma, jandarma Fransa'dan alınma. Fransız Ceza Muhakemesi Kanunu'nu ben tercüme ettim. Adli kolluk bölümünü tercüme ettim. Fransa'da böyle bir yasa yok. Varsa çıksınlar söylesinler. Adalet Bakanı çıksın söylesin. Fransız jandarması, savcıya bilgi verdikten sonra gözaltına alır mı? Arama yapar mı? El koyma yapar mı? Bu yetkisi var mı, yok mu? Çıksın Türk milletine açıklasın.
AB'ye uyum yasaları adı altında öyle yasalar çıkartılıyor ki bunun AB'yle uyumla alakası yok. İşte örneği Ceza Muhakemesi Kanunu."
JANDARMA ÖDENEK ALAMIYOR
Jandarma çok özel bir yere sahip Türkiye'de. Fakat kanunlar ona o kadar çok görevler vermiş ki, sayısız her kanun Orman Kanunu, Kaçakçılık Kanunu aklınıza ne geliyorsa. Bu görevlerinden dolayı da bağlılık vermiş. Harp silah araçları yönünden, askeri görevlerini yapmak yönünden Genelkurmay Başkanlığı'na bağlı, emniyet ve asayişin sağlanması yönünden İçişleri Bakanlığı'na bağlı, adli görevlerin yürütülmesi yönünden de Adalet Bakanlığı ile bağı var. Jandarma Türkiye'de henüz bir kuvvet komutanlığı haline gelmemiştir. Fransa'da kuvvet komutanlığıdır. Böyle olunca ne kuvvet komutanlıkları aracılığı ile Genelkurmay'ın şemsiyesi altına girebiliyor, ne de İçişlerine doğrudan bağlı. Jandarma sanki üvey evlat gibi, ama en çok görevi yapan o. En çok çileyi çeken o.
Bugün Türkiye'nin en zor hududu Hakkari'dir, Çukurca'dır, Yüksekova'dır, Şırnak Bölgesi'dir. Şimdi bakıyorsunuz Kara Kuvvetleri Birlikleri Rus hududunu aldılar, Trakya'da. Doğu bölgemizde Kars hududunu aldılar. Yeni çıkarılan 'Sınırların koruması hakkında kanun' ile bundan sonra sınırların korunması Kara Kuvvetleri'ne verildi. Ancak görev devir teslimi yapılıncaya kadar jandarma bulunduğu sınırları koruyacak denildi.
Kuzeyden itibaren baktığınızda Kars yani Ağrı sınırı Doğu Beyazıt, onun altında Çaldıran, Başkale, Yüksekova gibi Kara Kuvvetleri kuzeyden başladı. Kara kuvvetlerinin imkanları ile Jandarma Genel Komutanlığı'nın imkanları aynı değil. Kara Kuvvetleri Türkiye'nin bir numaralı gücüdür. En büyük gücüdür. Kara kuvvetleri kuzeyden başlayarak karakolları kale gibi yaptılar. Jandarma gerekli ödeneği alamıyor. Bu sorunları herkes biliyor. "
ATATÜRK ÜSTÜNE YEMİN ET
Emekli Albay Sarızeybek, bölgedeki deneyimlerinden yola çıkarak çarpıcı bir anısını da anlattı:
"Bir terörist grubu bastık. Hepsi teslim oldu. Biri direniyor. Örgüt propaganda yapıyor ya TC sizi canlı ele geçirirlerse işkence yaparlar falan diye.. Teslim olmuyor. En sonunda siperden bağırdı: " Atatürk ilkeleri adına yemin edin bir şey yapmayacağınıza teslim olayım" diye.
SARIZEYBEK KİMDİR?
