30
Mayıs
2025
Cuma
ANASAYFA

Irkçılık mezunu naylon oyuncaklar!

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Van’daki deprem sonrası medyada yer alan ‘ayrımcı yaklaşımları’ eleştirdi. Demirtaş, “Anlı şanlı bazı televizyon programcılarının, ırkçılık mezunu, faşizmde doktora yapan naylon oyuncaklar, umarım ki, bu televizyonlarda gazete köşelerinde yer bulamayacak, yaymaya çalıştıkları faşizan anlayışın da toplumda hakim olmayacağını göreceklerdir” dedi.Van Valisi’nin ayrımcılık yaptığını ileri süren Demirtaş, “Van Valisi hazretleri AKP İl Başkanı gibi davranıyor. Van’ın yarısının Valisi isen istifa et, git” çağrısı yaptı.

BDP lideri Demirtaş Meclis’te partisinin grup toplantısında konuştu. “Aylardır yaptığımız en yoğun faaliyet, toplu cenaze törenleri. Toplu cenazelerde ülke olarak Türk’ü Kürt’ü ile maalesef acıları ortaklaştırmaya, dindirmeye ve acı vesileyle ortaya çıkan toplumsal kırılmayı önlemeye çalışıyoruz” diyen Demirtaş son toplu acının da Van depremi olduğunu belirterek şunları söyledi:

“Son birkaç aydır yaşadığımız travma, acılar hiç de küçümsenecek hafife alınacak acılar travmalar değil. Çünkü sıradan bir coğrafyada sıradan bir dönemden geçmiyoruz. Bu acılar üzerine böylesine bir felaketle karşılaşmış olmak bütün ülkeyi toplumu derinden sarsmıştır. Hepimizin başı sağolsun. Böylesi dönemler bir daha yaşanmasın.”

Depremin doğanın gücü karşısında insanın çaresizliğinin en somut örneklerinden biri olduğunu söyleyen Demirtaş bundan kaçış olmadığını söyledi. “Belki de insanlığın çaresizliğinin alternatifi olabileceğini düşündüğümüz tek şey dayanışmadır” diyen Demirtaş, gösterilen dayanışmanın da yaralarının hafiflemesi, travmanın azalmasında etkili olduğunu söyledi. Demirtaş depremin yaşandığı andan itibaren başlatılan yardımlar nedeniyle herkese teşekkür etti.

“İNSAN OLANLAR-OLMAYANLAR” AYRIMI

Böyle zamanlarda insanların ‘insan olanlar’ ve ‘insan olmayanlar’ şeklinde ikiye ayrıldığını ileri süren Demirtaş, “İnsan duygusu içinde o kardeşlik ruhuyla dayanışma gösteren herkese minnet duygusunu iletti. Barış, özgürlük, kardeşlik, demokrasi adına her ne inşa edilecekse o dayanışma duygusunun üzerine inşa etme dışında seçenek olmadığını söyleyen Demirtaş şöyle devam etti:

“Türkiye toplumu her türlü kışkırtıcılığa, ayrımcılığa, faşizan tutuma rağmen bu duygusunu korumalıdır. Aslolan insani ilişkiler ve insani duygudur. Bu duyguyu unutan, siyasetin malzemesi, intikamın malzemesi yapmak isteyenler açısından ise utanç olarak tarihe not düşmüştür. Bir yanda Türkiye’nin önemli kesiminin dayanışma duygusu, bir yanda da depremin yarattığı etki kadar ağır travma yaratan ırkçı faşizan anlayış. Çok şükür ki toplumun geneline hakim değil. İnanıyorum ki bu sözler ve davranışlar herkes tarafından da mahkum edilmiş ve lanetlenmiş bir duygu olarak bu topraklarda yaşam şansı olmayacak. Anlı şanlı bazı televizyon programcılarının, ırkçılık mezunu, faşizmde doktora yapan naylon oyuncaklar, umarım ki bu televizyonlarda gazete köşelerinde yer bulamayacak, yaymaya çalıştıkları faşizan anlayışın da toplumda hakim olmayacağını göreceklerdir.”

