29
Nisan
2025
Salı
ANASAYFA

İsrail bölgesi için tehdit!

Erdoğan BM’de Suriye’deki rejime karşı çeşitli tedbirler getirilmesini öneren karar tasarısının veto edilmesine tepki gösterdi, İsrail'i de sert sözlerle eleştirdi: Ben şu anda İsrail’i de bölgesi, çevresi için bir tehdit olarak görüyorum. Çünkü atom bombası var. İsrail’in bölgede devlet terörü uyguluyor...

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, BM’de Suriye’deki rejime karşı çeşitli tedbirler getirilmesini öneren karar tasarısının kabul edilmemesine ilişkin, "İşte dün BM Güvenlik Konseyi’nde bir oylama yapıldı. Bu oylama neticesinde, daimi üyelerin ikisinin veto etmesi neticesinde, uyarı niteliğindeki hazırlanan tasarı, ne yazık ki veto edildi. Tabii bunun veto edilmesi özellikle Türkiye gibi veyahut da AB ülkelerinin bir kısmı gibi veya tamamı gibi, bilemem kimler bu konuda adımlar atacaktır, yaptırımlarımızı engellemez. Biz şu anda bir yaptırım paketini ister istemez devreye sokacağız" dedi.

Erdoğan, Güney Afrika Cumhuriyeti Uluslararası İlişkiler ve İşbirliği Bakanlığında Türk Dış Politikası konulu bir konferans verdi.

Türkiye’nin duruşu ve siyasetinin, Kuzey Afrika ve Ortadoğu’daki gelişmeler için büyük önem kazandığının ifade eden Başbakan Erdoğan, "Ortak bir tarih ve kültürü paylaştığımız bu bölgelerdeki gelişmeleri biz de tüm dünya ile birlikte yakından takip ediyoruz. Nitekim gelişmeleri yerinde görmek için iki hafta önce bizzat Mısır, Tunus ve Libya’ya ziyaretler gerçekleştirdim" dedi.

Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bizzat gördüm ki, bölgede gerçekleşen bu halk hareketleri sadece rejimleri değiştirmiyor. Ortadoğu’ya uzun yıllardır hakim olan baskıcı zihniyeti
de sona erdiriyor. Gerçekten de yeni bir Ortadoğu’nun doğuşuna şahit oluyoruz. Bu dost ve kardeş ülkeler kendi geleceklerine hiç şüphesiz kendileri karar
vereceklerdir. Bölgede halkın demokratik ve onurlu bir hayat özleminin önünde hiçbir güç duramayacaktır.

Bu bağlamda, komşumuz Suriye’deki gelişmeleri de özellikle yakından takip ediyoruz. Suriye liderliğinin tüm reform vaatlerine rağmen gereken adımları
atmadığını ve halkın sesini halen baskı ve şiddetle susturmaya çalıştığını görüyoruz. Yönetimin halkın gözündeki meşruiyetini ve güvenini kaybetmekte olduğu bir aşamadayız.

Sayın Beşşar Esad’a bu hususları bizzat açıkça ifade ettim, birkaç kez ifade ettim. Keza, Tunus’tan Libya;ya, Mısır’dan Suriye’ye halkların meşru talep ve beklentilerinin en kuvvetli destekçisi olmaya devam edecek, rejimleri gerekli reformları bir an evvel gerçekleştirmeleri yönünde teşvik edeceğiz.

Sevgili dostlar soruyorum. İnsanların acımasızca öldürüldüğü bir ülke özgür bir ülke, olabilir mi? O ülkede, demokrasiden bahsedilebilir mi? Bu denli otoriter, bu denli acımasız bir sistemin egemen olduğu bir ülke savunulabilir mi? Benim Sayın Beşşar Esad ile çok ciddi dostluklarım vardır. Ama bizim dostluklarımız işte dış siyasette ilkeler çerçevesindedir. Eğer bu ilkeler dışlanırsa, bu ilkeler yok farz edilirse, o zaman dostluğu biz kenara koyarız. Çünkü insanlar fanidir, ama ilkeler bakidir. Buradan hareket etmek durumundayız.

İşte dün BM’de Güvenlik Konseyi’nde bir oylama yapıldı. Bu oylama neticesinde, daimi üyelerin ikisinin veto etmesi neticesinde, uyarı niteliğindeki hazırlanan tasarı, ne yazık ki veto edildi. Tabii bunun veto edilmesi özellikle Türkiye gibi veyahut da AB ülkelerinin bir kısmı gibi veya tamamı gibi, bilemem kimler bu konuda adımlar atacaktır, yaptırımlarımızı engellemez. Biz şu anda bir yaptırım paketinin ister istemez devreye sokacağız. Çünkü biz ne Avrupa ülkelerinden bazılarıyız ne şu anda Amerika’nın ne Çin’in ne Hindistan’ın durumundayız. Bizim aramızda 910 kilometre sınır var. Bu sınırdan öte akrabalık bağlarımız var. Bu akrabalık bağlarının bize yüklediği sorumluluk var. Bu noktada sessiz kalmamız mümkün değil. Ya burada hak ve özgürlükler noktasında egemen bir hayat olacak, demokrasi, halkın sesi, halkın iradesi hakim olacak ve yahut da burada yönetim halkın iradesi istikametinde gerçekleşecektir.

Bize göre her ülke kendi öz dinamikleriyle, demokrasi ve hukuk devleti yolunda mesafe almalıdır. Bu anlamda bize düşen, kendi tecrübemizi, imkan ve kaynaklarımız ölçüsünde dost ve kardeşlerimize anlatmaktır. Bu istikamette bize elini uzatan herkesin elini tutmaya, yardım isteyene, yardım etmeye özenle devam
edeceğiz. Bize göre her ülke mutlaka kendi öz dinamikleriyle demokrasi ve hukuk devleti olma yolunda mesafe almalıdır."

 

 

AA
Yayın Tarihi : 5 Ekim 2011 Çarşamba 12:43:53


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
haci ziya gülkanat IP: 77.239.37.xxx Tarih : 5.10.2011 15:02:49

Peki Sayin Basbakanim Türkiyede Mesrulastirmaya calistigin Adalet,Hangi hukuk ilkesiyle bagdasiyor acaba onuda cik anlat,Türkiye Cumhuriyetinin hangi ilkesinin dibini kazmadin,Amerikanin cikarlari dogrultusunda icini bosaltmadin cik bunlari da anlat,Senin Süriyeyeyle alip vermedigin nedir onu bilen yok,Sadece Amerikanin Suriyedeki cikarlari Zedeleniyor,Tabii Seninde Amerikanin Ordadogudaki Es Baskanlik görevin icabi,Sanada emir yüksekten geldigi hepimizin malümü,Ama sen O zaman Türkiyeyi birak git Amerikanin Emrinde calis,Sen daha Devlet ve Hükümetin Kim oldugunu bilmiyorsun.


umut IP: 46.223.132.xxx Tarih : 5.10.2011 18:19:39

Irakin kuzeyindede kirmizi cizgileriniz vardi!!! su an orda bir kürt devleti var ne yaptiniz.!!!! suriyede ortalik karissin güneyinde kürtler özzerklik ilan edip kuzeyle birlessin ,senin bu ülkeyi parcalamak icin elinden geleni yaptiginin farkindayiz,ama unutma bu ülkede yasiyan kökeni ne olursa olsun senin oyununun farkinda ,yoksa bu ülke coktan parcalanmisti.Senin ne dediyini emin ol ne duyarli vatandasin nede ülkelerin umrunda deyil.