30
Nisan
2025
Çarşamba
ANASAYFA

Pirinçte 'boykot' çağrısı

Dünyada pirinç fiyatlarında meydana gelen fahiş artışa paralel, Türkiye'de de fiyatların yüzde 130'lara varan oranlarda artması tepkilere yol açarken, ATO ve ATB başkanları fiyatlar düşene kadar pirinç alınmaması çağrısında bulundu.

Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün, "Türk halkını pirinç almamaya davet ediyorum, bakın o zaman pirinç fiyatları nasıl düşecek" derken, Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir ise pirinç fiyatlarındaki artışın durdurulması için "boykot" kelimesini anmak istemediğini belirtti.

Özdebir, "Türk halkının sağduyusu vardır, bilinci vardır. Hesabını da yapar. Pirincin alınmaması gerekiyorsa almazlar" dedi.

Ankara Ticaret Borsası (ATB) Başkanı Faik Yavuz ise "Fiyatlar düşene kadar pirinç yemeyiz olur biter" diye konuştu.

Son zamanlarda dünyada başta pirinç olmak üzere gıda ürünleri fiyatlarında meydana gelen fahiş artışlar birçok ülkede isyanlar düzeyinde tepkilere neden oluyor.

ATO Başkanı Aygün, "Bir zamanlar kendi kendine yeten 7 ülke arasında yer almakla övünen Türkiye, izlenen yanlış tarım politikalar nedeniyle şu anda ithalatçı durumunda. Yeniden kendi kendine yeten ülkeler arasında yer alabilmemiz için tarımasonuna kadar destek verilmesi lazım. Bütün gelişmiş ülkeler tarıma destek veriyor. Ama Türkiye tarımdan desteğini çekti" diye konuştu.

"Pirinç fiyatlarının anormal yükselmesinde TMO'nun işlevini yapmıyor olması etkili. TMO işlevini yitirmiş vaziyette" diyen Aygün, "Bundan sonra benzer olayları daha sık göreceğiz. Fındık ve tütünde de aynı şeyler yaşanacak. Şu anda devletin yapması gereken Türkiye'de pirinç yoksa ithalatın önünün açılması. Pirinçte yüzde 45 gümrük var. Bu kaldırılsın. Bakanlar kurulu TMO'ya pirinç ithalat yetkisi versin. Ya da işi ithalatçılık olan gerçek ithalatçılara pirinç ithalat yetkisi verilsin" ifadesini kullandı.

ASO Başkanı Özdebir de, "Dünyada gıda fiyatlarının artmasında kuraklığın büyük etkisi var. Ancak, gıda da büyük KOBİ'ler, büyük işletmeler var. Bu işletmelerin yaptığı bir takım spekülasyonlar var. Onun dışında buğday istendiğinde bulunmuyor değil. Eğer bir yerde bir ürünü arıyor ve bulabiliyorsanız demek ki bu ürün var. O zaman arz talep dengesindeki biraz bozukluk fiyatların bu kadar yükselmesini gerektirmez" diye konuştu.

"Artan fiyatlar karşısında ne yapmalı?" diye soran Özdebir, "Fiyatlar düşene kadar pirinç yemeyiz olur biter. Bu arada fiyatları kırmak için TMO'nun devreye girip pirinç ithal etmesi lazım. Fiyat artışlarında spekülasyonların etkisi var" açıklamasında bulundu.

...
Yayın Tarihi : 15 Nisan 2008 Salı 11:19:33
Güncelleme :15 Nisan 2008 Salı 11:22:33


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
şerif karakolcu IP: 78.173.135.xxx Tarih : 15.04.2008 18:58:18

tarım sektörüne mazot fiatında indirim yapılması daha uygun olur.hem izsizlik azalır aynı zamanda dış borcumuz artmaz.fakat anladığım adarıyle memleket ekonomisini düşünen yok yolsuzluğun ve ülkeninin yoksulluğunun paşindeler.saygılarımla.


mehmet eşsiz IP: 85.110.174.xxx Tarih : 15.04.2008 15:06:11

fiyatlar cok yüksek


ismail kalay IP: 85.98.97.xxx Tarih : 15.04.2008 21:49:15

ben her türlü ithalata karşıyım mecbur olunmadıkça ithal malları almamalıyız yerli malı yurdun malı her kes onu kullanmalı diyorum pirinç pahalı ise almayalım arkadaş bu memleketin tamamen naturel gübresiz ilaçsız hormonsuz tertemiz bulguru var hem ithalattan dolayı bir dünya dış borcumuz var burada hükümetlerinde suçu çok olur olmaz şeylere ithal izni veriyorlar bi ürün biraz fiat yaptımı hemen ithal ediliyor para ederse bu ürünü bu çiftçi ertesi sene çok eker böylece fiatlarımızda düşer sezonda bizim buğdaylarımız ucuza satılıyor gelen ne idiği belirsiz buğdaylarıda daha yüksek fiatlarla mal ediyoruz bi ekonomi politikamız yok devlet planlama teşkilatımız işlemiyor bu ülkede bütün kurumların acil reform ve çalışma prensibi oluşturulması lazım hiç bir kurum doğru dürüst işleyemiyor çünkü siyasetçiler her şeyi kendi menfaatlerine göre bağlamışlar hepsi pasif kalıyor bu memleketin en güçlü kurumlarından birisi olması gereken devlet planlama teşkilatının hiç adı yok yoksa bu kurum satıldımı kapatıldımı nereye el atsan köhnemiş. Bi hukuk ve askeriyemiz ayakta kalmıştı hukukuda nerede ise hükümetlere veya cumhurbaşkanına bağlıyacaklar askere desen küçük düşürmek için pasifize etmek için ha bire uğraşıyorlar cumhuriyet rejimini bu milletde siyasetçilerde hala sindirememiş hükümetler bile hala padişahlık peşinde gerçi seçim sistemimizde üç başlı diktatörlük gibi parti başındakilerin istedikleri seçiliyor ya bu memleketin siyasetçilersiz yeniden a dan z ye yapılanması lazım yapılanmadan sonrada siyaseten gelen hükümetlerin politikası değil devletin politikalarını uygulaması lazım çünkü siyasetçi demek oy avcısı demek oy demek güç demek güç demek ülkenin üç günlük politikacıları tarafından peş keş çekilmesi demek neyse uzatmayım gale alan nasılsa olmaz yanlışım varsa düzeltin


El Salud IP: 88.242.119.xxx Tarih : 16.04.2008 00:02:53

Yıllardır tarımda kendi kendine yeten Türkiye'de son 6 yılda, tarım ürünleri üreiminde ciddi sorunlar yaşanıyor. Hem çiftçimiz hem de tüketen insanımız zorlanıyor. Aklımızdan bile geçmeyen pek çok ürünü ithal ederek insanımızı doyurabiliyoruz. Üretimi teşvik etmek yerine ithalatla ikame etme politikası sadece tüccarı ya da büyük sermaye gruplarına kar sağlıyor. Kredi borcu nedeniyle traktörünü satmak zorunda kalan çiftçilerimiz ne yapacaklar. Daha kötüsü onların üretemediği tarım ürünlerini ithal etmek zorunda kalacağız.