Diyanet İşleri, ‘Peygamberimizin Çağımıza Mesajları’ adını verdiği hadis projesi kapsamında, Arapları üstün gösteren ve Türkleri aşağılayan hadisleri eleme kararı aldı. 2008 yılında bitirilecek proje kapsamında hadis web sitesi de kurulacak
Diyanet İşleri Başkanlığı, şiddet içeren hadislerin ardından ırkçı hadisleri de ayıklamaya başladı. Diyanet, Hz. Muhammed’e ait olmayan ancak İslam halkları arasında öyle olduğu düşünülen ırkçı sözleri birer birer temizleyecek. Irkçı hadislerin ayıklanmasında, Hz. Muhammed’in “Arabın Aceme, Acemin Araba hiçbir ırkın başka bir ırka, beyazın siyaha üstünlüğü yoktur” hadisi referans noktası kabul edilecek. Hz. Muhammed’e atfedilen uydurma hadisler arasında, “Küçük gözlü, kırmızı yüzlü ve suratları kalın deriden yapılmış kalkanlara benzer Türklere (Yecüc- Mecüc’e) karşı savaşlar yapmadıkça hüküm günü gelmiş olmayacaktır” ve “Size ilişmedikçe siz de Türklere ilişmeyiniz. Çünkü severlerse sizi soyarlar. Sevmezlerse sizi gebertirler” cümleleri yer alıyor.
TÜRKLER YECÜC-MECÜC
Proje kapsamında ayıklanacak hadisler şöyle: “Arapları sevmek, şu üç nedenle zorunludur: Çünkü ben bir Arabım, çünkü Kur’an Arapça inmiştir, çünkü cennet sakinleri Arapça konuşurlar. Arapları seven beni seviyor demektir. Kim ki Arap’tan hoşlanmaz ya da Arap’tan nefret eder, o mutlaka benden nefret ediyor sayılır. Arapları sevmek iman sahibi olmak demektir, onlardan nefret etmek imansızlık demektir. İnsanlığın en mükemmel ve yüce olanı Araplar’dır. Arapların en yücesi Kureyşliler’dir. Kureyşlilerin en yücesi de Beni Haşim kabilesidir. Arapları küçülten müşrik sayılmalıdır. Arap’ın varlığı demek, İslâmiyet’in varolması, yaşaması demektir.”
“Kıyamet kopmadan az önce siz, kıldan çarıklar giymiş bir milletle muharebe edeceksiniz. Onların yüzleri sanki (çekiçle dövülmüş) derilerle kılıflı kalkan gibidir. Çehreleri kırmızı, gözleri çekiktir.”
“Şüphesiz ümmetimi üç defa, yüzleri geniş, çehreleri sanki derilerle kaplanmış kalkanlar gibi olan bir kavim kovalayacak ve sonunda Arap Yarımadası’na yetişeceklerdir. İşte onlar Türklerdir. Nefsim yedi kudretinde olan Allah’a yemin ediyorum ki onlar mutlaka atlarını Müslümanların mescitlerinin direklerine bağlayacaklardır.”
Projeyle, ırkçı hadislerin yanı sıra gelecekten haber veren hadisler olarak nitelendirilen uydurma hadisler de tasnif dışı bırakılıyor. El Kaide’nin, Usame bin Ladin’in müjdelendiğine inandığı, “Horasan’dan siyah sancaklılar çıkar ki, ta Kudüs’e o sancağı dikinceye kadar, kimse onlara karşı koyamaz” hadisi de ayıklanacak.
DÜNYAYA DAĞITILACAK
23 ilahiyat fakültesindeki 100’e yakın hadis hocasının çalıştığı proje, 2008 sonunda bitecek. Proje tamamlandığında, Türkiye’nin hadis birikimi kitaplaşmış olacak. Ardında tüm metin, yabancı dillere de çevrilecek ve dünyaya dağıtımı yapılacak. Hadis projesi kapsamında hazırlanacak “Hadis Web” sitesi de İslam dünyasının en önemli referans adreslerinden birine dönüşecek.
