Ergenekon'da bir şok gözaltı daha! Bu kez Türkiye'nin en ünlü tiyatro sanatçılarında biri sorguda...
Ünlü tiyatro sanatçısı Nurseli İdiz, Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alındı.
Öğle saatlerinde Ulus'daki evinden Terörle Mücadele Şubesi Ekipleri tarafından gözaltına alınan İdiz'in avukatı Aydın Kurban haberi doğruladı ancak herhangi bir açıklamada bulunmadı..
ÇOK GERGİN
Vatan'ın edindiği bilgiye göre Nurseli İdiz şu sıralarda Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlar Şube Müdürlüğü'nde ifade veriyor. Son derece gergin olduğu söylenen İdiz'in görevlilerden tek isteği şey sigara içmek oldu..
SEYHAN SOYLU DA GÖZALTINDA
Ünlülerin menajeri olarak tanınan Sisi lakaplı organizatör Seyhan Soylu da aynı soruşturma kapsamında gözaltına alındı. Seyhan Soylu bir süredir "Cumhuriyet Kadınları" adlı bir belgeselin çalışmalarını yürütüyordu. Nurseli İdiz de bu projede görev alıyordu.
FADİME ŞAHİN OLAYI
Seyhan Soylu'nun ismi 28 Şubat sürecinde Fadime Şahin olayında da gündeme gelmişti. Aczmendi tarikatı lideri Müslüm Gündüz'ün Fadime Şahin'e basılmasını Soylu'nun sağladığı iddia edilmişti.Sisi daha önce Nuriye Akman’a verdiği röportajda “Jandarma İstihbarat Teşkilatı’nın (JİTEM) yayınlarında genel koordinatörlük yaptım” demişti. Fethullah Gülen'e yakınlığı ile bilinen Aksiyon dergisi de Sisi ile Ergenekon operasyonu hakkında bir röportaj gerçekleştirmişti.
ANKARA'DA 8 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yazılı talimatı ile bu sabah Ankara'da 8 kişi ev ve işyerlerinden alınarak Terörle Mücadele Şubesi'ne getirildi. Bu kişilerin kimlikleri açıklanmazken, 3 kişinin ifadesinin alındıktan sonra serbest bıralabileceği gelen bilgiler arasında. Diğer 5 kişi ise Adli Tıp'ta sağlık kontrolünden geçirildikten sonra, Ergenekon Savcısı Zekariya Öz'ün talimatı gereği İstanbul'a gönderilecek.
Genelkurmay: 5 teğmen ve 1 öğrenci gözaltında
Genelkurmay Başkanlığı Ergenekon soruşturması kapsamında 5 teğmen ve 1 öğrencinin gözaltıan alındığını açıkladı.
Genelkurmay'ın internet sitesinden yapılan açıklamada şöyle denildi:
"İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 17 Eylül 2008 tarihli talimatı üzerine, 5 Teğmen ve 1 Askeri Öğrenci 18 Eylül 2008 tarihinde askeri makamlar tarafından gözaltına alınmıştır.
"Anılan personel, talimat gereği ifadeleri alınmak üzere askeri personel nezaretinde İstanbul Merkez Komutanlığına sevk edilmişlerdir."
TUNCAY GÜNEY'İN İFADELERİNİN TAHRİF EDİLDİĞİ İDDİASIYLA 2 EMNİYET MENSUBU VE 3 SAVCI HAKKINDA SAVCILIĞA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULDU
"Ergenekon" davası dosyasında adı geçen Tuncay Güney'in ifadelerinin tahrif edildiği iddiasıyla 2 emniyet mensubu ile 3 savcı hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunuldu.
Sultanahmet'teki İstanbul Adliyesine gelen İP Genel Başkanı Doğu Perinçek'in avukatları, hazırladıkları suç duyurusu dilekçesini savcılığa verdi.
Perinçek'in 12 avukatının imzası bulunan dilekçede, Ergenekon davasının soruşturması sırasında Tuncay Güney'in "sesli ve görüntülü beyanlarını"nın, 2 emniyet mensubunca tahrif edilerek çözümlendiği öne sürüldü.
Ergenekon soruşturmasını yürüten 3 Cumhuriyet savcısının da bu çözümleri dosyaya dahil ettiği ileri sürülen dilekçede, 5 kamu görevlisi hakkında soruşturma yapılması istendi.
AKP'nin kapatılma davası ile başlayan Ergenekon davalarında, asıl amaç arka plandaki derin devlete göz dağı vermekti. Yani; "Siz bizi gericilik ve şeriata davet çıkran bir parti diye niteleyip suçlarsanız, biz de sizinle uğraşırız." demeye getiriyorlardı. Avrupa birliği kendi demokrasilerinde pek de alışık olmadığı, ya da görmemezlikten geldiği derin devlet türü şeyleri, demokrasi adına Türkiye'de görmek istemiyor. AKP Avrupanın bu tutumunu bildiğinden ve arkasındaki yüzde kırk yedi destekten dolayı kılıcı kuşanmıştı. Kafası çalışan herkes, bir gecekonduda bulunan altı el bombasıyla darbe ya da askeri darbe olmayacağını bilir. Şimdi, Nursel İdiz, Transseksüel Sisi de bu işe katıldıysa, anlaşılan işin boku çıkmaya başladı. Bir, iki saçma sapan olaydan sonra, tutuklular birer ikişer bırakılacaktır. Türkün hafızası 54 gündür. Aradan geçen iki ay sonra bu olay da unutulup gidecektir. Bahriye Üçoklar, Muammer Aksoylar ve Uğur Mumcular öldükleriyele kalacak ve Derin Devlet yerine onun, bir kısım taşeron ya da kopyaları tolumla yüzleşmiş olmanın dışında herhangi bir zarara uğramadan yaşamlarına devam edip gideveklerdir. K. Mükremin BARUT
Deniz Feneri ile ilgili Alman yargıcın sonuç sözleri, yanlış tercüme edilmiş olmalı. Biz hala ergenekon fantezisiyle uğraşmaktan vazgeçmiyeceğimizi, cümle aleme göstermek istiyoruz.
dikkat ediyorumda ne zaman akp nin başı derde düşşe bir iki ünlü ve asker tutuklanıyor ve sorguya alınıyor birilerine göz dağımı veriliyor acaba