30
Nisan
2025
Çarşamba
ANASAYFA

Okullarını öve öve bitiremediler

New York Times, Türkiye muhabiri Sabrina Tavernise’nin Pakistan’daki Türk okullarıyla ilgili röportajını manşet yaptı.

Tavernise ülkedeki aşırı İslamcı eğitim merkezlerine karşı ılımlı İslam’ın tohumlarının atıldığı bu okulların fikir babalığını Fethullah Gülen’in yaptığını yazdı.

AMERİKAN New York Times Gazetesi’nin Türkiye muhabiri Sabrina Tavernise, Pakistan’a gidip bu ülkedeki Türk okullarını araştırdı, röportajlar yaptı. Muhabir, Fethullah Gülen’in, bilim ile dini kaynaştırıp ılımlı İslam tarzında bir eğitim sistemi yarattığını belirterek, Gülen ile sistemini öve öve göklere çıkardı.

7 kentte okul var

1980’lerde Suudi ve Amerikan parasıyla inşa edilen okulların radikal İslam’ı ülkenin yoksul kesimlerine yaydığını yazan Tavernise, şimdi ise Türk okullarının yumuşak İslam anlayışını getirdiğini, "ılımlı İslam tohumlarının atıldığını" anlatıyor. Bu İslam anlayışının, Batı ile uyumlu ve esnek olduğu yazıyor. Bu eğitim modelinin fikir babasının Fethullah Gülen olduğu belirtilen haberde, Türkiye’de 3-5 milyon yandaşı olan 69 yaşındaki Gülen’in İslam’ın Sufizm, introspektif, tasavvufi geleneğinden süzülerek geldiğini belirtmekle birlikte, Karaçi’de ziyaret ettiği PakTürk okulunun Gülen cemaatine ait olduğunu söylemiyor. Müslüman Barış Gücü gönüllüleri gibi bu anlayışı yaymaya çalışan Türk eğitimcilerin şimdi, hem Müslüman hem de Hıristiyan, 80 ülkeye yayıldığını kaydeden Tavernise’nin verdiği bilgiye göre Pakistan’ın yedi kentinde Türk okulları bulunuyor.

"Farklı bir İslam vizyonuyla Pakistan’a giden Türk eğitimcilere" örnek olarak Karaçi’deki PakTürk okulunun müdürü Mesut Kaçmaz’ı gösteren Tavernise, Kaçmaz’ın kravatı ve traşlı yüzüyle Orta Amerika’daki bir matematik öğretmeninden farklı görünmediğini belirterek Kaçmaz’ın şu ifadelerine yer veriyor: "Okulda göreve başladıktan sonra karşımızdaki camiye namaza gittim. Caminin girişinde herkesin üzerlerine basması için İsrail ve Danimarka bayrakları boyanmıştı. Camiden çıkarken sakalım olmadığı ve kravat taktığım için müslüman olamayacağımı söylediler. Bir daha kravatla camiye gelme dediler. Kuran’da nerede yeri var diye sordum. Kravat takmamın sizin gözlük takmanızdan farkı yoktur dedim. Bu öldür, vur, kavga et mantığı, İslamı yanlış yorumlamaktır."

Türkleri soruyorlar 

Kaçmaz’ın 10 ay önce okula müdür olarak atandığını ve yöre halkı nezdinde sorunlarla karşılaştığını belirten Tavernise, okulun Pakistanlı müdür yardımcıs8ı Ali Showkat’ın şu sözlerini aktarıyor: "Bana defalarca sordular, onlar (Türkler) Müslüman mı diye. Namaz kılıyorlar mı? Geceleri içiyorlar mı? diye sordular."

Haberde bir Pakistanlı velinin ise şu ifadelerine yer verildi; "İslami okullar modern eğitim veremiyor. PakTürk her ikisini de veriyor."

Türk hocalar görev yapıyor

Haberde Paktürk okullarının aşırı İslamcı okullara alternatif yarattığı, derslerde İngilizce eğitimle Batı müfredatı ile eğitim sunduğu, matematik, fen ve Shakespeare öğrettiği aktarılıyor. Öğrencilere yurtlarındayken gerekli İslam eğitimini veriliyor ve hep birlikte namaz kılınıyor. Okullarda görev yapan Türk öğretmenlerin yaşam ve dini tarzlarıyla öğrenciler üzerinde örnek teşkil ettikleri belirtiliyor.