"KITALU'T-TURK" HADİSLERİNDEN. "Türklere karşı k'tal, kesinlikle olacak."... (Buhari, e's-Sahih, Kitabu'l-Cihad/96) "Şu da kıyamet alametlerinden: Kıldan (keçe) ayakkabı giyen bir toplumla vuruşup öldüreşeceksiniz. Geniş yüzlü, yüzleri kalkan gibi, üst üste derili toplulukla vuruşmanız-öldürüşmeniz kıyamet alametlerindendir. Siz (müslümanlar), küçük gözlü, kızıl yüzlü, basık burunlu, yüzleri kalkan gibi, derisi üst üste binmiş olan Türklerle öldürüşmedikçe kıyamet kopmaz."( Bkz. Buhari, e's-Sahih, kitabu'l-Cihad/95; Müslüm, e's-Sahih, Kitabu'l-Fiten/66, hadis no: 2912; İbn Mace, h.no: 4097-4098). - "Sizinle(siz müslümanlarla), küçük (çekik) gözlü toplum, Türkler savaşacaktır. Siz onları, üç kez önünüze katıp süreceksiniz. Sonunda Arap Yarımadası'nda karşılaşacaksınız. Birincide, onlardan kaçan kurtulur. İkincide kimi kurtulur, kimi yok edilir. Üçüncüdeyse onların tümü kırılacaktır."(Ebu Davud, sünen, hadis no: 4305.) Muhammed'in, bugün kendisine "Peygamberimiz, efendimiz" diyen Türklere bakışı tutumu budur işte. İnsanlara "insan" olarak bakmak gerekir. Hangi ırktan, hangi renkten ve hangi "din"den olurlarsa olsunlar ya da hiçbir dinden olmasınlar. Ama "dinler", "dinliler", "ırkçılar" böyle bakamamakta. Yahudisi, Hristiyanı, İslam inanırı hep birbirine düşman. Irkçılar da kendi ırklarından olmayanlara karşı böyle. Bugün dünyamızın yaşadığı nice acı olaylarda, bu ilkelliğin payı az değildir. Bunlardan arınmalı artık insanlık. Yoksa acımasızlıklar, acılar, gözyaşları sürüp gidecektir.
Muhammed'in Türk düşmanlığı Kendilerini "müslüman" sayan "Türkler"i Muhammed, "müslüman" saymak şöyle dursun; "düşman" diye ilan etmiştir. İslam dünyasında en sağlam kabul edilen hadis kitaplarında da bu var. Başlı başına bir bölüm olarak. Bölümün adı da çok. İlginç: "Kıtalu't-Türk". Anlamı da: "Türklerle öldürüşmek (savaş)". Buhari'de, Ebu Davud'da ve Tirmizi'de bölümün adı bu. İbn Mace'de "Babu't-Türk", yani "Türkler Bölümü". Müslim'deyse, "Kıyamet alametleri" arasında yer alıyor. Muhammed, "Peygamberliğinin bir kanıtı" olarak, gelecekten haber verirken, Kıyametin bir alameti olarak Türklerle nasıl çarpışılacağını, müslümanların, Türkleri nasıl öldüreceklerini de anlatıyor. Hem Türk diye ad vererek, hem de tarif ederek, yüzlerinin, gözlerinin, burunlarının, derilerinin, renklerinin nasıl olduğunu anlatarak. Anlaşılan o ki, Türkler konusunda kendisine bir takım bilgiler verilmiş. Muhammed'in anlatmasına göre, "Türklerle öldürüşme", taa "Kıyamet"e dek söz konusu. Kıyametin bir alameti olarak da müslümanlar, yeryüzündeki Türkleri öldürüp temizleyecekler. Yoksa kıyamet kopmayacak. İşte hadislerden bir kesim: - Müslümanlar, Türklerle öldürüşmedikçe, kıyamet kopmayacaktır. Yüzleri kalkan gibi, üst üste binmiş (kalın) derili olan bu toplumla.... kıl giyerler."( Bkz. Müslim, e's-Sahih, Kitabu'l-Fiten/62-65, hadis no:2912; Ebu Davud, Sünen, Kitabu'l-Melahim/9 Babun fi Kıtali't Türk, hadis no: 4303; Nesei, Sünen, Kitabu'l-Cihad/ Babu Gazveti't-Türk...) -"Siz (müslümanlar), küçük gözlü, basık burunlu, yüzleri kalkan gibi, derisi üst üste binmiş olan toplumla öldürüşmedikçe kıyamet kopmayacaktır." (Buhari, e's-SAhih, Kitabu'l-Cihad/96; Müslim, e's-Sahih, kitabu'l-Fiten/62 hadis no: 2912; Ebu Davud, Sünen, hadis no: 4304; Tirmizi, h. no: 2251; İbn Mace, h. no: 4096-4099) "KITALU'T-TURK" HADİSLERİNDEN. "Türklere karşı k'tal, kesinlikle olacak."