Kırşehir- Kaman doğumlu olan Erdal SARIZEYBEK 1976 yılında Kara harp Okulu'dan jandarma teğmen rütbesiyle mezun oldu. 1978-1996 yılları arasında jandarma teşkilatının sınır, eğitim ve iç güvenlik birliklerinde komutanlık yaptı. 1990 yılında Fransız Jandarma Subay Okulundaki öğrenimini müteakip 92-94 yılında Şemdinli Hudut Tabur Komutanlığı görevinde bulundu. 1996-98 yılında Paris Askeri Ataşe Yardımcılığına atanan SARIZEYBEK, 2002 yılında Türkiye'de Adli Kolluk konusunda, master yaptı. 1999-2003 arasında Van, Manisa ve Şanlıurfa'da İl Jandarma Komutanlığı görevlerinde bulundu. Sarızeybek, 2005 yılında Ankara atandığı Uzman Jandarma Öğrenci Alay Komutanlığı görevinde iken albay rütbesinde, kendi isteğiyle emekliye ayrıldı. Türk Silahlı Kuvvetleri Birinci Derece Gümüş Liyakat Madalyası sahibi emekli albay Sarızeybek, evli, iki çocuk babası olup çok iyi derecede Fransızca bilmektedir
ANLAMADIĞIM BİŞEY YETKİMİZ YOK SİLAHLARIMIZ DENK DEĞİL EŞİT ŞARTLARA HAZİ DEĞİLİZ ÖLDÜREMİYORUZ DİYOSUNUZ PEKİ AMERİKASI FRANSASI İNGİLİZİ BUNLARIN NE YAPTIĞINI GÖRMÜYORMUSUNUZ YA İSRAİLİ DEĞİLMİYDİ BİR ASKERİ İÇİN FİLİSTİNİ YERLE BİR EDEN BEYRUYU HARABEYE ÇEVİREN BIRAKIN BU SAVSATALARI HİÇBİRİNİZE İNANMIYORUZ BİZİ KORKAK KEDİYE ÇEVİRDİNİZ Bİ GÜN GELCEK BIRAKIN ÜLKEYİ KENDİMİZİ BİLE SAVUNAMAZ HALE GELİCEZ KORKAK CA BİN YIL YAŞAYACAĞIMIZA ADAM GİBİ BİR GÜN ERKEKÇE YAŞAYALIM DAHA İYİ
Vatanı korumakla görevli orduyu yetkisiz bırakarak elini kolunu bağlamak vatan hainliğidir.
Bu hususları halk bilmiyor.TV lerde her türlü silah uçak vs.İşin aslını kimse bilmiyor.Kim nereye kadar yetkili kimin görev bölgesi nerde başlayıp bitiyor anlatan yok.TSK halkı neden bilgilendirmiyor.
Sayin Emekli Albay Erdal Sarizebek,in dediklerine aynen katilyorum vede inanyorum. Evet AB ye gireceyiz diye Vatani Siyasetcilerimiz parcalamak üzere hareket ediyorlar. Ama inanyorum,ki Türkiye Cumhuriyeti,nin Halki buna asla musaade etmiyecektir.Halk refahi icin hep siyasi alanlarda arayis icindedir.Refahi bulmayan Halk elbette siyasi cizgisini bir gün bulacaktir.Yillardir vermis oldugumuz sehitleri Siyasilerin hep yanlis politikasindan kaynaklanmistir.Askeri kislaya hapis edilmek isteniliyor,Cünkü her sey ortadadir Askerin yetkilerini cogaltmak yerine kisitlamaya gidiliyor.Neymis AB bunu istiyor diye Halkini korumaz durumuna düsürdüler.Peki Siyasetciler AB ülkelerinde olan terör olaylarinda Asker ve Polis nasil bir siddet uyguladiklarini hic,mi görmiyorlar.Bu uygulama sadece Türkiye Cumhuriyetine,mi.Bir Vatandas olarak diyorum,ki bizleri rahat biraksinlar varsin AB kendilerinin olsun saygilarimla.
EREN KARDEŞİM AĞZINA SAĞLIK SENİN GİBİ DÜŞÜNEN BİNLERCE VATAN EVLADININ DUYGULARINA TERCÜMAN OLDUN.KURTULUŞ SAVAŞINDA KISITLI İMKANLARLA DESTANLAŞAN TÜRK MİLLETİ VE TÜRK ORDUSU BİR AVUÇ ÇAPULÇUNUN KARŞISINDA AÇZE DÜŞÜRÜLMEYE HİÇ KİMSENİN HAKKI YOKTUR VE OLMAYACAKTIR.GEREKİRSE TÜRK MİLLETİ OLARAK BU CENNET VATANI ÇANAKKELEDE SAVUNDUĞUMUZ GİBİ AYNI RUHLA BU GÜNDE SAVUNMAYA HAZIRIZ.