Cemaatin okulları

New York Times, muhabiri Tavernise’nin kapsamlı röportajında İstanbul’dan da fotoğraflar kullandı. Gazete, Gülen cemaatine ait okullardan Atatürk portresi önünde davulun eşliğinde folklor gösterisi yapan küçük çocuklar ile spor salonunda gömlek ve kravatlarıyla basketbol oynayan gençlerin fotoğrafını yayınlandı.

Batı’nın ilmi ve Said Nursi 

Habere göre, 20. yüzyılda modern biçimini alan Sufi felsefesi Pakistan’daki Türk okullarında pratiğe dönüştürülüyor. İslam düşünürlerinin Batı ilmini kendi inançlarına adapte etmeye çalıştıklarını anlatan Tavernise, "Said Nursi gibi Türkler Batı ile bir arada yaşamanın yollarını aradılar" diyor.

Hürriyet
Yayın Tarihi : 5 Mayıs 2008 Pazartesi 05:33:18


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
El Salud IP: 78.176.20.xxx Tarih : 5.05.2008 15:00:34

Hoca efendi Gülen'in antilaik ve anticumhuriyetçi bir suçlu olduğunu, bu yüzden uzatmalı tedavi bahanesiyle ABD'de yaşadığını cümle alem bilirken, New York Times'ın hem de Türkiye muhabiri olan Sabrina Tavernise'nin uyduruk haberine kargalar bile zor güler. Kurtuluş savaşının ilk günlerinden itibaren istilacılarla temaslarını sürdüreren tarikatlar sinsi sinsi Atatürk'e köstek olmaya çalışmışlardır. Her şeye rağmen Türk ordusu zafere ulaşınca, Anadolu'yu terkeden istila güçleri, işbirliği yaptığı tarikat liderlerini "Günü geldiğinde kullanılacak maşalar olarak gördüklerinden." yanlarında götürmemişlerdir. Nitekim nakşi'ler ilk fırsatta İngiliz'lerin himayesinde Menemen'de ve Doğu illerinde başlattıkları kanlı ayaklanmalarla Cumhuriyet'e karşı yeniden savaş açmışlardır. 7 Düveli dize getiren Mustafa Kemal Atatürk elbette üç beş tarikat kalıntısına boyun eğemezdi. Yakalanan alçaklar, kurulan istiklal mahkemelerinde hakettikleri cezalara çarptırılmışlardır. Türkiye'de çok partili sisteme geçiş tarikatlar için politika yapma ve yönetimi bu yolla ele geçirme konusunda bir fırsat olarak değerlendirilmiştir. Kendilerince eğitilen Atatürk ve Türk'lük düşmanı yeni nesil politikacılar, demokrasinin nimetlerini dini amaçlar doğrultusunda kullanırken "demokrasi tramvayına binip, istedikleri durağa gelince inmek." sloganını üretmişlerdir. Bugün Türkiye'de hocaefendinin bir gizli örgüt gibi çalışan ışıkevlerinde Atatürk ve Cumhuriyet düşmanı nesiller yetiştirilmeye çalışılmaktadir. Cumhuriyeti yıkma konusunda geçmişlerinden gelen birikim, bu genç beyinlere aktarılıp, amaçları için gereğinde yabancılara kulluk edilmesinin sakıncası olmadığı anlatılmaktadır. Mevcut iktidar, kendilerinin arka bahçesi olarak gördüğü bu illegal yapılaşmaya ses çıkartmazken, Rusya ülkesindeki hocaefendinin tüm okullarını kapatıp, personelini geri göndermiştir. Hocaefendinin arkasındaki finans gücü bugüne kadar tam olarak açıklanamamıştır. Bu finansın bir bölümünün arap ülkelerince karşılandığı dile getirilmişse de. Önemli bir bölümünün hocaefendiye zor gününde lüks bir yaşam olanağı sunan ABD tarafından sağlanma olasılığıdır. Kanımca Sabrina Tavernise haber konusu olarak hocaefendinin finansmanını seçse yaptığı gazetecilik olarak tarihe geçerdi.


kadir ağlamaz IP: 85.110.247.xxx Tarih : 5.05.2008 10:13:48

ilim dünyadaki en güzel şeylerden birtanesidir siz niye hep art niyetle bakıyorsunuz oysa said nursi dünyanın hayran olduğu bir alim onun ilmin karşısında herkes küçük dilini yutmuşcasına bakmışlar demiyormu sizin feylesoflarınızın içinde boğuldukları benim topuklarımı bile ıslatmıyor onu ve onun misyonunu ancak onu okuyarak ve inanarak tanıybiliriz allah islamı ve müslümanları kınayanlardan muhafaza rtsin


seda IP: 88.246.201.xxx Tarih : 5.05.2008 11:34:45

amin kadir kardes