... (Buhari, e's-Sahih, Kitabu'l-Cihad/96) "Şu da kıyamet alametlerinden: Kıldan (keçe) ayakkabı giyen bir toplumla vuruşup öldüreşeceksiniz. Geniş yüzlü, yüzleri kalkan gibi, üst üste derili toplulukla vuruşmanız-öldürüşmeniz kıyamet alametlerindendir. Siz (müslümanlar), küçük gözlü, kızıl yüzlü, basık burunlu, yüzleri kalkan gibi, derisi üst üste binmiş olan Türklerle öldürüşmedikçe kıyamet kopmaz."( Bkz. Buhari, e's-Sahih, kitabu'l-Cihad/95; Müslüm, e's-Sahih, Kitabu'l-Fiten/66, hadis no: 2912; İbn Mace, h.no: 4097-4098). - "Sizinle(siz müslümanlarla), küçük (çekik) gözlü toplum, Türkler savaşacaktır. Siz onları, üç kez önünüze katıp süreceksiniz. Sonunda Arap Yarımadası'nda karşılaşacaksınız. Birincide, onlardan kaçan kurtulur. İkincide kimi kurtulur, kimi yok edilir. Üçüncüdeyse onların tümü kırılacaktır."(Ebu Davud, sünen, hadis no: 4305.) Muhammed'in, bugün kendisine "Peygamberimiz, efendimiz" diyen Türklere bakışı tutumu budur işte. İnsanlara "insan" olarak bakmak gerekir. Hangi ırktan, hangi renkten ve hangi "din"den olurlarsa olsunlar ya da hiçbir dinden olmasınlar. Ama "dinler", "dinliler", "ırkçılar" böyle bakamamakta. Yahudisi, Hristiyanı, İslam inanırı hep birbirine düşman. Irkçılar da kendi ırklarından olmayanlara karşı böyle. Bugün dünyamızın yaşadığı nice acı olaylarda, bu ilkelliğin payı az değildir. Bunlardan arınmalı artık insanlık. Yoksa acımasızlıklar, acılar, gözyaşları sürüp gidecektir.
e günaydın yani! ben din hakkında çok fazla bir bilgi birikimine sahip olmadığım halde çevremde bunun savaşını verir dururum. bir şeyin uydurma olduğu zaten çok rahat anlaşılıyor. ama insanlar o kadar çok alışmışlar ki; okumadan, görmeden, düşünmeden, inanmaya, biri birşey söylediği zaman, hele bir de bu biri; arkasında belli bir grup oluşmuş ve bu grup tarafından alîm diye de nitelendirilen biriyse tamamdır. ona karşı söz söylenmez. yoksa ya çarpılırsın ya da çok büyük günah işliyorsundur. çünkü o Allah dostudur. Allah'ın sanki dosta ihtiyacı var. bu deyişe oldum olası sinir olmuşumdur. bizler Allah'ın dostu falan değil ancak kulu olabiliriz diye düşünüyorum. ama dediğim gibi din hakkında çok fazla bir bilgi birikimine sahip değilim. yalnız aklım ve mantığımın aldığı kadarıyla biri Allah'ın dostu, diğeri düşmanı olamaz diye düşünüyorum. Çünkü bizim buna cürmümüz yetmez. işte bu hadisleri uyduranlarda böyle tipler. toplumda bir yer edinebilmek (deri koltukları falan olan bir yer) için uydurmuşlarda uydurmuşlar. benim görüşüm; öncelikle Kur'an-ı Kerim'i anladığımız dilde okuyup, neye inandığımızı bilmeliyiz. hepinize saygılar, sevgiler (beni eleştirecek olanlara da:))
BÖYLE TÜRKLERE KARSI YANI TÜRK MÜSLÜMANLIGINA AYRICALIKLI HADIS NEREDEN CIKMIS HANKI KITAPDA YAZIYOR BIRILERI YAZARSA AYDINLADIR ISE MEMNUN OLURUM ISLAMIYET ARAPLARIN SADECE DINI DEGILDIR BIR OYUN OLMAMASI GEREK ISLAM DINI INSANLIGA RAHMET OLARAK GÖNDERILMISTIR ASAGITAKI TÜRKLER YECÜC MECÜC FALAN YAHUTILERIN SÖYLEMLERINDEN OLMASIN ARAPLARA MAL EDILMEK ISTENMESIN HAYIRLISI BAKALIM ZAMAN GÖSTERECEK SAYGILAR
Fatih arkadaş,objektif bakabileceksen sana bir kitap önermek isterim.Türklerin Müslüman olmasının tarihini eski kaynaklara,hadis ve bazı surelerin ayetleri gösterilerek açıklama niteliğinde iyi bir eser.Kitabın ismi Nasıl Müslüman Olduk? Yazarı Erdoğan Aydın.Objektif yani tarafsız bir gözlemle okursan çok yararlı olacağından eminim.Özellikle yararlanılan kaynaklara dikkat et.
bence degistirilmemeli. ne malum mahsere kadar kimin ne olcagi. belkide dogrudur hadisler. laiklik anlamindan yola cikarsak.basi ortululure karsi isek ilerde hadisteki olaylarida yapariz.pompey deki insanlarda onceden neydiler sonra ne oldular.dine karsi gelenlerin sonu malumdur.