“HALK SINAVINI VERDİ, DEVLET ENKAZ ALTINDA”

Van depremi sonrası en acil ihtiyacın çadır olduğunu söyleyen Demirtaş, “Halk her seferinde sınavını veriyor, ama depremin altında hep devlet kalıyor. Bir afet hatırlamıyorum ki o afet sonrasında halk devlete Kızılay’a teşekkür etsin. Her felaket sonrasında başta Kızılay olmak üzere devletin kurumlarının ne kadar yetersiz hazırlıksız olduğu ortaya çıkıyor. İşte bu kısmı kader değildir ve işte bu kısmı deprem gibi önlenemez değildir. En çok sarsan inciten bu kısmıdır” dedi. Kimsenin devletten, Kızılay’dan depremi durdurmayı talep etmediğini söyleyen Demirtaş, ancak Van’da yine bir deprem sonrası klasiği yaşandığını ileri sürdü.

Arama kurtarma çalışmalarında karmaşa, yardımların tek elden dağıtılmasında büyük beceriksizlik ve yeteneksizlik yaşandığını savunan Demirtaş, “Neden bu kadar olanağa rağmen, Türkiye’nin büyük kentlerinden birine devlet 48 saat geçmesine rağmen, mahalle ve köylerin önemli kısmına ulaşamadı. Hükümetin cevap vermesi gerek. Herkes aile çadır istiyormuş. Herkese vermek zorundasınız. Devlet bunun için vardır” dedi.

Milyonluk bir şehir olan Van’a şu ana kadar 8 bin 600 çadır gittiğini söyleyen Demirtaş, “Halk ne kadar teşekkürü hakkediyorsa oradaki yönetim anlayışı da o kadar eleştiriyi hak ediyor. Başbakan, bakanlar oraya gitmiştir ama orada bulundukları saatlerde bırakın organizasyonun güçlenmesini, tam anlamıyla organizasyon tıkanmıştır. Çünkü tüm kamu görevlileri Başbakan ve bakanların güvenliği rahatlığı ile ilgilenmiştir” dedi.

“UZAYA DEĞİL VAN’A GİDECEKSİNİZ”

Neden yeterli kadar çadır gitmediğini soran Demirtaş, “Hava-kara köprüsü kuracağız diyorlar. Uzaya mı gideceksiniz Van’a gideceksiniz. Van’a 20 km ilerideki köyde 20 saat geçtikten sonra hala çadır yoktu. 10 ölünün olduğu bir köye, 200 evin yıkıldığı köye telefon dahi açılmamıştı. Devlet saatte 1 km hızla gitse o köye yetişirdi. Bilgi aldım hala o köyde çadır yok, ısınma sorunu var" şeklinde konuştu.

“DEPREM VURDU, SEN VURMA, İSTİFA ET”

Çok büyük yardım kampanyaları yapılmasına karşın ciddi bir koordinasyon eksikliği bulunduğunu savunan Demirtaş bu durumdan Van Valisi’ni sorumlu tutarak, “Van Valisi, şu saate kadar Van belediye başkanıyla telefonla görüşmedi. Kent enkaz halinde, kendisi halen ayrımcılık derdinde. Hala Van valisi sıfatıyla o sokaklarda dolaşabiliyor. Valilik ve belediyenin koordinasyon içinde olması lazım ama Van Valisi Hazretleri, AKP il başkanı gibi davranıyor” dedi. Vali’nin ayrımcı zihniyetinin faturasını Van halkının ödediğini ileri süren Demirtaş, “Bu kadar ayrımcı zihniyeti bir Vali'de kabul edemeyiz. Van’ın yarısının Valisi isen istifa et, terk et. Bırak hükümet başkanı Van’ı seven Vali atasın, çocuklar bebekler gece soğukta kalmasın” çağrısında bulundu. Van Valisi’ne “Van halkına artık toplu işkenceyi bırak” çağrısında bulunan Demirtaş, “Deprem vurdu sen vurma, istifa et ve Van Valisi’yim diye gezme, terket. Görevini, temsilini layıkıyla yapamıyorsun. Yapman gereken Van halkının iradesine saygı duymaktır. Oradaki insanlar şu anda siyaset, ayrımcılık istemiyor, yardım istiyor” dedi.

