30
Nisan
2025
Çarşamba
ANASAYFA

MHP 'uyandı', CHP şaşkın

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, dün Meclis grubunda yaptığı konuşmada "Biz, bu askeri harekâtı Talabani'yi Türkiye'de kabul edebilmek için mi yaptık? Barzani ile masaya oturabilmek için mi yaptık? Anayasamızı, Türk milletinin anayasası olmaktan çıkarmak için mi yaptık? Bu sorular, ortadadır. Bu soruların cevabını da kimse veremez. Böylesine büyük bir senaryonun içinden geçiyoruz. Bu senaryoda, ne yaptığını bilenler var, ne yaptığını bilmeyenler var. Rolünü bilerek oynayanlar var, bilmeden rol oynatılanlar var. Şunu herkesin bilmesini istiyorum: CHP, bu senaryonun içinde değildir ve hiçbir zaman da olmayacaktır" dedi.


MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise dün Meclis'te "ABD'nin PKK terörüyle mücadele anlayışının merkezinde, Türkiye'de siyasi çözüm süreçleri başlatılması olduğu artık anlaşılmıştır" diye konuştu.


DTP Grup Başkanı Ahmet Türk, Meclis'te yaptığı dünkü konuşmada "Etnisiteleri tarif etmekten uzak, demokratik bir anayasa toplumu rahatlatır. Tüm toplumu kucaklayan, farklılıkları inkâr etmeyen bir anayasaya ihtiyaç var. Önemli bir sürecin başlaması için yapılacak en önemli hamledir" dedi.


Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, önceki gün bir gazetecinin "ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney ile görüşüp görüşmeyeceği yolundaki sorusunu "Öyle bir talep var ama talep oradan geldi. Talep olduğuna göre görüşmekte fayda var. Görüşmekten kaçmamamız lazım. Ne kadar çok birbirimizle görüşürsek, birbirimizi tanırız. Sorunlar konuşarak çözülür, susarak değil" diye yanıtladı.
Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, İslam Konferansı Teşkilatı toplantıları için bulunduğu Senegal'in başkenti Dakar'da, Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari ile görüştü. Zebari, hükümetinin terörle mücadele konusunda iki ülke arasında doğrudan görüşme yapılması görüşünü yineledi.

ABD

ABD Savunma Bakanlığı Sözcüsü Geoff Morrell, dün yaptığı açıklamada "Şu noktayı yinelemek istiyorum ki, bu bakanlıkta kesinlikle teröristlerle masaya oturup müzakerede bulunmayı savunan hiç kimse yok. Önerilen, Türklerin karşı karşıya bulunduğu Kürt sorununu ele almada kapsamlı bir yaklaşım. Bakan ve diğer yetkililer, PKK'nın terörist devşirdiği havuzun küçültülebilmesi için daha geniş Kürt topluluğuna ulaşılması gerektiğini savundu" dedi.

AB

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn, bir soru önergesine verdiği yanıtta "Komisyon, Avrupa Birliği'nin, Irak'ın bağımsızlığına, egemenliğine, birliğine ve toprak bütünlüğüne yönelik taahhütlerini yinelemektedir. Ayrıca Türkiye ve Irak hükümetleri arasında bu soruna yönelik olarak diyalog ve işbirliğinin güçlendirilmesine en üst düzeyde değer vermekte, Irak hükümeti ve Kürt Bölgesel Yönetimi'ni Türk sınırlarına riayet edilmesini sağlamaya ve Irak topraklarının Türkiye'ye karşı şiddet eylemleri için kullanılmamasını garanti etmeye çağırmaktadır" dedi.

PKK

PKK'nın askeri kanadı HPG tarafından dün yapılan açıklamada bugüne kadar hiçbir kayıplarını gizlemedikleri ve kamuoyundan saklamadıkları belirtildi. Açıklamada Washington Post gazetesinin yayımladığı resimlerin basın tarafından çarpıtıldığı kaydedildi.

GELİŞMELER NEYE İŞARET EDİYOR

Morrell'in açıklaması, PKK sorununun çözümünün bir noktadan sonra askeri plandan çıkıp müzakereler kanalına gireceği yönünde duyulan kaygıları yansıtan Baykal ve Bahçeli'nin sözlerini teyit ediyor.


Morrell'in sözleri, ABD'nin "kapsamlı strateji" ya da "uzun vadeli çözüm" diye kodladığı PKK'nın silah bırakmaya zorlanma sürecine sokulması ve buna paralel olarak ülke içinde ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasi açılımların yapılmasını öngören Phillips Raporu'na karşılık geliyor.


