30
Nisan
2025
Çarşamba
ANASAYFA

Kartta akıl almaz yöntemler

Büyük rakamlara ulaşan kredi kartı borçlarını azaltmak ya da tamamen kurtulmak için birbirinden farklı yöntemlere başvuruluyor. Bazı mağazalar önce taksitle bir ürünü satıyor daha sonra yüzde 50'ye varan düşüşle geri alıp tüketiciye peşin para veriyor.

Son aylarda kamuoyunun gündeminden hiç düşmeyen kredi kartı borçları, yüz binlerce kişiyi kara kara düşündürüyor. Tüketiciler, birkaç ay ödeyememeleri durumunda faiziyle birlikte tahmin bile edemedikleri rakamlara ulaşan kredi kartı borçlarından kurtulmak için kendilerince ya da bu durumdan kazanç sağlamaya çalışanlar tarafından geliştirilen yöntemlere yöneliyor.

Bazı firmalar, 32 milyar liraya ulaştığı belirtilen kredi kartı borçlarından para kazanmak, bu durumu lehlerine çevirmek için tüketicilere ulaşmaya çalışıyor. Firmalar, gazetelere reklam vererek, internet sitesi kurarak ya da mail göndererek binlerce kişiye ulaşıyor.

Kredi kartı borcunun ödenmesi konusunda ilk sırada altın alım-satımı geliyor. Bir altın ve finans firması, “ticaret hukukuna uygun” olarak nitelendirdiği yöntemlerle tüketiciye nakit avans sağlıyor. Firma, örneğin kredi kartına bin liraya altın satıyor. Bin lirayı kredi kartına 12 ay taksitlendiriyor. Ardından yüzde 25 düşük fiyata 750 liraya hemen geri alıyor. Tüketici, böylece nakit paraya ulaşmış oluyor. Tüketici, yüzde 25 faiz ödediğini sanıyor, ancak faiz yüzde 33'ü buluyor.

RANDEVULU KREDİ KARTI BORCU ÖDEME

Başka bir firma da benzer şekilde para sağlıyor, ancak bunu randevulu sistemle yapıyor. Firma, altın ve pırlanta alım-satımı yaparak tüketiciye nakit para veriyor. Tüketici, taksitle pırlanta alıp peşin satarak hedeflediği paraya ulaşabiliyor. Firma bu işlemleri faizsiz yaptığını iddia ediyor.

Bursa'da bir spot mağazası da yerel gazetelere verdiği ilanla ulaştığı tüketicilere nakit para sağlıyor. Mağaza, kutusu açılmamış buzdolabı, çamaşır ve bulaşık makinesi, televizyon, doğal gaz sobalarını yüzde 50'ye varan değer kaybı ile peşin alıyor.

Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Nazım Kaya, Türkiye'de kredi kartı borcunun toplamda 32 milyar lira olduğunu, 15 milyar lirasını ödenemeyen borcun oluşturduğunu söyledi.

Kaya, 1 milyon 660 bin kişinin kredi kartı borcunu ödeyemediği için kara listeye alındığına değinerek, aslında bu rakamın 2 milyon 300 bin kişi olduğunu düşündüklerini, çünkü bankaların borç bildirimini geç yaptığını ileri sürdü.

“YASAL OLMAYAN SEKTÖR OLUŞTU”

Kredi kartı borçlarının bu noktaya ulaştığı bir ülkede tüketicilerin kendilerine göre ödeme yöntemleri geliştirdiğini dile getiren Kaya, şöyle konuştu:

“Tüketiciler borcunu ödemeye çalışıyor, bazıları bu durumdan servet kazanıyor. Altın, pırlanta ve beyaz eşya alım satımı yapılabiliyor. Tüketici, cep telefonu ve kontörü satan yerlerden belirli komisyonla para alıyor. Ürün alıyormuş gibi kredi kartına 12 ay taksit yaptırıp karşılığında yüzde 30 civarında komisyon ödeyerek nakit para alıyor. Tanıdıkları esnafa gidip kredi kartına borçlanıp belli miktar para sağlıyorlar. Düşünün, firma randevu ile çalışıyor. Bunun iki nedeni olabilir. Gerçekten ciddi taleple karşı karşıyalar ve nakit para için zaman istiyorlar. Ya da yasal olmayan iş yaptıkları için önceden önlem alarak iş yapıyorlar. Kredi kartı borcu ödenmesi konusunda yasal olmayan bir sektör oluştu. Bazı vatandaşlar da ay sonundaki borcunun ödenmesi gereken tutarını kredi kartından çekerek ödüyor. Borçla borcu kapatmaya çalışıyorlar.”

Kaya, bazı tüketicilerin evine gelecek haczi önlemek için işten ayrılmayı tercih ettiğini belirterek, şunları kaydetti:
“İşten çıkarak tazminat alıyorlar ve borçlarını ödüyorlar. Bu da başka bir yöntem. Bazıları kredi çekiyor. Şu anda bankalar kredi kartı borçlarını aylık yüzde 2,5 faizle taksitlendiriyor. Oldukça yüksek bir faiz oranı. Bu konuda hükümetin olumlu adım atacağını umuyoruz. Yıllık yüzde 18 faizle taksitlendirme imkanı var. Tüketicilerin biraz daha sabretmelerini istiyoruz. Borç için değişik yöntemlere başvurmaya gerek kalmayacak.”

AA
Yayın Tarihi : 15 Nisan 2009 Çarşamba 12:24:15
Güncelleme :15 Nisan 2009 Çarşamba 12:32:28


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Orhan FEZİOĞULLARI IP: 85.100.64.xxx Tarih : 16.04.2009 10:47:44

Peki  bunlar olup biterken, vatandaş üçkağıtçıların eline düşmüşken, İnsanlar  çaresizlikten  panik halinde  nereye gideceğini şaşırmışken,  Allah aşkına  bu ülkede  bir  yönetim yok mu ?  Hükümet edenler nerede ? Hani sosyal devlet ? Hukuk, kanun, adelet,güvenlik kuvvetleri  nerede ?  Bu  ülke dağ kanunlarıyla mı  idare ediliyor ?  Bu ülkede  ekonomi çöküş içinde, İşsizlik almış başını gitmiş, İnsanlar  geçim sıkıntısı içinde  kıvranıyor, Her gün çığ gibi büyüyen hırsızlık, yankesicilik,gasp, adam  öldürmeler  had sayfaya  tırmanırken,  Ülkeyi yönetenler,  sorumlu  kişiler, brokratlar  kanun adamları, güvenlik  görevlileri  başka başka  şeylerle  meşgul oluyorlar.  Çığ gibi oluşan, Halkın gerçek sorunlarıyla değil  spastik (geçici, içi boş, halkı ilgilendirmeyen) olaylarla meşgul  oluyorlar.  Lütfen  beyler  kendinize gelin, bu Ülkenin boşa harcayacak  zamanı ve de enerjisi  yoktur. Yönetenler, sorumlular, bürokratlar,hukukçular,partiler, yürütmeciler,yasamacılar, güvenlikçiler   siz beyler   bu halk  sizlerden  akıllı, doğru, halkın yararına ,onların gerçek sorunlarına  çare olacak  icraatlar bekliyor.  Bu ülkeyi doğru, halkın yararına yönetemiyecekseniz  istifa müessesi denen bir kavram var, gereğini  yaparsınız.  Yoksa  halk sizden  gerçek sorunlarına  çare olacak icraatlar bekliyor. Herhalde  bir vatandaş olarak  bunları istemek  hakkımızdır diye  düşünüyorum.  Bunlarıda istemek vede dile getirmek suçsa, suç işlemeye  Türkiye  Cumhuriyeti  yurttaşı  olarak    devam edeceğim. Saygılarımla.