GAZETECİLERE VAN DAVETİ

Kamuda ortaya çıkan ırkçılığın ayrımcılığın panzehirinin dayanışma olduğunu anlatan Demirtaş, devletin ise çadır battaniye gönderemediği kente, cop gaz gönderdiğini söyledi. Demirtaş, AKP’nin çalışmalarına methiyeler düzen gazetecileri çocukları ile birlikte bir günlüğüne Van’a gelip geceyi sokkata geçirmeye davet etti. Demirtaş, “İstanbul’dan atıp tutacağınıza çocuğunuzla gidin. Yine methiye düzerseniz saygı duracağız” dedi.

Deprem sonrası farklı ülkelerden gelen yardımların geri çevrilmesini eleştiren Demirtaş, “Hükümetin burnu havada, kurtarma ekipleri havaalanından çevriliyor. Hükümetin amacı ne? Kasıtlı mı yapıyor anlayamıyoruz” dedi

anka
Yayın Tarihi : 25 Ekim 2011 Salı 15:17:06


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
mehmethayri IP: 85.108.15.xxx Tarih : 25.10.2011 17:03:31

Valla bizde bir söz var Demirtaş efendi.''Dinime küfreden bari müslüman olsa ''derler.Tam senin söylemlerine uygun.


hilal IP: 81.213.248.xxx Tarih : 26.10.2011 10:52:20

asıl  naylon  oyuncak  sen ve  senin  gibiler  hanı  yardımlarınız  nerde  ancak  yollara  mayın  döşetirsiniz  askerler  ölsün  o  askerler  halkı  kurtarmaya  gidiyor       neden  bölgede  degilsiniz  yardımları  dag  yılanları kaapıyorlar  neden  dur  demiyorsunuz  hani  kürt  halkının kurtarıcısıydınız   gecek  yüzünüzü  bir  kez daha  gösterdiniz  kürtlerin  yüz karalarısınız  artık  millet  gözünü  acsın  ırkcılık  ayrımı  yaparak  milleti  birbirine  düşürmekten    ülkeyi  bölmekten  başka  emeliniz  yok  bütün  kürtleri de  kendiniz  gibi pkklı  gösteriyorsunuz   ipinizi o  halk  sonunda  öyle bir cekecek  ki...


metin IP: 78.188.68.xxx Tarih : 26.10.2011 15:25:53

 bide çıkmış konuşuyorsun....onca millet seferber oldu gözünüze dizinize dursun hala nankörlük yapıyosan


ilker IP: 194.138.39.xxx Tarih : 25.10.2011 16:09:20

Ya bunlar da iyice densiz, devlet elindeki tüm imkanlarini seferber ederken bu adam cikmis yardim gelmiyor yardim yapilmiyor diye bagiriyor. Bu terbiyesizligin ve rantciligin acikca ispati olup bunlar orada ölen veya yaralanan vatandaslarin sirtindan politika yapmaya ve yandas toplamaya calisiyorlar. Yaptiklari zaten aci ve ölüm üzerine kurulmus siyaset ve PKK elciliginden baska bir sey degil. Orada tüm millet canla basla kurtarma calismalari yapip yardim ulastirmaya calisirken,  bunlar da durumu firsat bilip kürtcülük yapmaya calisiyor. Yaziklar olsun siz ve sizin gibilere...


adalı IP: 78.177.58.xxx Tarih : 25.10.2011 16:44:02

Irkçılığın Allahını sen ve senin oymakbaşların yapıyor.


Turan Beyaztaş IP: 88.252.100.xxx Tarih : 25.10.2011 16:24:12

Asıl ırkçı ve pislik sensin. Bu güne kadar iki toplum arasını çıkar ve menfaat için körükleyerek geçiniyorsun.