Hazırlanması için gereken randevuları Erdoğan hükümeti tarafından sağlanan 18 Ekim 2007 tarihli "PKK'nın Silahsızlandırılması, Dağıtılması ve (topluma) Yeniden Entegre Edilmesi" başlıklı rapor, Ankara'nın Irak ve Bölgesel Kürt Yönetimi ile iyi ilişkiler kurmasını ve PKK'nın silah bırakmaya ikna edilmesini vaaz ediyor.
Zebari'nin ve Rehn'in açıklamalarında yansıyan ve ABD yönetimi tarafından ısrarla istenen bu diyalog, askeri darbelerle bunaltılan PKK'ya silah bırakma sürecinde bir muhatap yaratmayı hedefliyor.


Baştan beri sürece dahil olmayan MHP'den farkla, 2007'nin son iki ayında Kuzey Irak konusunda açılımlar önererek Erdoğan hükümeti ile aynı çizgiye gelen CHP, 29 Şubat'ta kara harekâtının ani bitişinin yarattığı sarsıntının ve ortaya çıkardığı tablonun ağır baskısı nedeniyle kendini "çizgi dışı"na atmaya çalışıyor.


Gelişmelerin zaman ekseni üzerinde art arda dizilişine dikkat edilmesi halinde PKK'nın tasfiyesi sürecinde ABD yönetimi ve Erdoğan hükümetinin baştan beri aynı çizgide olduğu, muhalif tutumuna rağmen MHP'nin sürecin niteliğini yeni idrak ettiği, CHP'nin ise ne yapacağını şaşıran bir parti hali sergilediği görülüyor.

Cevdet Aşkın/Referans
Yayın Tarihi : 12 Mart 2008 Çarşamba 09:00:59


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
TeomanTörün IP: 88.243.63.xxx Tarih : 12.03.2008 11:13:16

Pes, Vallahî; gözü kapalı şoven dediklerimizde jöton düştü; Sosyal Demokratlar kendilerinden geçmişler, vecd halinde!.. Oy avcılığı peşindeler mi? Avuçlarını yalarlar.


Önder Gürbüz IP: 91.32.232.xxx Tarih : 12.03.2008 10:24:38

İlk bakışta ilgisi yok gibi görünse de düşünürseniz yazım yakından ilgilidir. 150'likler listesi Sizce günümüzde güçlü bir devletin özellikleri arasında neler olmalı? Şüphesiz bu özelliler arasında teknolojik, askeri ve ekonomik güç vardır. Ama güçlü bir devletin bir özelliği vardır ki bu güç kaynağı zamansızdır. Aynı güç kaynağı insanlar arasında da farklılık yaratır. Bir İnsanın bu özelliği diğerlerine nazaran daha belirgin ise, o zaman bu insan ön plana geçer. Hafıza belirleyicidir. ABD dışişleri bakanlarından M. Albright bu ülkenin çıkarlarına karşı hareket edenler için "ABD'nin belleği sonsuzdur!" demiştir. Büyük devletlerin belleğinin dostu ve düşmanları için sonsuz olması gerekmektedir. Ya Türkiye'nin?! Atatürk zamanında Türk devletinin belleği de sonsuzdu. O'nun "150'likler listesi" olarak anılan bu ilk memosunda isimleri yazılı 150 vatan haini, Türk vatandaşlığından çıkarılarak sınır dişi edilmiştir. Devlet belleğinin sonsuz olması zamanında gerektiği gibi misilleme olanakları yaratır. "Uyumlu" misilleme politikaları devlet ciddiyetinin bir göstergesidir. Ciddiyetin diğer bir öğesi belirlenen uzun vadeli hedefleridir. Milli politika siyasi ihtiraslardan ve güncel politikalardan bağımsız olarak belirlenmeli ve istikrarlı bir şekilde takip edilmelidir. Bu bağlamda güçlü bir devletin başarılı kadroları siyasi yelpazeden etkilenmeden görevlerine başarıları sürdüğü müddetçe devam etmeli. Soruyu tekrar ele almak istiyorum: Ya Türkiye'nin?! Atatürk'ün listesinde yer alanlar 600 civarındaydı. Bir takım nedenlerden dolayı bu liste 150'ye indirildi. Dost artımı bilemem! Kesin olan Laik Türkiye Cumhuriyeti Devletinin içte ve dışta düşmanlarının artığıdır. Önder Gürbüz www.gurbuz.net